Buteflika'nın ölümünün ardından Cezayir tarihinde yeni bir sayfa açılıyor

Cezayir'in eski Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika (AP)
Cezayir'in eski Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika (AP)
TT

Buteflika'nın ölümünün ardından Cezayir tarihinde yeni bir sayfa açılıyor

Cezayir'in eski Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika (AP)
Cezayir'in eski Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika (AP)

Cezayir'de, eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika'nın 84 yaşında hayatını kaybetmesi nedeniyle bayraklar yarıya indirildi ve üç gün ulusal yas ilan edildi.
İç savaşın ardından 1999'da göreve gelen eski Cumhurbaşkanı Buteflika, 2015 yılında geçirdiği kısmi felç ve kötü giden sağlığına rağmen ülkeyi yönetmeye devam etmişti.
Buteflika'nın, Şubat 2019'da beşinci dönem için yeniden cumhurbaşkanı adayı olması, bardağı taşıran son damla olmuş ve bir toplumsal tepki dalgasının fitilini ateşlemişti.
Cezayir'de, bu dönemde başlayan protesto dalgası karşısında, ülkedeki rejimin bel kemiği niteliğindeki Cezayir ordusunun, gösterilere desteğini açıklaması ve cumhurbaşkanlığına karşı yaptığı sözlü uyarılar karşısında, Buteflika, Nisan 2019'da görevi bırakmak zorunda kalmıştı.
Buteflika'nın ölümüyle ilgilenen kaynakların Şarku'l Avsat'a bildirdiğine göre, dün Cezayir Cumhurbaşkanlığı ile Buteflika'nın ailesi arasında mezar yeri konusunda "görüşmeler" yapıldı. Yetkililer cenazenin kıdemli Cezayirli liderlerin defnedilmiş oldukları başkentin doğu banliyösünde bulunan Aliye Mezarlığı’na defnedilmesini ve devlet töreni yapılmasını önerdi. Buteflika’nın erkek kardeşi Abdurrahim ve kız kardeşi Zuhur ise törenin aile içinde gerçekleşmesini ve cenazenin annelerinin ve erkek kardeşleri Mustafa ve Abdulgani'nin defnedildiği Ben Aknun Mahallesi mezarlığına defnedilmesini istediklerini ifade ettiler. Cenazenin bugün öğleden sonra veya en geç yarın defnedilmesi bekleniyor.
Ailesine yakın isimler, cumhurbaşkanının sağlığının son iki yılda önemli ölçüde kötüleştiğini ve artık hareket edemez hale geldiğini bildirdi. 2 Nisan 2019 tarihindeki istifasından bu yana Buteflika, uzun yıllardır sağlığını takip eden uzman bir ekip tarafından evinde muayene edildi.
Cezayir’de dün sosyal medya, 20 yıl iktidarda kalan Buteflika'nın ölümü haberleriyle dolup taştı. Cezayirlilerin bir kısmı onu, ülkenin geçen yüzyılın doksanlı yıllarında karşı karşıya olduğu yıkıcı terörizm nedeniyle yaşanan kan ve gözyaşı sayfasını düren itibarlı bir lider olarak görüyor. Bu pozisyonda olanlar, onun iktidarı sırasında yayılan yozlaşmanın, hakimiyeti ele geçiren iş insanları ve politikacıların “kötü çizgisinden” kaynaklandığına inanıyor ve söz konusu iş insanları ve politikacıların, 27 Nisan 2013'te geçirdiği felç nedeniyle duyularının çoğunu kaybeden Buteflika adına önemli kararlar aldıklarını ileri sürüyorlar.
Bir başka kesim ise Buteflika’nın 1999'da ordudan ve Ulusal Kurtuluş Cephesi'nden (FLN) intikam almak amacıyla iktidara geldiğini ileri sürüyor ve dönemin dışişleri bakanı ve rejimin şımarık çocuğu olarak nitelendirdikleri Buteflika’yı, kendisini iktidarın "meşru varisi" olarak görmekle suçluyor.
Bu görüşe sahip olanlar, Buteflika’nın yaptığı en büyük hatanın, 2008'de anayasayı değiştirerek kendisine üçüncü bir dönem hakkı tanıyarak iktidarını uzatması olduğunu söylüyorlar.
Bu dönemin ikinci yılından bu yana, yönetim aleni bir şekilde küçük kardeşi ve baş danışmanı Said Buteflika'ya (yolsuzluk suçlamasıyla hapiste) geçti. Kardeş Buteflika yolsuzluğa bulaşan işadamlarına (şu anda hapiste olan) ekonomi ve yatırımın anahtarlarını teslim etmişti.
Buteflika, iktidarının çoğu döneminde ordudan ve askeri istihbarattan korundu. 2004 yılında kendisinin ikinci kez seçilmesine itiraz eden Muhammed el-Amari ile savaşında ordu istihbarat şefi Korgeneral Muhammed Medin'i kullandı ve Amari’yi görevden aldı. Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’ya olan güçlü bağlılığıyla tanınan Cezayir Ahmed Gaid Salih, 2004 yılında Muhammed el-Amari'nin yerine Genelkurmay Başkanı olarak atandı. Ardından Savunma Bakan Yardımcısı görevine getirilen Gaid’i, istihbarat şefi Korgeneral Muhammed Medin'i 2015 yılında görevden almak için kullandı.
Salah, 22 Şubat 2019'da Buteflika’nın beşinci dönem adaylığına karşı sokağın tepkisine rağmen Cumhurbaşkanına yönelik güçlü desteğini sürdürdü. Başlangıçta protestoculara karşı çıkan Gaid, daha sonra Buteflika'ya istifa etmesi için baskı yaptı.
Buteflika lise öğreniminin ardından 1956 yılında 19 yaşında Ulusal Kurtuluş Cephesi (FLN) saflarına katıldı. Ülke 1962 yılında bağımsızlığını kazandıktan sonra ilk Ulusal Kurucu Meclis üyesi oldu. 25 yaşındayken Spor ve Turizm Bakanlığı görevine getirilen Buteflika, 1963'te Dışişleri Bakanı olarak atandı. 1964’te Ulusal Kurtuluş Cephesi (FLN) parti kongresinde devlet organlarına kadro ve yetkililerin çoğunluğunu sağlayan iki yapılı Merkez Komite ve Siyasi Büro üyeliğine seçildi.
Buteflika, Huari Bumedyen liderliğinde Cumhurbaşkanı Ahmed Bin Bella'ya karşı yürütülen 19 Haziran (Haziran) 1965 darbesine aktif olarak katıldı. Daha sonra Devrimci Konsey üyesi olan Buteflika, Bumedyen'in ölümünden sonra 1981'de Cezayir'den ayrıldı ve uzun yıllar İsviçre ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında mekik dokuyarak hayat sürdü.



