Bir Husi hapishanesi sayesinde Yemen asıllı Amerikan vatandaşının kaçırılışının gizemi çözüldü

Husi milislerinin kontrolü altında bulunan Sana şehir merkezinden bir görüntü. (EPA)
Husi milislerinin kontrolü altında bulunan Sana şehir merkezinden bir görüntü. (EPA)
TT

Bir Husi hapishanesi sayesinde Yemen asıllı Amerikan vatandaşının kaçırılışının gizemi çözüldü

Husi milislerinin kontrolü altında bulunan Sana şehir merkezinden bir görüntü. (EPA)
Husi milislerinin kontrolü altında bulunan Sana şehir merkezinden bir görüntü. (EPA)

Yemen ve ABD kaynakları, Husi milisleri tarafından Yemen asıllı bir Amerikan vatandaşının Sana’daki bir hapishanede üç yıldır gizli bir şekilde tutulduğunu ve bir kaç gün önce sağlık tedavisi için kendisine izin verildiğini, ancak bu süre zarfında ailesiyle herhangi bir iletişim kurmasının engellendiğini aktardı. ABD hükümeti konuya ilişkin yaptığı açıklamada, söz konusu kişinin yerinin tespit edilmesinde yardımcı olan kimselere 5 milyon dolar ödül vereceğini duyurdu.
Yemen’in merhum Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih liderliğinde kurulan Genel Halk Kongresi (GHK) partisinden kaynaklar, Husi milislerin aralarında güvenlik servislerine bağlı üyelerinde bulunduğu bir grup tutukluyu sakladığını belirtti. Tutukluların bir kısmının Ulusal Güvenlik Hapishanesi, diğer bir kısmının ise Güvenlik Hapishanesi olarak bilinen Husi milislerinin iç istihbarat servisi tarafından idare edilen gizli hapishanelerde tutulduğu bildirildi.
Kaynaklar, son dönemlerde darbeci milisler tarafından cezaevlerinde uygulanan işkence ve kötü muamele sonucu tutukluların sağlıklarının bozulduğuna yönelik bir takım bilgiler aldıklarını aktardı. Ayrıca, tutuklular arasında Yemen asıllı ABD vatandaşı Abdulbari el Katif ile diğer milletlere ait kimselerin de bulunduğunu söyledi.
ABD hükümetinin adalet ödülü programı, raporların, Abdulbari el Katif’in Sana’da hapishanede olduğu sırada sağlık hizmeti aldığına işaret etti. Abdulbari’ye sağlık hizmeti veren tüm sağlık personeline,  belirlenen telefon numarasına söz konusu tutukluyla ilgili bilgileri vermeleri için çağrıda bulunuldu. Program, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın tutukluların ailelerine geri dönmelerini sağlayacak bilgiler karşılığında 5 milyon dolarlık ödülünü yeniden hatırlattı.
Katif, Ağustos 2018’de Husi milislerinin eski Cumhurbaşkanı destekçilerini hedef alıp yüzlerce kişiyi hapishane ve gizli gözaltı merkezlerine hapsettiği yer olan Sana’nın kuzey mahallerinden birinde kaybolmuştu. Katif, meşruiyete ve onu destekleyen koalisyona karşı çıkan en önde gelen aktivistlerden biri olarak anılmıştı. Hakkında çıkan haberlerde, ABD eyaletlerinde koalisyona karşı birçok yürüyüş ve gösteri düzenlediği bildirilmişti. Kayboluşunun ardından, ABD adalet ödülü programı, bu kapsamdaki ödülü duyurana kadar hakkında hiç bir şey yazılmadı.
Aktivistler geçtiğimiz yılın sonunda, ABD’den Yemen’i ziyarete gelen ve başkent Sana’daki bir iplik ve dokuma fabrikası önünden 28 Ağustos 2018 tarihinde kaçırılan Abdulbari Muhammed el Katif’i bulmak ve ailesine geri dönmesini sağlamak için milis otoritesine başvurmuştu. Ailesi o dönemde kendisini kimin kaçırdığı ve nereye götürdüğü hakkında hiçbir bilgiye sahip değildi.
Husi milisleri tarafından, meşruiyet ve onu destekleyen koalisyonu destekleme suçlamasıyla tutuklanan binlerce Yemenlinin yanı sıra, aralarında örgüt ve şirket çalışanlarının bulunduğu çok sayıda yabancının ülkeleriyle takas etmek üzere tutuklandığı bildirildi.
Ayrıca birçok Yemenlinin akrabalarının serbest bırakılmasını sağlama noktasında Husi milislerine ve milislerle birlikte çalışan aşiret şeyhlerine milyonlarca riyal değerinde rüşvet vermeye başvurduklarına işaret edildi.



