Haftada 4 gün çalışmak çalışanların verimliliğini artırıyor

Fransa’daki bir fabrikada çalışan iki işçi (Reuters)
Fransa’daki bir fabrikada çalışan iki işçi (Reuters)
TT

Haftada 4 gün çalışmak çalışanların verimliliğini artırıyor

Fransa’daki bir fabrikada çalışan iki işçi (Reuters)
Fransa’daki bir fabrikada çalışan iki işçi (Reuters)

Toronto merkezli insan kaynakları şirketi The Leadership Agency’nin kurucusu ve CEO’su Jamie Savage, Ekim 2020’de çalışanların çok yorulduğunu fark ederek, haftada 4 gün çalışma programını uyguladı.
Savage, salgın sırasında çalışanlarının tükenmiş olduğunu fark ederek, yaşam kalitelerini iyileştirmelerine yardımcı olmak istedi.
The Independent’ın haberine göre Savage, şirketin Operasyon Müdürü Elizabeth Tufegdzich’i arayarak, salgın nedeniyle altı aydır uzaktan çalışanlar arasında bir yorgunluk fark edip etmediğini sordu.
Tufegdzich ise bu soruya, “Bazı değişiklikler yapmamız gerekiyor” diyerek yanıt verdi.
Çalışanlarının Cuma günleri yarım gün çalışmasına izin veren şirketin yöneticileri, ‘neden haftada sadece 4 gün çalışma politikası izlemiyoruz?’ diye düşündü.
Bunun ardından haftada 4 gün çalışmasına izin verilen 9 kişi, aynı maaş ve sosyal haklardan yararlanmaya devam etti.
Savage, şirketin bilançosunun yanı sıra çalışan verimliliği ve refahı üzerinde anında olumlu bir etki gördüğünü söyleyerek, “Gelir ikiye katlandı ve yardım ettikleri iş başvuru sahiplerinin dönüşüm oranları yüzde 74’ten yüzde 96’ya çıktı” diye ekledi.
Savage, çalışanlarının fazladan boş zamanlarını dinlenmek, aileleriyle vakit geçirmek, müzeye gitmek, fitness derslerine ve hatta terapi seanslarına katılmak için kullandıklarını söyledi. 
ABD, İngiltere ve Kanada’daki müşterilerin şirketin bu planını duyduktan sonra aynı adımı atmakla ilgilendiklerini dile getiren Savage, “Bizim bunu yapabiliyor olmamız, diğer birçok şirketin de yapabileceği anlamına geliyor. Bunu ne kadar çok paylaşır ve konuşursak, diğer şirketleri de teşvik etmeye yardımcı olacaktır” şeklinde konuştu.
İzlanda’da çalışan nüfusunun yüzde birden fazlası, maaşlarda herhangi bir azalma olmaksızın çalışma haftasını 35-36 saate indiren pilot uygulamaya katıldı.
2015’ten 2019’a kadar süren ve 2 bin 500’den fazla kişinin katıldığı uygulama, çalışanların üretkenliğini ve refahını artırdı.



ABD-Birleşik Krallık ticaret anlaşmasında neler var?

Londra'da bir Rolls-Royce Dawn'ın kaputundaki Rolls-Royce logosu (DPA)
Londra'da bir Rolls-Royce Dawn'ın kaputundaki Rolls-Royce logosu (DPA)
TT

ABD-Birleşik Krallık ticaret anlaşmasında neler var?

Londra'da bir Rolls-Royce Dawn'ın kaputundaki Rolls-Royce logosu (DPA)
Londra'da bir Rolls-Royce Dawn'ın kaputundaki Rolls-Royce logosu (DPA)

İngiliz yetkililer, ABD ile yapılması beklenen bir ticaret anlaşmasının, ABD Başkanı Donald Trump'ın küresel ekonomiyi sarsan gümrük vergilerinin etkilerini hafifleteceğini umuyor.

Trump bu yılın başlarında, ABD'ye ithal edilen tüm otomobillere yüzde 25 gümrük vergisi uygulanacağını açıklamış ve bu önlem Rolls-Royce ve Aston Martin gibi İngiliz lüks otomobil üreticilerini olumsuz etkilemişti.

Bu vergiler, 2 Nisan'da yürürlüğe giren ve aralarında İngiliz ürünlerine yönelik yüzde 10'luk genel gümrük vergisinin de bulunduğu bir dizi gümrük vergisine ek olarak uygulanıyor.

Downing Street bugün yaptığı açıklamada, Birleşik Krallık ile ABD arasındaki ticaret görüşmelerinin ‘hızlı bir şekilde devam ettiğini’ ve bugün ilerleyen saatlerde bir güncelleme beklendiğini bildirdi. Bu açıklama, ABD Başkanı Donald Trump'ın ‘son derece saygın bir ülke’ ile ‘büyük bir ticaret anlaşması’ yapıldığını duyurmasının ardından geldi.

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın Sözcüsü, “Başbakan her zaman Birleşik Krallık'ın ulusal çıkarları doğrultusunda hareket edecektir. ABD hem ekonomik hem de ulusal güvenliğimiz için vazgeçilmez bir müttefiktir... İki ülke arasındaki anlaşma görüşmeleri hızla devam etmektedir ve Başbakan bugün ilerleyen saatlerde konuyla ilgili bilgi verecektir” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Independent'tan aktardığına göre anlaşma, İngiliz otomotiv ve çelik endüstrilerine uygulanan yüzde 25'lik gümrük vergisinin tüm etkilerinden belirli sayıda İngiliz ihracatını muaf tutan kotalar içerebilir.

Bunun karşılığında Birleşik Krallık, Meta ve Amazon gibi büyük ABD teknoloji şirketlerini etkileyen dijital hizmetler vergisi konusunda taviz verebilir.

2020'de yürürlüğe giren yüzde 2'lik vergi, Birleşik Krallık'a yılda yaklaşık 800 milyon sterlin (yaklaşık 1 milyar dolar) gelir sağlıyor.

Anlaşmanın bir parçasını oluşturabilecek diğer hususlar arasında ABD otomobillerine uygulanan gümrük vergilerinde taviz verilmesi ve ABD tarım ürünlerine uygulanan vergilerin azaltılması da yer alıyor.