Halep'in kuzeyinde askeri gerilim tırmanırken Şam İdlib kırsalını bombaladı

Türk kaynaklar, SDG'ye yönelik operasyonun Washington ve Moskova'dan gelecek sinyali beklediğini söylediler

Halep'in kuzeyinde Türkiye destekli Suriyeli muhalif gruplardan bir savaşçı (Şarku’l Avsat)
Halep'in kuzeyinde Türkiye destekli Suriyeli muhalif gruplardan bir savaşçı (Şarku’l Avsat)
TT

Halep'in kuzeyinde askeri gerilim tırmanırken Şam İdlib kırsalını bombaladı

Halep'in kuzeyinde Türkiye destekli Suriyeli muhalif gruplardan bir savaşçı (Şarku’l Avsat)
Halep'in kuzeyinde Türkiye destekli Suriyeli muhalif gruplardan bir savaşçı (Şarku’l Avsat)

Türkiye, İdlib şehrinin kuzeyindeki İdlib - Bab el Hava yolu üzerinde, Maarrat Misrin-Kefraya kavşağı yakınlarında Türk güçlerine ait askeri bir araca yapılan saldırının ardından İdlib'deki gerilim hattına girdi. Öte yandan Suriye'nin kuzeyinde Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) omurgasını oluşturan ve çoğunluğu Kürtlerden oluşan Halk Koruma Birlikleri’ne (YPG) karşı askeri bir operasyon olasılığına ilişkin açıklamalar arttı.
Türk güçleri, İdlib'in güney kırsalındaki Maarrat en-Numan ve Kefer Roma'daki Suriye rejimi güçlerinin mevzilerini bombalarken rejime bağlı güçler, İdlib'in güneyindeki Deyr Sunbul, el-Bara, Feleyfil ve el-Fatira bölgelerinin yanı sıra Halep'in batı kırsalındaki temas hatlarındaki diğer bölgelere füzeli bombardımanlar gerçekleştirdi.
Suriye İnsan hakları Gözlemevi (SOHR), Suriye rejimi güçleri tarafından yaklaşık 5 top mermisi ile düzenlenen saldırıda Türkiye sınırındaki İdlib’e bağlı Sarmada beldesinde Sivil Polis Merkezi’nde görevli en az bir polis memurunun da aralarında bulunduğu 3 kişinin öldüğünü bildirdi. Bombardımanda Sarmada Polis Merkezi, nüfus müdürlüğü ve şehrin doğusunda bulunan gayri resmi mülteci kampı hedef alındı. Bombardımanda yaralanan ve aralarında sivillerin de olduğu yaklaşık 15 kişi bölgedeki sahra hastanelerine kaldırılarak tedavi altına alındılar. SOHR, bombardımandan kısa bir süre önce, Halep-Lazkiye yolu üzerinde İdlib'in güneyindeki Cebel ez-Zaviye ile İdlib'in doğusundaki Serakib'deki Maarat en-Numan bölgesi ve temas hatlarındaki rejim güçlerine asker, tank ve roketatar taşıyan onlarca araçtan oluşan yeni askeri takviyelerin yapıldığını bildirdi.
Bu gelişmeler, Suriye rejimine yakınlığı bilinen basın kuruluşlarının, İdlib'de yakında başlayabilecek bir savaşla ilgili gerginliği artırdığı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye'nin kuzeyinde askeri bir harekâtın başlamasıyla ilgili açıklamalarda bulunduğu bir dönemde gerçekleşti. Söz konusu harekâtın, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında Suriye'nin kuzey ve kuzeydoğusundaki bölgeler karşılığında İdlib'deki bölgelerin takas edilmesiyle ilgili üstü kapalı bir anlaşma yapılmış olabileceğine dair endişelerin ortasında Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi bölgelerini hedef alması bekleniyor.
Suriye Ulusal Kurtuluş Cephesi’nden bir komutan, Alman Haber Ajansı’na (DPA) yaptığı açıklamada, önceki gece Türk ordusuna ait askeri bir konvoyun Türkiye-Suriye sınırındaki Bab el-Hava bölgesine gitmek üzere İdlib'in kuzeyindeki Maarrat Misrin ilçesi yakınlarından geçtiği sırada el yapımı bir patlayıcının infilak etmesi sonucunda 2 askerin şehit olduğunu, 3 askerin ise yaralandığını söyledi.
