"Amerikan tarzı"nı bırakan Superman artık "Daha İyi Bir Yarın" istiyor

Henry Cavill, Superman rolünde (Warner Bros)
Henry Cavill, Superman rolünde (Warner Bros)
TT

"Amerikan tarzı"nı bırakan Superman artık "Daha İyi Bir Yarın" istiyor

Henry Cavill, Superman rolünde (Warner Bros)
Henry Cavill, Superman rolünde (Warner Bros)

DC Comics, Superman'in sloganının "Gerçek, Adalet ve Amerikan Tarzı"ndan "Gerçek, Adalet ve Daha İyi Bir Yarın"a "evrileceğini" duyurdu.
DC'nin Baş Kreatif Direktörü ve yayıncısı Jim Lee, yaptığı basın açıklamasında kararın "DC genelinde anlattığımız hikaye temalarını daha iyi yansıtmak ve Superman'in daha iyi bir dünya inşa etmeye dair 80 yılı aşan inanılmaz mirasını onurlandırmak" için alındığını söyledi.
"Superman uzun zamandır insanlara ilham veren bir umut sembolü ve bu yeni görev tanımıyla onu ileriye taşıyan da bu iyimserlik ve umut" diye ekledi. Duyuru, cumartesi günü (16 Ekim) düzenlenen DC FanDome sanal hayran etkinliğinde yapıldı.
Lee, süper kahramanın mantrasından "Amerikan tarzı"nın neden çıkarıldığını açıklamayı

(DC)
Superman'in idealleri ilk kez tekrar gözden geçirilmiyor: Action Comics'in 2011'deki 900. sayısında, çelik adam ABD vatandaşlığından çıkmıştı.
Superman şu beyanda bulunmuştu: 
"Eylemlerimin ABD politikalarının araçları olarak görülmesinden bıktım. 'Gerçek, Adalet ve Amerikan Tarzı' artık yeterli değil. Dünya çok küçük. Fazla bağlantılı."
2006 yapımı Superman Dönüyor (Superman Returns) filminde Daily Planet editörü Perry White da şu soruyu sormuştu:
"O [Superman] hâlâ gerçeği, adaleti ve bütün o diğer şeyleri temsil ediyor mu?"
Superman'in sloganındaki değişiklik, yeni Superman Jon Kent'in biseksüel olduğunu açıklamasının ardından geldi. Çizgi roman şirketi, süper kahramanın cinsel yöneliminin Superman: Son of Kal-El'in (Superman: Kal-El'in Oğlu) 9 Kasım tarihli sayısında ortaya çıkacağını söylüyor.
Independent Türkçe



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature