Suriye: Dera’da yeni uzlaşı anlaşmasının ardından çatışmalar yaşandı

Suriye'nin güneyinde Esed rejimi güçleri heyeti ile Dera'daki Uzlaşı Merkezi (Dera Merkezi Komitesi) arasında anlaşmaya varıldı.

Suriye'nin güneyinde Dera el-Beled’e giden Saraya yolu kapatıldıktan sonra yeniden açıldı. (Şark’ul Avsat)
Suriye'nin güneyinde Dera el-Beled’e giden Saraya yolu kapatıldıktan sonra yeniden açıldı. (Şark’ul Avsat)
TT

Suriye: Dera’da yeni uzlaşı anlaşmasının ardından çatışmalar yaşandı

Suriye'nin güneyinde Dera el-Beled’e giden Saraya yolu kapatıldıktan sonra yeniden açıldı. (Şark’ul Avsat)
Suriye'nin güneyinde Dera el-Beled’e giden Saraya yolu kapatıldıktan sonra yeniden açıldı. (Şark’ul Avsat)

Dera kentinden yerel kaynaklar, Suriye rejim güçlerinin Dera el-Beled bölgesindeki el-Bahar mahallesini çok sayıda havan mermisiyle hedef aldığını bildirdi. Olayın, rejim güçlerinin Dera'daki çiftliklere ayrım gözetmeksizin ateş açması ve tarama operasyonları sırasında iki sivilin yaralanmasına tepki olarak bölge halkı ile rejim güçleri arasında karşılıklı ateş açılmasının ardından yaşandığı kaydedildi. Bununla eşzamanlı olarak, Beşşar Esed'in kardeşi Mahir Esed komutasındaki 4. Tümen askerleri bölgede konuşlandırılırken, 15. Tümen askerleri ise bölgenin etrafında konuşlandı. Ayrıca  rejim güçlerinin girdiği bölgede, Suriye-Ürdün sınırındaki Dera şehrinin güneyinde yer alan en-Nahle ve eş-Şeyah'daki ev ve çiftliklerde arama yapıldığı sırada silah seslerinin duyulduğu belirtildi.
Dera kentinden aktivist Abdullah Eba Zeyd, Şarku'l-Avsat'a yaptığı açıklamada, Suriye rejim güçlerinin kontrol ve güvenlik noktaları kurmak için Dera bölgesine girdiğini, ancak bu şekilde Esed rejimi güçleri heyeti ile Dera'daki Uzlaşı Merkezi (Deralı Merkezi Komite) arasında imzalanan ve şehrin çevresinde arama yapılması sürecinde şehirden ileri gelenlerin ve Merkezi Komite’nin varlığını şart koşan son anlaşmayı ihlal ettiklerini ifade etti. Suriye rejim güçleri, Deralı Merkezi Komite olmadan Dera çevresindeki çiftlikleri ararken ve bazı evlere baskın düzenledikten sonra es-Sed Yolu ve Dera bölgelerinin etrafında konuşlandı ve çevredeki çiftliklere ayrım gözetmeksizin ateş açtı. Dera el-Beled'de iki sivilin yaralanmasıyla sonuçlanan olayda, yaralanan siviller Dera Ulusal Hastanesi’ne nakledildiler. Ayrıca, Dera'daki Şebab binası ve postane binasına rejimin askeri noktaları kuruldu.
Aktivist açıklamasında, 135 aranan kişinin ve Dera şehrinin sakinlerinin de dahil olduğu Dera’nın el-Menşiyye semtindeki polis karakolunda başlayan uzlaşı sürecine ilişkin şunları söyledi:
“Merkez Komite, 26 Temmuz Pazartesi günü rejime bağlı Güvenlik Komitesi ile şehir için hazırlanan büyük bir askeri kampanyadan kaçınmak için bir anlaşma imzaladı. Anlaşma Dera şehrinden bir dizi hafif bireysel silahın teslim edilmesini ve rejim güçlerinin kente ve çevresine girmesini şart koşuyor. Ayrıca rejim güçleri tarafından kentin içinde ve çevresinde 3 askeri noktanın kurulması, Dera’ya giden tüm yolların açılması ve üzerindeki kuşatmanın kaldırılmasını içeriyor. Aynı zamanda rejim güçleri heyeti Merkez Komitesi’nden Dera şehrinde yeniden ortaya çıkacak silahların teslim edilmesini ve rejim güçlerinin silah depolarını veya askeri teçhizatı keşfettiği herhangi bir alana girerek bunlara el koymasını talep etti. Rejim tarafı, Suriye hükümetindeki siyasi otoriteye veya siyasi sembollere sosyal medya veya internet siteleri gibi çeşitli yollarla hakaret eden herhangi bir kişiyi rejimin tutuklama hakkına sahip olduğu Dera'daki uzlaşı anlaşması uyarınca bu suçların siber suçlara dahil edilmesini de şart koştu. Komite, şehir sakinlerinin Suriye rejiminin kontrol noktalarında tutuklanacağı endişesiyle, şehir sakinlerinden Suriye'deki politikacıları elektronik yollarla kötülemekten kaçınmalarını istedi.”
Son birkaç gün içinde Dera kentinin batı girişindeki ed-Dahiya mahallesine ve Panorama bölgesindeki belediye stadyumuna büyük askeri takviyeler yerleştirildi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne (SOHR) göre, müzakereler Dera'da sona erdi ve taraflar Dera el-Beled’i askeri bir çözümden muaf tutan bir anlaşmaya varıldı. Müzakere Komitesi, Dera el-Beled’in kuşatılması ve 28 gün boyunca sakinlerine kısıtlamalar getirilmesinin ardından rejim güçleriyle anlaşmanın aşamalı olarak uygulanması için bir mekanizma üzerinde anlaştı. 
Dera’nın el-Beled bölgesindeki aşiretler, temsilcilerinin birkaç gün önce Havran'da Merkezi Komite ile yaptığı toplantıda, Dera Askeri Güvenlik Şubesi başkanının taleplerini, bölgeyi istikrarsızlaştırma amacı taşıdığı gerekçesiyle reddetmişti. Kaynaklara göre Dera'daki Askeri Güvenlik Şubesi Başkanı, Havran'daki aşiretlere ve Merkezi Komite’ye çeşitli taleplerde bulunarak, Dera el-Beled'de aranan kişilerin iadesini veya Suriye'nin kuzeyine sürgün edilmelerini şart koşan taleplerinin reddedilmesi durumunda güvenlik operasyonu düzenleneceğini ima etti. Aynı zamanda, Dera el-Beled ve çevresinde 4 kalıcı askeri noktanın kurulması talep edildi. Bunlardan ilki, Dera el-Beled'deki postane binasında, ikincisi eski Dera Gümrük Merkezi binasının yakınında, üçüncüsü Dera el-Beled ve eş-Şeyah bölgesi arasındaki yolda, dördüncüsü ise es-Sed Yolu mahallesi ile Garz bölgesi arasındaki yolda kurulacak.

