Tunus’ta ordu Kartaca Sarayı'ndan yana tavır aldı

Tunus Cumhurbaşkanı, savunma ve adalet bakanlarını görevden aldı. Arap Birliği ise ‘içinde bulunulan çalkantılı sürecin bir an önce atlatılması’ çağrısında bulundu

Başkent Tunus sokaklarında, Cumhurbaşkanı Said'in Başbakanı görevden alma ve parlamento çalışmalarını dondurma kararını kutlayan Tunuslular (AP)
Başkent Tunus sokaklarında, Cumhurbaşkanı Said'in Başbakanı görevden alma ve parlamento çalışmalarını dondurma kararını kutlayan Tunuslular (AP)
TT

Tunus’ta ordu Kartaca Sarayı'ndan yana tavır aldı

Başkent Tunus sokaklarında, Cumhurbaşkanı Said'in Başbakanı görevden alma ve parlamento çalışmalarını dondurma kararını kutlayan Tunuslular (AP)
Başkent Tunus sokaklarında, Cumhurbaşkanı Said'in Başbakanı görevden alma ve parlamento çalışmalarını dondurma kararını kutlayan Tunuslular (AP)

Tunus ordusu, Cumhurbaşkanı Kays Said’in Meclis Başkanı Raşid Gannuşi ve Başbakan Hişam el-Meşişi ile yaşadığı anlaşmazlıkta Cumhurbaşkanı’nın yanında yer aldı. Öte yandan Cumhurbaşkanı Said, Savunma Bakanı İbrahim el-Birtaci ve Adalet Bakanlığı görevini vekaleten yürüten Husna bin Süleyman'ı görevden aldığını duyurdu. Aynı şekilde İçişleri Bakanlığı işlerinin idaresinden sorumlu Başbakan Hişam Meşişi’yi de görevden alan Cumhurbaşkanı Said, ülkede anayasal krize neden olan bir kararla parlamentonun çalışmalarının dondurma kararından bir gün sonra İçişleri Bakanlığı görevini vekaleten yürütmek üzere kendisine yakınlığıyla bilinen Cumhurbaşkanlığı Güvenlik Birimi Genel Müdürü Halid el-Yahyavi’yi görevlendirdi.
Cumhurbaşkanlığından dün yapılan yazılı açıklamada, “Cumhurbaşkanı Said, İçişleri Bakanlığı işlerinin idaresinden sorumlu Başbakan Hişam Meşişi, Savunma Bakanı İbrahim el-Bertaci, Adalet Bakanlığı görevini vekaleten yürüten Husna bin Süleyman’ı görevden alan bir kararname çıkardı” ifadeleri yer aldı.
Tunus Cumhurbaşkanı Said’in son günde aldığı ve sık sık tartıştığı Meclis Başkanı Raşid Gannuşi ile bir yıl önce hükümeti kurma görevi verdiği, ancak kendisiyle aynı fikirde olmayan Başbakan Meşişi’nin liderleri oldukları (İslami eğilimli) Nahda Hareketi ve (liberal çizgideki) Tunus’un Kalbi partilerinin ‘siyasi ve parlamenter bir kuşak’ ile ittifak halinde oldukları parlamentonun devrilmesine yol açan kararlar, gözlemcileri ve karar vericileri şaşkına uğrattı.
Tunuslu partilerin çoğunun, Cumhurbaşkanı tarafından alınan kararları anayasanın ‘ciddi bir ihlali’ olarak tanımlayarak kınamalarına, birkaç parti ve insan hakları aktivisti tarafından yapılan gösteri çağrılarına rağmen İlerici Demokratik Parti’den eski Bölgesel Kalkınma Bakanı ve eski muhalefet lideri Ahmed Necib Şebbi’ye göre olayların hızla devam etmesi, ‘yeni bir gerçekliğin’ karar vericilere kendisini kabullendireceğini ve ‘eski siyaset sahnesine’ dönüşün artık mümkün olmadığını ortaya koyuyor.
