Bağdat, anlaşamayan ülkeleri diyalog masasının etrafında toplamayı başardı

Bağdat, 18 yıllık yalnızlığın ardından bugün Irak’ın istikrarını görüşmek amacıyla Arap dünyasının da katıldığı bölgesel-uluslararası düzeyde bir konferansa ev sahipliği yapacak.

Bağdat Konferansı katılımcıları için hazırlanan “Hoş Geldiniz” yazılı pankartın önünde bir Özel Kuvvetler mensubu duruyor (AFP)
Bağdat Konferansı katılımcıları için hazırlanan “Hoş Geldiniz” yazılı pankartın önünde bir Özel Kuvvetler mensubu duruyor (AFP)
TT

Bağdat, anlaşamayan ülkeleri diyalog masasının etrafında toplamayı başardı

Bağdat Konferansı katılımcıları için hazırlanan “Hoş Geldiniz” yazılı pankartın önünde bir Özel Kuvvetler mensubu duruyor (AFP)
Bağdat Konferansı katılımcıları için hazırlanan “Hoş Geldiniz” yazılı pankartın önünde bir Özel Kuvvetler mensubu duruyor (AFP)

Bugün (cumartesi) Uluslararası Bağdat Havalimanı’ndan başlayarak, “Irak'a Komşu Ülkeler Konferansı” çalışmalarının başlayacağı Yeşil Bölgeye uzanan yolda konferansa çeşitli düzeylerde üst düzeyli bir katılım gösteren 9 ülkenin bayrakları dalgalanıyor. Aynı şekilde konferansın güvenliğini artırmak için yolun iki tarafına Irak Özel Kuvvet unsurları konuşlandırıldı. 18 yıldır yalnızlık çeken ve izole edilen Irak’ta düzenlenen bu konferans, Arap dünyasından ülkelerin de katıldığı bölgesel-uluslararası düzeyde bir konferans olma özelliğine sahip. Konferans aynı zamanda Irak siyasetinde seçimler gibi iç politika ve Irak’ın içişlerine bölgeden yapılan müdahaleler ve dış politika meseleleriyle ilgili sert ihtilafların gölgesinde gerçekleşecek.
Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ile rakipleri Fetih ve Kanun Devleti Koalisyonu arasında büyük çekişmelerin olduğu bir ortamda seçimlerin akıbetini takip eden Iraklılar, ülkelerinin bu boyutta bir uluslararası konferansa ev sahipliği yapmasının faydaları konusunda hemfikirler. Irak hükümetinin yalnızca komşu ülkeleri değil aynı zamanda Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Katar ve Fransa gibi bölgesel ve küresel güçleri davet ettiği böyle bir zamanda, Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi’ye karşı olanların bu süreçte yapacağı en son şey Kazımi ve hükümetini eleştirmeleridir. Kazımi’ye karşı olup da İran’a yakın duran siyasi aktörler, Şam’ın katılmaması nedeniyle zirvenin önemini küçümsemeye çalıştı. Ancak Kazımi, Suriye’yi neden zirveye davet etmediği hususunu açıkladığı bir mektubu Haşdi Şabi Heyeti Başkanı Falih el-Feyyad aracılığı ile Suriye’ye gönderdi. Nitekim Suriye medyasında Feyyad ve Esed’in görüşmesine dair çıkan haberler dikkate alınırsa Şam, bu hususta Bağdat’ın pozisyonunu anlayışla karşıladı. Söz konusu taraflar da Suriye’nin katılımına yönelik ilgi kaybolana kadar bir süre daha bu meseleyi dillendirmeye devam ettiler.
Konferansın gündem maddeleri ve orada görüşülecek meseleler ilan edilmemekle birlikte Konferans Sözcüsü ve Dışişleri Bakanlığı Kıdemli Müsteşarı Nizar El-Hayrullah, yaptığı açıklamada, “Konferans bölge ülkeleri arasındaki ihtilaflı meseleleri görüşmeyecek” dedi. Ancak geçtiğimiz günlerde konferans için hazırlıkların yapıldığı ve son derece kısıtlı bilgi aktarımının olduğu bir ortamda, konferansta bölge ülkeleri arasındaki ihtilafların konuşulacağı fikri ağırlık kazanmıştı. El-Hayrullah konferansta Irak’ın istikrarı, egemenliği ve içişlerine karışılmaması konularının konuşulacağını belirtti.
