NASA'dan Geleceğin Vizyonu: Gelecekteki uzay yolculukları nasıl olacak?

Videoda bir astronot, Satürn'ün en büyük uydusu Titan'ın metan denizinde kürek çekerken hayal ediliyor (NASA)
Videoda bir astronot, Satürn'ün en büyük uydusu Titan'ın metan denizinde kürek çekerken hayal ediliyor (NASA)
TT

NASA'dan Geleceğin Vizyonu: Gelecekteki uzay yolculukları nasıl olacak?

Videoda bir astronot, Satürn'ün en büyük uydusu Titan'ın metan denizinde kürek çekerken hayal ediliyor (NASA)
Videoda bir astronot, Satürn'ün en büyük uydusu Titan'ın metan denizinde kürek çekerken hayal ediliyor (NASA)

NASA’nın salı yayımladığı bir videoda gelecekteki insanlı uzay görevleri tasvir edildi. Görüntüler bilimkurgu filmlerini aratmadı.
Mars’taki uzay aracı Perseverance’a dair çok sayıda görüntü yayımlayan ve uzay araçları adına açılan sosyal medya hesaplarını aktif kullanan NASA, bilimsel keşiflerin kendisi kadar, bunların kamuoyunda yarattığı algıyı da önemsediğini göstermişti.
Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nin hazırladığı yeni video, bu durumun gelecekteki uzay keşifleri için de geçerli olacağını gözler önüne serdi:

Geleceğin Vizyonu adı verilen videoda Ötegezegen Seyahat Bürosu adı verilen kurgusal bir acente aracılığıyla gidilen, aralarında Ay ve Venüs gibi yakın gök cisimlerinin de yer aldığı kozmik tatil yerleri konu edildi.
NASA’nın açıklamasında görüntülerle ilgili, "Yolculuğa çıkacak kaşifler ve ilham kaynakları en az uzay roketleri ve uydular kadar önemlidir" ifadeleri yer aldı.
Uzay ajansı daha önce de uzay seyahatlerinin konu edildiği bir dizi poster tasarlamış ve bunları internet sitesinde yayımlamıştı. 
Yeni video da Mars'tan cüce gezegen Ceres'e ve diğer yıldız sistemlerinde bulunan ötegezegenlere kadar bir dizi gök cisminin resmedildiği o posterlerden ilham aldı.
Bilim insanları bu gök cisimlerinden bazılarını diğerlerinden daha iyi tanıyor. Yine de bu gök cisimlerinin hepsi gerçekten var.
Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nin Twitter hesabından yapılan bir paylaşımda  söz konusu videonun yeşil perde önünde nasıl çekildiğini gösteren kamera arkası görüntüler de bulunuyor:

NASA şimdilik fantastik görünen bu insanlı keşiflere Artemis göreviyle başlamayı planlıyor. Bu görevle uzay ajansı, insanları Ay'a yeniden götürecek ve orada bir üs kuracak.
Uzay ajansı Ay’a ilk mürettebatlı görevi 2024’te başlatmayı planlıyordu. Ancak daha sonra, çalışmaların bu tarihe yetişmeyeceği anlaşıldı.
NASA Genel Denetim Ofisi’nden gelen açıklamayla görevin 2 yıl daha gecikebileceği duyuruldu.
Independent Türkçe, CNET, NASA



Bilim doğruladı: Kalbin kırılması insanları gerçekten öldürebilir

Yakınını kaybedip yasını sürekli yüksek seviyelerde yaşayanların ölme olasılığı, düşük düzeylerde yas tutanlara göre yüzde 88 daha fazla (Unsplash)
Yakınını kaybedip yasını sürekli yüksek seviyelerde yaşayanların ölme olasılığı, düşük düzeylerde yas tutanlara göre yüzde 88 daha fazla (Unsplash)
TT