Cumhurbaşkanı Said ve muhalefetin kararlarını destekleyen siyasi partilerin söylemlerinde değişim, ‘ılımlılık’ ile ‘pragmatizm ve gerçekçilik’ eğilimi gösteriyor. Eski Tunus Cumhurbaşkanı Munsif el-Merzuki, Nahda Hareketi, Tunus’un Kalbi Partisi, El-Kerame (Onur) Koalisyonu, Demokratik Akım Partisi ve Tunus İşçi Partisi liderleri, Cumhurbaşkanı Kays Said'in kararlarını, ‘anayasaya ve meşruiyete karşı darbe’ olarak gördüklerini ve kınadıklarını ifade eden açıklamalarda bulundular. Ancak ordunun, ‘herhangi bir direnişle karşılaşmadan’ parlamento binası, başbakanlık binası ve bazı medya organlarının merkezleri dahil olmak üzere stratejik yerleri ele geçirmeyi başardığı doğrulandığında, taraflar yavaş yavaş tonlarını değiştirdiler.
Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Başbakan Hişam el-Meşişi ile hükümete ve meclis başkanlığına yakın olan Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı'nın üst düzey kadrolarından oluşan bir grubun, davet edildikleri Kartaca Sarayı’na ‘istifalarını sunduklarını’ belirttiler. Kaynaklara göre bu adımı, bakanlıkların genel sekreterleri ile idari ve mali işlerden sorumlu üst düzey yetkililerin kurumlarının işleyişini takip etmek üzere ‘yeni başbakan atanana kadar’ görevlendirilmesi başta olmak üzere diğer kararlar izledi.
Meşişi’nin yerine geçmek üzere aday gösterilen isimler arasında, Meşişi’nin geçtiğimiz Ocak ayında görevden aldığı eski İçişleri Bakanı Tevfik Şerafeddin’in olduğu bildirildi. Bu görevden alma adımı, İçişleri Bakanlığı'ndaki Kartaca Sarayı'na yakın çok sayıda kişinin de görevden alınmasıyla sonuçlandığından, Başbakan ile Cumhurbaşkanı arasındaki anlaşmazlığın derinleşmesinin başlıca nedenlerinden biri oldu. Şerafeddin’in yeni hükümeti kurmakla görevlendirilse de görevlendirilmese de, yeni başbakanın cumhurbaşkanına yüzde 100 sadık bir isim olması bekleniyor. Gözlemcilere göre, siyasi veya ekonomik bir isme bu görev verilebilir. Başbakanlık için ismi geçenler arasında Cumhurbaşkanlığı İnsan Hakları Dairesi Müdürü Nadia Akaşa, Merkez Bankası Başkanı Mervan Abbasi, ılımlı bir sol sendika siması olan Sosyal İşler Bakanı ve Sendikalar Genel Federasyonu eski Genel Sekreter Yardımcısı Muhammed Trablusi ile uluslararası bir ekonomist olan önceki hükümette bakanlık yapan ve Cumhurbaşkanı Said'e, sendikalara ve iş insanlarına yakınlığıyla bilinen Habib el-Keşu yer alıyor.
Bu arada ‘Anayasanın 80. maddesine ve devrimin kazanımlarına yapılan darbeyi’ kınayan açıklamalarla, Cumhurbaşkanı Said'e yakın kişilerin düzenlediği, ‘10 yılı aşkın bir süredir ülkeyi yöneten tüm yolsuzluk sisteminin devrilmesi, yolsuzluğa karıştığı kanıtlananları cezalandırılması ve rütbeleri ne olursa olsun milletvekillerinin ve politikacıların dokunulmazlıklarının kaldırılması’ taleplerini içeren sloganların atıldığı sokaklardaki gençlik ve halk hareketleriyle aynı zamana denk geldi.

