Cezayirli askerlerin Mali'de konuşlandırılmak üzere Rusya'da eğitildiği öne sürüldü

Arşiv_AA
Arşiv_AA
TT

Cezayirli askerlerin Mali'de konuşlandırılmak üzere Rusya'da eğitildiği öne sürüldü

Arşiv_AA
Arşiv_AA

Mali'de konuşlandırmak üzere 600 Cezayirli askerin Rusya'nın Kuzey Osetya bölgesinde eğitildiği ileri sürüldü.
Mali basınında çıkan haberlerde, 600 Cezayirli askerin ekim başında Rus güvenlik şirketi Wagner tarafından eğitildiği ve yakın zamanda Bamako'ya gönderileceği iddia edildi.
Cezayirli askerlerin Mali'de Wagner paralı askerleriyle birlikte konuşlanacağı belirtildi.
Wagner paralı askerlerinin Mali'de konuşlanacağı iddiası bir süredir gündemi meşgul etse de Bamako yönetiminden konuya ilişkin net bir açıklama yapılmıyor.

Fransa ile yaşanan krizler Mali ve Cezayir'i yakınlaştırdı
Mali işe Fransa arasındaki tansiyon, Wagner paralı askerlerinin ülkede konuşlanacağı iddialarından sonra yükselmişti.
Cezayir de Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Cezayir'deki sömürge tarihine ilişkin tartışmalı açıklamaları nedeniyle bir süredir Fransa ile kriz yaşıyor.
Fransa ile farklı konularda ancak eş zamanlı yaşadıkları sorunlar sonrası Mali ve Cezayir arasında hız kazanan diplomasi trafiği de dikkati çekiyor.
Cezayir Dışişleri Bakanı Ramtane Lamamra'nın Mali'de geçiş sürecinin cumhurbaşkanı Assimi Goita ile 6 Ekim'de Bamako'da yaptığı görüşme, bazı çevrelerce "Eski sömürgeler Fransa'ya karşı birleşiyor" şeklinde yorumlanmıştı.
Görüşmeden sonra basına açıklamalarda bulunan Lamamra, Mali hükûmetiyle aktif dayanışmasını göstermek için Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun tarafından gönderildiğini söylemişti.

Fransa ile Mali arasındaki Wagner polemiği
Mali Başbakanı Choguel Kokalla Maiga, Rus güvenlik şirketi Wagner'in ülkede konuşlanacağı iddialarının gündeme gelmesiyle Mali'den çekilme kararı alan Fransa'yı tek taraflı hareket etmekle suçlamıştı.
Fransa'nın Sahel'de yürüttüğü Barkhane Operasyonu'nun komutanı Laurent Michon da Mali'nin kuzeyindeki üç üsten çekilmeye yönelik kararla ilgili yaklaşık 2 yıldır Bamako yönetimiyle görüşüldüğünü dile getirmişti.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron ise Maiga'nın sözleri karşısında şoke olduğunu belirterek "Üst üste iki darbenin yaşandığı, hükûmet bile olmayan bir ülkeden gelen bu utanç verici açıklamalar kabul edilemez. Mali devletinin isteği üzerine Mali'deyiz. Fransa olmasa Mali teröristlerin eline geçerdi" ifadesini kullanmıştı.
Bu ifadeler üzerine Fransa'nın Bamako Büyükelçisi M. Joel Meyer, Macron'un Mali hükûmetini hedef alan sözleri nedeniyle Mali Dışişleri Bakanlığına çağrılmıştı.



Riyad, Arap ve uluslararası toplantılarda Suriye'nin ilk temsilinin başlangıç noktası oldu

TT

Riyad, Arap ve uluslararası toplantılarda Suriye'nin ilk temsilinin başlangıç noktası oldu

Riyad, Arap ve uluslararası toplantılarda Suriye'nin ilk temsilinin başlangıç noktası oldu

Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden bir ay sonra mevcut durumu ve ülkeyi insani ve siyasi açıdan desteklemenin yollarını görüşmek üzere Riyad'da düzenlenen yeni Suriye toplantıları önde gelen Arap ve uluslararası katılımla başladı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan başkanlığındaki Arap dışişleri bakanları, toplantılarına, Arap Birliği Genel Sekreteri ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri'nin huzurunda başladı. Toplantıya Mısır, Suriye, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Ürdün, Umman, Lübnan ve Bahreyn dışişleri bakanları katılıyor.

fvdrbgtny
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı,  yeni Suriye yönetiminin Dışişleri Bakanı ile görüştü (Reuters)

Toplantı sonrasında aralarında Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi ve Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi'nin de bulunduğu Batılı dışişleri bakanları Arap bakanlara katılacak.