Irak’ın başkenti Bağdat’ta bulunan Mustansıriyye Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Dr. Halid Abdulileh, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Irak bu zirve veya konferans aracılığıyla, 1990’da Kuveyt Savaşı’nın ardından Arap ve İslam ülkeleri arasında tümüyle kaybettiği konumuna tekrar geri dönmek için ilk fiili adımı atmış oldu. Konferansın başlamasının hemen öncesinde Irak Başbakanı Kazımi’nin geçen hafta Kuveyt’i ziyaret etmesi, geçmiş defterleri tümüyle kapatmanın ve Irak’ın yeni rolünün bir ifadesidir. Bu önemli bir husus ve 2003 öncesinde Irak’ın durumunu Irak’ın katılmadığı konferanslarda görüşen tüm komşu ülkelere bir mesajdır. Şu an ise o ülkeler bölgesel meseleleri görüşmek için Bağdat’ta toplanıyorlar” diye konuştu. Abdulileh, konferansta bölgedeki ülkeler arasında ihtilaflı konuların konuşulmaması kararı hakkında, “Konferansta, Irak’ın egemenliğine ve uluslararası toplumun güçlü bir şekilde desteklemesi nedeniyle erken seçimlerle ilgili hususların görüşülmesine odaklanılacak. Irak’ın egemenliği ve içişlerine müdahale edilmemesine yönelik vurgunun akabinde konferansta görüşülecek ikinci önemli konu, ekonomi ve yatırımdır. Zira Irak, tahakküm ve nüfuz mücadelesi değil, meşru bir rekabet istiyor” dedi.
El-Irakiyye Üniversitesi’nde Uluslararası Medya Profesörü Dr. Fadıl el-Bedrani, konferansla ilgili Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti:
“Zirvenin Bağdat’ta yapılması birçok önemli işaret taşıyor. Bunlardan biri de küresel aktörlerin bölgede barışı sağlama konusunda bir ana eksen olarak Bağdat’ın rolüne ve bunun görmezden gelinemeyeceğine ikna olduğudur. Burada önemli bir husus var o da Bağdat’ın, Mustafa el-Kazımi hükümetinin yönetimi altında yaptığı hamlelerle ve Arap ve komşu ülkelere gösterdiği niyetleriyle kendisini önemli bir siyasi aktör olarak kabul ettirmeye başlamasıdır. Irak hükümeti bu konferans aracılığıyla çatışmalı taraflara, Irak’taki çatışma oyununa son vermeleri gerektiğini ve herkesin Irak’ı destekleme ve topraklarındaki çekişmelerini bitirmedikçe bölgede istikrar olmayacağını anlatmak istedi. ABD gibi etkili uluslararası güçler, bölgede sükuneti sağlamak gerektiğini ve bunun da Irak’taki durumu düzeltmedikçe gerçekleşmeyeceğini anladı. Buna ek olarak, oyunun kuralları değişti ve Taliban örgütünün Afganistan’ı yönetmek için geri dönmesi dersi, ABD-Çin rekabeti gibi küresel güçlerin arasındaki dengede yeni bir değişimi ifade ediyor.”
Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih, zirveyi takip edecek olan Arap ve yabancı basın heyetleriyle uzun süren bir görüşme gerçekleştirdi. Salih, görüşmede yaptığı konuşmada, “Bölgenin, ortak güvenliğe, ekonomik ilişkiye ve Irak’ın güvenlik ve istikrarına dayanan yeni bir çalışma düzenine ihtiyacı var. Irak’ın güvenlik ve istikrarı, bu düzenin kurulmasında vazgeçilmez bir unsurdur. Irak bölgede merkezi bir ülkedir. Herkesle olan dengeli ilişkileri ve coğrafi konumu Irak’ı diyalogda etkili bir unsur ve bölgesel çıkarların buluştuğu bir alan haline getiriyor. Bölgedeki krizler; savaşlar, çatışmalar ve Irak’ın doğal rolünü yerine getirememesi nedeniyle, bölgedeki güvenlik ve iş birliği düzeninin çökmesinden kaynaklanıyor. Irak’ın, tam egemen bir ülke olarak rolüne geri dönmesi, bölgesel güvenlik ve istikrarın sütunları olacaktır. İşbirliği ve Ortaklık İçin Bağdat Konferansı, bölgeyi kuşatan gerilimleri ve krizleri hafifletmeye ve bu yoldaki yapıcı diyalog sürecini desteklemeye katkı sağlayacak” ifadelerini kullandı.

