Irak’ta seçimi kaybeden partiler itirazların karara bağlanmasını bekliyor

Irak’ta protestoların süresiz oturma eylemine dönüşmesinin ardından gerginliği yatıştırma çabaları sürüyor. Irak Başbakanı Kazimi, yol kesme ve sosyal hayatı olumsuz etkileyecek türden eylemlerin yapılmasına karşı uyardı.

Bağdat’ta bulunan Yeşil Bölge yakınında seçim sonuçlarına itiraz edenlerin oturma eylemi için çadır kurdu (Reuters)
Bağdat’ta bulunan Yeşil Bölge yakınında seçim sonuçlarına itiraz edenlerin oturma eylemi için çadır kurdu (Reuters)
TT

Irak’ta seçimi kaybeden partiler itirazların karara bağlanmasını bekliyor

Bağdat’ta bulunan Yeşil Bölge yakınında seçim sonuçlarına itiraz edenlerin oturma eylemi için çadır kurdu (Reuters)
Bağdat’ta bulunan Yeşil Bölge yakınında seçim sonuçlarına itiraz edenlerin oturma eylemi için çadır kurdu (Reuters)

Irak seçimlerinde yenilgiye uğrayan partiler diğer siyasi taraflarla müzakerelere başlamadan önce Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komiserliği’ne sunulan itirazların lehte sonuçlanmasını beklerken, seçim sonuçlarına yönelik protestoların başkent Bağdat’taki Yeşil Bölge girişinin önünde süresiz oturma eylemine dönüşmesinin ardından gerginliği düşürmeye yönelik çabalar dün de devam etti.
Irak Başbakanı ve Silahlı Kuvvetler Genel Komutanı Mustafa el-Kazimi yaptığı açıklamada, ülkesinin uluslararası norm ve yasalara bağlılık çerçevesinde Irak için BM Yardım Misyonu’nu (UNAMI) her türlü tehdide karşı korumaya ve UNAMI’yi görevlerini yerine getirmesini desteklemeye bağlı olduğunu vurguladı. Kazimi, Bakanlar Kurulu Milli Güvenlik Toplantısı sırasında yaptığı konuşmada, Irak’ın, herhangi başka bir ülkeye yönelik saldırının başlangıç noktası olmayı reddetme konusundaki kararlı pozisyonunu yineledi.
Şarku’l Avsat’ın Irak resmi haber ajansı INA’dan aktardığı habere göre Kazimi, “Gösteriler anayasal bir haktır. Görüş dile getirme hakkını sağlamak güvenlik güçlerinin görevidir. (Görüş dile getirme hakkı) kanun ve düzeni ihlal etme veya halka baskı uygulama, yol kesme, sosyal hayatı felç etme ya da kamu ve özel mülkiyetlere saldırma ve devletin saygınlığına halel getirme şeklinde olmamalıdır” dedi.
Irak hükümetinden yapılan açıklamaya göre, Kazimi, konuşmasının devamında, “Hükümet, seçimlerin düzenlenmesi için büyük bir rol oynadı. Güvenlik birimleri seçim merkezlerinin, seçmen ve adayların güvenliğinin sağlanmasında başarılı oldu. Seçimler ilk kez sokağa çıkma yasağı olmadan ve patlamalar, suikastlar ve terör eylemleri gerçekleşmeden yapıldı” ifadelerini kullandı.
Seçimlere yönelik itirazların yürürlükteki yasal prosedürler kapsamında olması gerektiğinin altını çizen Başbakan Kazimi, bunun doğal ve doğru bir hukuki süreç olduğunu belirtti. Kazimi ayrıca göstericilere güvenlik güçlerinin güvenliği ve sosyal hayatın akışını koruma görevlerini yerine getirmeleri için yardımcı olmaları çağrısında bulundu.
Kazimi’nin bu açıklamaları, Fetih Koalisyonu lideri Hadi el-Amiri’nin Yüksek Seçim Komiserliği’ne itirazları ciddiyetle inceleme çağrısı yaptığı bir dönemde geldi. Amiri, Yüksek Seçim Komiserliği’ni ‘tarafsızlığını ispatlamak ve herkesi tatmin etmek’ için tüm itirazları ciddiyetle incelemeye davet etti. Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre, Amiri yaptığı basın açıklamasında, “Barışçıl ve medeni yöntemlerle ve kanunlarca belirtilen esaslara göre hak talep etmenin Anayasa tarafından güvence altına alınan bir hak olduğuna şüphe yoktur. Tüm protestocu kardeşlerime, barışçıl gösterilere gösterdikleri ilgi ve vatanın koruyucuları olan güvenlik güçleriyle yaptıkları üstün iş birlikleri için teşekkür ve takdirlerimi sunuyorum. Umarım bu barışçıl yaklaşımı sürdürür ve lastik yakma ve yol kesme olaylarına bir an önce son verirler. Bunlar kesin surette gözetilmesi gereken meselelerdir” ifadelerini kullandı.
Irak’ta 10 Ekim’de düzenlenen parlamento seçimlerinin ardından Meclis’te birçok sandalyesini kaybeden Şii partilerin destekçilerinin Bağdat şehir merkezinde yer alan ve hükümet binalarının bulunduğu Yeşil Bölge önündeki oturma eylemi ikinci gününe girdi. Eylemciler ‘seçim sonuçlarının elle sayımının tekrarlanmasını ve seçim sürecine karışan şaibeli durumların düzeltilmesini’ talep ediyor.
DPA’da yer alan habere göre dün Babil, Vasıt, Zikar ve Diyala vilayetlerinde de aynı taleplerle benzer gösteriler başladı.
