Irak’ın eski başbakanları ve cumhurbaşkanları önümüzdeki seçimlerde aday olmaya çekiniyorlar

Basra’da hazırlanan seçim afişleri. (AFP)
Basra’da hazırlanan seçim afişleri. (AFP)
TT

Irak’ın eski başbakanları ve cumhurbaşkanları önümüzdeki seçimlerde aday olmaya çekiniyorlar

Basra’da hazırlanan seçim afişleri. (AFP)
Basra’da hazırlanan seçim afişleri. (AFP)

Irak’ta 2003’ten bu yana başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı yapan isimler ilk kez gelecek ay düzenlenecek seçimlerde aday olmadı. Buna ek olarak daha önce bakanlık ve milletvekilliği koltuğunda oturan yaklaşık 250’den fazla isim de adaylık başvurusu yapmadı.
Irak siyasetinin önde gelen isimleri aday olmak yerine başında bulundukları veya dahil oldukları partilere veya koalisyonlara destek vermekle yetinecek. 2006-2014 arasında iki dönem cumhurbaşkanlığı yapan ve 2017’de yaşamını yitiren Celal Talabani gibi hayatını kaybedenlerin veya 2005-2006 döneminde başbakanlık koltuğuna oturan İbrahim Caferi gibi yaşlanan ve hastalananların dışında bugüne kadar bu iki makamda görev tüm isimler seçimlerde önümüzdeki seçimlerde aday olmadı.
Aday olmaktan çekinenlerin başında halihazırda başbakanlık görevini yürüten Mustafa el-Kazımi geliyor. Kazımi önümüzdeki seçimlerde aday olmadığı gibi herhangi bir parti veya koalisyonu da aktif bir şekilde desteklemiyor. Halbuki Kazimi’den önce başbakanlık yapan tüm isimler bir sonraki seçimde aday oldu.
Irak’ın eski Başbakanı İyad Allavi, ABD’nin eski Irak sivil yöneticisi Paul Bremer’in kurduğu Geçiş Yönetimi Konseyi’nin ardından, 2004-2005 arasında başbakanlık koltuğuna oturdu ve bugüne kadar gerçekleşen dört seçimin tümünde aday oldu. Allavi’nin liderliğindeki Vataniyye Koalisyonu 2006 seçimlerinde en fazla oyu alarak Meclist’te 91 sandalye kazandı. Fakat İslami Davet Partisi lideri Nuri el-Maliki ile Şii partilerin o dönem Allavi’yi hükümet kurmaktan mahrum bırakmak için düzenledikleri siyasi-hukuki komplolar yüzünden Allavi hükümet kuramadı.
Allavi gelecek seçimlerde aday olmadığı gibi herhangi bir siyasi koalisyonunun yanında da seçim sürecine dahil olmayacağını ilan etti. Bununla birlikte Allavi’nin kızı Sara İyad Allavi adaylığı için geçtiğimiz günlerde bir seçim kampanyası başlattı.
Ekim ayındaki seçimde aday olmayan bir diğer isim de Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki oldu. Maliki Irak’ta 2003 sonrasında iki dönem (2006-2014) başbakanlık yapan tek isim. Aday olmamakla birlikte üçüncü kez başbakanlık koltuğuna oturma arzusunu gizlemiyor. Maliki’nin İslami Davet Partisi’nden arkadaşı ve Irak’ın eski Başbakanı Haydar el-İbadi de aday değil. Irak’ta DEAŞ yükselişinin zirveye ulaştığı dönemde (2014-2018) başbakanlık görevini yürüten İbadi, Maliki’nin 2014’te Irak’ın üçte birini işgal etmesine izin verdiği terör örgütünü bozguna uğrattı. Maliki’nin yaptığı gibi İbadi de liderlik yaptığı Nasr Koalisyonu’na seçim döneminde destek vermekle yetinecek.
Önümüzdeki seçimde aday olmayan diğer bir isim de eski başbakan Adil Abdulmehdi oldu. Abdulmehdi hükümeti Ekim 2019’da patlak veren geniş kapsamlı halk protestolarının ardından 1 yıl içinde düştü. Abdulmehdi 2018 seçimlerine katılmasa da ülkedeki siyasi gruplar ve Irak’taki kararlar üzerinde etkili olan bölgesel aktörler onu başbakan olarak kabul etmişti.
2004 sonrasında ülkenin başına ardı ardına altı başbakan (Allavi, Caferi, Maliki, İbadi, Abdulmehdi, Kazımi) ve dört cumhurbaşkanı (Gazi el-Yaver, Talabani, Fuad Masum ve Berhem Salih) geldi. Son üç cumhurbaşkanı Kürdistan Yurtseverler Partisi (KYB) üyesiydi.
Irak’ın eski Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin yönetimin düşmesinin ardından iki yıl (2005 ve 2006) bu görevi üstlenen Gazi Meşal Acil el-Yaver, görev süresinin son ermesinin ardından bu yana yapılan parlamento seçimlerinin herhangi birine katılmayarak siyaset sahnesinden çekildi.
Ülkede 2014-2018 arasında cumhurbaşkanlığı görevini icra eden Fuad Masum’un da seçimlerle ilgilenmediği görülüyor. Nitekim görev süresinin sona ermesinden bu yana üç yıldır basının önünde görülmedi. Siyasi kulislerde mevcut Cumhurbaşkanı Berhem Salih’in ikinci dönem için de görevine devam etmeyi çok istediği yönünde iddialar dolaşsa da o önümüzdeki seçimde yer almayacak.
Celal Talabani durumunda olduğu gibi ölüm faktörü veya El-Yaverin örneğinde olduğu gibi kişisel sebeplerin ya da Caferi’de olduğu gibi hastalık faktörü istisna edilirse, yeni Seçim Yasası’nda kabul edilen çoklu seçim bölgesi sisteminin geride kalan isimlerin aday olmamasında etkili olduğu değerlendiriyor. Zira bu sistem, adayların seçmenin az olduğu seçim bölgelerinde rekabet etmelerini gerektiriyor. Dolayısıyla söz konusu liderler seçimlerde ağır bir yenilgi almaktan endişe ediyorlar. Başka çevreler ise bunun arkasında başka bir sebep olduğu görüşünde. Bu çevrelere göre söz konusu liderler, ülkedeki siyasi oyunun iplerini ellerinde tuttukları sürece kendilerini seçim süreçlerinin üzerinde görüyorlar.