Irak hükümeti, Hizbullah ve Husileri terör örgütleri listesine dahil etmekten sorumlu yetkilileri görevden aldı

Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
TT

Irak hükümeti, Hizbullah ve Husileri terör örgütleri listesine dahil etmekten sorumlu yetkilileri görevden aldı

Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)

Irak hükümeti dün yaptığı açıklamada, yaklaşık iki hafta önce Yemen’deki Husiler ile Lübnan’daki Hizbullah’ı ‘terör örgütü’ olarak sınıflandıran bir kararın yayımlanmasına ilişkin olarak bazı yetkililerin görevden alınmasını içeren yaptırımların onaylandığını duyurdu.

Irak Bakanlar Kurulu, resmî gazetede yayımlanmasının ardından özellikle hükümeti oluşturan ve söz konusu gruplara yakınlığıyla bilinen siyasi çevreler arasında geniş tartışmalara yol açan kararla ilgili kurulan soruşturma komisyonunun tavsiyelerini kabul etti.

Söz konusu sınıflandırmanın, iki grubun mal varlıklarının dondurulmasını da içermesi üzerine hükümet, kararın ‘yanlışlıkla’ yayımlandığını belirtmişti. Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani, karardaki hataya ilişkin acil soruşturma başlatılması, sorumluların tespit edilmesi ve ihmali bulunanların hesap vermesi talimatını vermişti.

Hükümetin dün yayımladığı açıklamada, Bakanlar Kurulu’nun, Irak Resmi Gazetesi’nin 17 Kasım 2025 tarihli 4848 sayısında yer alan ve Teröristlerin Mallarının Dondurulması Komisyonu’nun 2025/61 sayılı kararına ilişkin soruşturma komisyonu tavsiyelerini onayladığı belirtildi. Tavsiyeler kapsamında, ilgili bazı yetkililerin görevden alınması ve bazılarının ise başka görevlere atanması gibi idari yaptırımların yer aldığı kaydedildi.

Diğer yandan Irak Ulusal Güvenlik Servisi dün yaptığı açıklamada, komşu bir ülkeden geldiği belirtilen ve DEAŞ terör örgütü bünyesindeki ‘en tehlikeli bomba uzmanlarından biri’ olarak tanımlanan bir kişinin yakalandığını duyurdu.

