Biden ‘Suriye yaptırımları’ ile hangi siyasi mesajları veriyor?

ABD Başkanı Joe Biden ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, bu ayın 16'sında Cenevre'deki görüşmelerinden önce verdikleri kare (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, bu ayın 16'sında Cenevre'deki görüşmelerinden önce verdikleri kare (AFP)
TT

Biden ‘Suriye yaptırımları’ ile hangi siyasi mesajları veriyor?

ABD Başkanı Joe Biden ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, bu ayın 16'sında Cenevre'deki görüşmelerinden önce verdikleri kare (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, bu ayın 16'sında Cenevre'deki görüşmelerinden önce verdikleri kare (AFP)

ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin Suriyeli rejim yetkililerine ve kurumlara uyguladığı yaptırımların ilk listesi, birçok işaret içeriyor ve ABD'nin Suriye politikasının yönünü teyit ediyor.
İşte “Biden'ın listesi" ile ilgili 10 madde:

1-Genişleme
Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın yönetimi Haziran 2020'de, güvenlik, ekonomik ve politik alanlarda 113 rejim yanlısı kişi ve kuruluşu kapsayan Sezar Yasası yaptırımlarını hayata geçirdi. Biden’ın listesinde ise 8 mahkum, 5 güvenlik gücü ve biri muhalefete bağlı Ahrar eş-Şarkiyye olmak üzere 2 askeri grup ve El Kaide ve Heyet Tahrir'uş Şam'ı (HTŞ) finanse eden iki isim yer aldı.
Biden’ın yaptırım listesi, Trump döneminde yayınlanan listelerin aksine herhangi bir siyasi veya hükümet figürünü veya Suriyeli bir iş insanını içermiyor aksine rejim, muhalefet ve teröristlerden isim ve kuruluşları kapsıyor. Trump’ın listesinde Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in yönetiminden yetkililer, Esed’in eşi ve hem kendisinin hem de eşinin yakınları da yer almıştı.

2-Hesap Verebilirlik
Yaptırımların yayınlanmasının ardından ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Suriyeli yetkililerin cezalandırılmasının “Suriye halkının acılarına neden olan kişi ve kuruluşların hesap verebilirliğini güçlendirmeyi” amaçladığını ve "ABD'nin insan haklarına saygısını ve Suriyelilere yönelik ihlaller için hesap verebilirliği teşvik etme taahhüdünü teyit ettiğini" açıkladı. El Kaide'yi finanse etmekle suçlanan iki kişinin listeye dahil edilmesiyle ilgili olarak ABD’li Bakan, "Bu adım, El-Kaide, Heyet Tahrir'uş Şam (HTŞ) ve ABD'ye ve müttefiklerimize saldırmaya çalışan diğer terörist grupların destek ağlarını bozma taahhüdümüzü teyit etmeyi amaçlıyor.”
Eski Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, görevinden ayrılmadan birkaç gün önce, insan hakları ve terörle mücadele konusundaki mevcut odaklanmanın yanında, “rejimin savaş mekanizmasını sağlamak ve Suriye çatışmasını sona erdirme çabalarını engellemek” nedeniyle 18 kişi ve kuruluşun cezalandırıldığını söylemişti.

3-Sezar Yasası
Biden’ın yaptırım listesi, Sezar (Caesar) Yasası’na bağlılığı pekiştirdi; Washington, yaptırımlara dahil olan hapishanelerin "Sezar'ın fotoğraflarında" yer aldığını söyledi. Sezar Yasası ismini, 2014'te Esed rejiminin muhalifleri tuttuğu hapishanelerde işkenceyle öldürülen tutuklulara ait 55 bin fotoğrafı dünya basınına sızdıran askeri polisin kod adından alıyor. Yeni yönetimin aldığı tedbirler, rejim ihlalleri için hesap verebilirliği teşvik etmeyi amaçlayan Sezar Suriye Sivil Koruma Yasası'nın hedeflerini güçlendiriyor.

