Irak-Suriye sınırındaki hava saldırısıyla ilgili belirsizlik sürüyor

Geçen hafta cuma Basra’da görülen bir Haşdi Şabi unsuru (AFP)
Geçen hafta cuma Basra’da görülen bir Haşdi Şabi unsuru (AFP)
TT

Irak-Suriye sınırındaki hava saldırısıyla ilgili belirsizlik sürüyor

Geçen hafta cuma Basra’da görülen bir Haşdi Şabi unsuru (AFP)
Geçen hafta cuma Basra’da görülen bir Haşdi Şabi unsuru (AFP)

ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon, Suriye-Irak sınırının Suriye tarafında yer alan Elbukemal (Ebu Kemal) bölgesine yapılan saldırıyla bir ilgisinin olmadığını açıkladı.
Dün sabahın erken saatlerinde silahlı insansız hava aracı (SİHA) ile düzenlenen saldırıyla ilgili Haşdi Şabi’nin suçladığı İsrail ise sessizliğini koruyor.
Haşdi Şabi örgütü çatısı altındaki bazı silahlı grupların siyasi kanadı kabul edilen Hadi el-Amiri liderliğindeki Fetih Koalisyonu, çarşamba sabahın erken saatlerinde Haşdi Şabi’ye ait bir mevziye kaynağı henüz bilinmeyen yaklaşık 4 hava saldırısının düzenlendiğini ve 3 askeri aracın kullanılamaz hale geldiğini duyurdu.
Bununla birlikte Irak’ın Anbar vilayetine bağlı Kaim ilçesinin Kaymakamı Ahmed el-Mahallavi, saldırının Suriye toprakları içerisinde gerçekleştiğini ve Irak topraklarına zarar vermediğini belirtti.
ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon, dün yaptığı açıklamada, Irak-Suriye sınırında herhangi bir hava saldırısı düzenlemediğini ilan etti. Koalisyon’un açıklaması, henüz faili belirlenemeyen saldırının arkasında İsrail’in olduğu varsayımını gündeme getirdi.
Haşdi Şabi çatısı altında faaliyet gösteren grupların yanı sıra resmiyette bir bağlılığı olmamasına rağmen Haşdi Şabi’den emir alan birtakım silahlı gruplar Irak-Suriye sınırında mevzileniyor. Bu grupların bazıları Suriye’deki iç savaşta aktif olarak yer alıyor ve oradaki mevzileri koruyor. Söz konusu mevziler daha önce birçok kez ABD ve İsrail tarafından hedef alındı. Bu saldırılarda ölen veya yaralanan onlarca Haşdi Şabi mensubu oldu.
İran’a yakınlığıyla bilinen Fetih Koalisyonu, hava saldırılarından İsrail’i sorumlu tuttu. Fetih Koalisyonu yaptığı açıklamada, saldırıyı en sert ifadelerle kınadığını belirterek, “Irak’ın egemenliğine açıkça yapılan bu saldırıların tekrarlanması Irak hükümeti ve Meclisi dahil herkesin, Irak’ın egemenliğinin korunmasından ve evlatlarımıza tam güvenlik sağlanmasından yana tavır almasını gerektiriyor” ifadelerini kullandı. Açıklamada “Bu saldırılardan sorumlu ülkeleri tespit etmek ve ülkenin onurunu, sınırlarını ve çocuklarımızın temiz kanlarını korumak için her türlü yola başvurmanın” gerektiği kaydedildi. Açıklamada, “Tüm yabancı güçlerin Irak topraklarından çekilmesi, Irak’ın egemenliğine ve evlatlarının kanlarına karşı haddini aşmayı önlemeyi garanti etmenin yoludur” denildi.
Fakat Irak-Suriye sınırında hedef alınan mevzilerin sahibi kabul edilen Haşdi Şabi Heyeti, saldırıyla ilgili herhangi bir pozisyon almadı. Bu durum, hedef alınan mevzilerin resmi olarak Haşdi Şabi’ye değil, İran destekli bir silahlı gruba ait olduğu varsayımını güçlendiriyor.
Haşdi Şabi çatısı altındaki silahlı gruplardan hiçbiri, sahip olduğu mevzilerin hava saldırısına uğradığı yönünde bir bilgi paylaşmadığı gibi Irak-Suriye sınırındaki saldırıyı kınayan bir açıklama da yayınlamadı. Bu durum saldırıyla ilgili belirsizliği daha da artırıyor. Irak-Suriye sınırındaki saldırıda imha edilen 3 araçtan ikisinin alevler içinde kaldığı görülen fotoğraflar daha önce basın yayın organları tarafından paylaşılmıştı.



ABD Savunma Bakanı: DEAŞ’la mücadele için askerlerimizi Suriye'de bulundurmaya devam etmeliyiz

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Almanya'daki Ramstein Hava Üssünde (AFP)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Almanya'daki Ramstein Hava Üssünde (AFP)
TT

ABD Savunma Bakanı: DEAŞ’la mücadele için askerlerimizi Suriye'de bulundurmaya devam etmeliyiz

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Almanya'daki Ramstein Hava Üssünde (AFP)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Almanya'daki Ramstein Hava Üssünde (AFP)

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin yaptığı açıklamada, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden sonra DEAŞ’ın yeniden büyük bir tehdit oluşturmasını önlemek için ABD'nin Suriye'de asker bulundurmaya devam etmesi gerektiğini söyledi.

Austin, görevden ayrılmadan önceki Associated Press'e (AP) dün verdiği röportajında, özellikle on binlerce eski DEAŞ üyesinin ve aile üyelerinin kaldığı gözaltı kamplarının güvenliğini sağlamak için ABD askerlerine halen ihtiyaç olduğunu vurguladı. Tahminlere göre söz konusu kamplarda 8 bin ile 10 bin arasında DEAŞ üyesi bulunuyor ve bunların en az 2 bini ‘çok tehlikeli’ olarak değerlendiriliyor.

Yaklaşık 50 ortak ülkeyle Ukrayna'ya askeri yardım konusunu görüşmek üzere gittiği Almanya'daki Ramstein Hava Üssü'nde konuşan Austin, “Suriye’nin korumasız bırakılması halinde DEAŞ savaşçılarının yeniden ortaya çıkacağını düşünüyorum” dedi. ABD’nin seçilmiş Başkanı Donald Trump, 2018 yılında ilk başkanlık döneminde Suriye'deki tüm askerleri geri çekme girişiminde bulunmuş, bu durum dönemin Savunma Bakanı Jim Mattis'in istifasına yol açmıştı. Heyet Tahrir Şam (HTŞ) geçtiğimiz aralık ayı başlarında Esed'e karşı Şam’a doğru ilerlerken Trump sosyal medya hesabından, ABD ordusunun çatışmalardan uzak durması gerektiğini belirten bir paylaşımda bulundu.

Şarku’l Avsat’ın  edindiği bilgiye göre ABD'nin DEAŞ’la mücadele misyonu kapsamında Suriye'de yaklaşık 2 bin askeri bulunuyor. Bu rakam yetkililerin yıllardır 900 olduğunu söylediği asker sayısından önemli bir artış anlamına geliyor. ABD askerleri 2015 yılında DEAŞ’ın Suriye'nin büyük bir bölümünü işgal etmesinin ardından buraya konuşlandırılmıştı. ABD askerlerinin Suriye’de devam eden varlığı, 8 Aralık'ta Esed rejiminin yıldırım saldırıyla devrilmesi ve ailesinin onlarca yıllık iktidarına son verilmesinin ardından sorgulanmaya başlandı.