Biden ‘Suriye yaptırımları’ ile hangi siyasi mesajları veriyor?

ABD Başkanı Joe Biden ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, bu ayın 16'sında Cenevre'deki görüşmelerinden önce verdikleri kare (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, bu ayın 16'sında Cenevre'deki görüşmelerinden önce verdikleri kare (AFP)
TT

Biden ‘Suriye yaptırımları’ ile hangi siyasi mesajları veriyor?

ABD Başkanı Joe Biden ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, bu ayın 16'sında Cenevre'deki görüşmelerinden önce verdikleri kare (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, bu ayın 16'sında Cenevre'deki görüşmelerinden önce verdikleri kare (AFP)

ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin Suriyeli rejim yetkililerine ve kurumlara uyguladığı yaptırımların ilk listesi, birçok işaret içeriyor ve ABD'nin Suriye politikasının yönünü teyit ediyor.
İşte “Biden'ın listesi" ile ilgili 10 madde:

1-Genişleme
Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın yönetimi Haziran 2020'de, güvenlik, ekonomik ve politik alanlarda 113 rejim yanlısı kişi ve kuruluşu kapsayan Sezar Yasası yaptırımlarını hayata geçirdi. Biden’ın listesinde ise 8 mahkum, 5 güvenlik gücü ve biri muhalefete bağlı Ahrar eş-Şarkiyye olmak üzere 2 askeri grup ve El Kaide ve Heyet Tahrir'uş Şam'ı (HTŞ) finanse eden iki isim yer aldı.
Biden’ın yaptırım listesi, Trump döneminde yayınlanan listelerin aksine herhangi bir siyasi veya hükümet figürünü veya Suriyeli bir iş insanını içermiyor aksine rejim, muhalefet ve teröristlerden isim ve kuruluşları kapsıyor. Trump’ın listesinde Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in yönetiminden yetkililer, Esed’in eşi ve hem kendisinin hem de eşinin yakınları da yer almıştı.

2-Hesap Verebilirlik
Yaptırımların yayınlanmasının ardından ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Suriyeli yetkililerin cezalandırılmasının “Suriye halkının acılarına neden olan kişi ve kuruluşların hesap verebilirliğini güçlendirmeyi” amaçladığını ve "ABD'nin insan haklarına saygısını ve Suriyelilere yönelik ihlaller için hesap verebilirliği teşvik etme taahhüdünü teyit ettiğini" açıkladı. El Kaide'yi finanse etmekle suçlanan iki kişinin listeye dahil edilmesiyle ilgili olarak ABD’li Bakan, "Bu adım, El-Kaide, Heyet Tahrir'uş Şam (HTŞ) ve ABD'ye ve müttefiklerimize saldırmaya çalışan diğer terörist grupların destek ağlarını bozma taahhüdümüzü teyit etmeyi amaçlıyor.”
Eski Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, görevinden ayrılmadan birkaç gün önce, insan hakları ve terörle mücadele konusundaki mevcut odaklanmanın yanında, “rejimin savaş mekanizmasını sağlamak ve Suriye çatışmasını sona erdirme çabalarını engellemek” nedeniyle 18 kişi ve kuruluşun cezalandırıldığını söylemişti.

3-Sezar Yasası
Biden’ın yaptırım listesi, Sezar (Caesar) Yasası’na bağlılığı pekiştirdi; Washington, yaptırımlara dahil olan hapishanelerin "Sezar'ın fotoğraflarında" yer aldığını söyledi. Sezar Yasası ismini, 2014'te Esed rejiminin muhalifleri tuttuğu hapishanelerde işkenceyle öldürülen tutuklulara ait 55 bin fotoğrafı dünya basınına sızdıran askeri polisin kod adından alıyor. Yeni yönetimin aldığı tedbirler, rejim ihlalleri için hesap verebilirliği teşvik etmeyi amaçlayan Sezar Suriye Sivil Koruma Yasası'nın hedeflerini güçlendiriyor.

4-Tutuklular
Yeni yaptırımlar, Washington'un tutukluların ve kaybolanların dosyasını açma eğilimini pekiştiriyor; ABD, müttefikleriyle birlikte, BM Suriye Özel Elçisi Geir Pedersen’e, anayasa reformlarını kolaylaştırma çabalarına ve önümüzdeki haftalarda Cenevre'de bir komite toplantısı düzenlemeye paralel olarak söz konusu dosya üzerinde çalışmasını tavsiye etti. ABD'den yapılan açıklamada, "rejimin, çatışmanın başlangıcından bu yana çok sayıda Suriyeliyi gözaltına aldığı ve onlara kötü muamelede bulunduğu” ifade edilirken bu iddiaların, BM komitesi tarafından belgelendiğine de dikkat çekildi. Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), 14 binden fazla tutuklunun işkence nedeniyle öldüğünü ve 130 bin Suriyelinin hala kayıp veya gözaltında olduğunu bildirdi.