İsrail ordusu: “Hizbullah” yeniden yapılanıyor ve Lübnan'ın güneyindeki halkı tehlikeye atıyor

Silahlarını Lübnan devletine teslim etmeyi reddetmeye devam ediyorLübnan askerleri, Lübnan'ın güneyindeki Nabatiye'de İsrail'in bombardımanı sonucu yıkılan bir evi inceliyor (AP)
Silahlarını Lübnan devletine teslim etmeyi reddetmeye devam ediyorLübnan askerleri, Lübnan'ın güneyindeki Nabatiye'de İsrail'in bombardımanı sonucu yıkılan bir evi inceliyor (AP)
TT

İsrail ordusu: “Hizbullah” yeniden yapılanıyor ve Lübnan'ın güneyindeki halkı tehlikeye atıyor

Silahlarını Lübnan devletine teslim etmeyi reddetmeye devam ediyorLübnan askerleri, Lübnan'ın güneyindeki Nabatiye'de İsrail'in bombardımanı sonucu yıkılan bir evi inceliyor (AP)
Silahlarını Lübnan devletine teslim etmeyi reddetmeye devam ediyorLübnan askerleri, Lübnan'ın güneyindeki Nabatiye'de İsrail'in bombardımanı sonucu yıkılan bir evi inceliyor (AP)

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, Lübnan'daki Hizbullah'ın silahlarını Lübnan devletine teslim etmeyi reddetmeye devam ettiğini ve bunun güneydeki halkı tehlikeye attığını belirtti.

Ordu açıklamasında, “Hizbullah'ın altyapısını yeniden inşa ettiğini ve elindeki silahların İsrail ile Lübnan arasındaki anlaşmayı açıkça ihlal ettiğini” belirterek, İsrail'in Lübnan ordusundan, örgütün füzelerini ve silahlarını almak için harekete geçmesini beklediğini kaydetti.

Lübnan Sağlık Bakanlığı dün, İsrail'in Lübnan'ın güneyine düzenlediği hava saldırılarında bir kadının öldüğünü ve yaklaşık 20 kişinin yaralandığını duyurdu. İsrail ise bu kişilerin, ordusunun hedef aldığı “Hizbullah” mevzilerinde patlayan mühimmat nedeniyle yaralandığını açıkladı.

Sağlık Bakanlığı, Lübnan'ın güneyindeki Nabatiye kentinde bir konut binasına düzenlenen saldırıda bir kadının öldüğünü, 14 kişinin de yaralandığını bildirdi.

Ulusal haber ajansı, binanın bir insansız hava aracıyla vurulduğunu bildirirken, İsrail ordusu bunu yalanladı. Ordunun sözcüsü Avichay Adraee, ordunun “hiçbir binayı hedef almadığını” belirterek, “Elimizdeki bilgilere göre, binanın füze saldırısına uğradığına dair bir veri yok. Elimizdeki bilgilere göre bina, saldırının bir sonucu olarak sitenin içinde bulunan ve patlayan bir roket tarafından vuruldu" dedi.

Ordu, uçağının Nebatiye yakınlarındaki Şakif bölgesinde “Hizbullah'ın ateş ve koruma sistemlerini yönetmek için kullanılan bir yeri” vurduğunu, bu yerin önceki hava saldırıları sonucunda “hizmet dışı bırakılmış bir yeraltı projesinin parçası” olduğunu belirtti.

Açıklamada, "Bölgeyi yeniden inşa etme girişimlerini gözlemlediğini ve bu nedenle bölgedeki terörist altyapıya saldırı düzenlendiği" kaydededildi. Şarku’l Avsat’ın açıklamadan aktardığına göre ordu, "Bu sitenin varlığı ve yeniden inşa etme girişimleri, İsrail ile Lübnan arasındaki anlaşmaların açık bir ihlalini oluşturmaktadır" uyarısında bulundu.

Sağlık Bakanlığı ise yaptığı açıklamada, bu saldırılarda 7 kişinin yaralandığını bildirdi.