İsrail, Çin ile ilişkiler konusunda ABD’ye güvence verdi

Tel Aviv ve Washington arasındaki anlaşmazlığın merkezi olan Hayfa limanı (Reuters)
Tel Aviv ve Washington arasındaki anlaşmazlığın merkezi olan Hayfa limanı (Reuters)
TT

İsrail, Çin ile ilişkiler konusunda ABD’ye güvence verdi

Tel Aviv ve Washington arasındaki anlaşmazlığın merkezi olan Hayfa limanı (Reuters)
Tel Aviv ve Washington arasındaki anlaşmazlığın merkezi olan Hayfa limanı (Reuters)

İsrail Başbakanı Naftali Bennett, Ulusal Güvenlik Konseyi liderlerinden oluşan bir heyeti, yanlarında İsrail’in ABD’nin çıkarlarını düşündüğüne ve bu çıkarlara zarar vermeyeceğine dair delil ve belgelerle Washington'a gönderdi.
Tel Aviv’deki güvenlik kaynakları, Hayfa Limanı’nda stratejik öneme sahip bir rıhtımın inşasının, İsrail'e kayıtlı olan Çinli bir şirkete ait bir firma aracılığıyla Çin tarafından üstlenilmesinin, Amerikalıların en büyük kabusunun gerçeğe dönüşmesi olduğunu söylediler. Tel Aviv'deki üst düzey ulusal güvenlik yetkilileri konuyu netleştirmek için Washington’a birkaç kez ziyarette bulunurken İsrail, ABD’nin öfkesini daha fazla üzerine çekmemek için ihtiyatlı bir tutum sergileyerek, medyada fazla ses getirmeyen mütevazı bir törenle rıhtımın temelini attı.
Aynı kaynaklar, ABD Başkanı Joe Biden'ın, geçtiğimiz hafta sonu Bennett ile yaptığı görüşmede, İsrail-Çin ilişkileri konusunu kasıtlı olarak gündeme getirmediğini ve konuyu, sert bir tonda açıklamalarda bulunan ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'a bıraktığını belirttiler.
Austin ve Sullivan, Hayfa Limanı’nın Çin devletine ait şirkete teslim edildiğini doğrularken bu durumun yarattığı şu dört riske karşı uyardılar:
1- Şirketin ‘borç tuzakları kuran’ otoriter bir rejime tabi olmasından kaynaklanan risk,
2- Bu adımın, Çin savaş gemilerinin İsrail limanlarına yanaşmasına izin vermesinin getireceği risk,
3- Çin'in büyüyen ekonomik gücünü İsrail'i siyasi olarak etkilemek için kullanması riski,
4- Çin’in Hayfa Limanı’nı sadece İsrail'e karşı değil, aynı zamanda İsrail limanlarını sık sık kullanan ABD Donanması’na ait gemilere karşı da casusluk ve siber savaş için kullanması riski
Ancak Bennett ve temsilcileri, Amerikalılara, söz konusu Çinli şirketin limanı işletmek için İsrailli bir şirket gibi hareket etme yönünde bir sözleşme imzaladığını ve yönetimdeki bir avuç çalışan dışında çalışanlarının çoğunun İsrailli olduğunu söylediler. Ayrıca limanın halen İsrail'in mülkü ve İsrail yasalarına tabi olduğunu, acil durumlarda diğer limanlar gibi İsrail güvenlik birimlerinin direktiflerine göre çalışmak zorunda olduğunu vurguladılar. Bununla birlikte eğer limanı işleten şirket bu şartları ihlal ederse, bunun sözleşmenin ihlali olarak görüleceğini ve İsrail hükümetinin, yerine başka bir şirket getirilmesinde tam yetki sahibi olduğunu belirttiler.
Casusluk riskleriyle ilgili olarak İsrailli yetkililer, Hayfa Limanı’ndaki yeni rıhtımın ABD filosunun kullandığı deniz üssüne yakın olmadığını ve limanda bulunan sekiz vincin Çinli şirket ZPMC tarafından üretildiğini söylediler. Sensörler ve iletişim cihazlarına sahip yüksek teknolojili ekipmanla donatılan vinçler, ABD’nin San Francisco ve Güney Carolina limanları da dahil olmak üzere dünyadaki vinçlerin yüzde 70'ini oluşturduklarını vurguladılar.
İsrailli yetkililer, ABD’nin güvenlik, casusluk ve internet alanlarındaki olası risklere ilişkin endişesinin farkında olduklarını, bu nedenle önlem aldıklarını ve Ulusal Güvenlik Kurumu gözetiminde Kamu Güvenliği Kurumu, Siber Sistem, Güvenlik Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı Güvenlik Daire Başkanlığı gibi ilgili güvenlik makamlarına takip görevi verildiğini kaydettiler. Yetkililer, Trajtenberg Komitesi'nin 2011 yılında verdiği tavsiye üzerine Hayfa Limanı’nı genişletme görevini Çin’e devretmelerinin nedeninin ekonomik ihtiyaç olduğunu açıkladılar. Trajtenberg Komitesi, o dönem, İsrail’in Ortadoğu’daki diğer ülkelerle rekabet edebilmesi ve diğer ülkelerin limanlarına bağımlılığının azaltılması için Hayfa ve Aşdod’daki limanları genişletilmesini tavsiye etti.