5-İnsani yardım
Yeni yaptırımlar, 10 Temmuz'da insani yardımın “sınır ötesine” ulaştırılmasına yönelik uluslararası bir kararın uzatılması ile ilgili ABD-Rusya ortak taslağı üzerinde uzlaşıya varılmasının ardından geldi. ABD'li bir yetkili, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Yaptırımlarımız insani yardımları, Suriye’nin yeniden ve erken inşa edilmesine ilişkin programları, insani dayanıklılığı veya yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadeleyi engellemez" diye konuştu.

6-Kürtler
Yaptırımlar, muhalif Ahrar eş-Şarkiyye grubunu da kapsadı. Bu grup, Washington yönetimi tarafından saflarını DEAŞ mensuplarını dahil etmekle suçlanıyor. ABD, Ahrar eş-Şarkiyye grubunun "sivil mülkü yağmaladığını, yerinden edilenlerin evlerine dönmesini engellediğini ve Ekim 2019'da Suriyeli Kürt siyasetçi Hevrin Halef'in öldürülmesi olayına karıştığını" duyurdu. Söz konusu yaptırımlar, Biden'ın ekibinin Kürt dosyası ve kuzeydoğu Suriye'deki askeri kalıcılık önceliğini pekiştiriyor. Biden, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Suriye dosyasında birkaç kez destekleyen Trump'ın aksine Türkiye'yi defalarca eleştirdi.

7-İran'ın saf dışı bırakılması
Trump'ın ekibi, İran'ı Suriye'den çıkarmayı stratejik bir hedef olarak belirlemiş ve kullandığı "baskı ve tecrit araçlarının" bunu gerçekleştirmeye yönelik olduğunu açıklamıştır. Bu baskı ve tecrit araçlarının arasında yaptırımlar da vardı. Bunun yanı sıra “Fırat'ın doğusundaki askeri varlık, Tanf Askeri Üssü, Şam'ın Arap ve Avrupalılardan tecrit edilmesi, Türkiye'nin kuzey Suriye'deki varlığı ve İsrail'in hava saldırıları” konularında verilen ABD desteği de bu doğrultuda gelmiştir. Ancak, Biden’ın listesi ve beraberinde gelen açıklamalarda Şam'dan istenen jeopolitik tavizlere atıfta bulunulmadı.

8-Politikanın değiştirilmesi
Biden yönetiminin Suriye'deki hedef listesini azaltma kararı, “rejimi değiştirmek” yerine “rejimin politikalarını değiştirmek” çerçevesinde geldi. Yeni yönetim bir “siyasi geçiş veya 2254 sayılı Kararın uygulanmasından söz etmiyor. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Suriye Özel Temsilci Vekili Aimee Cutrona konuya ilişkin Şarku’l Avsat’a şunları söyledi: “Bu yaptırımlar, Suriye halkına karşı suistimaller gerçekleştiren kişiler için hesap verebilirliği artırmak adına ABD'nin tüm diplomatik araçları kullanacağını hatırlatmalıdır. Pompeo ise görev süresi henüz dolmadan son listeyi açıkladıktan sonra, "Halkın yanındayız ve 2254 sayılı Kararda öngörülen barış sürecine desteğimizi yeniden teyit ediyoruz".

9-Üç hedef
Blinken, geçen Haziran ayı sonunda Roma'da gerçekleştirilen Suriye konulu toplantıda yaptığı açıklamada, Washington'un Suriye'de üç hedefi olduğunu söyledi: “DEAŞ ile mücadele, insani yardım ve kapsamlı bir ateşkes.” ABD'li yetkililer, önceki gün yaptırımların açıklandığı basın toplantısında önlemlerin, Washington'un amaçlarına ulaşmak için kullandığı “araçlar” olduğunu ve bunların arasında “DEAŞ ile mücadele, insani yardım, insan hakları ihlallerine müsamaha göstermeme ve kapsamlı ateşkes” konularının yer aldığını söylediler. Söz konusu yetkililer ayrıca 2254 sayılı Karar uyarınca siyasi bir çözüm için koşulların yaratılması ümidini de dile getirdiler.