Maarrat Misrin beldesi sakinleri, Türk ordusuna ait bir konvoyun geçişi esnasında çok şiddetli bir patlamanın bölgeyi sarstığını bildirdi. Olayın ardından Suriye Milli Ordusu (SMO) unsurları yolları kapattı. Yaralı askerler, Türk askeri konvoyuna refakat eden bir ambulansla Bab el-Hava Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye nakledildi.
SOHR ise İdlib'in kuzeyinde İdlib-Bab el-Hava yolu üzerindeki Kefraya-Maarrat Misrin kavşağı yakınlarında Türk güçlerine ait bir askeri konvoyun geçişi sırasında bir el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucunda iki Türk askerinin şehit olduğunu, 4 askerin de yaralandığını söyledi.
Basında yer alan haberlerde, Türk güçlerinden herhangi bir zayiatın olmadığı, ancak Türkiye'ye sadık Suriyeli muhalif gruplar arasında zayiat yaşandığı ve patlamanın arkasında Ensar Ebu Bekir es-Sıddık Tugayı olduğu belirtildi. Patlama, Heyet Tahrir el-Şam’ın (HTŞ) İdlib'de Türk güçlerini hedef aldığını iddia eden Ensar Ebu Bekir el-Sıddık Tugayı’ndan bir kişinin tutuklandığını duyurmasından birkaç saat sonra meydana geldi. Daha önce İdlib ilinin kuzeyindeki İdlib - Nabeş yolu üzerinde Türk güçlerine ait askeri bir aracın 11 Eylül'de hedef alınması sonucunda 3 Türk askeri şehit olmuş, 4 asker de yaralanmıştı. Saldırının sorumluluğunu, Ensar Ebu Bekir el-Sıddık Tugayı üstlendi. Türk güçleri M4 Halep-Lazkiye uluslararası karayolu üzerinde ve İdlib'deki askeri noktalarının çevresindeki tali yollarda askeri devriyeler düzenlemeye devam ederken aramaları sırasında el yapımı patlayıcılar ve roket güdümlü el bombalarıyla bilinmeyen taraflarca zaman zaman saldırılara uğruyor.
Öte yandan Türk güçleri, Rakka'nın kuzeyindeki Ayn İsa ilçesi kırsalındaki Ummu'l-Beramil köyünü ve M4 uluslararası karayolunu ağır silahlarla bombaladı ve maddi hasar meydana geldi. SOHR, geçtiğimiz Perşembe günü, kimliği belirsiz bir uçağın Rakka'nın kuzeyinde SDG'nin kontrolündeki el-Hataş köyüne hava saldırısı düzenlediğini bildirdi. Hava saldırısının, can veya mal kaybına yol açıp açmadığına dair bilgi verilmezken bölgedeki rastgele bir kampın çevresinin hedef alındığını kaydedildi.
Diğer taraftan Türkiye’nin SDG bölgelerini insansız hava araçları (İHA) bombalayacağına dair spekülasyonlar, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin nüfuz bölgelerinde Türkiye’nin tehditlerinin artması ve Rusya'nın Türkiye’nin bu bölgeleri hedef almasına yeşil ışık yakması ile vatandaşlar arasında bir gerilim ve beklenti havası hâkim. SOHR, SDG yönetiminin Rusya'nın Suriye rejimine ve Türkiye’ye SDG'deki Suriyeli olmayan liderlerin hedef alınmasına yeşil ışık yaktığı bilgisinin alınmasının ardından geçtiğimiz Cuma günü unsurlarına ihtiyati bir tedbir olarak Deyrizor, Rakka, Şeddadi ve kontrolü altındaki diğer bölgelerdeki karargâhlarından 3 gün süreyle ayrılmamaları talimatı verdiğini bildirdi. Moskova, bu şekilde SDG’li önde gelen isimlere Suriye rejimine taviz vermeleri için baskı uyguluyor. SOHR, Rusya'nın Türkiye menşeli İHA’lara Türkiye ile Suriye arasındaki sınırın tamamında 25 Ekim'e kadar yabancı uyruklu SDG liderlerini hedef almasına izin verdiğini belirtti.