 


El Kassam Tugayları, askeri komutanı Muhammed ed Dayf'ın öldürüldüğünü duyurdu

El Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde bugün televizyonda yayınlanan bir konuşma sırasında
El Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde bugün televizyonda yayınlanan bir konuşma sırasında
TT

El Kassam Tugayları, askeri komutanı Muhammed ed Dayf'ın öldürüldüğünü duyurdu

El Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde bugün televizyonda yayınlanan bir konuşma sırasında
El Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde bugün televizyonda yayınlanan bir konuşma sırasında

Hamas hareketinin askeri kanadı El Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde, bugün Gazze Şeridi'ndeki çatışmalarda El Kassam Tugayları askeri komutanı Muhammed ed Dayf ve yardımcısı Mervan İsa'nın öldürüldüğünü duyurdu.

Ebu Ubeyde televizyonda yayınlanan konuşmasında ayrıca Han Yunus Tugayı komutanı Rafi Selame, insan gücü komutanı Raed Thabet, silah ve savaş hizmetleri komutanı Gazi Ebu Tamaa'nın yanı sıra hareketin askeri konsey üyeleri Ahmed El Gandur ve Eymen Nevfal'in de öldüğünü duyurdu. Ubeyde, tam olarak ne zaman öldürüldükleri hakkında bilgi vermedi.

Ölen komutanların “El Kassam Tugayları” tarafından yayınlanan fotoğrafı

Ölen komutanların “El Kassam Tugayları” tarafından yayınlanan fotoğrafı

Ebu Ubeyde, “[El Kassam Tugayları] sisteminin Gazze'deki savaş boyunca bir saat bile liderlik boşluğu yaşamadığını” ve “bir liderin yerini birçok liderin, bir şehidin yerini ise binlerce şehidin aldığını” vurguladı.

Bu açıklamanın “gerekli tüm prosedürler tamamlandıktan ve savaş ve saha koşullarının getirdiği tüm güvenlik uyarıları ele alındıktan ve gerekli doğrulama yapıldıktan, ilgili tüm önlemler alındıktan sonra” yapıldığını belirtti.

İsrail ordusu 1 Ağustos'ta yaptığı açıklamada ed-Dayf'ın temmuz ayında Gazze'nin Han Yunus bölgesine düzenlenen bir hava saldırısında öldürüldüğünü duyurdu.

