Uluslararası Af Örgütü’nden İran’a çağrı: Tutuklandığında 17 yaşında olan hükümlünün idamını durdurun

İranlı bir güvenlik görevlisi Meşhed şehrinde bir hükümlüyü asarak idam etmeye hazırlanıyor (Reuters-Arşiv)
İranlı bir güvenlik görevlisi Meşhed şehrinde bir hükümlüyü asarak idam etmeye hazırlanıyor (Reuters-Arşiv)
TT

Uluslararası Af Örgütü’nden İran’a çağrı: Tutuklandığında 17 yaşında olan hükümlünün idamını durdurun

İranlı bir güvenlik görevlisi Meşhed şehrinde bir hükümlüyü asarak idam etmeye hazırlanıyor (Reuters-Arşiv)
İranlı bir güvenlik görevlisi Meşhed şehrinde bir hükümlüyü asarak idam etmeye hazırlanıyor (Reuters-Arşiv)

Uluslararası Af Örgütü (Amnesty), tutuklandığında 17 yaşında olan bir gencin ‘son derece adaletsiz bir yargılama’ ile hakkında verilen idam cezasının yarın gerçekleşecek infazını durdurması için İran’a çağrıda bulundu.
Londra merkezli Uluslararası Af Örgütü’ne göre, Arman Abdulali isimli genç, 13 Ekim Çarşamba günü (yarın) gerçekleşecek idamına hazırlanmak üzere Kerec şehrinde bulunan Reca-i Şehr Hapishanesi’nde hücre hapsine alındı. 
Uluslararası Af Örgütü Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Direktör Yardımcısı Diana Eltahawy, “Zaman hızla tükeniyor. İran makamları 13 Ekim’de Arman Abdulali’yi idam etme planlarını derhal durdurmalı. Suçun işlendiği sırada 18 yaşın altında olan kişilere karşı ölüm cezasının verilmesi uluslararası hukuka göre yasak ve çocuk haklarına yönelik açık bir ihlal teşkil ediyor” dedi.
Uluslararası Af Örgütü’ne göre, 2014 yılında kız arkadaşının kaybolmasının ardından Abdulali son derece adaletsiz bir şekilde yargılandı. İşkence altındaki itiraflarına dayanarak, cinayetten suçlu bulundu ve 2015’te idama mahkum edildi. Bu arada kızın cesedi hiçbir zaman bulunamadı.
Gencin idam cezasının infazı için daha önce Temmuz 2021 ve Ocak 2020 tarihleri planlandı, ancak uluslararası tepkilerin ardından her iki seferde de infaz durduruldu.
Diana Eltahawy, “Küresel eylem, Arman Abdulali’nin önceden planlanan infazlarının durdurulmasına yardımcı oldu. Şimdi Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği (AB) de dahil olmak üzere uluslararası toplumu bu gencin hayatını kurtarmak için acilen müdahale etmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.
Uluslararası Af Örgütü, Eylül 2020’de mahkemenin Abdulali’nin suç işlendikten bu kadar yıl sonra ‘zihinsel olgunluğunun’ tespit edilmesinin mümkün olmadığına karar verdiğini hatırlattı.
Uluslararası Af Örgütü, yargı prosedürlerinin kusurlu olduğunu göz önüne alarak, İran makamlarını Arman Abdulali’nin mahkumiyetini bozmaya ve adil yargılama standartlarına uygun olarak yeniden yargılanmasına izin vermeye çağırdı.



Öcalan, 26 yıl hapis yattıktan sonra kendisini ‘barış elçisi’ olarak nitelendiriyor

Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)
Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)
TT

Öcalan, 26 yıl hapis yattıktan sonra kendisini ‘barış elçisi’ olarak nitelendiriyor

Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)
Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)

PKK’nın feshedildiğini ve silah bıraktığını açıklayan kurucu lider Abdullah Öcalan, Türkiye tarihine ‘barış elçisi’ olarak adını yazdırdı.

27 Şubat'ta yüz binlerce Kürt Türkiye'nin güney ve doğusundaki şehirlerde, Suriye'nin kuzeydoğusunda binlerce Kürt  sokaklara dökülerek Öcalan'ın PKK'ya yaptığı dağılma ve silah bırakma çağrısına destek verdi.