4-Tutuklular
Yeni yaptırımlar, Washington'un tutukluların ve kaybolanların dosyasını açma eğilimini pekiştiriyor; ABD, müttefikleriyle birlikte, BM Suriye Özel Elçisi Geir Pedersen’e, anayasa reformlarını kolaylaştırma çabalarına ve önümüzdeki haftalarda Cenevre'de bir komite toplantısı düzenlemeye paralel olarak söz konusu dosya üzerinde çalışmasını tavsiye etti. ABD'den yapılan açıklamada, "rejimin, çatışmanın başlangıcından bu yana çok sayıda Suriyeliyi gözaltına aldığı ve onlara kötü muamelede bulunduğu” ifade edilirken bu iddiaların, BM komitesi tarafından belgelendiğine de dikkat çekildi. Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), 14 binden fazla tutuklunun işkence nedeniyle öldüğünü ve 130 bin Suriyelinin hala kayıp veya gözaltında olduğunu bildirdi.

5-İnsani yardım
Yeni yaptırımlar, 10 Temmuz'da insani yardımın “sınır ötesine” ulaştırılmasına yönelik uluslararası bir kararın uzatılması ile ilgili ABD-Rusya ortak taslağı üzerinde uzlaşıya varılmasının ardından geldi. ABD'li bir yetkili, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Yaptırımlarımız insani yardımları, Suriye’nin yeniden ve erken inşa edilmesine ilişkin programları, insani dayanıklılığı veya yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadeleyi engellemez" diye konuştu.

6-Kürtler
Yaptırımlar, muhalif Ahrar eş-Şarkiyye grubunu da kapsadı. Bu grup, Washington yönetimi tarafından saflarını DEAŞ mensuplarını dahil etmekle suçlanıyor. ABD, Ahrar eş-Şarkiyye grubunun "sivil mülkü yağmaladığını, yerinden edilenlerin evlerine dönmesini engellediğini ve Ekim 2019'da Suriyeli Kürt siyasetçi Hevrin Halef'in öldürülmesi olayına karıştığını" duyurdu. Söz konusu yaptırımlar, Biden'ın ekibinin Kürt dosyası ve kuzeydoğu Suriye'deki askeri kalıcılık önceliğini pekiştiriyor. Biden, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Suriye dosyasında birkaç kez destekleyen Trump'ın aksine Türkiye'yi defalarca eleştirdi.

7-İran'ın saf dışı bırakılması
Trump'ın ekibi, İran'ı Suriye'den çıkarmayı stratejik bir hedef olarak belirlemiş ve kullandığı "baskı ve tecrit araçlarının" bunu gerçekleştirmeye yönelik olduğunu açıklamıştır. Bu baskı ve tecrit araçlarının arasında yaptırımlar da vardı. Bunun yanı sıra “Fırat'ın doğusundaki askeri varlık, Tanf Askeri Üssü, Şam'ın Arap ve Avrupalılardan tecrit edilmesi, Türkiye'nin kuzey Suriye'deki varlığı ve İsrail'in hava saldırıları” konularında verilen ABD desteği de bu doğrultuda gelmiştir. Ancak, Biden’ın listesi ve beraberinde gelen açıklamalarda Şam'dan istenen jeopolitik tavizlere atıfta bulunulmadı.

8-Politikanın değiştirilmesi
Biden yönetiminin Suriye'deki hedef listesini azaltma kararı, “rejimi değiştirmek” yerine “rejimin politikalarını değiştirmek” çerçevesinde geldi. Yeni yönetim bir “siyasi geçiş veya 2254 sayılı Kararın uygulanmasından söz etmiyor. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Suriye Özel Temsilci Vekili Aimee Cutrona konuya ilişkin Şarku’l Avsat’a şunları söyledi: “Bu yaptırımlar, Suriye halkına karşı suistimaller gerçekleştiren kişiler için hesap verebilirliği artırmak adına ABD'nin tüm diplomatik araçları kullanacağını hatırlatmalıdır. Pompeo ise görev süresi henüz dolmadan son listeyi açıkladıktan sonra, "Halkın yanındayız ve 2254 sayılı Kararda öngörülen barış sürecine desteğimizi yeniden teyit ediyoruz".

