El-Malikiye alayından yeni bir askeri üs alan ABD, Suriye’nin kuzeydoğusundaki faaliyetlerini yoğunlaştırıyor

Bir ABD askeri aracı, Suriye’nin kuzeydoğusundaki Haseke kırsalında bulunan Tel Tamer’e doğru yola çıktı (Şarku’l Avsat)
Bir ABD askeri aracı, Suriye’nin kuzeydoğusundaki Haseke kırsalında bulunan Tel Tamer’e doğru yola çıktı (Şarku’l Avsat)
TT

El-Malikiye alayından yeni bir askeri üs alan ABD, Suriye’nin kuzeydoğusundaki faaliyetlerini yoğunlaştırıyor

Bir ABD askeri aracı, Suriye’nin kuzeydoğusundaki Haseke kırsalında bulunan Tel Tamer’e doğru yola çıktı (Şarku’l Avsat)
Bir ABD askeri aracı, Suriye’nin kuzeydoğusundaki Haseke kırsalında bulunan Tel Tamer’e doğru yola çıktı (Şarku’l Avsat)

ABD kuvvetleri, Suriye’nin kuzeydoğusundaki Haseke kırsalında bulunan el-Malikiye bölgesinde askeri devriye gerçekleştirdi. Öte yandan Kürt lider İlham Ahmed ise Özerk Yönetim ve Suriye Demokratik Konseyi yetkililerin Rusya’nın Ayn el-Arab (Kobani) şehrine Esed rejimine bağlı 3 bin asker gönderme önerisini reddettiğini açıkladı.
4 askeri zırhlı araçtan oluşan ABD askeri devriyesi, ABD kuvvetlerinin uçak pisti içeren üs olarak kullandığı ‘Rubarya Havaalanı’ndan havalanırken, hava koruma olmadan devriye gezerek el-Malikiye bölgesine yöneldi. Bu durum, bu ayki üçüncü devriye oldu. ABD güçleri, 13 Kasım Cumartesi günü bölgede benzer bir devriye daha gerçekleştirdi.
Öte yandan Rus askeri polisi ve Türk güçleri, Haseke’nin kuzeyinde, Türkiye sınırı boyunca yer alan Derbesiye kırsalında ortak askeri devriye gerçekleştirerek, batı ve güneydeki köyleri gezdi. İki Rus helikopterinin bölge semalarında yaptığı uçuşa 9 askeri araç katıldı. Türk silahlı kuvvetleri (TSK) ve TSK’ya bağlı Suriyeli grupların bölgelerini ayıran el-Kasrat bölgesi yakınındaki temas sınırına kadar ulaştı. Suriyeli gruplar batı tarafını kontrol ederken, doğu tarafı ise Arap - Kürt Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolü altında.
Ahmed, geçen salı günü Suriye’nin kuzeyindeki Rakka şehrinde düzenlenen halka açık bir seminerde, SDK yetkilisine ve Özerk Yönetim liderlerine sunulan yeni Rus önerileri hakkında açıklama yaptı. İlham Ahmed, Özerk Yönetim liderlerinin ve SDK’nın bu şehirde Dera senaryosunun tekrarını önlemek için Ayn el-Arab (Kobani) şehrine 3 bin hükümet kuvvetinin girmesine yönelik Rus önerisini reddettiğini belirtti.
Türkiye’nin bölgeye yönelik askeri operasyon tehdidiyle bağlantılı olarak uygulanan medya savaşının, ‘bu tür asılsız söylentilerin yayılmasında rol oynadığına’ dikkati çeken Ahmed, “Suriye çıkmazı, insani durumun kötüleşmesi ve sığınmacı sayısındaki artış, ciddi çözümler gerektiriyor. Şu ana kadar yaşananlar, rejimin Suriye kriziyle uğraştığı zihniyet nedeniyle diyalog veya müzakere olarak sınıflandırılamaz” dedi. İlham Ahmed, Şam’ın güvenlik ve askeri seçeneğe bağlı kalarak elde ettiğine inandığı ‘zafer mantığının’, otoritenin 2011 öncesine dönmenin imkânsız olduğunu kabul etmesine rağmen, ciddi çözümlere yol açamayacağını vurguladı.
Türkiye’nin Özerk Yönetim’in ve SDG’nin nüfuz alanlarına karşı askeri operasyon başlatma tehditleri hakkında ise Kürt liderliği, bunu ciddiye aldıklarını söyledi. Kürt liderler, “Ancak bu tehditler, ilgili uluslararası taraflar ve başta Washington ve Moskova olmak üzere ‘daha fazla gerginlik ve kontrol haritasında değişiklik istemeyen’ Suriye’deki aktif ülkeler arasında imzalanan ateşkes anlaşmalarıyla çelişiyor” dedi.
Yerel olarak Suriye’nin kuzeydoğusundaki Haseke vilayeti, kasabanın batısında yer alan ‘Musab bin Umeyr’ okuluna 40 kişilik ABD ordusu ve 5 zırhlı araçtan oluşan bir askeri konvoyun konuşlandırılmasının ardından askeri hareketliliğe tanık oldu. Aynı şekilde Türk ordusu ve sadık Suriyeli gruplar seferber olurken, Rasulayn ve kırsalındaki Barış Pınarı Harekâtı alanlarındaki mevziileri güçlendirildi. Ayrıca ABD askerleri, yürüyerek dolaşırken, Tel Tamer’in batı girişine yöneldi ve uluslararası ‘M4’ otoyolunu inceledi. Haseke’nin kuzey kırsalı da Türkiye’nin SDG mevzilerine askeri saldırı başlatma tehdidinin artmasıyla birlikte ABD hamlelerine tanık oldu. SDG’den bir askeri lidere ve sivil kaynaklara göre Washington, el-Kasrak ve Tel Beydar köylerindeki üslerin yanı sıra bu bölgede üçüncü bir üs kurmayı planlıyor.
Aynı şekilde ABD kuvvetleri, Haseke şehrinin yaklaşık 15 kilometre güneyinde bulunan el-Malikiye alayından yeni bir askeri üs aldı. Bu alay, 2011’den önce Esed yanlısı hükümet güçleri tarafından askeri bir alay olarak kullanılıyordu. Ancak bugün Washington tarafından desteklenen SDG’ye tabi. Uluslararası koalisyonun ve ABD güçlerinin çeşitli üsleri Haseke’nin güneyine yayılmış durumda. Üsler, Deyr-i Zor’un kuzey ve doğu kırsalındaki ikmal hatları üzerinde bulunuyor.