Suriye'deki Türk güçleri komutanlığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye'nin kuzeyinde ‘teröristlere’ karşı bir yakında bir operasyon gerçekleştirilebileceğine ilişkin açıklaması çerçevesinde komutası altındaki birliklere hazırlıklarını artırmalarını ve her türlü olasılığa karşı tam olarak hazırlıklı olmalarını istedi.
Bir başka gelişmede ise Türk güçleri, dün, Halep'in kuzeyindeki el-Malikiye ve eş-Şevariga köylerinde SDG’nin konuşlu olduğu bölgeleri bombaladı.
Türk güçleri ve onlarla birlikte hareket eden muhalif gruplar, dün akşam, Halep'in kuzey kırsalındaki el-Alkamiye ve Mar'anaz köylerini de havan toplarıyla bombalarken Rus savaş uçakları, Afrin üzerinde uçuşlar gerçekleştirdi.
İki Türk yetkili dün Reuters'a yaptıkları açıklamada, Ankara'nın eğer ABD ve Rusya ile yapılan görüşmeler başarısız olursa SDG'nin omurgasını oluşturan YPG’ye karşı yeni bir askeri harekat başlatmaya hazırlandığını söylediler. Yetkililer Suriye'nin kuzeyindeki bölgelerin, özellikle de sürekli olarak Türkiye’ye yönelik saldırıların düzenlendiği Tel Rıfat bölgesinin temizlenmesi gerektiğini vurguladılar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz Pazartesi günü Halep'in kuzeyinde iki özel harekat polisinin şehit edilmesinin ardından yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki 'terör yataklarına' karşı sabrının tükendiğini belirterek, “Buralardan kaynaklanan tehditleri ya oralarda etkin olan güçlerle birlikte ya da kendi imkanlarımızla bertaraf etmekte kararlıyız” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin yeni askeri harekatının ne zaman ve nasıl olacağına dair belirsizliği sürerken Reuters’a konuşan Türk yetkililerden biri, ordu ve istihbarat servisinin operasyon için hazırlık yaptıklarını belirtti. Bu konuda kararın alındığına dikkati çeken yetkili, “Bazı ülkelerle gerekli koordinasyon yapılacak... Konu Rusya ve ABD ile görüşülecek” dedi.
Türk yetkili, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu ayın sonlarında Roma'da yapılması planlanan G20 Zirvesi’nde konuyu ABD Başkanı Joe Biden ile görüşeceğini belirtti.
Üçüncü bir Türk yetkili ise, YPG’nin Türkiye sınırlarından en az 30 kilometre daha geri itilmesi gerektiğini söyledi. Rusya'nın İran destekli bazı unsurlarla birlikte son saldırıların gerçekleştiği bölgeleri tamamen kontrol ettiğini ve Erdoğan'ın Biden ile görüşmesinin ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşeceğini belirten yetkili, “Eğer görüşmeler sonuç vermezse öyle görünüyor ki Tel Rıfat ve diğer bölgelere operasyon kaçınılmaz olacak” şeklinde konuştu.
Diğer yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün, İstanbul'a veda ziyaretinde bulunan Almanya Başbakanı Angela Merkel ile yaptığı görüşmede, Suriye'deki gelişmeleri, İdlib'deki insani durumu ve mülteci meselesini ele aldı. Almanya Başkanı Merkel ise, Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye'nin taşıdığı mültecilerin yükünü hafifletmek için desteğini sürdüreceğini vurguladı. Merkel, AB’nin daha önce bu amaçla Türkiye’ye 6 milyar Euro sağladığını hatırlattı.