Muhammed El Dayf'ın "El Kassam Tugayları" tarafından yayınlanan bir fotoğrafı

Muhammed ed Dayf'ın "El Kassam Tugayları" tarafından yayınlanan bir fotoğrafı

Ordu, sözcüsü Avichai Adraee tarafından “X” platformunda yayınlanan Arapça bir açıklamada bulundu: “İstihbarat teyidinin ardından Savunma Güçleri ve Genel Güvenlik Servisi Muhammed ed-Dayf'ı ortadan kaldırdı” denildi. Açıklamada, ‘savaş uçaklarının Muhammed ed-Dayf'ın bulunduğu yerleşkeyi tam isabetle vurduğu’ vurgulandı.

Ed-Dayf'ın “Hamas'ın iki numaralı ismi ve 7 Ekim kanlı katliamının başlatıcılarından ve planlayıcılarından biri” olduğuna dikkat çeken ordu, “savaş uçaklarının hem Muhammed ed Dayf''ın hem de birkaç hafta önce ortadan kaldırıldığı doğrulanan Hamas'ın Han Yunus Tugayı komutanı Rafi Selame'in saklandığı yerleşkeye doğru bir şekilde saldırdığını” belirterek, “Ed-Dayf ve Selame ile birlikte bir dizi başka sabotajcının da ortadan kaldırıldığı” belirtildi.

Muhammed ed Dayf kimdir?

Gazze Şeridi'ndeki savaştan önce aile üyeleri ve Hamas'tan küçük bir grup dışında kimse "Ed-Dayf"ı tanımıyordu ve çoğu bir noktada nerede olduğunu bilmiyordu. Bu durum, İsrail'in 2023'ün sonunda fotoğrafını kamuoyuna yayınlamasına kadar devam etti ve bu onun 4 numaralı fotoğrafı oldu. Birincisi çok yaşlı ve genç bir adamı gösteriyor, ikincisi maskeli birini, üçüncüsü onun gölgesinin resmi ve dördüncüsü halka açık bir yerde gri saçlı, açık sakallı ve tek gözlü bir kişinin yanında ve sakin bir pozisyonda.

İsrail tarafından 2023 yılında yayınlanan varsayımsal görüntüsüİsrail tarafından 2023 yılında yayınlanan varsayımsal görüntüsü

Ras ed-Dayf 1990'ların ortalarından beri İsrail tarafından aranmaktadır. 1996'da Başbakan olan Şimon Peres, Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat'tan onu tutuklamasını istemiş, Arafat ise onu tanımıyormuş gibi isme şaşırdığını ifade etmiş ve Peres daha sonra Arafat'ın onu koruduğunu, sakladığını ve hakkında yalan söylediğini anladığını belirtmiştir.

Gerçek adı Muhammed Diyab İbrahim el-Masri'dir ve “ed-Dayf” olarak tanınmaktadır. 1965 yılında el- Kubeybe kasabasından Filistinli bir mülteci ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kampına yerleşti. Çok yoksul bir ailede büyüdü ve ailesine destek olmak için geçici olarak okulu bırakmak zorunda kaldı. Babasıyla birlikte iplikçilik ve döşemecilik yaptı, ardından küçük bir kümes hayvanı çiftliği kurdu ve İsrail tarafından aranmaya başlamadan önce şoför olarak çalıştı.

Büyüdüğü mahalledeki arkadaşları onun yumuşak huylu, esprili, neşeli, iyi kalpli ve içe dönük biri olduğunu söylüyor. Ed-Dayf 1987 yılının sonunda camilerle olan ilişkisi sayesinde Hamas'a katıldı. Eğitimine geri döndü ve Gazze'deki İslam Üniversitesi'nde eğitim aldı. 1988 yılında fen bilimleri alanında lisans derecesiyle mezun oldu.

1989 yılında İsrail tarafından tutuklandı ve Hamas’ın askeri koluna çalıştığı suçlamasıyla 16 ay boyunca işgal hapishanelerinde yargılanmadan tutuklu kaldı. Dayf hapishaneden çıktıktan sonra beraberindekilerle birlikte el Kassam’ı kurdu. 1990’lı yıllarda İsrail’e karşı sayısız operasyona katıldı ve yönetti.

Filistin Yönetimi Dayf’ı Mayıs 2000’de İsrail'in talebi üzerine tutukladı. Yetkililerle ilişkileri gelişmiş ve iyi olup, anlaşmalar kapsamında tutuklanmıştı.

2002 yılında el Kassam'ın başkomutanı Salah Şehade’nin öldürülmesinin ardından el Kassam Tugayları’nın komutasını devraldı. İlk suikast girişimine 2001 yılında maruz kaldı ancak hayatta kaldı. Bir yıl sonra bir Apache helikopterinin Dayf’ın aracına iki füze atması ile ikinci bir suikast girişimine maruz kaldı. İçlerinden biri Dayf’ı yaraladı ve Hamas lideri Doktor Abdulaziz er-Rantisi (2004’te suikasta kurban gitti) tarafından bilinmeyen bir yerde tedavi edildi.