Mısır Cumhurbaşkanı Sisi: Halka destek programlarını yeniden düzenleyeceğiz

Cumhurbaşkanı Sisi dün Bedir Şehrindeki yeni konutları teftiş ederken (Mısır Cumhurbaşkanlığı internet sitesi)
Cumhurbaşkanı Sisi dün Bedir Şehrindeki yeni konutları teftiş ederken (Mısır Cumhurbaşkanlığı internet sitesi)
TT

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi: Halka destek programlarını yeniden düzenleyeceğiz

Cumhurbaşkanı Sisi dün Bedir Şehrindeki yeni konutları teftiş ederken (Mısır Cumhurbaşkanlığı internet sitesi)
Cumhurbaşkanı Sisi dün Bedir Şehrindeki yeni konutları teftiş ederken (Mısır Cumhurbaşkanlığı internet sitesi)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi dün, devlet destekli somun ekmeğinin yeniden fiyatlandırılması gerektiğine dair önceki açıklamasını tekrar dile getirirken, artan nüfus, değişen fiyatlar ve gelir oranları ışığında mevcut devlet destek mekanizmalarının devam edemeyeceğini, devlet desteğinin iptal edilmeyeceğini ancak yeniden düzenleneceğini ifade etti.
Yaklaşık 70 milyon Mısırlı, devlet destekli emtia sisteminden yararlanıyor. Mısır cumhurbaşkanı iki haftadan kısa bir süre önce “somun ekmek fiyatlarının bu şekilde devam edemeyeceğini” belirtmişti. Dün Kahire'de bir dizi konut projesinin açılışı sırasında Cumhurbaşkanı Sisi, yıllık yaklaşık 275 milyar Mısır lirasına tekabül eden devlet desteğinin yeniden düzenlemesi gerektiğini söyledi. Değişmesi gerektiğini düşündüğü acil dosyaları erteleyerek görevinde kalmaya devam etmeyeceğini aktaran Cumhurbaşkanı Sisi, aksi takdirde Allah’ın onu doğru olanı (destek sisteminin değiştirilmesi gerektiğini) bildiği halde yapmadığı için sorumlu tutacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı Sisi, plansız nüfus artışının, devletin stratejisini sekteye uğrattığını ve kaynak eksikliği ışığında büyük bir sorun olduğunu belirtti.  Durumun ülkenin kapasitesini aştığını ve (25 Ocak devrimini kastederek) 2011'de neredeyse devleti yok edecek olan uygulamalar ve davranışlar gibi sonuçlara yol açabileceğini vurguladı.
Mısır'daki nüfusun şu anda 101 milyondan fazla olduğu tahmin ediliyor. Mısır Cumhurbaşkanı, nüfus artışının son 100 yılda toplumun karşılaştığı sorunlarla kaçınılmaz bir ilişkisi olduğuna dikkat çekti. Nüfus artışının, ancak nüfusun ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlayacak kaynaklara sahip ülkelerde bir sorun olarak görülmeyebileceğini belirtti.
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, mevcut durumun çözümünün nüfus artışını kontrol etmek ve harcamaları düzenlemekte olduğunu aktardı. Devletin vatandaşlara birçok farklı şekilde yardım sağladığını, bunlar arasında arsa ve altyapı giderleri hesaba katılmadan değeri 400-450 bin lira arasında değişen daireler de olduğunu, hatta bu dairelerin bazısında ücretsiz olarak verilen 50 bin lira değerinde mobilya da bulunduğunu ifade etti. Devletin vatandaşa sağladığı desteğin yıllık yaklaşık 275 milyar liraya ulaştığını aktaran Cumhurbaşkanı Sisi, bu rakamın 10 yıl içinde yaklaşık 3 trilyon liraya ulaştığına, bunun yanı sıra Mısır kırsalını geliştirme, kanalizasyon, içme suyu, elektrik, kanal döşeme, sağlık, eğitim ve diğer kamu hizmetlerinin yıllık 700-800 milyar lira arasında değişen bir rakama tekabül ettiğine dikkat çekti.
Mısır Cumhurbaşkanı vatandaşlarına güven vererek şunları söyledi: “Korkmayın, desteği iptal etmeyeceğim, bunun yerine yeniden düzenleyeceğim ve bu sorunu da daha önce çözdüğüm sorunlar gibi çözeceğim. Önemli bir ülke olmak istiyorsak bu düzenlemeyi yapmaya mecburuz. Herkes benim muhtaç insanları kendi haline bırakmak olan kolay yolu değil de zor yolu seçtiğimi biliyor.”
Konut projelerinin açılış töreninde konuşan Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli, güven vermeyen ve çarpık kentleşmeye sebep olan gecekondu bölgelerinin geliştirilmesi hususunda devletin başarısına değinerek "Devlet, 7 yıl içinde, 40 yıldır yapılana eşdeğer sayıda konutu kullanıma sundu” dedi. Başbakan Medbuli ayrıca şunları söyledi: “Hükümetin önünde, bir milyondan fazla insanın güvensiz bölgelerde yaşaması gibi bir tehlike vardı. 2015 ile 2021 arasındaki dönemde bu güvensiz bölgelerin geliştirilmesi tamamlandı. Konut inşaatları %100 oranında tamamlandı. Hak sahiplerinin yüzde 90’ı tamamlanan bu konutlara yerleştirildi. Geriye kalan yüzde 10’luk kesimin de yerleştirme işlemleri sürüyor.”