Baerbock: Yeni bir umut ancak durum çok değişken

Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, “Yeni bir umut var (...) Tüm Suriye halkı adına adil bir siyasi diyalog ve yeniden inşa süreci için güçlerimizi ne kadar çok birleştirirsek, Suriye halkı için başarı şansımız o kadar artar. Bu süreç Suriyelilerin kendileri tarafından yönetilmeli. Bugün burada bulunan ülkelerin birleşik desteği bu sürece yardımcı olacaktır” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat'ın sorusu üzerine Baerbock şunları söyledi: “Suriye’deki durum çok değişken. Bunu son günlerde patlak veren yeni şiddet olaylarında gördük.”

xu76
Almanya Dışişleri Bakanı Annalana Baerbock, Riyad'da Suriye konulu bakanlar toplantısı öncesinde basına konuştu. (Reuters)

Kilit oyuncuların Riyad'da bulunmasının Ortadoğu ve Suriye için barışçıl süreçler bulmayı amaçladığını vurgulayan Baerbock, “Bu çok önemli” dedi.

İngiliz iyimserliği

İngiltere, Arap liderliğindeki Riyad toplantılarının, Esed rejimini Suriye halkına karşı işlediği savaş suçlarından sorumlu tutacak mekanizmalar da dâhil olmak üzere, uluslararası toplumun Suriye geçici makamlarını desteklemek için atabileceği bir sonraki adımlara odaklanacağını söyledi.

İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy ülkesinin Suriye halkına bağlı olduğunu ve Suriye liderliğinde kapsayıcı ve mezhepçi olmayan bir hükümete yol açacak siyasi geçişe tam destek verdiğini vurguladı.

Lammy yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Birleşik Krallık, geçici yetkililerle yaptığı ilk görüşmelerde kapsayıcı yönetim, insani yardımın kolaylaştırılması, kimyasal silahlar konusunda iş birliği yapılması ve DEAŞ'ın Birleşik Krallık'ın ulusal güvenliğine yönelik oluşturduğu tehdidin ele alınması konularında harekete geçilmesi gerektiği hususunda son derece netti.”

Lammy sözlerini şöyle sürdürdü: “Uluslararası toplum, demokratik bir gelecek ve çeşitliliğe sahip modern bir ülke inşa eden Suriye halkını desteklemek üzere birleşmeli. Biz de sivillerin korunması, yardıma erişim ve Suriye'de güvenliğin sağlanması için bölgedeki ve ötesindeki kilit ortaklarımızla birlik içindeyiz. Suriyeliler parlak ve müreffeh bir geleceği hak ediyor. Biz de bugün bunu desteklemek için buradayız.”

İngiltere Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre İngiliz Dışişleri Bakanı, Suudi Arabistan ziyareti sırasında Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve bir dizi Arap ve Avrupalı dışişleri bakanı ile görüşecek.

Suriye'nin Suudi Arabistan Büyükelçisi Eymen Susan, Şarku’l Avsat'a daha önce yaptığı açıklamalarda, ‘Suudi Arabistan'ın Suriye'nin içinde bulunduğu aşamayı aşmasına destek olabilecek bölgesel ve uluslararası ağırlığa ve muazzam bir potansiyele sahip olduğunu’ vurgulamış ve ‘her zaman olduğu gibi Suriye'yi yalnız bırakmayacağını ve doğal konumuna geri dönmesi için her şeyi yapacağını’ belirtmişti.

Susan, “Suudi Arabistan'ın bugün İki Kutsal Caminin Hizmetkârı'nın rehberliğinde, Veliaht Prens ve Başbakan'ın takibinde yaptığı şey bize hiç de yabancı değil. Suudi Arabistan, krizin başladığı 2011 yılından bu yana Suriyelilere yardım elini uzattı ve Suriye'nin tüm bölgelerine yardım göndermekte hiçbir sorun yaşamadı. Ancak eski rejim bu yardımları dilediği gibi kontrol etmek için halka ulaşmasını engelledi” ifadelerini kullandı.

Birkaç gün önce Suudi Arabistan, çeşitli krizler ve sıkıntılar yaşayan kardeş ve dost ülkelere devam eden desteğinin bir parçası olarak, Suriye halkının içinde bulunduğu zor koşulların etkilerini hafifletmek amacıyla Şam'a kara ve hava yoluyla gıda, barınma ve tıbbi malzeme taşıyan insani yardım göndermişti.

Riyad, bu yardımın ‘belirli bir üst sınırının olmadığını’, yardım köprüsünün, Suudi liderliğinin insanların acılarını hafifletme direktifleri doğrultusunda, insani durumu istikrara kavuşturarak sahadaki hedeflerine ulaşana kadar açık kalacağını vurguladı.

Riyad toplantısı, aralık ayı ortasında Ürdün'ün Akabe kentinin ev sahipliğinde düzenlenen ve Suriye Bakanlar Temas Komitesi'nin Suriye halkının yanında olduğunu ve vatanlarını güvenlik, istikrar, egemenlik ve birliğini koruyan temeller üzerinde yeniden inşa etme ve halkının kendi topraklarında güvenli, özgür, istikrarlı ve onurlu bir yaşam sürme haklarını karşılama yönündeki bu tarihi aşamada onlara her türlü yardım ve desteği sağlayacağını yinelediği toplantının ardından gerçekleşti.