Bilim doğruladı: Kalbin kırılması insanları gerçekten öldürebilir

Yakınını kaybedip yasını sürekli yüksek seviyelerde yaşayanların ölme olasılığı, düşük düzeylerde yas tutanlara göre yüzde 88 daha fazla (Unsplash)
Yakınını kaybedip yasını sürekli yüksek seviyelerde yaşayanların ölme olasılığı, düşük düzeylerde yas tutanlara göre yüzde 88 daha fazla (Unsplash)

Harriette Boucher 

Yeni bir araştırma, yakınını kaybedip yoğun ve uzun süreli yas semptomlarından muzdarip olan kişilerin, sevdiklerinin ölümünden sonraki 10 yıl içinde ölme ihtimalinin, neredeyse iki kata ulaştığını ortaya koydu.

Danimarka'daki araştırmacılar, yakınını kaybedip sürekli yüksek düzeylerde yas tutanların, yasını daha düşük seviyelerde yaşayanlarla kıyasla, sağlık hizmetlerini daha fazla kullandığını ve ölme olasılığının yüzde 88 daha fazla olduğunu buldu.

Araştırmacılar, sevdiklerini kaybedenlerin yaşadığı 5 yas güzergahını tanımladı ve en ciddi şekilde etkilenenlerin daha erken ölme olasılığının daha yüksek olduğunu tespit etti.

Araştırma makalesinin yazarlarından Dr. Mette Kjærgaard Nielsen şu ifadeleri kullandı:

Yüksek yas semptomu seviyeleriyle; kalp damar hastalıkları, akıl sağlığı sorunları ve hatta intiharda görülen daha yüksek oranlar arasında bir bağlantı olduğunu daha önce bulmuştuk. Ancak ölümle ilişkisi daha fazla araştırılmalı.

Bilim insanı, "yüksek" bir yas güzergahına dair risk altında olan kişilerin erken fark edilebileceğini de söyledi:

Bir pratisyen hekim akıl sağlığına dair diğer ciddi rahatsızlıklar ve depresyonun eski belirtilerini arayabilir. Daha sonra bu hastalara kendileri özel takip sunabilir veya onları psikologların özel muayenehanelerine ya da ikinci basamak sağlık kuruluşlarına yönlendirebilirler.

Dr. Nielsen, "Pratisyen hekimler ayrıca yakınını kaybedenlerin ruh sağlığına odaklanılacak bir takip randevusu da önerebilir" dedi.

Bilim insanları, 2012'den bu yana yakınlarını kaybetmiş, yaş ortalaması 62 olan 1735 adet kadın ve erkeği 10 yıl boyunca Danimarka'da izledi. Bu süre zarfında bu kişilere, semptomlarını ve deneyimlerini değerlendiren bir dizi anket gönderildi ve araştırmacılar bunlarla katılımcıların sürekli olarak hangi düzeyde keder yaşadığını belirledi.

Grubun yüzde 66'sı yakın zamanda partnerini, yüzde 27'si bir ebeveynini ve yüzde 7'si de çok sevdiği bir başka kişiyi kaybetmişti.

Sürekli olarak yüksek düzeylerde yas belirtileri yaşayan yüzde 6'lık kesimin 10 yıl içinde ölme olasılığı, sürekli olarak düşük yas belirtileri gösterdiğini bildiren yüzde 38'e kıyasla yüzde 88 daha yüksekti.

Yüksek güzergahta olanların, yakınlarını kaybetmesinin üzerinden üç yıl geçtikten sonra sağlık hizmeti alma olasılıkları da daha yüksek çıktı.

Bu grubun konuşma terapisi veya diğer akıl sağlığı hizmetlerini alma ihtimalleri yüzde 186, antidepresan reçetesi yazılma olasılıkları yüzde 463, yatıştırıcı ya da kaygı giderici ilaç reçetesi alma ihtimalleri de yüzde 160 daha fazla.

 Independent Türkçe,independent.co.uk/news