Iraklılar neden Safer ayında süpürge yakar?

Iraklı aileler, Safer ayındaki ‘belalardan’ kaçınmak için yıllar önce kendilerine miras kalan gelenekleri uygularlar (Independent Arabia)
Iraklı aileler, Safer ayındaki ‘belalardan’ kaçınmak için yıllar önce kendilerine miras kalan gelenekleri uygularlar (Independent Arabia)
TT

Iraklılar neden Safer ayında süpürge yakar?

Iraklı aileler, Safer ayındaki ‘belalardan’ kaçınmak için yıllar önce kendilerine miras kalan gelenekleri uygularlar (Independent Arabia)
Iraklı aileler, Safer ayındaki ‘belalardan’ kaçınmak için yıllar önce kendilerine miras kalan gelenekleri uygularlar (Independent Arabia)

Cabbar Zeydan
Her Hicri yılın Safer ayının ilk gecesi, Iraklılar için her zamankinden farklı bir nitelik taşır. Hicri ayın hilali ‘bela’ ayı olarak niteledikleri ayın gelişini haber verir. Iraklı aileler, Safer ayındaki ‘belalardan’ kaçınmak için yıllar önce kendilerine miras kalan gelenekleri uygulamayı alışkanlık haline getirdiler.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre gazete, Yıllar boyunca nesilden nesle aktarılan bir toplumsal gelenek olarak bu ayda uygulanan örf ve adetleri araştırdı.

Tabak kırma
Safer ayı hilalinin doğuşu ve insanlar tarafından görülmesi, Iraklı ailelerin uyguladıkları geleneklerin başında tabak kırma geliyor. Aile efradından biri tarafından Safer ayının ilk günü gün batımında kırılan bu tabaklar farklı boy ve ebatlarda olabilir.

Sadaka verme
Iraklı ailelerin çoğu bu ay, belaları defetmek için sadaka veriyor. Genellikle ilk gün verilen bu sadakalar ay boyunca da devam ediyor. Ancak bu ayın son günü, Iraklı bazı aileler, uyurken tüm aile üyelerinin yastıklarının altına çeyrek Irak dinarı (0,17 dolar) koyar. Aile reisi, ertesi gün bu konulan dinarları bu ayın bitişi münasebetiyle sadaka olarak verir.

Kan akıtmak
Hicri yılın ikinci ayının hilali göründüğünde, Iraklı ailelerin çoğu, bu ayki bela ve musibetlerden korunmak için bir tavuk ya da koyun kesip bir kısmını yoksul ve ihtiyaç sahiplerine veririler. Aynı durum bu ay içinde satın alınan bazı gereksinimler için de geçerlidir.

Süpürge yakmak
Safer ayının son günü ve Rebiülevvel ayının hilalinin doğuşu ile Iraklı bazı aileler hemen evdeki çalı süpürgesini yakar. Önceki aylar içinde kullanılan ve hurma ağacı yapraklarından yapılan bu süpürge, en ağır hicri ayın sona ermesinden duydukları sevincini ifade etmek için yakılır. 

Toplumsal gelenek
Bazı din adamları ve alimler, Safer ayının ‘bela ayı’ olarak adlandırılmasının değersiz bir gelenek olduğunu düşünüyor. Günümüzde alimler ve din adamları da adını hayır ayı olarak değiştirmeye başladılar. Fakat bu Bağdatlıları durdurmadı. 54 yaşındaki Casim, ‘bela ayı’ isimlendirmesini ‘hayır ayı’ olarak değiştirilmesini talep ediyor. Casim, “Yıllardır bu ayda çalışmayı bırakıyorum. Çünkü manevi olarak çok ağır bir ay. İnşaatlar duruyor. Çoğu kişi bu ayda ev, araba ya da başka şeyler almaktan kaçınıyor. Uzun yıllardır Safer ayı günleri için büyük bir kaygı taşıyorum. Çünkü bu günler çok zor ve musibet dolu. Iraklı ailelerin çoğu bu ayın musibetinden korkarak işlerini Rebiülevvel ayına erteliyor” şeklinde konuştu.
Bu sadece Casim ile sınırlı değil. 74 yaşındaki Um Muhammed, bu ay büyük oğluna bir eş aramaya karar verdiği için bahtına ah ederek, “Onlarca yıldır Safer ayı bela günleri olarak biliniyor” dedi. Bu konuyla ilgili en büyük oğlu için bir eş aramaya karar vermesinden bahseden Um Muhammed, “Rahmetli kocam Ebu Muhammed ve ben oğlumuz için bir eş adayı bulmaya karar verdik. Aramaya karar verdiğimiz dönem Safer ayının ilk 10 günü içindeydik. Eş adayını bu bela ayında bulduk. Fakat nikah tarihini Rebiülevvel ayının sonu olarak belirledik. Fakat bundan fazlası oldu. Ebu Muhammed hastalandı ve bu uzun yıllar boyunca devam etti. Muhammed de evliliğinde başarılı olamadı ve aylar sonra eşiyle boşandı” şeklinde konuştu.

