Mısır ve Sudan’dan Nahda Barajı müzakerelerine devam talebi

Mısır ve Sudan’dan BMGK’nın açıklamasına dayanarak Nahda Barajı müzakerelerine devam etme talebi

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ve Kongolu mevkidaşı Christophe Lutundula ile birlikte (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ve Kongolu mevkidaşı Christophe Lutundula ile birlikte (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Mısır ve Sudan’dan Nahda Barajı müzakerelerine devam talebi

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ve Kongolu mevkidaşı Christophe Lutundula ile birlikte (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ve Kongolu mevkidaşı Christophe Lutundula ile birlikte (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Mısır ve Sudan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) Afrika Birliği (AfB) Başkanı’nı destek amacıyla uluslararası gözlemcileri sürece aktif olarak katılmaya çağıran açıklamasına dayanarak Kahire, Hartum ve Addis Ababa arasındaki Nahda (Hedasi/Rönesans) Barajı müzakerelerini en kısa zamanda yeniden başlatma isteklerini dile getirdiler. Etiyopya hükümeti ise, BMGK’nın su haklarıyla ilgili bir konuda tutumunu açıklamasından duyduğu üzüntüyü dile getirerek, bunun yetkisinin ötesinde olduğunu vurguladı.
BM Güvenlik Konseyi, Çarşamba günü Mısır, Etiyopya ve Sudan'ı, bölgesel gerilimi artıran Nil Nehri üzerindeki Rönesans Barajı konusunda bir anlaşmaya varmak için Mısır, Sudan ve Etiyopya’ya AfB gözetiminde müzakerelere yeniden dönme çağrısı yaptı. BMGK, projesi Tunus tarafından sunulan başkanlık açıklamasında, anlaşmanın herkes için kabul edilebilir olması ve barajın makul bir sürede doldurulması ve işletilmesi konusunda bağlayıcı olması gerektiğini belirtti.
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, geçtiğimiz Nisan ayından bu yana askıya alınan müzakere sürecinin yeniden başlatılmasına yönelik hazırlık gibi görünen bir adımla, Afrika Birliği'ne başkanlık eden Kongo Demokratik Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Christophe Lutundula ile dün Kahire’de bir araya geldi. Söz konusu ziyaret, Bakan Lutundula’nın Hartum ve Addis Ababa'yı kapsayan üçlü turunun bir parçası olarak geldi.
Bakan Şukri, Lutundula ile düzenlediği basın toplantısında, Mısır'ın Kongo Cumhuriyeti'nin Rönesans Barajı’na yönelik müzakere sürecindeki liderliğine duyduğu güveni ve müzakereleri yeniden başladığına dair en yakın zamanda davet alma arzusunu dile getirdi.
Mısırlı Bakan, BM Güvenlik Konseyi'nin açıklamasında belirtilenlerin uygulanması çerçevesinde müzakerelerin yeniden başlatılması için AfB Başkanı'nı destekleyen uluslararası gözlemcilerin aktif katılımını ve  barajın doldurulması ve işletilmesine ilişkin bağlayıcı bir anlaşma metninin makul bir sürede hızlıca sonuçlandırılmasını şart koştu. 
Bakan Şukri’ye göre Güvenlik Konseyi tarafından yayınlanan açıklama, AfB’ye, Afrika sorunlarına Afrika'nın çözüm getirmesi ilkesini uygulayarak Rönesans Barajı müzakerelerinde arabuluculuk sürecinin lideri olarak misyonunu yerine getirmesi için önemli ve gerekli desteği sağlıyor. Ayrıca AfB Başkanı'na üç ülke tarafından üzerinde anlaşmaya varılan uluslararası gözlemcilerin uzmanlığından yardım alma fırsatı vererek rolünü güçlendiriyor.
Bakan açıklamasında, Mısır'ın, AfB Başkanı'nı destekleyen uluslararası gözlemcilerin aktif katılımıyla ve barajın doldurulması ve işletilmesine ilişkin bağlayıcı bir bağlayıcı bir anlaşma metninin makul bir sürede hızlıca sonuçlandırılması amacıyla müzakereleri yeniden başlatmak için en erken fırsatta davet almayı dört gözle beklediğini ifade etti.
Şukri, Güvenlik Konseyi tarafından yayınlanan açıklamanın avantajlarını sıralayarak, müzakerelerin hızlı bir şekilde yeniden başlatılması ve belirli bir süre içinde bağlayıcı bir yasal anlaşmaya varılması çağrısında bulunduğunu belirtti.
Mısır, Kongo Dışişleri Bakanı'na müzakereleri sürdürme konusundaki tutumunu açıkladı. Ülkesinin teklif edilenlere yanıt vermek için tamamen hazır ve esnek olduğunu vurgulayan Şukri, teklifin dikkatli bir çalışmanın konusu olacağını ve Kongo başkanlığını destekleyeceğini ifade etti. 