10-Rusya ve “Sezar'ın Kılıcı”
Rusya, "yasadışı tek taraflı yaptırımlara" karşı bir kampanya başlattı ve Rus yetkililer, Amerikalı meslektaşlarına bu yönde adım atılması gerektiğini söyledi. Kuşkusuz, Vladimir Putin ile Cenevre'deki görüşmesinden sonra Biden'ın yaptırımları dayatması ve Sezar Yasası’nı hatırlatması Kremlin'de olumlu yankı uyandırmayacaktır. Biden’ın listesi Arap ülkelerine, bölge ülkelere, Avrupa ülkelerine ve özel sektöre Şam ile olası "normalleşme" sınırlarını hatırlatıyor. Blinken’ın ekibinin, Arap ve Avrupa ülkelerinin Roma konferansının ardından yapılan ortak açıklamada "normalleşme" karşıtı ve yeniden imar için siyasi bir çözümle ilerleme gerektiren bir maddeye yer verilmemesi yönündeki taleplerini kabul ettiği doğru. Ancak, Biden’ın listesi, Sezar Yasası’nın bir “yasama kılıcı” olduğunu hatırlatıyor. Demokrat ve Cumhuriyetçi partilerin çoğunluğunun onayıyla Kongre'den geçen bu yasa siyasi hareketin sınırlarını belirliyor.



İsrail, Refah'a girmeye hazırlanıyor: "Topçular ve zırhlı araçlar konuşlandırıldı"

İsrail ordusunun dün Refah'a düzenlediği bombardımanda büyük bir krater oluştu (AFP)
İsrail ordusunun dün Refah'a düzenlediği bombardımanda büyük bir krater oluştu (AFP)
TT

İsrail, Refah'a girmeye hazırlanıyor: "Topçular ve zırhlı araçlar konuşlandırıldı"

İsrail ordusunun dün Refah'a düzenlediği bombardımanda büyük bir krater oluştu (AFP)
İsrail ordusunun dün Refah'a düzenlediği bombardımanda büyük bir krater oluştu (AFP)

İsrail'in Refah'a operasyon hazırlığı olarak Gazze Şeridi çevresine ilave birlik konuşlandırdığı bildirildi.

İsrailli Ma'ariv gazetesinin dünkü haberinde, İsrail ordusunun Gazze çevresine topçu birlikleri ve zırhlı personel taşıyıcıları yerleştirdiği yazıldı.

Haberde, birliklerin alarm durumuna geçirildiği, Refah operasyonun temel planının Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ve Savunma Bakanı Yoav Gallant tarafından onaylandığı da öne sürüldü.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), iddialarla ilgili yorum yapmayı reddetti. 

IDF'den salı günü yapılan açıklamada, İsrail bombardımanları nedeniyle Gazze'nin kuzeyinden kaçıp Mısır sınırındaki Refah şehrine sığınan sivillerin tahliyesi için 40 bin çadır satın alındığı bildirilmişti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD başta olmak üzere Batılı müttefiklerin itirazlarına rağmen Refah'a kara harekatı düzenleyeceklerini birçok kez söylemişti. 

ABD Dışişleri Bakanlığı ise İsrail'in kara harekatıyla ilgili henüz kendileriyle bilgi paylaşmadığını aktardı.

Diğer yandan Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman es Sani, dünkü açıklamasında İsrail ve Hamas arasındaki ateşkes görüşmelerinin tıkandığını söyledi.

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları'nın 7 Ekim'de başlattığı Aksa Tufanı'nın ardından Katar, ABD ve Mısır ateşkes için arabuluculuk rolünü üstlenmişti.

24 Kasım'da sağlanan ve bir hafta süren ateşkeste 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakılmıştı. IDF'nin verilerine göre Hamas'ın elinde halen yaklaşık 130 rehine var. İsrail ordusu, bunlardan 34'ünün öldüğünü doğrulamıştı.

Ancak ikinci tur ateşkes müzakerelerinden henüz sonuç çıkmadı. Katar lideri, başkent Doha'da yaptığı açıklamada, oynadıkları arabulucu rolünü gözden geçirdiklerini belirterek şu ifadeleri kullandı: 

Ne yazık ki bu arabuluculuğun kötüye kullanıldığını ve dar siyasi çıkarlar uğruna istismar edildiğini gördük. Bu da Katar devletinin, bu rolü kapsamlı şekilde tekrar değerlendireceği anlamına geliyor. Oynadığımız rolü yeniden gözden geçirme ve tarafların bu arabuluculuk faaliyetlerine nasıl katıldığını değerlendirme aşamasındayız.

Es Sani, konuşmasında herhangi bir politikacının adını kullanmadı. Fakat Birleşik Krallık'ın kamu yayıncısı BBC, son dönemde özellikle ABD Kongresi'ndeki bazı isimlerin "ateşkes için Katar'ın Hamas'a yeterli baskıyı uygulamadığını öne sürdüğüne" dikkat çekti. 

