Hollywood yıldızları arasında Scientology gerginliği: "Tarikatı bırakma biçimine saygı duymuyorum"

Leah Remini, Laura Prepon'u tarikattaki deneyimlerini açık bir biçimde anlatmadığı için eleştirdi

Laura Prepon (solda), Leah Remini (sağda) gibi Amerikan sinema dünyasının ünlü isimleri Scientology'yi bırakmadan önce tarikatın savunuculuğunu yapmalarıyla biliniyor (Fotoğraflar: AP)
Laura Prepon (solda), Leah Remini (sağda) gibi Amerikan sinema dünyasının ünlü isimleri Scientology'yi bırakmadan önce tarikatın savunuculuğunu yapmalarıyla biliniyor (Fotoğraflar: AP)
TT

Hollywood yıldızları arasında Scientology gerginliği: "Tarikatı bırakma biçimine saygı duymuyorum"

Laura Prepon (solda), Leah Remini (sağda) gibi Amerikan sinema dünyasının ünlü isimleri Scientology'yi bırakmadan önce tarikatın savunuculuğunu yapmalarıyla biliniyor (Fotoğraflar: AP)
Laura Prepon (solda), Leah Remini (sağda) gibi Amerikan sinema dünyasının ünlü isimleri Scientology'yi bırakmadan önce tarikatın savunuculuğunu yapmalarıyla biliniyor (Fotoğraflar: AP)

Bir dönem Scientology tarikatına üye olmasıyla tanınan ABD'li aktris Leah Remini, Amerikalı bir diğer oyuncu Laura Prepon'un tarikattan ayrılma biçimini onaylamadığını açıkladı. Remini, Prepon'u Scientology'ye karşı ses çıkarmamakla suçluyor. 
"Daily Blast Live" isimli programa salı katılan Remini, tartışmalı tarikattan ayrılma biçimi nedeniyle Prepon'a "saygı duymadığını" belirtti. 
Page Six'in haberine göre Remini programda şu ifadeleri kullandı:
"Bence herkesin üzerine düşeni yapmak gibi bir sorumluluğu var. Herkes sorumluluğu olduğunu hissetmiyor. Bazılarının canı yanarken hayatlarına devam etmeleri gerektiğini düşünüyorlar."
Ünlü aktris ayrıca şu ifadeleri ekledi:
"Laura gibileri konuşma sorumlulukları olmadığını düşünüyor. Buna saygı duyuyor muyum? Pek sayılmaz."
Orange Is The New Black dizisinde rol alan Prepon 5 yıl önce Scientology'yi bıraktığını ağustosta açıklamıştı. 
Tarikattan ayrılmasına yönelik ayrıntıları anlatmayı tercih etmeyen 41 yaşındaki Prepon o dönem People'a verdiği röportajda şunları söylemişti:
"Artık Scientology'nin parçası değilim. Çocukluğumdan beri her zaman çok açık fikirli oldum. Katolik ve Yahudi olarak yetiştirildim. Kiliselerde dua ettim, tapınaklarda meditasyon yaptım. Çin meridyen teorisini okudum. Yaklaşık 5 yıldır Scientology öğretilerini uygulamıyorum ve artık hayatımın parçası değil."
Katıldığı programda Prepon'la temas kurduğunu ifade eden 51 yaşındaki Remini tarikata dair konuşabilecek kişilerin sessiz kalmayı tercih ettiğini belirtti. 
Tarikattan ayrılmadan önce medyada uzun süre Scientology'nin savunuculuğunu yapan Remini, "Leah Remini: Scientology and the Aftermath" (Leah Remini: Scientology ve Sonrası) isimli belgeselde kamuoyunda tarikatı tanıtan ünlü isimlerin Scientology'nin pek çok kişinin hayatına zarar verdiğini söylemek zorunda olduğunu ifade etmişti. John Travolta ve Tom Cruise gibi Amerikan sinema yıldızları da Scientology üyesi olmalarıyla biliniyor. 
Remini yaklaşık 30 yıl boyunca tarikata hizmet etmesinin ardından 2013'te Scientology'den ayrılmıştı. 
 