Miras kalan inançlar
Sosyolog Alaa Muhammed, Safer ayının diğer hicri aylarla aynı olduğunu ve günlerinin normal olduğunu düşünüyor. Geleneklerin Arap toplumlarında, özellikle Irak toplumunda büyük bir rolü olduğunu vurgulayan Muhammed, insanlar tarafından nesiller boyu aktarıldıklarını ifade etti.
Öte yandan, teknolojinin gelişmesiyle birlikte, yeni nesiller için uzun yıllardan beri miras olarak aktarılan bazı yanlış ve batıl inançların öneminin azalmaya başladığını söyledi.

 


Tunuslu muhalif Şeyma İsa, hapishanede başladığı açlık grevinin dokuzuncu gününde

Siyasi aktivist Şeyma İsa (AFP)
Siyasi aktivist Şeyma İsa (AFP)
TT

Tunuslu muhalif Şeyma İsa, hapishanede başladığı açlık grevinin dokuzuncu gününde

Siyasi aktivist Şeyma İsa (AFP)
Siyasi aktivist Şeyma İsa (AFP)

Tunus ana muhalefet partisi Ulusal Kurtuluş Cephesi (NSFT) üyesi ve siyasi aktivist Şeyma İsa, tutukluluk koşullarını protesto etmek için başladığı açlık grevinde dokuzuncu gününe girdi.

1 Aralık'ta muhalefet tarafından düzenlenen yürüyüşe katılan İsa, devlet güvenliğine karşı komplo kurmak suçundan Temyiz Mahkemesi tarafından verilen bir kararla sivil polisler tarafından gözaltına alındı. Muhalif aktivist, hapishaneye girer girmez açlık grevine başladı.

Şeyma İsa (45), 2023 yılının şubat ayında yakalanmış, gözaltında tutulmuştu ve aynı yılın temmuz ayında serbest bırakılmıştı. Birinci Derece Mahkemesi tarafından 18 yıl hapis cezasına çarptırılan İsa’nın cezası temyiz sonucunda 20 yıla çıkarılmıştı.

İsa'nın yanı sıra aynı davayla bağlantılı olarak NSFT lideri, tanınmış siyasetçi Ahmed Necib eş-Şabi (82) de tutuklandı ve 12 yıl hapis cezasına çarptırdı. Muhalif Avukat Ayaşi Hammami (66) de terör suçlamasıyla beş yıl hapis cezasına çarptırıldı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölümü Müdür Yardımcısı Bessam Havaci, “Tunus muhalefetinin önemli simalarının tutuklanması, Cumhurbaşkanı Kays Said'in tek başına iktidarına alternatif olan her şeyi ortadan kaldırma planının son adımıdır. Bu tutuklamalarla Tunuslu yetkililer, siyasi muhalefetin çoğunu etkili bir şekilde hapse atmayı başardı” değerlendirmesinde bulundu.

Tunus muhalefeti ve NSFT, 25 Temmuz 2021'de olağanüstü hal (OHAL) ilan edip ardından yeni bir siyasi sistem kurarak geniş yetkilerle iktidarını sürdüren Cumhurbaşkanı Kays Said'in yönetimine karşı çıkıyor ve demokrasinin yeniden tesis edilmesini talep ediyor. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre buna karşın yetkililer tutuklananları hükümeti devirmeye ve devlet kurumlarını yıkmaya teşebbüs etmekle suçluyor. Muhalefet ise mevcut rejimi tutuklulara karşı siyasi suçlamalar uydurmak ve yargıyı emirlerine boyun eğdirmekle suçluyor.


Hamas, İsrail medyasına konuştu: “Filistin devleti kurulursa silah bırakırız”

İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
TT

Hamas, İsrail medyasına konuştu: “Filistin devleti kurulursa silah bırakırız”

İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)

Hamas, ateşkesin ikinci aşamasına geçilmesini desteklediklerini ve silah bırakmaya açık olduklarını duyurdu.

Adının paylaşılmaması şartıyla Times of Israel'e konuşan Hamas yetkilisi, Filistin devletinin kurulmasını sağlayacak müzakerelerin başlatılması halinde silah bırakacaklarını söylüyor:

Bu zorla veya ültimatomlarla yapılamaz. İsrail iki yıl boyunca Hamas'ı silahsızlandırmak için tüm askeri gücünü kullandı ama işe yaramadı. Silah bırakma meselesi siyasi bir sorunla bağlantılıdır ve bu nedenle siyasi bir çözüm gerektirir.

Yetkili, Filistinlilerin 78 yıllık İsrail işgaline karşı silahlı mücadele hakkının olduğunu belirterek, 1967 sınırlarının esas alınacağı bir Filistin devleti kurulması taleplerini yineliyor.