Independent Türkçe, Times of Israel, Guardian, BBC


İsrail savaş uçakları Lübnan'ın doğusundaki Hizbullah altyapısını vurdu

İsrail'in Güney Lübnan'a düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan (AFP)
İsrail'in Güney Lübnan'a düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan (AFP)
TT

İsrail savaş uçakları Lübnan'ın doğusundaki Hizbullah altyapısını vurdu

İsrail'in Güney Lübnan'a düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan (AFP)
İsrail'in Güney Lübnan'a düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan (AFP)

İsrail Hava Kuvvetleri dün (Çarşamba) yaptığı açıklamada, İsrail ile Hizbullah arasındaki çatışmaların daha da yoğunlaşabileceği endişesiyle, savaş uçaklarının Lübnan'ın doğusundaki Baalbek'in kuzeyinde Hizbullah'a ait bir altyapıyı vurduğunu duyurdu.

İsrail Hava Kuvvetleri tarafından yapılan açıklamada, “Bu akşam erken saatlerde İsrail savaş uçakları Baalbek'in kuzeyinde, terör örgütünün hava savunma sistemi tarafından kullanılan önemli bir Hizbullah altyapısını vurdu” denildi.

İsrail ordusu dün erken saatlerde, İsrail’in kuzeyinde Hizbullah tarafından üstlenilen ve bir askeri komuta merkezini hedef aldığını söylediği roket ve insansız hava aracı (İHA) saldırısında, altısı ağır olmak üzere 14 askerinin yaralandığını duyurdu.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Son saatlerde, Lübnan topraklarından İsrail'in kuzeyindeki Arab el-Aramşe köyüne doğru sınırı geçen bir dizi tanksavar füzesi ve İHA tespit edildi. Altı asker ağır yaralanırken, iki asker orta derecede yaralandı ve geri kalan yaralanmalar hafif olarak tanımlandı.”

Hizbullah dün, salı günü Lübnan'ın güneyindeki iki kasabayı hedef alan İsrail saldırılarında üç savaşçısının öldürülmesine ‘yanıt olarak’ İsrail'in kuzeyindeki bir askeri karargâhı roket ve İHA’larla bombaladığını duyurdu. İsrail Celile Tıp Merkezi saldırıda 18 kişinin yaralandığını bildirdi.


Darfur'da daha geniş çaplı savaşlara hazırlık

Sudan'ın doğusundaki el-Gadarif şehrinde dün (Çarşamba) bir çuval tahıl taşıyan bir Sudanlı (AFP)
Sudan'ın doğusundaki el-Gadarif şehrinde dün (Çarşamba) bir çuval tahıl taşıyan bir Sudanlı (AFP)
TT

Darfur'da daha geniş çaplı savaşlara hazırlık

Sudan'ın doğusundaki el-Gadarif şehrinde dün (Çarşamba) bir çuval tahıl taşıyan bir Sudanlı (AFP)
Sudan'ın doğusundaki el-Gadarif şehrinde dün (Çarşamba) bir çuval tahıl taşıyan bir Sudanlı (AFP)

Görgü tanıklarına göre Sudan'ın batısındaki Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir kenti çevresinde ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmaların şiddetlenmesinden endişe ediliyor.

Görgü tanıkları, ordunun el-Faşir'deki askeri üsse silah ve mühimmat sevkiyatı için havadan indirme yaptığını, burada HDK ile çatışmaların yaşandığını ve HDK hesaplarından kara hareketliliğini ve bazı askeri araçların Kuzey Darfur'a hareketini gösteren videolar yayınlandığını bildirdi.

Özellikle el-Faşir kenti uzun süredir Sudan'daki savaştan etkilenmediği ve yardımların dağıtıldığı merkez olduğu için savaş nedeniyle Darfur bölgesindeki eyaletlerde kötüleşen insani krizlere ve açlığın yayılmasına ilişkin uluslararası uyarılar artıyor.

El-Faşir sakinleri salı günü öğleden sonra orduya ait savaş uçaklarının, Mühendisler Birliği'nden teknisyenler olması muhtemel güçlerle birlikte, şehrin yakınlarına ‘kutular taşıyan paraşütler’ bıraktığını bildirdi. Adının açıklanmasını istemeyen bir kent sakini, “Orduya ait savaş uçakları, bazıları paraşütçü, bazıları da askeri teçhizat taşıyan yaklaşık 150 paraşüt indirdi” dedi.

Geçtiğimiz birkaç gün boyunca Sudan ordusu ile el-Faşir'in kuzeyindeki Mellit kentinde tam kontrolü sağladığını duyuran HDK arasında şiddetli çatışmalar yaşandı.

HDK'ye bağlı platformlar, askeri komutanlarından birinin el-Faşir'e yaklaşık 50 kilometre uzaklıktaki Mellit'te bir yönetim kurulduğunu duyurduğu ve hükümet ile silahlı hareketlere bağlı tüm komitelerin feshedilmesi, ana pazarın açılması ve kasaba sakinlerinin güvenliğinin sağlanması yönünde kararlar aldığı bir video yayınladı.


Hizbullah, İsrail-İran gerilimine ayak uyduruyor

Arash insansız hava aracını taşıyan bir İran askeri kamyonu, dün (Çarşamba) Tahran'da düzenlenen Ordu Günü geçit töreni sırasında, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve subayların önünden geçti. (AFP)
Arash insansız hava aracını taşıyan bir İran askeri kamyonu, dün (Çarşamba) Tahran'da düzenlenen Ordu Günü geçit töreni sırasında, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve subayların önünden geçti. (AFP)
TT

Hizbullah, İsrail-İran gerilimine ayak uyduruyor

Arash insansız hava aracını taşıyan bir İran askeri kamyonu, dün (Çarşamba) Tahran'da düzenlenen Ordu Günü geçit töreni sırasında, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve subayların önünden geçti. (AFP)
Arash insansız hava aracını taşıyan bir İran askeri kamyonu, dün (Çarşamba) Tahran'da düzenlenen Ordu Günü geçit töreni sırasında, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve subayların önünden geçti. (AFP)

Hizbullah, İsrail-İran gerilimine, Lübnan'ın güneyinden niteliksel ve benzeri görülmemiş bir askeri hamleyle karşılık verdi. Dün (Çarşamba) sınırın her iki tarafında da askeri operasyonların hızı artarken, İsrail ordusuna göre Hizbullah'ın İsrail'in liderlerine yönelik suikastlarına verdiği karşılık, iki patlayıcı yüklü insansız hava aracı (SİHA) ve iki tanksavar füzesinin Lübnan sınırındaki Arab el-Aramşe köyünde bir ordu karakolu ve bir aracı hedef alması sonucu 18 İsraillinin yaralanmasına yol açtı.

Bu, Hizbullah'ın Lübnan'ın güneyinden ‘Gazze Şeridi’ndeki direnişi desteklemek için’ başlattığı savaştan bu yana İsrail'de bir günde meydana gelen en yüksek yaralanma vakası.

İsrail Hizbullah’a, Baalbek kenti çevresi de dâhil olmak üzere güneydeki birçok kasabayı hedef alan yoğun bombardımanla karşılık verdi.

Yerel medya organları, Lübnan'ın doğusundaki Baalbek şehrinin batısında yer alan İyat Ovası'nı hedef alan üç hava saldırısı düzenlendiğini, ancak herhangi bir can kaybı yaşanmadığını duyurdu.

Şarku!l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İsrail İran'ın son saldırısına karşılık verme kararı alırken, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi dün Ordu Günü münasebetiyle düzenlenen askerî geçit töreninde yaptığı açıklamada “Siyonist rejimin topraklarımıza yönelik herhangi bir saldırısı sert bir karşılıkla cevaplanacaktır” dedi.

Diğer yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İngiliz ve Alman dışişleri bakanlarına, İsrail'in ‘kendini koruma hakkını saklı tuttuğu’ güvencesini verdi.

İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron ise İsrail'in bunu, gerilimi en aza indirecek şekilde yapacağını umduğunu söyledi.

ABD, Avrupa Birliği (AB) ve G7 ülkeleri dün İran'a yönelik yaptırımları sıkılaştırma niyetlerini açıklayarak, İsrail'i sakinleştirmeyi ve İran'ın geçtiğimiz cumartesi günü gerçekleştirdiği saldırılara vereceği tepkiyi frenlemeyi amaçladılar.


ABD, Filistin'in BM'ye tam üyeliği talep edilen karar tasarısını veto etti

ABD, Filistin'in BM'ye tam üyeliği talep edilen karar tasarısını veto etti
TT

ABD, Filistin'in BM'ye tam üyeliği talep edilen karar tasarısını veto etti

ABD, Filistin'in BM'ye tam üyeliği talep edilen karar tasarısını veto etti

ABD, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) Filistin'in BM'ye tam üyeliği istenilen karar tasarısını veto etti.

15 üyeli BMGK'de Cezayir tarafından Filistin'in BM'ye tam üyeliğini talep eden karar tasarısı oylamaya sunuldu.

ABD'nin "hayır" oyu kullandığı tasarı, 12 "evet" ve 2 "çekimser" oy aldı.

İngiltere ve İsviçre "çekimser" kalırken, Rusya, Çin, Fransa, Cezayir, Malta, Ekvator, Guyana, Slovenya, Sierra Leone, Mozambik, Güney Kore ve Japonya "evet" oyu verdi.

Karar tasarısının geçmesi için 5 daimi üyeden hiçbirinin "hayır" oyu kullanmaması ve toplamda 9 "evet" oyu alması gerekiyordu.