9-Üç hedef
Blinken, geçen Haziran ayı sonunda Roma'da gerçekleştirilen Suriye konulu toplantıda yaptığı açıklamada, Washington'un Suriye'de üç hedefi olduğunu söyledi: “DEAŞ ile mücadele, insani yardım ve kapsamlı bir ateşkes.” ABD'li yetkililer, önceki gün yaptırımların açıklandığı basın toplantısında önlemlerin, Washington'un amaçlarına ulaşmak için kullandığı “araçlar” olduğunu ve bunların arasında “DEAŞ ile mücadele, insani yardım, insan hakları ihlallerine müsamaha göstermeme ve kapsamlı ateşkes” konularının yer aldığını söylediler. Söz konusu yetkililer ayrıca 2254 sayılı Karar uyarınca siyasi bir çözüm için koşulların yaratılması ümidini de dile getirdiler.

10-Rusya ve “Sezar'ın Kılıcı”
Rusya, "yasadışı tek taraflı yaptırımlara" karşı bir kampanya başlattı ve Rus yetkililer, Amerikalı meslektaşlarına bu yönde adım atılması gerektiğini söyledi. Kuşkusuz, Vladimir Putin ile Cenevre'deki görüşmesinden sonra Biden'ın yaptırımları dayatması ve Sezar Yasası’nı hatırlatması Kremlin'de olumlu yankı uyandırmayacaktır. Biden’ın listesi Arap ülkelerine, bölge ülkelere, Avrupa ülkelerine ve özel sektöre Şam ile olası "normalleşme" sınırlarını hatırlatıyor. Blinken’ın ekibinin, Arap ve Avrupa ülkelerinin Roma konferansının ardından yapılan ortak açıklamada "normalleşme" karşıtı ve yeniden imar için siyasi bir çözümle ilerleme gerektiren bir maddeye yer verilmemesi yönündeki taleplerini kabul ettiği doğru. Ancak, Biden’ın listesi, Sezar Yasası’nın bir “yasama kılıcı” olduğunu hatırlatıyor. Demokrat ve Cumhuriyetçi partilerin çoğunluğunun onayıyla Kongre'den geçen bu yasa siyasi hareketin sınırlarını belirliyor.



Cumhurbaşkanı Avn'ın çabaları, silahların devletle sınırlandırılması planının konuşulacağı oturumda tansiyonun yükselmesini engelledi

Lübnan Bakanlar Kurulu, Cumhurbaşkanı Joseph Avn başkanlığında düzenlenen oturumlarından birinde (AP)
Lübnan Bakanlar Kurulu, Cumhurbaşkanı Joseph Avn başkanlığında düzenlenen oturumlarından birinde (AP)
TT

Cumhurbaşkanı Avn'ın çabaları, silahların devletle sınırlandırılması planının konuşulacağı oturumda tansiyonun yükselmesini engelledi

Lübnan Bakanlar Kurulu, Cumhurbaşkanı Joseph Avn başkanlığında düzenlenen oturumlarından birinde (AP)
Lübnan Bakanlar Kurulu, Cumhurbaşkanı Joseph Avn başkanlığında düzenlenen oturumlarından birinde (AP)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın, yıl sonuna kadar silahların devletle sınırlandırılması kararını uygulamaya koyma planını tartışmak üzere cuma günü yapılması planlanan kabine toplantısında tansiyonun yükselmesini önleme çabaları başarılı oldu. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre oturuma Şii İkilisi’nden (Hizbullah ve Emel Hareketi) bakanlar da katılacak. Bu da Cumhurbaşkanı Avn'ın hem Meclis Başkanı Nebih Berri hem de Başbakan Nevvaf Selam ile açık iletişim kurarak gösterdiği çabaların meyvesini verdiği anlamına geliyor.

Kaynaklar, Hizbullah liderliği ile Meclis Başkanı Berri arasında istişarelerin sürdüğünü ve Berri'nin Cumhurbaşkanı Avn ile ve aracılar aracılığıyla Başbakan Selam ile temas halinde olduğunu belirttiler. Kaynaklara göre bu temaslar, Şii bakanların oturuma katılımını tehdit eden hararetli bir tartışmaya dönüşen çıkmaza girmiş gündemlerini çözmek için bir formül üzerinde anlaşmaya varılmasıyla sonuç vermeye başladı.

