Pablo Escobar'ın "kokain suaygırları" kısırlaştırıldı

Uzmanlar, suaygırlarının itlaf edilmemesi durumunda sayılarının 2035'e kadar bin 500’e ulaşabileceğini açıklamıştı (Reuters)
Uzmanlar, suaygırlarının itlaf edilmemesi durumunda sayılarının 2035'e kadar bin 500’e ulaşabileceğini açıklamıştı (Reuters)
TT

Pablo Escobar'ın "kokain suaygırları" kısırlaştırıldı

Uzmanlar, suaygırlarının itlaf edilmemesi durumunda sayılarının 2035'e kadar bin 500’e ulaşabileceğini açıklamıştı (Reuters)
Uzmanlar, suaygırlarının itlaf edilmemesi durumunda sayılarının 2035'e kadar bin 500’e ulaşabileceğini açıklamıştı (Reuters)

Kolombiya'da ünlü uyuşturucu baronu Pablo Escobar'ın eski çiftliğindeki 24 suaygırı kısırlaştırıldı.
Escobar, kendine ait Hacienda Nápoles adlı mülkünde 1980'lerin sonlarında yasadışı yollardan ülkeye getirttiği flamingo, suaygırı, kanguru, zürafa, aslan, fil ve diğer birçok hayvanın yer aldığı özel bir hayvanat bahçesi kurmuştu.
1993'te düzenlenen bir baskında polis tarafından vurularak öldürüldükten sonra Escobar'ın mülküne el konmuştu. Bölge daha sonra bir tema parkına dönüştürülmüş, ardından da suaygırları hariç tüm hayvanlar hayvanat bahçelerine satılmıştı.
Bölgede serbestçe dolaşmasına izin verilen suaygırlarının sayısıysa son 8 yılda iki kattan fazla artmış, 35'ten 80 civarına yükselmişti.
Escobar, ABD'ye yasadışı kokain ticaretiyle tarihteki en ünlü ve zengin suçlulardan biri haline gelmiş, "Kokain'in Kralı" olarak anılmaya başlanmıştı. Çifliğindeki suaygırlarıysa daha sonra medyada "kokain suaygırları" olarak da adlandırılmıştı.
Hükümetin suaygırlarının üremesini kontrol etmeye yönelik çabaları sonuç vermeyince, bilim insanları hayvanların biyoçeşitlilik için ciddi bir tehlike oluşturduğu uyarısında bulunmuş ve itlaf edilmeleri gerektiğini söylemişti. 
Bunun üzerine harekete geçen yerel çevre koruma kuruluşu Cornare'den uzmanlar, cuma günü yaptıkları açıklamada 80 suaygırından 24'ünün GonaCon adı verilen ilaçların bulunduğu iğnelerle kısırlaştırıldığını belirtti.
Cornare'nin açıklamasında bunun "hem erkeklerde hem de dişilerde üremeyi önleyen bir ilaç olduğu ve cerrahi kısırlaştırma işleminden daha ucuza geldiği" ifade edildi.
Kuruluşta çalışan uzmanlardan David Echeverri, "Bu hayvanların kendilerine ait olmayan bir ekosistemde yer alması, bölgenin kendine has hayvanlarının yerinden edilmesi gibi sonuçlar doğuruyor" dedi.
Independent Türkçe, France 24, Insider



Zayıflama ilaçlarının göz sağlığını tehdit ettiği bulundu

 Bir hasta diyabetik retinopati için lazer tedavisi görüyor (AFP/Arşiv)
Bir hasta diyabetik retinopati için lazer tedavisi görüyor (AFP/Arşiv)
TT

Zayıflama ilaçlarının göz sağlığını tehdit ettiği bulundu

 Bir hasta diyabetik retinopati için lazer tedavisi görüyor (AFP/Arşiv)
Bir hasta diyabetik retinopati için lazer tedavisi görüyor (AFP/Arşiv)

İki yeni çalışmada, zayıflama ilaçlarının bazı kişilerde görme kaybına yol açan ciddi göz hastalıklarına neden olabileceği öne sürüldü.

JAMA'da yayımlanan bir çalışmada, yaklaşık 1,5 milyon kişiden elde edilen veriler değerlendirilerek semaglutid veya tirzepatid gibi ilaçları kullanan diyabet hastalarında optik sinir bozuklukları riskinin arttığı tespit edildi.

Araştırma özellikle nonarteritik anterior iskemik optik nöropati (NAION) adı verilen nadir ancak ağır bir rahatsızlığa işaret ediyor. Bu hastalıkta optik sinire giden kan akışının aniden azalması veya engellenmesi sonucu "göz felci" yaşanıyor. Araştırmacılar, The Conversation'da yazdıkları makalede, hastaların bunu ancak bir gözlerinde görme kaybı yaşadıktan sonra fark ettiğini belirtiyor.

Hastalığın herhangi bir tedavisi yok.

Daha önce yapılan bir çalışmada bir hastada semaglutidin yan etkisi olarak NAION görülme olasılığının 10 binde bir olduğu belirtilmişti. Ancak son araştırmada, semaglutid veya tirzepatid kullanan 159 bin tip 2 diyabet hastasının 35'inde (yaklaşık 2 bin 500'de 1) NAION geliştiği saptandı. 

Araştırmacılar, "İki yıllık takip süresince semaglutid veya tirzepatid grubundaki 35 hastada NAION görüldü" diyor.

93 hastadaysa başka optik sinir hastalıkları vardı.

Aynı bilimsel dergide yayımlanan ve 185 bin kişiyi içeren bir başka büyük çalışma, GLP-1 RA'lar diye bilinen zayıflama ilaçlarını, retinadaki kan damarlarının hasar görmesi anlamına gelen diyabetik retinopati riskinin artmasıyla ilişkilendiriyor.

Ancak araştırmacılar her iki çalışmada da GLP-1 ilaçları kullanan katılımcılarda, diyabetik retinopati nedeniyle görme yetisini tehdit eden komplikasyonların daha az ortaya çıktığını ve diğer diyabet ilaçlarını kullananlara kıyasla, daha düşük oranda ameliyat gerektiren göz tedavisine ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.

Araştırmacılar, ilaçları kullanmanın bu tür rahatsızlıklara neden olma riskinin genel anlamda düşük olduğunu söyleseler de daha yakından takip edilme çağrısı yapıyor.

Ayrıca zayıflama ilaçlarının göz komplikasyonlarına nasıl yol açabileceğini anlamak için daha uzun vadeli çalışmalar yapılması çağrısında bulunuyorlar.

Araştırmacılar "GLP-1 RA'ların maliyeti, bu ilaçların diyabet ve komplikasyonlarının tedavisiyle ilgili maliyetleri düşürme potansiyeliyle kıyaslanmalı" diyor.

Son araştırmalar, önceden diyabetik retinopatisi olsun ya da olmasın, zayıflama ilaçları verilen tüm diyabet hastalarının potansiyel komplikasyonlar için düzenli taranması ve izlenmesi gerektiğine işaret ediyor.

Independent Türkçe