Sudan’da neler oluyor?

Bu sabah Hartum'daorduyu protesto eden göstericiler (AFP)
Bu sabah Hartum'daorduyu protesto eden göstericiler (AFP)
TT

Sudan’da neler oluyor?

Bu sabah Hartum'daorduyu protesto eden göstericiler (AFP)
Bu sabah Hartum'daorduyu protesto eden göstericiler (AFP)

Sudanlı siyasi kaynaklara göre, kabine üyeleri ve çok sayıda hükümet yanlısı parti lideri, ordu ile sivil hükümet arasında haftalarca süren gerilimin ardından bugün darbeyle gözaltına alındı.
Reuters’ın ülkedeki olaylarla ilgili derlediği bazı arka planlar şunlar;

Sudan’daki meselelerden kim sorumlu?
Sudan’da, Nisan 2019’da halk ayaklanmasının ülkeyi yaklaşık 30 yıl boyunca yöneten Ömer Hasan el-Beşir’i devirmesinin ardından demokratik geçiş süreci başladı.

Ağustos 2019’da yapılan anlaşmaya göre, Sudan ordusu ülkeyi 2023 sonuna kadar seçimlere götürmesi gereken Egemenlik Konseyi’ndeki sivil siyasi gruplardan yetkililerle iktidarı paylaşacaktı.

Daha önce gerginlikler oldu mu?
Ordunun rolünün büyük ölçüde eşit olması beklense de, siviller askerin dış politika ve barış müzakerelerinde yetkisini aşmasını defalarca şikayet etti.
Ordu ise, sivil partileri kötü yönetim ve gücü tekelleştirmekle suçladı.

Muhalefet grupları ve siyasi partilerden oluşan bir koalisyon, silahlı kuvvetlerin yanında yer aldı ve sivil kabineyi dağıtmaya çalıştı.
Yetkililer, Eylül ayında Beşir’e sadık bazı kişileri suçlayarak, bir darbe girişimini engellediklerini açıkladı.

Anlaşmazlık konuları neler?
Gerginlik noktalarından biri, ordu ve müttefiklerinin 2003’de Darfur’daki çatışmada savaş suçları işlediği iddiaları hakkındaki adalet arayışı.
Uluslararası Ceza Mahkemesi, Beşir ve diğer Sudanlı şüpheliler için dava açılmasını istiyor. 
Sivil kabine, şüphelileri teslim etmeyi onayladı, ancak Egemenlik Konseyi buna izin vermedi.

Bir diğer anlaşmazlık konusu ise, 3 Haziran 2019’da askeri güçlerin de dahil olduğu demokrasi yanlısı protestocuların öldürülmesiyle ilgili soruşturma. 
Aktivistler ve sivil gruplar, soruşturma bulgularının kamuoyuna açıklanmasında yaşanan gecikmelere tepki gösterdi.
Siviller ayrıca, özellikle askeri liderlerin karşı çıktığı, paramiliter Hızlı Destek Güçleri’nin entegrasyonu yoluyla ordunun gözetimi ve yeniden yapılandırılması için baskı yaptı.

Peki ekonomi?
Para biriminin değer kaybetmesi, sık sık ekmek ve yakıt kıtlığına neden olan derin ekonomik kriz, Beşir’in devrilmesinin tetikleyicisi oldu.
Geçiş hükümeti, Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) denetiminde sert ve hızlı reformlar uygulayarak, dış finansmanı çekmeyi ve borçları hafifletmeyi başardı.

Reformların ardından, enflasyon yüzde 400’ün üzerinde rekor seviyelere yükseldi.
Birçok Sudanlı, geçinmekte zorluk çektiklerini söyleyerek durumdan şikayet ediyor.  Bu nedenle ülkede zaman zaman ekonomik koşullara yönelik protestolar yapılıyor.

Komşu ülkelerle ilişkiler ne durumda?
Sudan, Kızıldeniz, Sahel ve Afrika Boynuzu sınırında, çalkantılı bir bölgede yer alıyor.
Ülkenin Etiyopya, Çad ve Güney Sudan da dahil olmak üzere birçok komşusu siyasi çalkantılar ve çatışmalardan etkilendi.
Geçen yılın sonlarından bu yana, Etiyopya’nın Tigray bölgesindeki çatışmalar on binlerce mültecinin ülkenin doğusuna göç etmesine neden oldu.
Sınır boyunca tartışmalı tarım arazilerinde askeri gerilimler ortaya çıktı.

Sudan, Etiyopya’nın Sudan sınırı yakınında inşa ettiği Nahda Barajı’nın (Rönesans) işletilmesi konusunda Mısır ile bağlayıcı bir anlaşma için bastırıyor.
Üç ülke arasında bu konudaki görüşmeler durdu. Etiyopya baraj rezervuarını doldurmaya başladı.



Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.


İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)
TT

İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi toplantısında yaptığı açıklamada, Suriye’deki bazı silahlı grupların Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşündüğünü söyledi. Şarku’l Avsat’ın Times of Israel’den aktardığına göre Katz, İsrail’in Şam ile güvenlik anlaşması ya da normalleşme yolunda olmadığını belirterek, Suriye ordusu ya da ülkedeki farklı milislerin İsrail yerleşimlerine saldırma veya Suriye’deki Dürzi toplumunu yeniden tehdit etme ihtimaline karşı hazırlık yapıldığını ifade etti.

Katz, Husilerin de Golan Tepeleri’ne yönelik olası bir kara harekâtını değerlendirdiğini söyledi.

Öte yandan, İsrail güçleri Aralık 2024’te Beşşar Esad rejiminin çöküşünün ardından Suriye’nin güneyinde dokuz noktada konuşlandı. Bu noktaların büyük bölümü, iki ülke arasındaki sınırda Birleşmiş Milletler tarafından izlenen tampon bölgede yer alırken, konuşlanma alanları arasında Cebel Hermon’un (Şeyh Dağı) Suriye tarafındaki iki nokta da bulunuyor.

İsrail, bu birliklerin İsrail yerleşimlerini korumak ve düşman unsurların eline geçtiğinde tehdit oluşturabilecek silahları güvence altına almak amacıyla Suriye topraklarında yaklaşık 15 kilometre derinliğe kadar faaliyet yürüttüğünü açıkladı. Bu potansiyel tehdit unsurları arasında Lübnan Hizbullahı ile İran destekli diğer milis gruplar da yer alıyor.

Suriye’nin güneybatısında bulunan Golan Tepeleri, başkent Şam’ın yaklaşık 60 kilometre batısında yer alıyor ve toplamda 1.860 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. İsrail, Haziran 1967 Savaşı sırasında bölgenin yaklaşık 1.250 kilometrekarelik kısmını işgal etmiş, 1981’de ise fiilen ilhak etmişti. Ancak bu ilhak, bölgeyi hâlen işgal altındaki Suriye toprağı olarak kabul eden Birleşmiş Milletler tarafından tanınmıyor.