Gazze Şeridi'ndeki gıda krizi nedeniyle Filistinliler kaplumbağa eti yiyor

 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)
 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)
TT

Gazze Şeridi'ndeki gıda krizi nedeniyle Filistinliler kaplumbağa eti yiyor

 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)
 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)

Magda Qinan, İsrail'in uyguladığı boğucu abluka ve yardımların engellenmesi nedeniyle açlık tehlikesiyle karşı karşıya olan Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir çadırda yaşayan yerinden edilmiş ailesini doyurmak için üçüncü kez kaplumbağa pişirmek zorunda kaldı.

61 yaşındaki Magda eti temizliyor, un ve sirkeyle karıştırıyor, yıkıyor ve eski, hasarlı bir tencerede kaynatıp kızarttıktan sonra soğan, domates ve biberle çeşnilendiriyor. “Çocuklar kaplumbağadan korkuyorlardı, biz de onlara dana eti kadar lezzetli olduğunu söyledik,” diyerek odun ateşinde pişen kırmızı eti izlerken AFP'ye “Bazıları yedi, bazıları ise reddetti” diyor.

İsrail 2 Mart'ta Gazze'ye tam bir abluka uygulayarak ateşkesle birlikte yeniden başlayan uluslararası yardımların girişini engelledi ve ana tuzdan arındırma tesisine giden elektrik arzını kesti.

Bir grup uluslararası sivil toplum kuruluşu bu hafta “kıtlık sadece bir risk değil; Gazze'nin neredeyse tüm bölgelerinde hızla gelişiyor gibi görünüyor” uyarısında bulundu.

Filistinli bir çocuk, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kısıtlı yemeğini yiyor (AFP)Filistinli bir çocuk, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kısıtlı yemeğini yiyor (AFP)

İsrail'in çarşamba günü Gazze'ye insani yardım girişini engellemeye devam edeceğini açıklamasının ardından, Hamas perşembe günü yaptığı açıklamada İsrail'i “açlığı bir silah olarak kullanmakla” suçladı. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Hamas bu kararın “baskı araçlarından biri... ve bir savaş suçunun kamuoyu önünde yeniden kabulü” olduğunu belirtti.

Magda Qinnan, “Sınır kapıları kapalı. Pazarda domates, salatalık ve biberden başka bir şey yok” diyerek 80 şekele (19 avro) iki küçük torba sebze aldığını ve hiç et olmadığını belirtiyor. Kaplumbağaları yakalayıp kestikten sonra pişirdiklerini “birkaç aileye paylaşmaları için dağıttığını” söyleyen kadın, “bunların satılık olmadığını” ifade etti.

 Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarını almak için yiyecek dağıtım noktasının önünde bekliyor (AFP)Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarını almak için yiyecek dağıtım noktasının önünde bekliyor (AFP)

“Bir gün kaplumbağa yiyeceğimizi hiç düşünmemiştik” diyen balıkçı akrabası Abdul Halim Qinan, kaplumbağa etinin yiyecek yerine geçtiğini belirtti: “Savaş başladığından beri ne bize ne de başkasına yiyecek var. İhtiyacımız olan protein ve besin maddelerini yerine koymaya çalışıyoruz. Et yok, kümes hayvanı yok, sebze yok” şeklinde konuştu.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) bu hafta “insani durumun savaşın başlamasından bu yana geçen 18 ay içinde muhtemelen en kötü durumda olduğu” uyarısında bulunarak “Gazze'ye geçişlere bir buçuk aydır izin verilmediğini, bunun bugüne kadarki en uzun tedarik kesintisi dönemi olduğunu” kaydetti.

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarına düşen kısıtlı miktarı alabilmek için sırada bekliyor (AFP)Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarına düşen kısıtlı miktarı alabilmek için sırada bekliyor (AFP)

Dünya Sağlık Örgütü Doğu Akdeniz Bölge Direktörü Hanan Balkhi haziran ayında, Gazze sakinlerinin lağım suyu içmeye ve hayvan yemi yemeye zorlandığı uyarısında bulundu.

İsrail ordusu, 19 Ocak'ta başlayan ateşkes ve esirlerin serbest bırakılması anlaşmasının çökmesinin ardından 18 Mart'ta yeniden saldırıya geçmesinden beri Gazze Şeridi'nde hava bombardımanını yoğunlaştırdı ve kara operasyonlarını genişletti.