 


İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 44 kişi hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir çadıra düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden 10 akrabasının yasını tutan Filistinli bir kadın (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir çadıra düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden 10 akrabasının yasını tutan Filistinli bir kadın (AP)
TT

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 44 kişi hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir çadıra düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden 10 akrabasının yasını tutan Filistinli bir kadın (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir çadıra düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden 10 akrabasının yasını tutan Filistinli bir kadın (AP)

Filistin medyası bugün, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısının şafak vaktinden bu yana 44'e ulaştığını bildirdi.

El-Aksa TV, Gazze şehrinin kuzeydoğusundaki et-Tuffah mahallesine yönelik İsrail bombardımanında beş kişinin, Gazze şehrinin güneyindeki ez-Zeytun mahallesine yönelik İsrail bombardımanında ise iki kişinin yaşamını yitirdiğini duyurdu.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü ekipleri, Han Yunus'taki gümrük ofisi yakınlarında el-Akkad ailesine ait bir evin bombalanması sonucu aralarında durumu ciddi olanların da bulunduğu çok sayıda yaralıya ulaştıklarını açıkladı.

İşgal güçlerinin Han Yunus'a bağlı Mevasi bölgesinde yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir çadırı bombalaması sonucu Sivil Savunma Müdürlüğü ekiplerinin bir cenaze ile dört yaralıya ulaştığı ifade edildi.

dfrgtyu
İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik hava ve kara saldırılarının ardından Gazze şehrinde yerinden edilmiş Filistinlilerin barındığı derme çatma bir kamp (AP)

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Gazze Şeridi'nin tamamen işgal edilmesi ve gerekirse askeri olarak İsrail tarafından yönetilmesi çağrısında bulundu.

Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre Smotrich dün akşam X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Güvenliğimizi sağlamanın ve esirleri hızla eve getirmenin yolu, Gazze Şeridi'nin tamamen işgal edilmesi ve gerekirse askeri olarak İsrail tarafından yönetilmesi” ifadesini kullandı.

Smotrich ayrıca, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Hamas tamamen yenilgiye uğratılmadan ve Gazze Şeridi'nden çıkarılmadan Gazze savaşının sona ermemesi gerektiği yönündeki açıklamasına katıldığını belirtti.

xzfghy
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, 5 Eylül 2019 tarihinde Tel Aviv'de düzenlenen bir basın toplantısında konuşuyor. (DPA)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün yaptığı açıklamada, İsrailli esirlerin ‘Hamas'ın taleplerine boyun eğmeden’ iade edebileceğine inandığını belirterek, Hamas’a karşı savaşın ‘belirleyici bir aşamaya’ girdiğini vurguladı.

“Hamas'ın taleplerine boyun eğmeden esirlerimizi eve getirebileceğimize inanıyorum” diyen Netanyahu, Hamas'ın ateşkes anlaşmasının savaşa kalıcı bir son verilmesini içermesi şartını reddetti.

Televizyonda yayınlanan konuşmasında Netanyahu, “Bu kritik aşamada kazanmak için sabır ve kararlılığa ihtiyacımız var” dedi.

İsrail'in verdiği bilgiye göre Gazze Şeridi'nde halen 24 esir ve kaçırılan 35 kişinin cesedi bulunuyor.

Hamas dün, savaşın sona ermesi, İsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilmesi ve yeniden inşanın başlaması karşılığında kapsamlı bir esir takası anlaşmasına varmaya hazır olduğunu bir kez daha yineledi.

Hamas yaptığı açıklamada, kapsamlı bir anlaşmaya varılmasının ardından Gazze Şeridi'nin bağımsız bireylerden oluşan özel bir komite tarafından yönetilmesi yönündeki Mısır önerisini derhal uygulamaya hazır olduğunu belirtti.