Rapor: Washington, Gazze'de Hamas'ın bulunmadığı bir ‘yeşil bölge’ kurulmasını istiyor

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
TT

Rapor: Washington, Gazze'de Hamas'ın bulunmadığı bir ‘yeşil bölge’ kurulmasını istiyor

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)

ABD, Gazze Şeridi ile İsrail arasındaki sınır hattının İsrail tarafında Filistinliler için konut inşa etme planlarını ilerletiyor. Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal’dan aktardığına göre, sahaya gönderilen ekipler alan temizliği çalışmalarına başladı. Söz konusu planla, Hamas’ın kontrolündeki bölgelerden sivillerin uzaklaştırılması hedefleniyor.

Bu girişim, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’ye ilişkin 20 maddelik barış planında öngörüldüğü gibi silahlı grubun etkisiz hale getirilmesi ve yetkilerden uzaklaştırılmasının yakın gelecekte gerçekleşmeyeceğine dair dolaylı bir kabul olarak değerlendiriliyor.

Alternatif güvenli alanlar

ABD, Gazze Şeridi’nin İsrail kontrolündeki bölgelerinde ‘alternatif güvenli alanlar’ oluşturmayı planlıyor. Bu bölgeler, Amerikalı yetkililer tarafından ‘yeşil bölge’ olarak adlandırılıyor.

İsrail’in güneyindeki Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi’nde, ABD ordusunun çok uluslu bir çaba ile savaş sonrası Gazze’de istikrar sağlamayı ve geleceğe yönelik planlar geliştirmeyi yürüttüğü bildirildi. Yetkililer, mühendis ekiplerinin yeni yerleşim yerlerinin planlarını hazırladığını, enkaz ve patlamamış mühimmatların temizlenmesi çalışmalarını yürüttüğünü belirtti. İnşaat süreci henüz başlamadı.

ABD’li yetkililere göre bu yerleşim alanları, savaş nedeniyle yerinden edilmiş Gazze sakinlerine geçici olarak konut, okul ve hastane imkânı sunmayı amaçlıyor. Yetkililer, bu toplulukların gelecekteki yeniden imar projeleri için bir model oluşturmasını ve Gazze halkını Hamas’ın kontrolündeki bölgelerden uzaklaştırmasını hedefliyor.

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)

Gazze'nin ikiye bölünmesi

İlk konutlar, İsrail saldırıları nedeniyle ağır hasar gören ve mayıs ayından bu yana İsrail'in tam kontrolü altında bulunan, Mısır sınırındaki Refah'ta inşa edilecek. İsrailli ve Amerikalı yetkililer, Refah planının henüz erken aşamalarda olduğunu söylediler.

Gazze Şeridi'nin kontrolü, Trump'ın arabuluculuğunda yapılan ateşkes anlaşması kapsamında ekim ayında kabaca ikiye bölündü. Filistinlilerin çoğu, Hamas'ın kontrolündeki batı yarısında yaşıyor. İsrail ise diğer yarısını kontrol ediyor.

Potansiyel bağışçılar, Hamas'ın kontrolünde bulunan bölgelerdeki yeniden inşa çalışmalarına fon sağlamayacağından, Hamas ortadan kaldırılana kadar yeniden inşa çalışmalarına başlamak için Amerikan önerisi muhtemelen tek yol. Bağışçılar, İsrail tarafındaki çalışmalara da fon sağlamayabilirler.

Ayrıca, yeni konut alanlarına sadece sivillerin girmesini ve Hamas'ın bu alanlara sızmamasını sağlamak için Gazze nüfusunun nasıl taranacağı sorusu da var.

İsrail ve Hamas, hareketin yaklaşık 100 mensubunun Refah'ın altındaki tünellerde saklandığını söylüyor. Bu güçler, ekim ayında ateşkesin başlamasından bu yana İsrail güçleriyle birkaç kez çatışmaya girdiler. Bölgede çatışma riski tamamen ortadan kalkmadan yeniden imar çalışmaları için güvenli bir ortam sağlanamayacak.

ABD ve Hamas, İsrail'e Hamas mensuplarının bölgeden ayrılmasına izin vermesi için baskı yaparken, İsrail onların teslim olmasını talep ediyor.

İsrail ordusu dün, 15 Hamas mensubunun Refah'ın doğusunda yeraltından çıktığını duyurdu. Altısını öldürdüğünü, beşini gözaltına aldığını ve diğer dördünü aradığını bildirdi. İsrail, ‘sarı hat’ olarak adlandırılan ve Gazze’yi bölen hattı asker, tank ve toprak setleriyle güçlendirdi; bu durum, bölgede bir süre kalmayı planladığını gösteriyor. Ordu ayrıca, hattın kendi tarafındaki gelişmeleri desteklemek için elektrik ve su altyapısı inşa ediyor.