Karar tasarısı metninde, "BM Genel Kuruluna Filistin'in tam üye olarak kabul edilmesi tavsiye edilir." ifadesi yer alıyordu.

- Filistin'in üyelik başvurusu

Filistin, 2011'de de BM'ye tam üyelik başvurusu yapmış ancak BMGK'de gereken desteği alamamıştı. Filistin 2012 yılında BM "daimi gözlemci statüsü"ne kavuştu.

Filistin'in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, 2 Nisan'da yaptığı açıklamada, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e bir mektup göndererek, üyelik başvurularının yeniden ele alınması talebinde bulunmuştu.

Guterres de 3 Nisan'da BMGK'ye mektup yazarak, Filistin'in talebinin gündeme alınması çağrısı yapmıştı.

BMGK ise 8 Nisan'da Filistin'in talebini "Yeni Üyelerin Kabulü Komitesi'ne" iletmişti.

BMGK'ye üyelikle ilgili dönüş yapması gereken Komite, iki toplantının ardından mutabakata varamadığını duyurmuştu.

Bunun ardından Cezayir, Filistin'in üyeliği için karar tasarısını müzakerelere açmıştı.

ABD, BM Güvenlik Konseyi'nde Filistin'in BM'ye tam üyeliği talep edilen karar tasarısını veto etti.


UNICEF: Gazze'de her 10 dakikada bir çocuk ölüyor ya da yaralanıyor

Filistinli bir kadın ve çocuğu, İsrail'in Refah'ta bir evi bombalaması sonucu oluşan yıkımın ortasında duruyor. (Reuters)
Filistinli bir kadın ve çocuğu, İsrail'in Refah'ta bir evi bombalaması sonucu oluşan yıkımın ortasında duruyor. (Reuters)
TT

UNICEF: Gazze'de her 10 dakikada bir çocuk ölüyor ya da yaralanıyor

Filistinli bir kadın ve çocuğu, İsrail'in Refah'ta bir evi bombalaması sonucu oluşan yıkımın ortasında duruyor. (Reuters)
Filistinli bir kadın ve çocuğu, İsrail'in Refah'ta bir evi bombalaması sonucu oluşan yıkımın ortasında duruyor. (Reuters)

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) İcra Direktörü Catherine Russell dün (Çarşamba) yaptığı açıklamada, Hamas ile İsrail arasında 7 Ekim'de başlayan savaştan bu yana Gazze Şeridi'nde 13 bin 800'den fazla çocuğun öldürüldüğünü duyurdu.

UNICEF’ten yapılan açıklamaya göre Russell New York'ta yaptığı basın toplantısında, “Binlerce kişi yaralandı ve binlercesi de açlığın eşiğinde” dedi.

Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi Birimi (UN Women) de yaptığı ayrı bir açıklamada Gazze'de ‘her 10 dakikada bir çocuğun yaralandığını ya da öldüğünü’ bildirdi.

Açıklamada, savaşın başlamasından bu yana Gazze'de 10 binden fazla kadının öldürüldüğü ve bunlardan altı bininin geride 19 bin yetim çocuk bıraktığı belirtildi.

Kısa bir süre önce Gazze'yi ziyaret eden UNICEF Sözcüsü Tess Ingram, Salı günü Cenevre'de düzenlediği basın toplantısında gördüğü ‘yaralı çocuk sayısı’ karşısında hayrete düştüğünü söyledi.

Ingram, “Sadece hastanelerde değil, sokaklarda, derme çatma barınaklarda, sürekli değişen hayatlarını yaşıyorlar” dedi.


BM Libya Özel Temsilcisi’nin istifasının ardından Libya'daki çatışmanın çözümü ufukta görünmüyor

Libya siyasi sahnesinde çatışma halen sürüyor. (Libya Parlamentosu)
Libya siyasi sahnesinde çatışma halen sürüyor. (Libya Parlamentosu)
TT

BM Libya Özel Temsilcisi’nin istifasının ardından Libya'daki çatışmanın çözümü ufukta görünmüyor

Libya siyasi sahnesinde çatışma halen sürüyor. (Libya Parlamentosu)
Libya siyasi sahnesinde çatışma halen sürüyor. (Libya Parlamentosu)

Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy’nin ani istifası, kendi çıkarlarına hizmet etmek için ülkenin bölünmüşlüğünü sürdürmekle suçladığı rakip taraflar arasındaki uzlaşma çabalarının başarısızlığını yansıtıyor.

18 aydır BM Libya Destek Misyonu’na (UNSMIL) başkanlık eden Senegalli diplomat, Salı günü BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e istifasını sundu.

Bathiliy, 2011 yılında Muammer Kaddafi rejiminin devrilmesinden bu yana kaos, bölünme ve şiddetle boğuşan ülkedeki ana tarafları eleştirdi.