Seçimi kaybeden partilerin destekçilerinin oturma eylemine geçmesinin ardından seçimde büyük bir başarı kaydeden parti ve oluşumlar gerginliği düşürmek için birtakım girişimlerde bulundu. Seçimi kaybeden partiler yenilgiyi kabul etmeyip seçmen tabanına yönelik seçim sonuçlarının büyük oranda manipüle edildiği söylemine başvururken, seçimi kazanan partiler ise ilk Meclis oturumunun düzenlenmesi, ‘en büyük meclis bloğunun’ belirlenmesi ve daha sonra yeni meclis başkanı ile cumhurbaşkanının seçilmesi için prosedürleri başlatmak istiyor.
Bu seçimde 73 sandalye ile en fazla sandalye sayısına ulaşan Mukteda es-Sadr liderliğindeki Sadr Hareketi ile Fetih Koalisyonu gibi sandalye sayısı oldukça gerilere düşen parti ve oluşumlar arasında yaşanan ihtilaflar Şiiler arasındaki krizini gün yüzüne çıkardı. Irak’ın eski Başbakanı Nuri el-Maliki liderliğindeki Kanun Devleti Koalisyonu elde ettiği 33 sandalye ile Şii siyasi gruplar arasında Sadr Hareketi’nden sonra ikinci sıraya yerleşti. Fakat Koalisyon kendini seçim sonuçlarını reddeden Koordinasyon Grubu’nun bir parçası olarak niteliyor. Maliki’nin koalisyonu fazladan sandalye arayışında değil sadece seçimi kaybeden partileri sakinleştirmeye ve Sadr Hareketi ile ertelenen savaş kapsamında ellerindeki sandalyeler ile ‘en büyük meclis bloğunu’ oluşturmaya çalışıyor.
Şarku’l Avsat’ın güvenilir bir kaynaktan edindiği bilgiye göre, taraflar arasındaki gerginliği düşürme çabalarına halihazırda Ulusal Hikmet Akımı lideri ve Devlet Güçleri İttifakı Başkanı Ammar el-Hekim öncülük ediyor. Kaynak, “Süreç henüz müzakere aşamasına ulaşmadı. Fakat bu süreç siyasetin daha fazla tıkanmaması ve düzeltilmesi çabasıdır” dedi.
Hekim önceki akşam Cumhurbaşkanı Berhem Salih ile görüştü. Hekim dün ise Sadr Hareketi Meclis Grup Başkanı Hasan el-Azzari başkanlığındaki Sadr heyeti ile bir araya geldi. Hekim’in ofisinden yapılan açıklamada, “Ammar el-Hekim, ulusal uyumun ve tüm taraflar arasında karşılıklı itimat mesajları verilmesinin önemini vurguladı. Seçimler Irak’ı önceki dönemde yaşadığı siyasi krizden çıkarmanın aracıydı. Bu nedenle seçim sonuçları, Irak halkının hizmet, iş fırsatları, devlet ve egemenliği koruma yönündeki beklentileri ve taleplerinin gerçekleşmesine katkıda bulunmalıdır. Hikmet Akımı, tüm siyasi oluşumlarla sahip olduğu iyi ilişkiler sayesinde bakış açılarını birbirine yakınlaştırmada rol oynadı ve oynayacak. Bu rol, Irak'ın birinci dereceden çıkarları için görüş birliği sağlama ihtiyacını görmemizden kaynaklanmaktadır” ifadeleri kullanıldı.
Seçimi kaybeden ve Yeşil Bölge girişinin önündeki gösterileri artırmaya başlayan siyasi gruplar, Bağımsız Yüksek Seçim Komiserliği’ne sundukları itirazlar incelenmediği sürece her türlü müzakere teklifini reddedeceğini ilan etti. Hekim’in üstlendiği gerginliği düşürme çabalarının olumlu sonuç verip vermeyeceğini kimse bilmezken, Kürt ve Sünni partileri, hükümetin kurularak seçim sürecinin tamamlanması için geri kalan taraflar üzerinde baskı kurmaya başladı. Şii taraflar ise Sünni ve Kürt partilerinin Şii ortaklarından bağımsız hareket edemeyecekleri görüşünde.
Kanun Devleti Koalisyonu’ndan milletvekili seçilen Muhammed es-Sayhud, yaptığı açıklamada, “Sünni ve Kürt siyasi gruplar Şii siyasi grupların (bir kısmıyla) ittifak kurarak diğer Şii siyasi blokları boykot edemez. Yani bu gruplar Sadr Hareketi ile ittifak kurup Koordinasyon Grubu’ndaki güçleri terk edemez. Sünni ve Kürt siyasi gruplar, Şii siyasi konsensüs ile ittifak kurarak, diyalog yaparak ve müzakere ederek Irak hükümetinin kurulması için çalışacaktır. Bu, söz konusu grupların geçtiğimiz yıllar boyunca yaptığı bir şey. Bu gruplar yeni hükümetin kurulmasıyla ilgili ciddi diyalog ve müzakerelere girebilmek için Şii pozisyonun birleşmesini bekleyecek” dedi.
Yüksek Yargı Konseyi üyelerinden oluşan Seçim Komiserliği Yargı Komisyonu, seçim sonuçlarına ilişkin itirazları incelemeden Komiserliğe geri gönderdi. Komisyon bu karara gerekçe olarak ‘itirazların nihai seçim sonuçlarının ilan edilmesinde önce gelmesini’ gösterdi. Komisyon, Seçim Komiserliği’ne ‘nihai seçim sonuçlarını ilan etme, yapılacak yeni itirazları bekleme ve kanunun belirlediği süre içinde incelenip karara bağlanması amacıyla önceki ve yeni itirazları birleştirme’ çağrısında bulundu.