Türkiye-Irak kalkınma ve terörle mücadele görüşmeleri

 Irak Başbakanı, 8 Mayıs 2025'te Ankara'daki Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen kabul töreninde (hükümet medyası)
Irak Başbakanı, 8 Mayıs 2025'te Ankara'daki Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen kabul töreninde (hükümet medyası)
TT

Türkiye-Irak kalkınma ve terörle mücadele görüşmeleri

 Irak Başbakanı, 8 Mayıs 2025'te Ankara'daki Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen kabul töreninde (hükümet medyası)
Irak Başbakanı, 8 Mayıs 2025'te Ankara'daki Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen kabul töreninde (hükümet medyası)

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Türkiye ile ilişkilerin "terörle mücadele ve ekonomik kalkınma" ekseninde şekillendiğini vurguladı.

Sudani'nin açıklamaları, dün Ankara'ya yaptığı ziyarette, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesi sırasında geldi.

Irak hükümeti ve Türkiye Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan ayrı açıklamalarda, Sudani ile Erdoğan'ın ikili görüşmelerde bulundukları ve Irak ve Türkiye heyetlerine Stratejik İşbirliği Konseyi toplantılarında başkanlık ettikleri belirtildi.

Sudani, ülkesinin Türkiye ile ilişkilerinin bölgesel istikrar denkleminin bir parçası olmasını istediğini dile getirdi. Kalkınma yolu projesine ilişkin olarak el Sudani, projenin ekonomik entegrasyon açısından stratejik olduğunu belirtirken, Erdoğan ise yolun "Irak ve tüm bölgenin istikrarı ve refahına önemli katkı sağlayacağını" vurguladı.