Kongo Dışişleri Bakanı ile görüşmeyi “güvenilir ve olumlu" olarak nitelendirdi. Aynı zamanda, Kongo cumhurbaşkanının kendisine ve beraberindeki heyete üç ülkeyi ziyaret etme, yetkilileriyle görüşme ve üç ülke arasındaki diyaloğu sürdürme mesajı taşıma talimatı verdiğini vurguladı.
Şukri, Etiyopya tarafının anlaşma şartlarını yerine getirmesi için müzakereler ve garantilere ilişkin süre sınırı hakkındaki bir soruya cevaben, “Kongo Dışişleri Bakanı, müzakerelerin yeniden başlatılması noktasına ulaşmak için bir eylem planı ve zaman çerçevesi sundu. Ancak müzakerelerin kendisi belirleyici ve askıya alındı. Yeniden  başlatıldığında bununla ilişkili zaman çerçevesinin belirleneceğini umuyoruz” dedi. Kongolu Bakan ise, müzakerelerin bir çözüm bulmak ve tüm tarafların buna yönelik yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlamak için bir belge veya protokolün imzalanmasıyla sona ermesi gerektiğini bildirdi. Diğer taraftan Sudan hükümeti de BM Güvenlik Konseyi'nin açıklamasını dengeli ve üç ülkenin çıkarlarını dikkate alan bir açıklama olarak nitelendirdi.
Sudan Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, "Konseyin açıklaması, bölgede güvenlik ve barış üzerinde herhangi bir etkisi olmayacak bir çözüm bulmanın önemine olan hassasiyetini teyit ediyor" dedi. Demokratik Kongo Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı dün Hartum'a gelerek Sudan Dışişleri Bakanı Meryem el-Mehdi ile görüştü. Bakan Mehdi yaptığı açıklamada, ülkesinin, Afrika Birliği gözetiminde, müzakereleri yeniden başlatmaya istekli olduğunu, ancak baraj ile ilgili önceki müzakerelerde uygulanan ve etkisi olmayan yöntemleri değiştirme gereğini vurguladı. Mehdi ayrıca, tarafların müzakere sürecinin üç tarafını tatmin edecek bir anlaşmaya varmalarına yardımcı olmak için Afrika Birliği liderliğindeki gelişmiş arabuluculuk sürecini kabul etmeye çağırdı.
Sudan, Konsey'in açıklamasında, gözlemcilere müzakere sürecinde kolaylaştırıcı bir rol veren beşinci paragrafı uyarınca müzakerelerin yeniden başlamasına yol açacak her türlü sürece katılmaya hazır olduğunu vurguladı.
Mehdi açıklamasında, Etiyopya'nın barajı anlaşma olmadan doldurma sürecine devam etmesini, ‘komşularının egemenliğine saygı duyan ve çıkarlarını koruyan bir ülkeye yakışmayan bir uzlaşmazlık ve Sudan'ın çıkarlarına doğrudan bir tehdit oluşturduğunu ifade etti.
Mehdi, Kongo Cumhurbaşkanlığı ve Afrika Birliği Komisyonu'ndan ortak bir uzmanlar ekibi tarafından hazırlanan, üç ülke arasında üzerinde anlaşmaya varılan noktaların ve çekişme noktalarının bir özetini ve tüm tarafları tatmin eden bir anlaşmaya varmak için tutumların yakınlaştırılmasını içeren bir belge teslim aldı. 
Buna karşılık Etiyopya ise Güvenlik Konseyi'nin açıklaması temelinde ileri sürülebilecek hiçbir iddiayı tanımayacağını açıkladı. Etiyopya'nın Birleşmiş Milletler Temsilcisi, konseyin açıklamasını yasal olarak bağlayıcı olmayan bir biçimde yayınladığını belirterek, konunun Afrika Birliği'ne havale edilerek doğru pozisyon alındığını ifade etti.
Etiyopyalı temsilci, Konsey’in uluslararası sularla ilgili anlaşmazlıkları ele almak için uygun bir yer olmadığını vurguladığını aktardı.
Etiyopya, sonunda Güvenlik Konseyi açıklamasının yayınlanmasına yol açan Tunus'un tutumunu eleştirdi. Etiyopya Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, "Tunus, Güvenlik Konseyi'ni bir tavır almaya zorlayarak tarihi bir hata yaptı" dedi.
Mısır, Sudan ve Etiyopya, Afrika'nın en büyük hidroelektrik enerji kaynağı olması planlanan 6 bin 500 megavat kapasiteli Rönesans Barajı'nın doldurulması ve işletilmesi konusunda 2011 yılından bu yana anlaşmaya varmak için müzakerelerde bulunuyor.
Etiyopya, barajı ekonomik kalkınma için gerekli görürken, Mısır ise Nil'in sulama ve içme suyunun yaklaşık yüzde 97'sini sağladığı için barajı kendisi için hayati bir tehdit olarak görüyor.