Suudi Arabistan: Tunus’un istikrarını destekliyoruz
Öte yandan Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan bin Abdullah Al Suud dün Tunuslu mevkidaşı Osman Ceradi ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede Ceradi, Suudi mevkidaşına ülkesindeki son durum ve gelişmelerle ilgili bilgi verdi. Görüşmede ayrıca iki kardeş ülke arasındaki ilişkilerin gözden geçirilmesi ve bunları çeşitli alanlarda desteklemenin ve geliştirmenin yolları ele alındı. Suudi Dışişleri Bakanı, görüşme sırasında, ülkesinin kardeş ülke Tunus’un güvenliği, istikrarı ve refahı konusundaki kararlılığını desteklediğini teyit etti.
Tunus içinde ve dışında birçok çevre, çatışan taraflar arasında uzlaşı sağlamak ve ‘krizi kontrol altına almaya’ çalışmak için harekete geçti. Bu çerçevede Arap Birliği (AL) Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, dün Tunus Dışişleri Bakanı ile yaptığı telefon görüşmesinde, Cumhurbaşkanı Said’in hükümeti görevden alma kararının ardından ülkede sükunetin ve istikrarın yeniden sağlanması çağırısında bulundu. AL’den yapılan yazılı açıklamada, Tunus Dışişleri Bakanı'nın ülkesindeki son durum hakkında Ebu Gayt’ı bilgilendirdiği ve Ebu Gayt’ın görüşme sırasında ‘AL'nin Tunus halkına tam destek verdiğini söylediği ve Tunus'un mevcut çalkantılı süreci bir an önce atlatması dileklerini ifade ettiği’ belirtildi.
AL açıklamasına göre Genel Sekreter Ebu Gayt, ülkede istikrar ve sükûnetin yeniden tesis edilmesini ve devletin halkın isteklerine ve gereksinimlerine cevap vermek için etkin bir şekilde çalışmasını umduğunu dile getirdi.
Eğer ülkede itidal sağlanırsa, özellikle tüm kamuoyu yoklamaları, Nahda Hareketi de dahil olmak üzere geleneksel partilerin popülaritesindeki düşüşü ve bir sonraki aşamada parlamento ve karar alma kurumlarında birinci sıraları kazanma şanslarının azaldığını teyit ettiğinden, Tunus siyaset sahnesi hızlı değişimlere gebe görünüyor.
Fakat bu durumda şu büyük soru işaretleri beliriyor:
“Cumhurbaşkanı Said erken parlamento seçimlerine erken cumhurbaşkanlığı seçimlerinin de eşlik etmesi konusunda hemfikir olur mu? Bu tür seçimleri, mevcut mecliste olduğu gibi ‘parçalanma ve çok sayıda parlamenter ve parti bloku’ tuzağına düşülmemesi için seçim kanununu değiştirmeden önce düzenlemek mümkün olur mu?”

 


Gazze anlaşması: Arabulucuların ikinci aşamaya geçişini engelleyen dört sorun

Cibaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırlar (AFP)
Cibaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırlar (AFP)
TT

Gazze anlaşması: Arabulucuların ikinci aşamaya geçişini engelleyen dört sorun

Cibaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırlar (AFP)
Cibaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırlar (AFP)

Gazze Şeridi’ndeki ateşkesin garantörleri ve arabulucuları, Washington’un yokluğunda Gazze anlaşması ile ilgili bir toplantıya ev sahipliği yapan Kahire’de, ateşkesin sürdürülmesinin önünde bazı ‘zorluklar’ bulunduğunu kabul etti. Toplantıda, ateşkesin ikinci aşamasına geçiş için adımlar ele alınsa da, anlaşmanın beşinci haftasını aşmasına rağmen bu aşamaya yaklaşılabilmiş değil.

Mısır, Katar ve Türkiye’nin katıldığı toplantıda söz konusu zorluklar detaylandırılmasa da, uzmanlar Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamalarda, temel engellerin başında Filistin tarafları arasındaki uzlaşının eksikliği ve Gazze Yönetim Komitesi’nin kurulmamış olması geldiğini belirtiyor. Ayrıca Refah’taki savaşçı krizinin devam etmesi, ABD’nin Ukrayna gündemiyle meşgul olması ve Gazze’deki silahsızlandırma konusunun çözülememesi de süreci zorlaştırıyor. Uzmanlar, arabulucuların bu engelleri aşmak için daha yoğun çaba göstereceğini öngörüyor.