Irak Ulusal Güvenlik Servisi, Irak Haber Ajansı’na (INA) yaptığı açıklamada, 10 aydan uzun süren takip ve hassas izleme faaliyetlerini içeren nitelikli bir istihbarat operasyonu sonucunda, komşu ülkelerden birinden dönüşünün ardından DEAŞ’ın üst düzey isimlerinden birinin gözaltına alındığını bildirdi. Açıklamada, yakalanan kişinin yüksek derecede tehlikeli unsurlar arasında yer aldığı, adının terör örgütü lider kadrolarına ait listelerde bulunduğu ve 2004 yılından itibaren Bağdat’ta El Kaide unsurları içinde faaliyet göstermeye başladığı belirtildi. Ebu İlya lakabını kullanan şüphelinin, patlayıcı düzeneklerin hazırlanmasında uzmanlaştığı, beş kişiden oluşan bir hücreye liderlik ederek saldırıların gerçekleştirilmesinde rol aldığı kaydedildi.

Soruşturmalarda, söz konusu kişinin patlayıcıların cep telefonlarıyla irtibatlandırılması ve hazırlanmasından sorumlu olduğu, Bağdat’ta faaliyet gösterdiği dönem boyunca 100’den fazla patlayıcı düzeneği teslim ettiği ve başkentin farklı bölgelerini hedef alan terör eylemlerinin doğrudan uygulanmasına katkı sağladığı tespit edildi.


Eski rejimin kalıntıları Yeni Suriye’nin inşasını zorlaştırıyor

Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
TT

Eski rejimin kalıntıları Yeni Suriye’nin inşasını zorlaştırıyor

Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)

Suriye’deki yeni yönetim, büyük şehirlerin kalabalık sokakları ile kırılgan, yoksul kırsal kesimler ve Suriye genelindeki yaygın yıkım arasında, önceki dönemin karmaşıklığından kaynaklanan muazzam zorluklarla karşı karşıya.

Beşşar Esed rejiminin düşüşünü günlerce kutlayan mahallelerin göz alıcı görüntüsünün ardında, daha az gürültülü ve daha karmaşık başka bir mücadele sürüyor. Bir güvenlik kaynağına göre bu mücadelede DEaŞ ve göçmenler (yabancı savaşçılar) en önemli zorlukları oluşturuyor.

Ancak bazıları DEAŞ’ı ve genel olarak aşırılığı güvenlik yaklaşımıyla çözülebilecek ‘teknik bir sorun’ olarak görürken, diğerleri ‘asıl sorunun, eğitim veya aile sistemi ya da herhangi bir örgütlü yaşam biçimi olmaksızın, birkaç yıldır normal sosyal bağlamın dışında gelişen devasa bir insan kitlesini absorbe edecek planlar yapmakta yattığını’ düşünüyor.

Zorluk, yıkıma uğrayan bölgeleri yeniden inşa etmek ve geçim kaynakları yaratmak, özellikle de siyasi ve sosyal kimliklerin radikal grupların mirasıyla iç içe geçmiş olduğu ve bu yüzden potansiyel çatışmalar için verimli bir zemin oluşturan İdlib gibi kırsal bölgelerde yatıyor.

ABD, Irak'tan çekilmeden önce Sünni aşiretlerinden oluşan ve el-Kaide'ye karşı savaşan Sahva Silahlı Güçleri deneyimi, radikalizmden etkilenenleri siyasi ve güvenlik yapılarına dönüştürerek Suriye için olası bir model sunarken, militarizasyondan siyasete ve hizipçilikten devletçiliğe geçiş, yeni Suriye'nin karşı karşıya olduğu en büyük zorluk olmaya devam ediyor.


Sudanlı güçler savaşı sona erdirmek için “İlkeler Bildirgesi” imzaladı

Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
TT

Sudanlı güçler savaşı sona erdirmek için “İlkeler Bildirgesi” imzaladı

Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)

Sudan'daki Sumud İttifakı’nın siyasi ve sivil güçleri, Sudan'daki savaşı sona erdirmek ve İslamcıların rejimini siyaset sahnesinden kalıcı olarak silmek için dün Kenya'nın başkenti Nairobi'de Abdulvahid en-Nur liderliğindeki Sudan Kurtuluş Hareketi (SLM/A) ve Arap Sosyalist Baas Partisi ile ortak bir ‘İlkeler Bildirgesi’ imzaladı. Savaşa karşı çıkan Sudanlı tarafların çoğunluğunu bir araya getiren bu ilk yakınlaşma aylar süren istişarelerin ve görüşmelerin ardından gerçekleşti.

Savaşın derhal sona erdirilmesinin ‘ulusal öncelik olduğu’ vurgulanan bildirgede, savaşan taraflar olan Sudan ordusuna ve Hızlı Destek Kuvvetleri’ne (HDK) geçtiğimiz ağustos ayında Uluslararası Dörtlü (ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır) tarafından önerilen yol haritasına uymaları için daha fazla baskı uygulanmasının önemine işaret edildi.

İlkeler Bildirgesi’nde savaşan taraflara önerilen üç aylık insani ateşkesin hızla uygulanması, koşulsuz olarak derhal ateşkesin sağlanması ve bunun kalıcı bir ateşkese dönüştürülmesi için çalışılması çağrısı yer aldı.