Mısır, Ürdün ve Suriye, Lübnan'a doğalgaz sevkiyatı konusunda anlaştı

Toplantıda bir araya gelen Ürdün, Mısır, Suriye ve Lübnan’ın enerji bakanları (AFP)
Toplantıda bir araya gelen Ürdün, Mısır, Suriye ve Lübnan’ın enerji bakanları (AFP)
TT

Mısır, Ürdün ve Suriye, Lübnan'a doğalgaz sevkiyatı konusunda anlaştı

Toplantıda bir araya gelen Ürdün, Mısır, Suriye ve Lübnan’ın enerji bakanları (AFP)
Toplantıda bir araya gelen Ürdün, Mısır, Suriye ve Lübnan’ın enerji bakanları (AFP)

Ürdün, Mısır, Suriye ve Lübnan enerji bakanlarının Ürdün’ün başkenti Amman’da başlayan toplantısında Mısır doğalgazının Ürdün ve Suriye üzerinde Lübnan’a tedariki için belirlenen yol haritası konusunda anlaştı.
Ürdün Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hala Adıl Zavati toplantı sonrası düzenlediği basın toplantısında, Mısır gazının Lübnan'a ulaştırılması için alt yapının hazır olmasını sağlamak amacıyla Arap Doğalgaz Boru Hattının teknik onarıma ihtiyacı olduğunu ifade etti. Zavati, ülkesinin Lübnanlı kardeşlerin enerji sıkıntısında kurtarılmasına yardımcı olmak için her türlü çabayı göstereceğini belirtti. Toplantının Arap Doğalgaz Boru Hattı ülkeleri arasındaki işbirliğinin stratejik projeleri desteklemede ve ortak çıkarları teşvik etmede etkili bir adım olacağı inancıyla gerçekleştiğine vurgu yapan Ürdünlü Bakan, toplantının ülkeler arasındaki ortak işbirliği ve yakın ilişkiler çerçevesinde önemine değinerek bunun ekonomik ve sosyal kalkınmaya olumlu yansıyacağını kaydetti.
Zavati, her ülkenin kendi topraklarındaki doğalgazın taşınması için altyapının hazır olup olmadığı ve gerekli teknik gereksinimlerin incelendiği söyleyerek, Mısır doğalgazının Lübnan'a ulaştırılması için net bir çalışma planı ve zaman çizelgesi sunma konusunda ittifak edildiğini aktardı.
Görüşmeler, Lübnan'daki elektrik üretim tesislerini işletmek için Mısır gazının getirilmesi ve Ürdün'den elektrik enerjisi sağlanması hedefliyor.
Enerjiyle ilgili Ürdün, Lübnan ve Suriye arasında yakın bir zamanda görüşme yapılacağını belirten Zavati, Suriye elektrik hattının zarar gördüğünü ve onarılmasının aylar aldığını kaydetti.
Suriye rejimine yakın el Vatan gazetesine açıklamalarda bulunan Suriye Elektrik Bakanı Gassan Zamil, elektrik hattının onarım maliyetinin yaklaşık 3,5 milyon dolar olduğunu belirtti. Suriye Petrol Bakanı Bessam Tohme Amman’da, saldırılara maruz kalmasına rağmen ana gaz boru hattının filen hazır olduğunu belirterek, iç hatlarında tamirinin devam edildiğini kaydetti.
Öte yandan Mısır Petrol ve Maden Kaynakları Bakanı Tarık el-Molla da Mısır doğalgazının Lübnan'ı destekleme ve halkının ihtiyaçlarını karşılama konusunda büyük önem taşıdığının farkında olduklarını belirterek, bu işbirliğini destekleme konusunda istekli olduklarını dile getirdi.
Molla, geçtiğimiz Haziran aydında Ürdün'ün ziyaret edilerek, gaz ve elektrik alanında teknik komiteler oluşturulması konusunda anlaşmaya varıldığını ve net bir teknik ve zaman çizelgesi çalışma planı üzerinde anlaştıklarını belirtti.
Tohme, Arap Doğalgaz Boru Hattı projesinin 2003 yılından bu yana somutlaşan en önemli ortak Arap işbirliği projelerinden biri olduğunu belirterek, Suriye’nin, Lübnan ve Mısır’la 2000 yılında imzalanan, Ürdün'ün ise 2001 yılında katıldığı Mutabakat Zaptı'ndaki başlıca ülkelerden biri olduğunu vurguladı.
Suriyeli bakan, ilgili tarafların teknik toplantılar aracılığıyla zamansal programın ayarlanacağını söyleyerek, böylece Mısır gazının Lübnan’a ulaşması için altyapını tamamen hazır hale geleceğini doğruladı.
Lübnan Enerji ve Su Bakanı Rimun Gacar da, Mısır gazının Ürdün ve Suriye üzerinden Lübnan’a getirilmesi için varılan anlaşmayı canlandırmak adına atılan adımlar sebebiyle üç ülkeye teşekkürlerini iletti.
Bu girişimin dört ülke arasındaki işbirliği olmadan gerçekleşemeyeceğine işaret eden Gacar, Lübnan'ın bu anlaşmayı imzalayabilmesi için finansal bir örtü veya şemsiye sağlamak için Dünya Bankası ile iletişim halinde olduklarını söyledi.
Gacar, bu iş birliğinin gelecekte, fiyatları Lübnan'daki elektrik üretim fiyatlarına kıyasla daha düşük olabilecek Ürdün'den elektrik enerjisi tedariki şeklinde başka bir anlaşmanın yeniden canlanmasını sağlayacağını kaydetti. Lübnanlı bakan, yaklaşık 450 megavat kapasiteli ve 4 saatten fazla elektrik sağlayan “Deir Ammar” santrali için Mısır gazından faydalanabilmek adına çalışma ekibinin gerekli planı ve zaman çizelgesini hızlı bir şekilde tamamlayacağını umduklarını vurguladı.
Gacar, Lübnan hükümetinin gaz alımına finansman sağlamak için Dünya Bankası ile iletişim halinde bulunduklarını söyledi.

Arap Doğalgaz Boru Hattı üç aşamada hayata geçirilecek
İlk aşama 2003 yılında Mısır’dan Ürdün’e 265 kilometre ile başladı. ( Ariş’ten Akabe’ye)
İkinci aşama, Akabe’den Ürdün’ün kuzeyindeki Rehab bölgesine 393 km uzunluğunda olup Ürdün’deki elektrik santraline gaz arzı Şubat 2006’da başladı. Hattın Rehab'dan Ürdün-Suriye sınırına uzanan 30 km uzunluğundaki ikinci aşaması ise Mart 2008'de tamamlandı.
Arap Doğalgaz Boru Hattı'nın üçüncü aşamasında, Ürdün-Suriye sınırından 320 km uzunluğundaki Humus kentine kadar uzanan Suriye toprakları içinde uygulanması tamamlandı. Temmuz 2008'de hizmete girdi. Mısır doğalgazının Ürdün üzerinden Lübnan'a ihracatı Kasım 2009'da başladı ve 2011'de durduruldu.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.