Son aylarda durumun ‘kötüleştiğine’ değinen Bathiliy, ‘mevcut çıkmazdan memnun olan Libyalı liderlerin siyasi irade ve iyi niyet eksikliğini’ eleştirdi.

Kaddafi rejiminin devrilmesinden bu yana kaos içindeki Libya, biri Trablus'ta (batıda) Abdulhamid Dibeybe tarafından yönetilen ve BM tarafından tanınan, diğeri ise doğuda Usame Hammad tarafından yönetilen ve Bingazi'deki kalesi ile Mareşal Halife Hafter tarafından desteklenen iki rakip yürütme otoritesi tarafından yönetiliyor.

cvdfbrt
Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy (AFP)

Libya’da Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin Aralık 2021'de yapılması planlanmıştı, ancak rakip taraflar arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle seçimler süresiz olarak ertelendi. Dolayısıyla ülkedeki siyasi istikrarsızlık süreci uzadı.

“Mevcut liderlerin Libya halkının zararına olacak şekilde hareket etme ve oyalama taktikleriyle statükoyu korumaya yönelik bencilce kararlarına son verilmelidir” diyen Bathiliy, her iki rakip tarafın yabancı destekçilerinin isimlerini vermeden suçlayıcı bir tavır sergiledi.

Büyük Britanya Kraliyet Enstitüsü'nde yardımcı araştırmacı olan Celal Harşavi, Bathiliy'nin ayrılışının şaşırtıcı olmadığını, çünkü birkaç aydır yönettiği sürecin ‘zaten tamamen tükenmiş’ olduğunu söyledi.

Atlantik Konseyi uzmanlarından İmad Badi, Bathiliy'nin görevden ayrılışının ‘Libya'da son yıllarda hâkim olan istikrar görüntüsünün ortadan kalktığı inkâr edilemez bir dönüm noktasında’ gerçekleştiğini söyledi.

Mart ayında Bathiliy’nin siyasi işlerden sorumlu yardımcısı olarak atanan Amerikalı Stephanie Koury geçici olarak onun görevlerini üstlenecek.

Harşavi, Koury'nin ‘geçici bir özel temsilci olarak ortaya çıkmasının muhtemel’ olduğunu ve bunun ‘ABD'nin BM Güvenlik Konseyi'nde Rus vetosuyla karşılaşmadan UNSMIL'i yönetmesine olanak sağlayacak bir düzenleme’ olacağını belirtti.

Badi, Koury'nin pozisyonunun bir özel temsilcinin yokluğunda geçici bir süre için görev yapmasına izin vereceğini, ancak ‘başarabileceklerinin sınırlı olacağını’ söyledi.


İsrail ordusunun Refah'a yönelik saldırısında çoğu kadın ve çocuk 8 Filistinli öldü

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İsrail ordusunun Refah'a yönelik saldırısında çoğu kadın ve çocuk 8 Filistinli öldü

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentine yönelik saldırısında 5'i çocuk, 2'si kadın 8 Filistinli hayatını kaybetti.

Sağlık yetkilileri, AA muhabirine, İsrail ordusunun Refah'ın güneyinde bulunan es-Selam Mahallesi'ndeki tarım arazisi üzerindeki bir barakayı hedef aldığını söyledi.

Yetkililer, İsrail ordusunun saldırısında, Gazze kentinden yerinde edilerek Refah'a gelen Iyad ailesinden 5'i çocuk, 2'si kadın 8 Filistinlinin hayatını kaybettiğini aktardı.

İsrail ordusunun, Refah kentinde bulunan Doğu Mezarlığı çevresindeki el-Behabisa ailesine ait bir evi bombalaması sonucu da çok sayıda Filistinli yaralandı.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 14 bin 500’ü çocuk, 9 bin 560'ı kadın olmak üzere 33 bin 899 Filistinli öldürüldü, 76 bin 664 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

- Gazze'de yerinden edilen Filistinlilerin son sığınağı Refah

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana sürdürdüğü saldırıları nedeniyle yaklaşık 2,3 milyon nüfuslu Gazze Şeridi'nde 1,9 milyon kişi, yerinden edildi. Bu Filistinlilerin çoğu, İsrail'in daha önce "güvenli bölge" olduğunu iddia ettiği Refah kentine sığındı.

Gazze Şeridi'nin en güneyinde, Mısır sınırında yer alan Refah'ın İsrail saldırılarından önce 280 bin olan nüfusu, halihazırda 5 katından fazla artarak neredeyse 1,5 milyona ulaştı.

İsrail saldırılarından kaçarak, yeterli kalacak yerin bulunmadığı ve altyapının yetersiz kaldığı Refah'a sığınan Filistinlilerin büyük bölümü, derme çatma çadırlardan oluşan kamplarda yaşam mücadelesi veriyor.

