Irak Başbakanı Kazimi, ülkesinin başkalarına saldırı sahası olmasına izin vermeyeceklerini açıkladı

Konferansa katılan liderler (AFP)
Konferansa katılan liderler (AFP)
TT

Irak Başbakanı Kazimi, ülkesinin başkalarına saldırı sahası olmasına izin vermeyeceklerini açıkladı

Konferansa katılan liderler (AFP)
Konferansa katılan liderler (AFP)

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi, ülkesinin başkalarına saldırı, bölgesel ve uluslararası çatışma sahası olmasına izin vermeyeceklerini söyledi.
Kazimi, 'Irak'a Komşu Ülkeler Konferansı'nın açılış konuşmasını yaptı.
Irak’ın geçmişte çeşitli sorunlar ve tehlikelerle karşı karşıya kaldığını dile getiren Kazimi, “Konferans, dünyayla en iyi ilişkilerin geliştirilmesi için bakış açımızı yansıtıyor” dedi.
“Irak halkı, uluslararası destek sayesinde teröre galip geldi" diyen Kazimi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Irak olarak topraklarımızın başkalarına saldırı, bölgesel ve uluslararası çatışma sahası olmasını kabul etmiyoruz. Geçtiğimiz günlerde Musul’a bağlı Sincar bölgesini ziyaret ettim. Sincar ve ülkemizin diğer her yerinde tüm tehlikelere rağmen hayatı normale döndürmek istiyoruz. Komşu ve dost ülkelerle savaş ve gerginliğe bir daha geri dönmeyiz. Aramızdaki ortaklık alanları çok fazla. İyi niyet ve iş birliği, bölgemiz ve dünya barışı için önemlidir."
Irak'ta uluslararası yabancı yatırım için kapıları açtıklarını ifade eden Kazimi, söz konusu konferansta ekonomik iş birliği de hedeflediklerini sözlerine ekledi.
Kazimi, 10 Ekim'de yapılacak erken seçimlerde uluslararası toplumdan destek istediklerini ve bunun olumlu karşılandığını kaydetti.
'Irak'a Komşu Ülkeler Konferansı' bugün, 9 Arap, yabancı ülke ile Arap ve uluslararası kuruluşların katılımıyla Bağdat'ta başladı.
Konferansa katılanlar arasında, Ürdün Kralı II. Abdullah, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al-Sani, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkan Yardımcısı, Başbakan ve Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid Al Maktum, Kuveyt Başbakanı Şeyh Sabah Halid Hamad el-Sabah, Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu gibi üst düzey liderler ve devlet görevlileri yer alıyor. 
Suudi Arabistan'da ise Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesi adına konferansa katılan heyte başkanlık ediyor.
Zirveye, Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Nayef Al-Hacref ve Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt da katılacak. İran ise zirveye katılmak üzere Dışişleri Bakanı Emir Abdullahian'ı gönderdi.
Konferansın başlamasından önce Irak Dışişleri Bakanlığı, Bağdat konferansının yatırım ve ekonomi bazında diyalog için bir zemin oluşturduğunu, konferansın ortak çalışma alanlarına odaklanacağını belirtti.
Iraklı kaynaklara göre, zirve katılımcıları ekonomik ortaklığın genişletilmesi, terörle mücadele, Irak'taki yeniden yapılanma projelerinin desteklenmesi ve Irak ile komşu ülkeler arasındaki işbirliğinin genişletilmesi ile ilgili dosyaları tartışacak.

 


Golan Tepeleri'ndeki "Hayaletler Çarkı" hakkındaki güçlü teoriye darbe

Rujm el-Hiri'nin astromik gözlemevi olarak kullanıldığı düşünülüyordu (Wikimedia Commons)
Rujm el-Hiri'nin astromik gözlemevi olarak kullanıldığı düşünülüyordu (Wikimedia Commons)
TT

Golan Tepeleri'ndeki "Hayaletler Çarkı" hakkındaki güçlü teoriye darbe

Rujm el-Hiri'nin astromik gözlemevi olarak kullanıldığı düşünülüyordu (Wikimedia Commons)
Rujm el-Hiri'nin astromik gözlemevi olarak kullanıldığı düşünülüyordu (Wikimedia Commons)

Ortadoğu'nun en büyük megalit yapılarından Rujm el-Hiri'nin gözlemevi olarak kullanılmadığı ortaya çıktı. 

Golan Tepeleri'ndeki en az 5 bin yıllık Rujm el-Hiri, Hayaletler Çarkı diye de biliniyor. 

1968'de keşfedilen labirent benzeri yapının merkezinde yığılmış kayalar yer alıyor. Bunun etrafıysa bazalt taşlardan çok sayıda eşmerkezli çemberle çevrili. 

150 metre çapındaki bu devasa yapının inşa amacı uzun zamandır tartışılıyor. Bilim insanları, Hayaletler Çarkı'nın savunma kalesi veya önemli birinin mezarı olabileceği gibi teoriler öne sürüyor. 

Ancak "Doğu'nun Stonehenge'i" diye anılan yapının gözlemevi olduğu fikri diğerlerine kıyasla çok daha baskındı.

1998 tarihli bir çalışmada Rujm el-Hiri'nin, gündönümleri, ekinokslar, Sirius yıldızı ve diğer gökcisimlerinin konumuna göre hizalandığının bulunması bu teoriyi destekliyordu. 

Ancak İsrail'deki Tel Aviv ve Negev Ben-Gurion üniversitelerinden araştırmacılar bu teoriye büyük bir darbe vurdu.

Bulguları hakemli dergi Remote Sensing'de yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, Rujm el-Hiri'nin yer aldığı bölgedeki tektonik faaliyetlerin geçmişini inceledi. Araştırmacılar manyetik alanın kaya ve toprakta bıraktığı izleri de analiz etti.

Bilim insanları tektonik faaliyetler sonucu yapının yönünün zaman içinde değiştiği sonucuna vardı. Ekip makalede şöyle yazıyor:

Analizler, Rujm el-Hiri'nin bulunduğu alanın saat yönünün tersine döndüğünü ve ilk konumundan onlarca metre kaydığını ortaya koyuyor.

Araştırmacılar, duvarların ve girişlerin yönünün MÖ 4000-2000 dönemiyle aynı olmadığını ve bu nedenle yapının, gökcisimlerine göre hizalanmadığını söylüyor:

Rujm el-Hiri'nin bir gözlemevi olması muhtemel değil.

Araştırmacılar yapının inşaatının MÖ 4500'lerde başlamış olabileceğini fakat çeşitli bölümlerin MÖ 3600 ila 2300'de yeniden inşa edildiğini düşünüyor. Ayrıca sonraki yüzyıllarda da birkaç değişiklik yapılmış olması muhtemel.

Rujm el-Hiri'nin tam olarak hangi amaçla yapıldığının belirlenmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var. Yapının içinde çok az tarihi eser bulunması bilim insanlarının karşılaştığı en büyük zorluklardan biri.

Diğer yandan araştırmacılar bölgede pek çok şeyin keşfedilmeyi beklediğini düşünüyor. 

Independent Türkçe, Science Alert, IFLScience, Remote Sensing