Hamas heyeti, hareketin baş müzakerecisi Halil el-Hayye başkanlığında, pazar günü Kahire’de Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı Hasan Reşad ile bir görüşme yaptı. Görüşmede, iletişim kesilen Refah’taki Hamas savaşçılarının durumu ele alındı.

İsrail ve Filistin medyası, Refah tünellerinde yaklaşık 200 Hamas savaşçısının kuşatılmış durumda olduğunu ve bu alanın, 10 Ekim’den bu yana yürürlükte olan ateşkes kapsamında İsrail güçlerinin yeniden konuşlandığı bir bölge olduğunu bildiriyor.

Filistinli analist Muhtar Gabaşi’ye göre, Hamas savaşçılarının durumu, ikinci aşamanın önündeki asıl engel değil. ABD’nin toplantıya katılmaması ve İsrail’in ikinci aşamaya geçme konusunda isteksizliği süreci zorlaştıran diğer faktörler arasında.

Filistinli siyasi analist Abdulmehdi Mutava ise Filistin tarafları arasında Gazze Yönetim Komitesi konusunda uzlaşı eksikliği, silahsızlandırmanın nasıl yapılacağı sorusuna cevap verilmemesi ve bölgede görev yapacak uluslararası gücün belirlenmemesi gibi sorunlara dikkat çekti.

Kahire el-İhbariyye televizyonu, arabulucular ve garantörlerin toplantısına Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı Hasan Reşad, Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ve Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın’ın katıldığını; toplantıda olası ihlallerin giderilmesi ve ateşkesin sabitlenmesi için önlemler üzerinde durulduğunu aktardı.

zxsdf
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki mülteci kampları, yağışların ardından sular altında kaldı. (AFP)

Kahire el-İhbariyye televizyonu, salı akşamı katılımcıların ABD Başkanı Donald Trump’ın savaş sonrası Gazze yönetimi için hazırlanan 20 maddelik planının ikinci aşamasının uygulanması ve ateşkes ihlallerinin önlenmesi konusundaki ortak çabaları görüştüğünü bildirdi. Amaç, ateşkesi kalıcı hale getirmek olarak açıklandı.

Türk bir yetkiliye göre MİT Başkanı, Kahire’de Mısırlı mevkidaşı ve Katar Dışişleri Bakanı ile bir araya gelerek, Gazze’deki ateşkesin ikinci aşamasına geçişi ve ABD ile koordinasyon içinde tüm engellerin kaldırılmasını ele aldı. Toplantının amacı, ateşkesin sürdürülmesini sağlamak ve yeni ihlallerin önüne geçmekti. Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre bu görüşme, Hamas heyetinin Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı ile gerçekleştirdiği toplantıdan iki gün sonra yapıldı.

Hamas ile yapılan önceki görüşmede, ikinci aşamanın başlıca unsurları olarak Hamas’ın silahsızlandırılması, geçici bir yönetim otoritesinin kurulması ve Gazze’de istikrarı sağlamak için yabancı güçlerden oluşan uluslararası bir gücün konuşlandırılması ele alındı.

Filistinli analist Abdulmehdi Mutava, arabulucular ve garantörler arasındaki toplantıların kritik bir dönemde gerçekleştiğini belirterek, “Eğer arabulucular silahsızlandırma ve uluslararası güçlerin konuşlandırılması konusunda bir formül üzerinde anlaşırsa, işler olumlu yönde değişir; aksi halde birinci aşamada sıkışıp kalırız” dedi.

Muhtar Gabaşi ise ABD’nin sürece müdahil olmaması ve başka gündemlerle meşgul olmasının, ikinci aşamaya geçişi zayıflatacağını vurguladı.


Irak'taki büyük bir doğalgaz sahasındaki çalışmalar İHA saldırısının ardından askıya alındı

Irak Kürdistanı, Süleymaniye ilindeki Kormor gaz sahası (Arşiv- Reuters)
Irak Kürdistanı, Süleymaniye ilindeki Kormor gaz sahası (Arşiv- Reuters)
TT

Irak'taki büyük bir doğalgaz sahasındaki çalışmalar İHA saldırısının ardından askıya alındı

Irak Kürdistanı, Süleymaniye ilindeki Kormor gaz sahası (Arşiv- Reuters)
Irak Kürdistanı, Süleymaniye ilindeki Kormor gaz sahası (Arşiv- Reuters)

Irak Kürdistanı'ndaki Kormor gaz sahasındaki mühendisler, dün yaptıkları açıklamada, insansız hava aracı (İHA) saldırısının sahadaki faaliyetlerin askıya alınmasına neden olduğunu duyurdular.