Öte yandan Lübnan Merkez Bankası, Hizbullah'ın finans kolu olan Karz-ı Hasen Vakfı ile ilgili olarak yetkilileri suçladı. Banka yetkililere ve ilgili bakanlıklara, Lübnan Merkez Bankası tarafından lisanslanmamış ve onun yetkisi altında olmayan, uluslararası yaptırımlara tabi her türlü kurum ve kuruluşun durumunu ele almak için müdahale etmeleri çağrısında bulundu.


İsrail, Batı Şeria'yı bir ‘yerleşimci devletine’ dönüştürdü

İsrail, Batı Şeria'yı bir ‘yerleşimci devletine’ dönüştürdü
TT

İsrail, Batı Şeria'yı bir ‘yerleşimci devletine’ dönüştürdü

İsrail, Batı Şeria'yı bir ‘yerleşimci devletine’ dönüştürdü

Bugünün Batı Şeria haritası, İsrail'in Filistin Yönetimi'nin kontrolündeki tüm büyük şehirleri nasıl küçülttüğünü ve bunları yerleşim yerleri, ileri karakollar ve yan yollarla çevreleyerek birbirinden tamamen izole edilmiş adalar haline nasıl getirdiğini gösteriyor. Bugün, Batı Şeria'da yaklaşık 900 bin İsrailli yerleşimci yaşıyor ve Filistin devleti ilan edildiğinde, neredeyse Filistin devletinden daha büyük bir devlet içinde devlet kurmuş oluyorlar.

Arazi müsaderesinin yol açtığı ekonomik zarar, İsrail'in Batı Şeria ve Batı Şerialılara karşı yürüttüğü savaşın en belirgin yönlerinden biri. Batı Şeria’da bugün, 898 askeri kontrol noktası ve demir kapı bulunuyor. Bunların 18'i sadece bu yılın (2025) başından beri, 146'sı ise 7 Ekim 2023'ten sonra inşa edildi.

Filistin yönetimine bağlı Duvar ve Yerleşim Direniş Komisyonu'ndan Emir Davud, yerleşimcilerle ilgili olarak “Filistinlilerin bildiği sokakları, yolları ve alanları aşan, kapatma, kontrol ve dışlama fikri etrafında tasarlanmış alternatif bir coğrafi alan yaratıyorlar” dedi.

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Filistin devletinin kurulmasını tehdit eden bir hamleyle ağustos ayı sonlarında Batı Şeria'da yerleşim yerleri inşa etmesine izin veren ‘I-1’ projesinin nihai onayını aldığını duyurdu.

Smotrich, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Filistin devleti sloganlarla değil, eylemlerle ortadan kaldırılacak. Her yerleşim yeri, her mahalle, her konut birimi bu tehlikeli fikrin tabutuna çakılan bir çivi daha demektir.”


İsrail ordusu, Suriye'nin güneyindeki bir köye 16 araçlık bir konvoy sızdırdı

Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra sınır kapısında BM gözlemci konumunun (UNDOF) yakınında bulunan bir İsrail askeri, (Arşiv-EPA)
Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra sınır kapısında BM gözlemci konumunun (UNDOF) yakınında bulunan bir İsrail askeri, (Arşiv-EPA)
TT

İsrail ordusu, Suriye'nin güneyindeki bir köye 16 araçlık bir konvoy sızdırdı

Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra sınır kapısında BM gözlemci konumunun (UNDOF) yakınında bulunan bir İsrail askeri, (Arşiv-EPA)
Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra sınır kapısında BM gözlemci konumunun (UNDOF) yakınında bulunan bir İsrail askeri, (Arşiv-EPA)

Suriye medyası, İsrail ordusunun dün gece 16 araçtan oluşan bir konvoyu ülkenin güneyindeki Kuneytra kırsalına bağlı el-Asbah köyüne sızdırdığını doğruladı.

Şarku’l Avsat’ın Suriye televizyonundan aktardığına göre, İsrail güçleri kontrol noktası kurarak çok sayıda evde arama yaparken, İsrail'e ait insansız hava araçları (İHA) da bölge üzerinde uçuş yaptı.

İsrail, son günlerde Suriye'nin güneyine yönelik askeri operasyonlarını yoğunlaştırdı.