Uluslararası güvenlik gücü

ABD ve müttefikleri, Gazze Şeridi’nde güvenliği sağlamak için uluslararası bir güç kurma çalışmalarını sürdürüyor. Bu hafta söz konusu plan, BM Güvenlik Konseyi’nden onay aldı. Ancak gücün görev tanımlarına ilişkin anlaşmazlıklar (silahsızlandırma ve uygulama yetkisi mi yoksa sadece barışı koruma rolü mü üstleneceği) oluşturulmasını zorlaştırıyor.

İsrailli yetkililere göre, gündeme gelen önerilerden biri, Hamas’a karşı olan ve İsrail tarafından desteklenen silahlı grupların yeni yerleşim alanlarının güvenliğini sağlaması. Bu grupların, Gazze’deki ‘yeşil bölge’ içinde yerleşim alanları kurmaya başladığı belirtiliyor. Farklı tahminlere göre, bu bölgede şimdiden yüzlerce, hatta birkaç bin sivil yaşamaya başlamış durumda.

Bu yerleşim yerlerinin ilki, Gazze savaşı sırasında İsrail kontrolündeki Refah'ta ortaya çıktı.

İsrail, Gazze savaşı sırasında Hamas karşıtı gruplarla güçlerini birleştirerek onlara silah ve mühimmat sağladı.Şarku'l Avsat'ın Wall Street Journal'den aktardığına göre, İsrail bu gruplara istihbarat da sağladı ve bazen Hamas saldırılarından korumak için müdahale etti.

Bir Amerikalı yetkiliye göre, ABD bu gruplarla Gazze’de çalışmayı planlamıyor. Yetkililer, Hamas’ın kontrol ettiği bölgelerin zamanla küçülmesini ve nihayetinde ortadan kalkmasını, güvenliğin ise uluslararası istikrar gücü ve Filistin polisi tarafından sağlanmasını umuyor. Trump’a bağlı Barış Konseyi ise sivil yönetim ve yeniden imar sürecini denetleyecek, nihayetinde yetki Filistin hükümetine devredilecek.

Ancak Hamas silah bırakmayı reddediyor ve ABD'nin Gazze vizyonuna karşı olduğunu, bunun Filistinlilerin siyasi haklarını zedelediğini savunuyor.


Hamas: Netanyahu'nun Gazze'de oldubitti dayatma girişimlerini reddediyoruz

Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
TT

Hamas: Netanyahu'nun Gazze'de oldubitti dayatma girişimlerini reddediyoruz

Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)

Hamas, bugün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetinin, Gazze Şeridi'ndeki ateşkeste varılan mutabakata aykırı yeni bir gerçeklik dayatma girişimlerini tamamen reddettiğini vurguladı.

Hamas açıklamasında, İsrail'in ihlallerinin artmasının, arabulucuları ve ABD yönetimini, ateşkes anlaşmasını baltalama girişimlerine karşı koyma sorumluluğuyla karşı karşıya bıraktığını belirtti.

Hamas, arabuluculara acilen müdahale etmeleri ve İsrail'in ateşkesi ihlallerini durdurması için baskı yapmaları çağrısında bulundu.


Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
TT

Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Irak Haber Ajansı'nda bugün yer alan habere göre Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tüm komşu ülkeler dahil olmak üzere Irak'ın bütün sınır şeridinde "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Ajans’tan aktardığına göre Komutanlık, “Suriye sınırında 618 kilometreden uzun tahkimat çalışmalarına 2022'de başladığını ve "Şu ana kadar beton güvenlik duvarının 350 kilometresinde çalışmaların tamamlandığını, sızma ve kaçakçılığı önlemek için kalan tüm boşlukların kapatılması çalışmalarının devam ettiğini" ifade etti.

7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tahkimatların sadece beton duvarla sınırlı olmadığını, hendekler, dikenli teller, erken uyarı sistemleri, gece ve gündüz gözetleme kameraları gibi çok sayıda engelin bulunduğunu belirtti.

Komutanlık, tüm komşu ülkelerle sınırlarda sınır tahkimatlarının uygulandığını, ancak "her bölgedeki güvenlik tehditlerine bağlı olarak farklı derecelerde" uygulandığını vurguladı.