Irak seçim sonuçları
Irak'ta 10 Ekim'de yapılan erken genel seçimlerde Mukteda Sadr'a bağlı Sadr Grubu nihai olmayan sonuçlara göre 73 sandalye elde ederken, İran'ın desteklediği Haşdi Şabi gruplarının yer aldığı Fetih Koalisyonu 14 vekil çıkarabildi.
Eski Başbakanlardan Haydar İbadi ve Şii dini ve siyasi lider Ammar Hekim'in ittifakı ise 4 sandalye kazanabildi. Söz konusu Şii gruplar, seçimlere şaibe karıştırıldığını iddia ediyor.
Sadr Hareketi lideri Mukteda Sadr dışındaki Şii siyasetçilerin bulunduğu çatı kuruluş, 16 Ekim’de bir açıklama yapmış ve nihai sonuçları tanımayacaklarını bildirmişlerdi.
Öte yandan katılım oranının yüzde 41 olduğu seçimlerde Kürt partiler ise parlamentoya 61 vekil gönderdi. Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) 33, Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) 15, Yeni Nesil Hareketi 9, Kürdistan İslami Birlik (Yekgırtu) Parti 3 ve Adalet Toplumu da 1 sandalye elde etti.



İsrail savaş uçakları, Husilere ait 53 noktayı bombaladı, Galaxy Leader gemisini batırdı

Yemen'in Hudeyde Limanı’nda, İsrail'in yakıt depolarını hedef almasının ardından büyük bir yangın çıktı (AFP)
Yemen'in Hudeyde Limanı’nda, İsrail'in yakıt depolarını hedef almasının ardından büyük bir yangın çıktı (AFP)
TT

İsrail savaş uçakları, Husilere ait 53 noktayı bombaladı, Galaxy Leader gemisini batırdı

Yemen'in Hudeyde Limanı’nda, İsrail'in yakıt depolarını hedef almasının ardından büyük bir yangın çıktı (AFP)
Yemen'in Hudeyde Limanı’nda, İsrail'in yakıt depolarını hedef almasının ardından büyük bir yangın çıktı (AFP)

 

İsrail ordusu dün, Hudeyde, Ras İsa ve Salif limanlarında Husilere ait hedefleri ve Ras el-Hatib’deki elektrik santralini vurduğunu açıkladı.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee yaptığı açıklamada, İsrail’in onlarca savaş uçağıyla Husilere ait altyapı tesislerini bombaladığını ve tahrip ettiğini söyledi. Adraee açıklamasında, “Bu saldırılar, Husi rejiminin İsrail Devleti'ne, vatandaşlarına ve sivil altyapısına karşı topraklarına yönelik insansız hava araçları (İHA) ve karadan karaya füzeler fırlatılması da dahil olmak üzere tekrarlanan saldırıları çerçevesinde gerçekleştirildi” dedi.

