ABD, Mısır’a 1,6 milyon Pfizer aşısı bağışladı

Beyaz Saray’dan bir yetkili: “Kovid-19 aşısının dünya ölçeğinde adaletli bir şekilde dağıtılması hayat kurtardığı gibi ekonomiyi de yeniden inşa eder”

Kahire’de yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı aşı olan Mısırlı bir kadın (Reuters)
Kahire’de yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı aşı olan Mısırlı bir kadın (Reuters)
TT

ABD, Mısır’a 1,6 milyon Pfizer aşısı bağışladı

Kahire’de yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı aşı olan Mısırlı bir kadın (Reuters)
Kahire’de yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı aşı olan Mısırlı bir kadın (Reuters)

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınını küresel ölçekte ele alan ABD yönetimi, ABD ilaç ve aşı endüstrisini destekleme çabaları kapsamında Mısır’a 1,6 milyon Pfizer aşısı desteği sağladığını açıkladı. Beyaz Saray, küresel krizden çıkmak, hayat kurtarmak ve küresel ekonomiyi yeniden canlandırmak için ortak çaba ve uluslararası eyleme devam etme çağrısında bulundu.
Beyaz Saray’dan bir yetkili Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Koronavirüs salgınının son bulması için, dünya çapında hayat kurtarmak, küresel ekonomiyi yeniden inşa etmek güvenli ve etkili aşılara adil erişim gereklidir. Mümkün olduğu kadar çok insanı en hızlı şekilde aşılamalıyız” dedi.
Yetkili ABD’nin Kovid-19 Aşıları Küresel Erişim Programı (COVAX) kapsamında 1 milyon 612 bin Pfizer aşısını Pazartesi günü itibariyle Mısır’a göndermeye başladığını belirtti.
Söz konusu bağış, Temmuz ayında ABD Başkanı Joe Biden’ın yarım milyar doz Pfizer aşısı alıp bunları çeşitli dünya devletlerine bağışlayacaklarını ilan ettiği program kapsamında gerçekleşti.
Aynı yetkili, ABD hükümetinin, etkili ve güvenli olan Kovid-19 aşılarını dünya çapında mümkün olan en fazla sayıda insana en hızlı şekilde ulaştırmak için çalıştığını vurguladı ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu, tarihte ABD liderliğinde gerçekleşen eşsiz bir an. Bulaşıcı hastalık tehdidinden uzakta daha güvenli bir dünya inşa etmek için elimizden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz. Kovid-19 salgınını sona erdirmek, gelecekte meydana gelebilecek herhangi bir salgını önlemek ve hepimizin verdiği sözleri yerine getirmesi için herkesin kendi sorumluluğunun farkında olması gerektiği gibi ABD'nin bu sorumluluğu tek başına üstlenemeyeceğini ve üstlenmemesi gerektiğini vurgulamak istiyoruz. Bu sebeple, ABD salgını bir an önce bitirmek için bu yolda ilerliyor. Tıpkı Başkan Biden’ın da dediği gibi: ‘ABD, ülkede gösterdiğimiz aşılama çabalarının aynısını uluslararası düzeyde de sağlamaya kararlıdır.’"
Yetkili, Başkan Biden’ın 22 Eylül’de devlet başkanlarını, uluslararası kuruluş liderlerini, özel sektörleri, hayır kurumlarını, sivil toplum kuruluşlarını ve diğer ortakları 2022 yılı içerisinde koronavirüs salgınını sona erdirmeye odaklanan ve gelecekte benzer salgınlara hazırlıklı olmamızı sağlayacak bir küresel sağlık güvenliği inşa etmek için sanal bir zirveye davet ettiğini belirtti.
ABD’li yetkiliye göre Başkan Biden dünyayı salgına yeni ve odaklanmış bir hızla yanıt vermeye ve geleceği güvence altına almak için bu krize toplu bir yanıt konusunda iş birliği yapmaya çağırırken, ortaya çıkan sorunların küresel müdahale çabalarını etkilediğini belirtti.
ABD’li yetkili Başkan Biden’ın geçtiğimiz aylarda yaptığı bir konuşmada, “ABD, bu virüse karşı ortak mücadelemizde dünyanın aşı cephaneliği olacak. ABD, küresel olarak bu salgının üstesinden gelmek için güçlü demokrasisini, bilim adamlarının yaratıcılığını ve ABD üretiminin gücünü kullanıyor” ifadelerini kullandığını hatırlattı.
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından daha önce yapılan bir açıklamada ise ABD’nin 500 milyon koronavirüs aşısı satın alacağını ve bunları Haziran 2022'ye kadar çeşitli dünya ülkelerine bağışlayacağı duyurulmuştu.
İlk 200 milyon doz, bu yılın sonuna kadar COVAX mekanizması aracılığıyla dağıtılacak ve Başkan Joe Biden, 92 düşük ve orta gelirli ülkeye ve Afrika Birliği'nde bağışın yapılacağı ülkeleri daha sonraki bir tarihte açıklayacak.



İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
TT

İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)

İsrail yetkilileri bugün, kuzey İsrail'de bir Filistinli tarafından gerçekleştirilen bıçaklı ve araçla saldırıda iki kişinin öldüğünü açıkladı.

 İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)

İsrail acil servisleri, yaklaşık 68 yaşında bir adamın araç çarpması sonucu hayatını kaybettiğini bildirdi.

İsrail kamu yayın kuruluşu Kan ise yaklaşık 20 yaşında bir kadının bıçaklanarak öldürüldüğünü duyurdu.

 Ayrıca, iki kişinin de hafif yaralandığı belirtildi.

İsrail polisi, şüpheli saldırganın işgal altındaki Batı Şeria'da yaşayan bir Filistinli olduğunu açıkladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, orduya saldırganın memleketi olan Batı Şeria'daki Kabatiye kasabasında operasyon başlatma emri verdi.

Ofisinden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Savunma Bakanı Yisrael Katz, cani teröristin geldiği Kabatiye’ye karşı İsrail ordusuna güçlü ve derhal harekete geçme talimatı verdi. Amaç, tüm teröristleri tespit edip etkisiz hale getirmek ve kasabadaki terörist altyapıyı çökertmektir."


Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
TT

Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)

Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili bugün yaptığı açıklamada, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yapılan görüşmelerin henüz somut sonuç vermediğini belirterek, ülkenin kuzeydoğusundaki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesi konusundaki söylemlerin, icraat adımları atılmadan teorik ifadelerden ibaret kaldığını kaydetti.

Suriye Haber Ajansı'na (SANA) konuşan kaynak, Suriye'nin birliğine yapılan tekrarlanan vurgunun, ülkenin kuzeydoğusundaki gerçeklikle çeliştiğini, burada devlet çerçevesinin dışında ayrı ayrı yönetilen idari, güvenlik ve askeri kurumların bulunduğunu ve bunun da sorunu çözmek yerine "bölünmeyi sürdürdüğünü" söyledi.

 SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)

Sözlerine şöyle devam etti: "SDG liderliğinin Suriye devletiyle diyaloğun devam edeceğine dair sürekli işaretlerine rağmen, bu görüşmeler somut sonuçlar vermedi. Bu söylemin, gerçek bir durgunluk ve uygulamaya geçme konusunda gerçek bir irade eksikliği ışığında, medya amaçlı ve siyasi baskıları absorbe etmek için kullanıldığı görülüyor."

Sözlerine şöyle sürdürdü: “Kuzeydoğu Suriye'deki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesiyle ilgili konuşmalar, somut adımlar veya net zaman çizelgelerinden yoksun, teorik ifadeler alanında kalmıştır. Bu durum, SDG ile imzalanan 10 Mart anlaşmasına olan bağlılığın ciddiyeti konusunda şüpheler uyandırıyor.”

Petrol dosyasına gelince, Dışişleri Bakanlığı'ndaki resmi kaynak, SDG liderliğinin petrolün tüm Suriyelilere ait olduğu yönündeki tekrarlanan iddialarının, “devlet kurumları içinde yönetilmediği ve gelirleri genel bütçeye dahil edilmediği sürece” güvenilirliğini kaybettiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın SANA’dan aktardığına göre kaynak, görüşlerin yakınlaşmasından bahsetmenin, “zaman sınırlı uygulama mekanizmalarına sahip net, resmi anlaşmalara dönüştürülmedikçe anlamsız kaldığını” vurguladı.

Ayrıca, askeri dosyadaki anlaşmalardan bahsetmenin, "Suriye ordusu çerçevesinin dışında, bağımsız liderliğe ve yabancı bağlara sahip silahlı grupların varlığının devam etmesiyle bağdaşmadığını, bunun egemenliği zayıflattığını ve istikrarı engellediğini" ifade etti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı kaynağı, aynı durumun "sınır geçişlerinin tek taraflı kontrolü ve bunların pazarlık kozu olarak kullanılması için de geçerli olduğunu, bunun da ulusal egemenlik ilkelerine aykırı olduğunu" belirtti.


Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)
TT

Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)

Reuters'ın haberine göre, yerel bir yetkili, Suriye'nin Humus vilayetindeki Alevi mahallesinde bulunan bir camide bugün meydana gelen patlamada altı kişinin öldüğünü ve 20 kişinin yaralandığını açıkladı.

Devlet medyası, güvenlik güçlerinin bölgeyi kordon altına aldığını ve soruşturma başlattığını bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre yerel yetkililer, patlamanın intihar saldırısı veya bölgeye yerleştirilen patlayıcılar nedeniyle meydana gelmiş olabileceğini söyledi.