Kürdistan Bölgesi Doğal Kaynaklar ve Elektrik Bakanlıkları ortak bir açıklamada, saldırının ardından bölgedeki tüm elektrik santrallerine gaz arzının durdurulduğunu açıkladı. Güvenlik kaynakları, sahadaki depolama tanklarını vuran saldırının yangına yol açtığını ve bazı işçilerin yaralandığını bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre bir işçi, çalışanların daha fazla saldırı korkusuyla sığındıkları sahadaki sığınağın içinden, "Bir İHA, sahadaki büyük bir gaz depolama tesisine saldırarak büyük hasara yol açtı ve yangın hala devam ediyor" dedi. Rudaw'ın X internet sitesinde yayınladığı bir videoda, saldırının ardından bölgeden dumanların yükseldiği görülüyor

Ortak açıklamada, iki bakanlıktan ve sahayı işleten BAE merkezli şirket Dana Gas'tan ekiplerin şu anda olay yerinde inceleme yaptığı belirtildi. Saldırının faillerinin kimliği henüz belirlenemedi.

Bu, son günlerde sahaya yapılan ikinci İHA saldırısı. Pazar akşamı, Irak Kürt güvenlik güçleri, sahaya ulaşmasını engellemek için bir İHA’yı düşürdü.


Lübnan, İran'ın Hizbullah'ın silahlarına ilişkin ısrarını reddetti

Meclis Başkanı Nebih Berri, Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati'yi kabul etti, (Temsilciler Meclisi Başkanlığı)
Meclis Başkanı Nebih Berri, Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati'yi kabul etti, (Temsilciler Meclisi Başkanlığı)
TT

Lübnan, İran'ın Hizbullah'ın silahlarına ilişkin ısrarını reddetti

Meclis Başkanı Nebih Berri, Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati'yi kabul etti, (Temsilciler Meclisi Başkanlığı)
Meclis Başkanı Nebih Berri, Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati'yi kabul etti, (Temsilciler Meclisi Başkanlığı)

Lübnan dün, İran'ın Hizbullah'ın silahlarına verdiği sürekli desteği reddettiğini yineledi. Dışişleri Bakanı Yusuf Recci, "Bizim için su ve ekmekten daha önemli olan, egemenliğimiz, özgürlüğümüz ve ülkemizi mahveden ve bizi yıkıma sürüklemeye devam eden ideolojik sloganlardan ve sınır ötesi bölgesel gündemlerden uzak, iç karar alma mekanizmalarımızın bağımsızlığıdır." dedi.

Lübnan'dan gelen bu ret cevabı, İran Dini Lideri'nin uluslararası ilişkiler danışmanı Ali Ekber Velayeti'nin, "Hizbullah'ın bugünkü varlığı Lübnan için vazgeçilmezdir" demesinin ardından geldi. Velayeti, "Siyonist oluşumun Lübnan'a karşı işlediği devam eden saldırılar ve suçlar, (Hizbullah'ın) varlığının Lübnan için günlük ekmekten daha önemli hale geldiğini gösteriyor" dedi.

Benzer bir bağlamda, Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, iki ülke arasındaki deniz sınırı belirleme çalışmalarının tamamlandığını duyurarak, anlaşmanın ikili ve bölgesel iş birliğinde yeni aşamaya kapı açan stratejik bir dönüm noktası teşkil ettiğini vurguladılar.

Aynı zamanda İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, "İsrail'in güvenliği garanti altına alınmazsa Lübnan'ın barışa kavuşamayacağı" uyarısında bulunarak, Lübnan ile deniz sınırı belirleme anlaşmasından çekilme tehdidinde bulundu.