Ukrayna'dan Almanya'ya 5 talep: Savaş jetlerinizin yüzde 30'unu verin

Ukrayna askerleri Paskalya'yı cephede kutladı (Reuters)
Ukrayna askerleri Paskalya'yı cephede kutladı (Reuters)
TT

Ukrayna'dan Almanya'ya 5 talep: Savaş jetlerinizin yüzde 30'unu verin

Ukrayna askerleri Paskalya'yı cephede kutladı (Reuters)
Ukrayna askerleri Paskalya'yı cephede kutladı (Reuters)

2014-2022'de Kiev yönetiminin Berlin Büyükelçisi olan Andriy Melnik, Almanya'nın Die Welt gazetesine "Ukrayna'nın geleceği artık Friedrich Merz'e de bağlı" başlığıyla bir yazı yazdı.

49 yaşındaki diplomat, cumartesi yayımlanan yazıda Almanya'nın yeni başbakanı olması beklenen Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) Partisi Genel Başkanı Friedrich Merz'e Rusya işgalinin bitirilmesi amacıyla 5 başlıkta önerilerde bulundu.

Bunlardan biri, Alman ordusundaki savaş uçakları ve helikopterlerin yüzde 30'unun Ukrayna'ya verilmesini talep etmesiydi. Diğer silah sistemleri için de aynı oranın uygulanabileceğini söyleyen Melnik'in hesabına göre Almanya, Ukrayna'ya 45 Eurofighter ve 30 Tornado uçağının yanı sıra 25 adet NH90 TTH ve 15 tane Eurocopter Tiger helikopteri vermeli. 

Ukrayna'nın BM Daimi Temsilcisi Melnik, 6 Mayıs'ta başbakan olması öngörülen Merz'e 100 günlük eylem planı hazırladı.  

Almanya'nın GSYİH'sinin en az binde 5'ine karşılık gelen bir oranda, yılda 21,5 milyar euroluk silah yardımı yapacak şekilde bir yardım koalisyonu kurmasını isterken bu harcamaların kredi gibi düşünülebileceğini söyledi. 

Melnik, Berlin'in AB ve ABD dışındaki G7 ülkelerinin de binde 5'lik yardım vermesini sağlaması halinde 2029'a kadar 550 milyar euronun Ukrayna savunmasına harcanabileceğini belirtti: 

Bu, Putin'e yönelik güçlü bir uyarı mesajı olur

Rusya'nın dondurulan mal varlıklarından 200 milyar euronun Ukrayna'nın yeniden inşası için harcanması, somut güvenlik garantileri sağlanması ve NATO'yla AB üyelikleri için çalışılması da Ukraynalı diplomatın önerileri arasında. 

Melnik, yeni Alman hükümeti 6 Mayıs’ta CDU/CSU'yla SPD arasında kurulur kurulmaz Taurus seyir füzelerinden 150'sini derhal Ukrayna'ya göndermesini de istedi. 

Almanya'da yaklaşık 3,5 boyunca görevde olan Sosyal Demokrat Partili (SPD) Başbakan Olaf Scholz, savaşın genişlemesinden endişe duyarak Ukrayna'ya Taurus seyir füzelerini sağlamayı reddetmişti.

Merz ise Almanya'nın Avrupalı ortaklarıyla koordinasyon içinde Kiev'e bu füzeleri verebileceğini söylüyor.

SPD'li Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, Merz'in geçen hafta "Avrupalı ortaklar halihazırda seyir füzelerini teslim ediyor. Britanyalılar bunu yapıyor, Fransızlar bunu yapıyor, Amerikalılar da zaten yapıyor. Bunun koordine edilmesi gerekiyor ve eğer bu yapılırsa Almanya da katılmalı" demesine tepki göstermişti: 

Böyle bir sisteme sahip herhangi bir Avrupalı ortak tanımıyorum.

Avrupa'dan Fransa ve Birleşik Krallık'ın Ukrayna'ya seyir füzeleri sağladığı biliniyor. Ancak bunlar Taurus füzelerinin 500 kilometrelik menziline yaklaşamıyor.

6 Mayıs’ta Merz liderliğinde kurulması planlanan CDU/CSU–SPD koalisyonunda, Boris Pistorius’un yeniden savunma bakanı olması bekleniyor.

Perşembe günü Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Alman ordusunun doğrudan desteği olmadan Ukrayna'nın bu füzeleri kullanamayacağını söylemiş, Taurusların Rus hedeflerini vurması halinde Almanya'yı savaşa dahil olmuş sayacaklarını bildirmişti. 

Independent Türkçe, Die Welt, RT, Euromaidan Press