İsrail ordusu, hedeflerinin arasında Husilerin 2023 yılının kasım ayında ele geçirdiği ‘Galaxy Leader’ adlı ticari geminin de bulunduğunu açıklarken, Husilerin gemide uluslararası sularda deniz araçlarını izlemek için bir radar sistemi kurduğunu öne sürdü. İsrail basını, saldırı sırasında Yemen'e 53 bomba atıldığını bildirdi.

Husiler, Galaxy Leader'ın İsrail gemisi olduğunu ve ticari gemilerin İsrail'e gitmesini engellemek amacıyla Kızıldeniz'den Hudeyde'ye götürdüklerini açıklamıştı. İsrail ise geminin İngiltere'ye ait olduğunu ve Japonya tarafından işletildiğini duyurmuştu.

Husilerin kontrolündeki medya kuruluşları, İsrail'in Hudeyde, Ras Isa ve Salif limanları ve Ras Hatib’deki elektrik santraline karşı hava saldırıları düzenlendiğini doğruladı. İsrail saldırıları sonucunda ölen veya yaralananların olduğu yönünde henüz bir haber gelmedi.

İsrail ordusu dün akşam Yemen'deki Hudeyde, Ras İsa ve Salif limanları ile Ras el-Hatip’deki elektrik santralinin tahliye edilmesi gerektiği konusunda uyarıda bulunmuştu. İsrail Ordu Sözcüsü Adraee, yazılı olarak yaptığı açıklamada, “Hudeyde, Ras İsa ve Salif limanları ile Ras el-Hatip’deki elektrik santralinde bulunanlara, terörist Husi rejiminin kontrolü altında bulunanlara acil uyarı. İsrail ordusu, bu bölgelerde yürütülen askeri faaliyetler nedeniyle yakın zamanda bu bölgelere hava saldırıları düzenleyecektir. Güvenliğiniz için, belirtilen bölgelerde bulunanların yanı sıra bu bölgelere yakın demirlemiş gemilerin de derhal tahliye edilmesini tavsiye ederiz” ifadelerini kullandı.

Deniz güvenlik kaynakları dün sabah, ‘Magic Seas’ adlı Liberya bandıralı Yunan yük gemisinin önce sekiz küçük tekne tarafından silahlı ve roketli saldırıya uğradığını, ardından da dört deniz aracı tarafından saldırı düzenlendiğini bildirdi.

İran ile ittifak halindeki Yemenli Husiler, 2023 yılının kasım ayından bu yana Kızıldeniz’de seyrüsefer halinde olan nakliye gemilerine karşı 100'den fazla saldırı düzenledi. Husiler, bu saldırıları İsrail ile Hamas arasındaki savaşta Filistinlilerle olan dayanışmalarının bir göstergesi olarak nitelendiriyor.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Husiler bu süre zarfında iki gemiyi batırdı, bir gemiyi ele geçirdi ve en az dört denizciyi öldürdü. Bu saldırılar küresel seyrüsefer trafiğini aksattı ve denizcilik şirketlerini rotalarını değiştirmek zorunda bıraktı. Bu durum, ABD'yi bu yıl Husilere karşı yoğun saldırılar düzenlemeye itti.

ABD Başkanı Donald Trump geçtiğimiz mayıs ayında, ülkesinin Yemen'deki Husilere ait hedefleri bombalamayı durdurduğunu açıkladı ve milislerin Ortadoğu'daki önemli seyrüsefer güzergahlarından akışı engellemeyi bırakmayı kabul ettiğini belirtti.

Husiler geçtiğimiz haziran ayında, Washington'ın İsrail'in İran'a yönelik saldırılarına katılması halinde, Kızıldeniz'deki ABD gemilerini hedef alacakları tehdidinde bulunsa da ABD'nin geçtiğimiz ay İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırısının ardından şimdiye kadar bu tehdidi gerçeğe dönüştürüp dönüştürmeyeceklerini açıkça ifade etmediler.