Mısır İçişleri Bakanlığı: Suç mahallerine düzenlenen baskınlarda aranan bir suçlu çıkan çatışmada öldürüldü

Mısırlı bir polis memuru (Arşiv- AFP)
Mısırlı bir polis memuru (Arşiv- AFP)
TT

Mısır İçişleri Bakanlığı: Suç mahallerine düzenlenen baskınlarda aranan bir suçlu çıkan çatışmada öldürüldü

Mısırlı bir polis memuru (Arşiv- AFP)
Mısırlı bir polis memuru (Arşiv- AFP)

Mısır İçişleri Bakanlığı, suç odaklarına yönelik düzenlenen baskınlarda “çok tehlikeli” bir suçlunun etkisiz hâle getirildiğini açıkladı.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, gerekli hukuki işlemlerin tamamlanmasının ardından Merkez Güvenlik Güçleri’nin de katılımıyla operasyon düzenlendiği belirtilerek, “Sohac vilayetinde gerçekleştirilen operasyonda, daha önce uyuşturucu, cinayet, silahlı gasp ve ruhsatsız silah bulundurma gibi suçlardan müebbet hapis cezasına çarptırılan çok tehlikeli bir suçlu, güvenlik güçleriyle yaşanan çatışmada öldürüldü” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada ayrıca, söz konusu bölgelerdeki diğer şüphelilerin de yakalandığı, onların yanında 651 kilogramdan fazla çeşitli uyuşturucu madde ile 41 adet silahın ele geçirildiği aktarıldı.

İçişleri Bakanlığı, ele geçirilen uyuşturucu maddelerin toplam değerinin 77 milyon Mısır lirası olarak tahmin edildiğini bildirdi.


Orgeneral Burhan: HDK'nın lağvedilmediği hiçbir çözümü kabul etmeyeceğiz

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (Arşiv-Reuters)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (Arşiv-Reuters)
TT

Orgeneral Burhan: HDK'nın lağvedilmediği hiçbir çözümü kabul etmeyeceğiz

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (Arşiv-Reuters)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (Arşiv-Reuters)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan dün yaptığı açıklamada, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) lağvedilmesini ve silahlarının elinden alınmasını öngörmeyen hiçbir çözümü kabul etmeyeceklerini söyledi. Öte yandan HDK, Batı Kordofan eyaletinde, Sudan ordusunun son kalesi olan Babnusa kentindeki 22. Piyade Tümeni'nin kontrolünü ele geçirdiğini iddia ettiği videolar yayınladı.

Darfur Valisi Minni Arko Minnawi liderliğindeki Sudan Kurtuluş Ordusu üyelerinden hayatını kaybedenler için düzenlenen anma töreninde bir konuşma yapan Orgeneral Burhan, savaşta, özellikle Darfur'un Faşir kentinde Sudan halkının kanının dökülmesinin kendilerine tek bir seçenek bıraktığını, onun da HDK'nın ortadan kaldırılması olduğunu söyledi. Orgeneral Burhan, “HDK’nın lağvedilmesini ve silahlarının elinden alınmasını öngörmeyen hiçbir çözümü kabul etmeyeceğiz” dedi. “HDK'dan intikam almalıyız” diye devam eden Orgeneral Burhan, HDK üyelerinin ‘Sudan'da yaşamayı hak etmediklerini’ belirtti.

dfvbg
Darfur Valisi ve Sudan Kurtuluş Hareketi lideri Minni Arko Minnawi, Sudan'ın kuzeyindeki bir mülteci kampını ziyaret ederken, 26 Kasım 2025 (AFP)

Orgeneral Burhan, ABD Başkanı Donald Trump’ın Afrika ve Arap meseleleri konusunda üst düzey danışmanlığını yapan Massad Fares Boulos ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres’in Özel Temsilcisi Ramtane Lamamra başta olmak üzere Sudan'ı ziyaret eden bazı uluslararası temsilcilere tutumunu bildirdiğini ifade etti.

Malik Akkar’ın konuşması

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Akkar, Sudan'ın ulusal birliği gerektiren ‘büyük zorluklarla’ karşı karşıya olduğunu belirterek, geçiş dönemi adaletinin gerçek ulusal uzlaşmayı sağlamanın tek yolu olduğunu belirtti.

Egemenlik Konseyi Basın Ofisi, Akkar'ın Darfur'da ‘barış ve barış içinde  bir arada yaşama’ konulu bir etkinlikte yaptığı konuşmada, sosyal barış ve barış içinde bir arada yaşamanın gerçek siyasi dönüşümün temeli olduğunu ve başkalarını kabul etmek, çeşitliliğe saygı duymak, nefret söylemini ve bölgeselciliği reddetmek ve Sudan'ın herkes için olduğu inancına dayanmadıkça hiçbir ulusal projenin başarılı olamayacağını söylediğini bildirdi. Konuşmasında ayrıca, “Geçiş dönemi adaleti, gerçek ulusal uzlaşmayı sağlamak ve vatandaşlar ile devlet arasındaki güveni yeniden tesis etmek için tek yoldur” diyen Akkar, hükümetin ‘hesap verebilirlik ve telafiyi sağlayan, çatışmaların etkilerini ele alan, trajedilerin tekrarlanmamasını sağlayan ve daha istikrarlı gelecek için sağlam bir temel oluşturan’ adil ve şeffaf bir sürece bağlı olduğunu vurguladı.

HDK’nın suçlamaları

Diğer yandan HDK, 22. Piyade Tümeni karargahını almayı başardığını ve Batı Kordofan eyaletindeki Babnusa şehrinin kontrolünü tamamen ele geçirdiğini duyurdu.

HDK tarafından dün yapılan açıklamada, ilan edilen ‘insani ateşkes’ taahhüdü bir kez daha vurgulanırken, ordunun ve müttefik grupların bunu Kuzey ve Batı Kordofan'daki bazı kasaba ve köylere ‘tekrar tekrar saldırılar düzenlemek’ için kullandığı öne sürüldü. Açıklamada, ‘Uluslararası Dörtlü’ ülkeleri ile bölgesel ve uluslararası kuruluşlara ‘bu saldırıları kınamaları’ çağrısı yapıldı.

dfgt
Darfur'dan Çad'ın doğusunda yerinden edilmiş kişiler için kurulan çadırların önünde oynayan çocuklar, 29 Kasım 2025 (Reuters)

Başkent Hartum’dan yaklaşık 700 kilometre uzaklıkta yer alan Babnusa, ülkenin batı, orta ve kuzey eyaletlerini birbirine bağlayan en büyük demiryolu merkezlerinden biri.

Çatışmalar ve saldırılar

Öte yandan Sudan ordusu, Abdülaziz el-Hilu liderliğindeki Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey (SPLM-N) güçleriyle yaşanan çatışmaların ardından Güney Kordofan eyaletindeki bir dizi kasabaya ilerlerken, bölgenin batısında Babnusa kentindeki ordu üssü çevresinde şiddetli çatışmalar yeniden başladı.