Irak hükümeti, Hizbullah ve Husileri terör örgütleri listesine dahil etmekten sorumlu yetkilileri görevden aldı

Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
TT

Irak hükümeti, Hizbullah ve Husileri terör örgütleri listesine dahil etmekten sorumlu yetkilileri görevden aldı

Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)
Irak Bakanlar Kurulu toplantısından (INA)

Irak hükümeti dün yaptığı açıklamada, yaklaşık iki hafta önce Yemen’deki Husiler ile Lübnan’daki Hizbullah’ı ‘terör örgütü’ olarak sınıflandıran bir kararın yayımlanmasına ilişkin olarak bazı yetkililerin görevden alınmasını içeren yaptırımların onaylandığını duyurdu.

Irak Bakanlar Kurulu, resmî gazetede yayımlanmasının ardından özellikle hükümeti oluşturan ve söz konusu gruplara yakınlığıyla bilinen siyasi çevreler arasında geniş tartışmalara yol açan kararla ilgili kurulan soruşturma komisyonunun tavsiyelerini kabul etti.

Söz konusu sınıflandırmanın, iki grubun mal varlıklarının dondurulmasını da içermesi üzerine hükümet, kararın ‘yanlışlıkla’ yayımlandığını belirtmişti. Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani, karardaki hataya ilişkin acil soruşturma başlatılması, sorumluların tespit edilmesi ve ihmali bulunanların hesap vermesi talimatını vermişti.

Hükümetin dün yayımladığı açıklamada, Bakanlar Kurulu’nun, Irak Resmi Gazetesi’nin 17 Kasım 2025 tarihli 4848 sayısında yer alan ve Teröristlerin Mallarının Dondurulması Komisyonu’nun 2025/61 sayılı kararına ilişkin soruşturma komisyonu tavsiyelerini onayladığı belirtildi. Tavsiyeler kapsamında, ilgili bazı yetkililerin görevden alınması ve bazılarının ise başka görevlere atanması gibi idari yaptırımların yer aldığı kaydedildi.

Diğer yandan Irak Ulusal Güvenlik Servisi dün yaptığı açıklamada, komşu bir ülkeden geldiği belirtilen ve DEAŞ terör örgütü bünyesindeki ‘en tehlikeli bomba uzmanlarından biri’ olarak tanımlanan bir kişinin yakalandığını duyurdu.