Gazze savaşının sonlandırılması için ABD öncülüğünde hazırlanan 20 maddelik barış planı 10 Ekim'de devreye girmişti. Anlaşmanın garantörleri arasında Türkiye, Mısır ve Katar var.

Plan kapsamında Hamas'ın silah bırakması ve Gazze'nin geleceğinde söz sahibi olmaması isteniyor. Bunun yerine Gazze Şeridi'nin yönetiminin Filistinlilerin yer alacağı bir teknokratlar komitesine geçici olarak devredilmesi planlanıyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın başkanlık edeceği Barış Kurulu'na ek olarak bölgeye Uluslararası İstikrar Gücü (ISF) konuşlandırılması öngörülüyor.

Anlaşmanın ilk aşamasında Hamas ve İsrail arasında rehine takası gerçekleştirilmişti. Ayrıca İsrail askerleri belirlenen "sarı hatta" geri çekilmişti. Haberde, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin yüzde 53'ünü kontrol ettiği belirtiliyor.

İsrail, Hamas'ın elindeki 28 rehinenin hepsini teslim etmeden ikinci aşamaya geçilmeyeceğini duyurmuştu. Filistinli örgüt şimdiye dek 27 rehineyi İsrail'e gönderdi. Ancak 7 Ekim saldırısında öldürülen İsrailli polis memuru Ran Gvili'nin naaşı hâlâ Gazze'de. Hamas yetkilisi, cesedin yerini bulmak için çalışmaların sürdüğünü söylüyor.

İkinci aşama kapsamında Barış Kurulu üyelerinin belirlenmesi ve Gazze'ye güvenlik gücü konuşlandırılması hedefleniyor. Bu aşamaya geçiş için Hamas'ın silah bırakmayı kabul etmesi gerekli. Bunun ardından İsrail askerleri daha gerideki bir hatta çekilecek.

Trump ikinci aşamaya "çok yakında geçileceğini" söylemiş fakat bir takvim açıklamamıştı. Ocak itibarıyla Gazze'ye ISF askerlerinin gönderilmesi planlanıyor.

Hamas yetkilisi, 7 Ekim 2023'te düzenlenen Aksa Tufanı'nda esir alınan kişileri ilk etapta operasyondan kısa süre sonra bırakmayı düşündüklerini söylüyor.

Ancak İsrail'in saldırıları durdurmaması ve arabulucular tarafından savaşın sonlandırılacağına dair garantiler sunulmaması nedeniyle bu plandan vazgeçtiklerini ifade ediyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın öncülüğünde hazırlanan plana göre ISF, Hamas'ın silahsızlandırılmasında da rol oynayacak.

Öte yandan Hamas yetkilisi, ISF kontrolündeki böyle bir sürece yanaşmayacaklarını belirterek, güvenlik gücü askerlerinin Gazze'de İsrail ordusuyla Filistin halkı arasında "tampon bölge" görevi görmesi gerektiğini savunuyor.

Ayrıca silahsızlanma karşılığında İsrail ordusunun tamamen Gazze'den çekilmesini talep ettiklerini aktarıyor.

7 Ekim 2023'te düzenlenen Aksa Tufanı'nın sonuçlarından pişmanlık duymadıklarını söyleyen Hamas yetkilisi, dünya kamuoyunun İsrail'in gerçek yüzünü görmesini sağladıklarını vurguluyor:

Tarihi değiştirmeyi başardık. Dünya gözlerini açtı, Filistinlilerin yaşadıklarını ve İsrail'in ne suçlar işlediğini gördü.

IDF ve Yahudi yerleşimciler işbirliği yapıyor

Diğer yandan İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF), Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimcilerle aktif işbirliği yaptığı aktarılıyor.

İsrail'in kamu yayıncısı Kan'ın hazırladığı Zman Emet (Gerçek Zamanlı) programına katılan Tuğgeneral Avi Bluth, ISF'nin "sınır bölgelerinde çiftlikler kurmaları için yerleşimcilerle tam işbirliği içinde hareket ettiğini" söyledi.

Bluth, bu işbirliğinin özellikle geçen yıl temmuzda hızlandırıldığını belirtti.

Independent Türkçe, Times of Israel, Haaretz


Muhammed bin Salman ve eş-Şara Suriye ekonomisini canlandırma çabalarını görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
TT

Muhammed bin Salman ve eş-Şara Suriye ekonomisini canlandırma çabalarını görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman bin Abdulaziz, dün Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'dan telefon aldı.

Prens Muhammed bin Salman ve Ahmed eş -Şara, Suudi Arabistan ve Suriye arasındaki ikili ilişkilerin çeşitli yönlerini ve bu ilişkileri bir dizi alanda güçlendirme fırsatlarını gözden geçirdiler.

İki taraf ayrıca ortak ilgi alanlarına giren konuları ve Suriye'de güvenlik ve istikrarın pekiştirilmesi ile ekonomik toparlanmanın sağlanması çabalarını görüştü.