İsrail ordusunun sık sık hava saldırıları düzenlediği Refah'a kara saldırısı başlatması halinde sivillerin Gazze Şeridi'nde sığınacak yerinin kalmayacağından endişe ediliyor.


Sudan Dışişleri Bakan Vekili Sadık, görevden alındı

Sudan Kabine İşleri Bakanı ve Başbakan Vekili Osman Hüseyin, Dışişleri Bakan Vekili Büyükelçi Ali es-Sadık (AFP)
Sudan Kabine İşleri Bakanı ve Başbakan Vekili Osman Hüseyin, Dışişleri Bakan Vekili Büyükelçi Ali es-Sadık (AFP)
TT

Sudan Dışişleri Bakan Vekili Sadık, görevden alındı

Sudan Kabine İşleri Bakanı ve Başbakan Vekili Osman Hüseyin, Dışişleri Bakan Vekili Büyükelçi Ali es-Sadık (AFP)
Sudan Kabine İşleri Bakanı ve Başbakan Vekili Osman Hüseyin, Dışişleri Bakan Vekili Büyükelçi Ali es-Sadık (AFP)

Sudan Kabine İşleri Bakanı ve Başbakan Vekili Osman Hüseyin, Dışişleri Bakan Vekili Büyükelçi Ali es-Sadık'ı görevden aldı.

Devlet televizyonundan yapılan açıklamada, Dışişleri Bakanı Vekili Ali es-Sadık'ın görevine son verildiği aktarıldı.

Sadık'ın yerine Bakanlık Müsteşarı Hüseyin Avad getirildi.

Sadık, 21 Ocak 2022'de Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ın 25 Ekim 2021'de sivil hükümetin feshedilmesi dahil aldığı istisnai kararlar sonrası bu göreve getirilmişti.

Aralık 2023'te Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı olarak atanan yeni Bakan Vekili Avad ise Sudan'ın Zambiya ve Uganda büyükelçiliği görevlerini yürütmüştü.

- Sudan'daki savaş

Sudan'da 30 yıl süren Ömer el Beşir iktidarının halk ayaklanmasıyla devrilmesi sonrası, sivillerin katılımıyla oluşturulan hükümete karşı ortak darbe yapan ordu ve HDK arasındaki güç mücadelesi 1 yıldır sürüyor.

Nisan 2023'ün ortasında başlayan ve Sudan'ın 18 eyaletinden 10'unda devam eden savaşta ordu, kuzey ve doğudaki eyaletleri kontrol ederken, HDK, batı ve güney eyaletlerini ele geçirmeyi başarmıştı.

Savaşın bitirilmesi için başlatılan Suudi Arabistan ve ABD arabuluculuğundaki Cidde görüşmeleri, Mısır'ın öncülük ettiği Sudan'a komşu ülkeler barış girişimi, Doğu Afrika'da Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesinin çabaları ve Bahreyn'in başkenti Manama'da yapılan görüşmeler sonuçsuz kalmıştı.

BM'ye göre, dünyanın en büyük yerinden edilme ve açlık krizinin yaşandığı Sudan'daki çatışmalar sonucu 15 binden fazla kişi hayatını kaybetti, yaklaşık 8,5 milyon kişi yerinden edildi ve 25 milyondan fazla kişi insani yardıma muhtaç durumda.


İsrail'in Refah'ın doğusuna yönelik bombardımanında biri kadın, üçü çocuk yedi kişi öldü

İsrail'in Refah'ta bombaladığı yerin yakınındaki Filistinliler (Reuters)
İsrail'in Refah'ta bombaladığı yerin yakınındaki Filistinliler (Reuters)
TT

İsrail'in Refah'ın doğusuna yönelik bombardımanında biri kadın, üçü çocuk yedi kişi öldü

İsrail'in Refah'ta bombaladığı yerin yakınındaki Filistinliler (Reuters)
İsrail'in Refah'ta bombaladığı yerin yakınındaki Filistinliler (Reuters)

Filistin Haber ve Enformasyon Ajansı (WAFA) dün (Çarşamba), İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyinde bulunan Refah'ın doğusundaki bir arazi ve konutu hedef alan bombardımanı sonucu biri kadın, üçü çocuk olmak üzere yedi kişinin öldürüldüğünü bildirdi. Ajans, konutta yerinden edilmiş kişileri barındırdığını belirtti.

Gazze Şeridi Sağlık Bakanlığı ise yaptığı açıklamada, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'nde yürüttüğü savaş sonucu ölen Filistinli sayısının 33 bin 899'a, yaralananların sayısının ise 76 bin 664'e yükseldiğini duyurdu.