Independent Türkçe, Page Six, People



Uzmanlardan aşırı işlenmiş bebek mamaları uyarısı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Uzmanlardan aşırı işlenmiş bebek mamaları uyarısı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Uzmanlar, "çocukları ömür boyu obeziteye hazırlayan" aşırı işlenmiş bebek mamalarının "süpermarket raflarını ele geçirdiği" uyarısında bulundu.

Leeds Üniversitesi'ndeki araştırmacıların yürüttüğü çalışma, reyonları dolduran bebek maması ürünlerinin üçte birinin, uzun vadeli sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilen aşırı işlenmiş gıda (UPF) olarak sınıflandırıldığını ortaya koydu.

Araştırmacılar ayrıca, endüstriyel olarak üretilen gıda ürünlerinde doğal içerikleri öne çıkaran "yanıltıcı" etiketler konusunda ebeveynleri uyardı.

Ekip, önde gelen markalara ait 600 bebek maması ürününü analiz etti ve bebek atıştırmalıklarının şaşırtıcı bir şekilde yüzde 87'sinin, bebek kahvaltılık gevreklerinin ise yüzde 79'unun UPF olarak sınıflandırıldığını tespit etti. Bu, sözkonusu gıdaların genellikle ev yemeklerinde bulunmayan malzemelerle endüstriyel teknikler kullanılarak üretildiği anlamına geliyor.

Ayrıca, bebekler için pazarlanan popüler atıştırmalıklarda "endişe verici eğilimler" buldular. Bunlar arasında "erimiş" şişirilmiş atıştırmalıklar ve meyve bazlı çiğnemelik ve barlar da var.

Çalışmanın yazarları, Birleşik Krallık hükümetine UPF'ler konusunda daha sıkı düzenlemeler getirmesi çağrısında bulunarak, sunulan gıdaların "küçük çocukların büyürken yemesi gerekenlere çok az benzediğini" söylüyor.

Çalışmanın baş araştırmacısı ve Leeds Üniversitesi'nde çocuk beslenmesi uzmanı olan Dr. Diane Threapleton şunları söyledi:

Bebek reyonunda aşırı işlenmiş atıştırmalıklar, tatlılar, kahvaltılık gevrekler ve hatta öğünlerin baskın olduğunu görüyoruz. Bunlar genellikle sağlıklı, organik veya 'ilave şeker içermez' iddialarıyla pazarlanıyor ancak küçük çocukların büyürken yemesi gereken gıdalara çok az benzeyen içeriklere sahipler ve yoğun işleme tabi tutuluyorlar. Bu ürünler, bebekleri en başından itibaren aşırı işlenmiş, aşırı tatlı yiyeceklere istek duymaya itiyor. Bu, hükümetin daha sağlıklı bir nesil yetiştirme konusunda ciddi olduğunu göstermesi için gerçek bir fırsat. Bebek maması reyonunun mevcut durumu kabul edilemez ve artık gözardı edilmemeli.

Çalışmaları, hükümetin "yanıltıcı" etiketlere sahip şekerli atıştırmalıkların satışını engellemek için "acilen" harekete geçmesi gerektiğini belirten Obezite Sağlık İttifakı (OHA) tarafından destekleniyor.

OHA Direktörü Katharine Jenner şunları söyledi:

Hükümetin 10 Yıllık Sağlık Planı, obeziteyi sona erdirmek için büyük bir hedeften bahsediyor ancak erken çocukluk dönemindeki açığı kapatmadığımız sürece asla bu hedefi yakalayamayız. Sağlıklı bir yaşam doğumdan itibaren başlar, bebeklerimize ve küçük çocuklarımıza gelişimlerini ve uzun vadeli sağlıklarını olumsuz etkileyen aşırı işlenmiş gıdalar veriyoruz. Bebek maması reyonu, çocukları ömür boyu kötü beslenme alışkanlıklarına, obeziteye ve diş çürümesine sürükleyen şekerli, aşırı işlenmiş atıştırmalıklarla dolu. Birleşik Krallık bir ağız sağlığı krizinin pençesindeyken, hükümetin bebek maması şirketlerinin yanıltıcı etiketlere sahip yüksek şekerli gıdaları satmasını acilen sınırlaması gerekiyor. Bu ürünler, çocuklarının sağlığını her şeyin üstünde tutmak isteyen ebeveynlerin ve bakıcıların iyi niyetlerini gölgeliyor.

Independent Türkçe