Ordu tarafından resmi bir açıklama yapılmazken, orduya yakın platformlar pazar günü, SPLM-N güçlerinin Nuba Dağları bölgesindeki dar bir şeritte bulunan Sanadra, Damra ve Tabsa beldelerine konuşlandırıldıkları görüntüleri yayınladı.

Bu yeni ilerleme, Sudan ordusunun Hilu'nun kontrolündeki bir kale olan Kauda şehrini hedef alan insansız hava araçlarıyla (İHA) hava saldırısı düzenlemesinden birkaç saat sonra gerçekleşti. Saldırıda 46'dan fazla kişi öldü, onlarca kişi yaralandı.

Güney Kordofan

SPLM-N'nin HDK ve Sudan Kurucu İttifakı'ndaki diğer askeri gruplarla güçlerini birleştirmesinin ardından, son aylarda Güney Kordofan eyaletinin geniş bir bölgesinde şiddetli çatışmalar yeniden başladı.

Sudan Kurucu İttifakı güçleri, Güney Kordofan şehirlerinin çevresindeki tüm bölgeleri etkin bir şekilde kontrol ederken, ticarete sıkı kontroller uyguluyor ve bölgesel başkent Kadugli'de kuşatma altında bulunan Sudan ordusu ve müttefik silahlı gruplara giden yolları ve ikmal hatlarını kesiyor.

SPLM-N daha önce eyaletin ikinci büyük şehri Dilling'e giden ana yolda bulunan Karkal ve Daşul bölgelerinin kontrolünü ele geçirmişti.

Sudan'daki temas hatları, sınırlı topçu bombardımanı ve orduya ait İHA’ların HDK mevzilerine düzenlediği saldırılar dışında geçtiğimiz hafta nispeten sakin geçerken, kuzey ve batı Kordofan'daki ana çatışma noktaları sakinliğini korudu.


İsrail, Lübnan'a yönelik tehditlerini artırıyor

Papa 14. Leo, Beyrut şehir merkezinde Lübnanlı dini toplulukların liderlerinin arasında konuşmasını yapıyor (Reuters)
Papa 14. Leo, Beyrut şehir merkezinde Lübnanlı dini toplulukların liderlerinin arasında konuşmasını yapıyor (Reuters)
TT

İsrail, Lübnan'a yönelik tehditlerini artırıyor

Papa 14. Leo, Beyrut şehir merkezinde Lübnanlı dini toplulukların liderlerinin arasında konuşmasını yapıyor (Reuters)
Papa 14. Leo, Beyrut şehir merkezinde Lübnanlı dini toplulukların liderlerinin arasında konuşmasını yapıyor (Reuters)

İsrail, Lübnan'a yönelik tehditlerini artırdı. İsrail ordusu, kuzeyde konuşlandırılan kuvvetlerinin "yüksek düzeyde savunma ve operasyonel hazırlık" içinde olduğunu duyurdu. İsrail ordusunun Kuzey Komutanlığı Komutanı Rafi Milo, "Düşmanın ilk saldırmasını bekleyemeyiz; inisiyatifi ele alıp herhangi bir tehdide karşı ilk savunma hattını oluşturmalıyız" dedi.

İsrail tehditleri karşısında, Lübnan'daki İslam ve Hristiyan mezheplerinin liderleri ülkelerinin davasını Papa 14. Leo'ya emanet ettiler. Onunla yaptıkları diyalogda, bir arada yaşama, siyasi istikrar ve barış vurgusu yaptılar. Yüksek İslam Şii Konseyi Başkan Yardımcısı Şeyh Ali el-Hatib, "Lübnan meselesini sizin ellerinize bırakıyoruz ki dünya, ülkemizin başta İsrail saldırganlığı olmak üzere biriken krizlerden kurtulmasına yardımcı olsun" ifadesini kullandı.

Papa, onlara "barışçıl" olmaları, hoşgörüsüzlüğe karşı çıkmaları, şiddeti yenmeleri ve dışlanmayı reddetmeleri çağrısında bulundu.