76 yaşındaki Öcalan, 26 yıldır Türkiye'nin batısındaki Marmara Denizi'nin güneyinde, İstanbul'a 51 kilometre uzaklıkta Bursa iline bağlı İmralı Adası’ndaki izole bir cezaevinde tek başına tutulmasına rağmen, Türkiye'deki Kürt sorununun çözümü konusunda halen ‘anahtar’ ve ‘gerekli adam’ olarak görülüyor.

hyuı
Öcalan'ın PKK'ya silah bırakma ve dağılma çağrısını duyururken çekilen son fotoğrafı (EPA)

4 Nisan 1949'da Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesine bağlı Ömerli köyünde bir çiftçi ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelen Öcalan’ın fikirleri, 1970'lerde solcular ve sağcılar arasında yaşanan şiddetli sokak çatışmalarıyla şekillendi.

Kürtlerin ‘kahraman’ olarak gördüğü Öcalan, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden ayrıldıktan sonra bağımsız bir Kürt devletinin kurulması için mücadele etmeye yemin ederek Türk solundan ayrıldı ve 28 Kasım 1978'de Diyarbakır'ın Lice ilçesinde PKK’yı kurdu.

1984'ten bu yana Suriye'de on binlerce insanın ölümüne neden olan bir isyana liderlik etti (kurbanların sayısına ilişkin tahminler 15 bin ila 40 bin arasında değişmekte). Türkiye, ABD ve Avrupa Birliği (AB) PKK’yı terör örgütü olarak tanımlıyor.

zxcdfgt
Öcalan'ın 1999'da Kenya'da yakalandıktan sonra Türkiye'ye getirilişi sırasında çekilmiş fotoğrafı (Arşiv - Türk medyası)

Türkiye'nin 1998'de Öcalan yüzünden Suriye'yi savaşla tehdit etmesinin ardından Şam, savaşın patlak vermesini önlemek için Mısır ve İran'ın araya girmesiyle Öcalan'ı sınır dışı etmek zorunda kaldı ve bunun sonucunda Türkiye'ye, güvenliğine yönelik bir tehdit oluşması halinde PKK üyelerini kovalamak için Suriye topraklarına 5 kilometre mesafeye kadar girme hakkı veren Adana Anlaşması imzalandı.

Öcalan, 15 Şubat 1999'da Kenya'nın başkenti Nairobi'de yakalanıp Türk özel kuvvetlerinin koruması altında Ankara'ya getirilmeden önce Rusya'ya, ardından İtalya ve Yunanistan'a sığınmıştı. 29 Haziran 1999'da terör örgütü kurmak ve yönetmek suçundan idama mahkûm edildi.

Türkiye'nin 2004 yılında AB'ye katılım müzakereleri çerçevesinde idam cezasını kaldırması üzerine cezası infaz edilmedi ve İmralı Cezaevi’ndeki bir hücrede tek başına tutulmak üzere şartlı tahliye imkânı olmaksızın müebbet hapis cezasına çevrildi.

xsdfgrt
Öcalan, 1992 (AFP)

Öcalan'ın 27 Şubat'ta yaptığı ‘barış ve demokratik toplum’ çağrısı, 2000'li yılların başında ve 2013'te başarısızlıkla sonuçlanan iki girişimin ardından üçüncü ateşkes çağrısıydı. Müzakerelerde varılan mutabakatın reddedilmesi ve Türkiye'de Kürt sorunu olmadığı iddia edilmesiyle çatışmaların tetiklemesiyle ikinci çağrı da çöktü. Ancak Erdoğan'ın AK Parti'nin büyük gerilemeler yaşadığı bir seçim dönemine denk gelen önceki tutumuna rağmen, bizzat Öcalan, Kürtler ve Türkler arasında kardeşliği sağlamak ve topluma barış getirmek umuduyla yeni bir barış çağrısıyla, PKK'nın feshedilmesi ve silahsızlandırılması arzusuyla geri döndü... Ancak bu yeni çağrının Türkiye'de ve bölgede Kürt sorununa kalıcı bir çözüm getirip getirmeyeceğini ya da siyaset koridorlarında ve seçim taktiklerinde kaybolup gitmeyeceğini kimse bilmiyor.