Irak Ulusal Güvenlik Servisi, Irak Haber Ajansı’na (INA) yaptığı açıklamada, 10 aydan uzun süren takip ve hassas izleme faaliyetlerini içeren nitelikli bir istihbarat operasyonu sonucunda, komşu ülkelerden birinden dönüşünün ardından DEAŞ’ın üst düzey isimlerinden birinin gözaltına alındığını bildirdi. Açıklamada, yakalanan kişinin yüksek derecede tehlikeli unsurlar arasında yer aldığı, adının terör örgütü lider kadrolarına ait listelerde bulunduğu ve 2004 yılından itibaren Bağdat’ta El Kaide unsurları içinde faaliyet göstermeye başladığı belirtildi. Ebu İlya lakabını kullanan şüphelinin, patlayıcı düzeneklerin hazırlanmasında uzmanlaştığı, beş kişiden oluşan bir hücreye liderlik ederek saldırıların gerçekleştirilmesinde rol aldığı kaydedildi.

Soruşturmalarda, söz konusu kişinin patlayıcıların cep telefonlarıyla irtibatlandırılması ve hazırlanmasından sorumlu olduğu, Bağdat’ta faaliyet gösterdiği dönem boyunca 100’den fazla patlayıcı düzeneği teslim ettiği ve başkentin farklı bölgelerini hedef alan terör eylemlerinin doğrudan uygulanmasına katkı sağladığı tespit edildi.


Eski rejimin kalıntıları Yeni Suriye’nin inşasını zorlaştırıyor

Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
TT

Eski rejimin kalıntıları Yeni Suriye’nin inşasını zorlaştırıyor

Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)

Suriye’deki yeni yönetim, büyük şehirlerin kalabalık sokakları ile kırılgan, yoksul kırsal kesimler ve Suriye genelindeki yaygın yıkım arasında, önceki dönemin karmaşıklığından kaynaklanan muazzam zorluklarla karşı karşıya.

Beşşar Esed rejiminin düşüşünü günlerce kutlayan mahallelerin göz alıcı görüntüsünün ardında, daha az gürültülü ve daha karmaşık başka bir mücadele sürüyor. Bir güvenlik kaynağına göre bu mücadelede DEaŞ ve göçmenler (yabancı savaşçılar) en önemli zorlukları oluşturuyor.

Ancak bazıları DEAŞ’ı ve genel olarak aşırılığı güvenlik yaklaşımıyla çözülebilecek ‘teknik bir sorun’ olarak görürken, diğerleri ‘asıl sorunun, eğitim veya aile sistemi ya da herhangi bir örgütlü yaşam biçimi olmaksızın, birkaç yıldır normal sosyal bağlamın dışında gelişen devasa bir insan kitlesini absorbe edecek planlar yapmakta yattığını’ düşünüyor.

Zorluk, yıkıma uğrayan bölgeleri yeniden inşa etmek ve geçim kaynakları yaratmak, özellikle de siyasi ve sosyal kimliklerin radikal grupların mirasıyla iç içe geçmiş olduğu ve bu yüzden potansiyel çatışmalar için verimli bir zemin oluşturan İdlib gibi kırsal bölgelerde yatıyor.

ABD, Irak'tan çekilmeden önce Sünni aşiretlerinden oluşan ve el-Kaide'ye karşı savaşan Sahva Silahlı Güçleri deneyimi, radikalizmden etkilenenleri siyasi ve güvenlik yapılarına dönüştürerek Suriye için olası bir model sunarken, militarizasyondan siyasete ve hizipçilikten devletçiliğe geçiş, yeni Suriye'nin karşı karşıya olduğu en büyük zorluk olmaya devam ediyor.


Sudanlı güçler savaşı sona erdirmek için “İlkeler Bildirgesi” imzaladı

Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
TT

Sudanlı güçler savaşı sona erdirmek için “İlkeler Bildirgesi” imzaladı

Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)

Sudan'daki Sumud İttifakı’nın siyasi ve sivil güçleri, Sudan'daki savaşı sona erdirmek ve İslamcıların rejimini siyaset sahnesinden kalıcı olarak silmek için dün Kenya'nın başkenti Nairobi'de Abdulvahid en-Nur liderliğindeki Sudan Kurtuluş Hareketi (SLM/A) ve Arap Sosyalist Baas Partisi ile ortak bir ‘İlkeler Bildirgesi’ imzaladı. Savaşa karşı çıkan Sudanlı tarafların çoğunluğunu bir araya getiren bu ilk yakınlaşma aylar süren istişarelerin ve görüşmelerin ardından gerçekleşti.

Savaşın derhal sona erdirilmesinin ‘ulusal öncelik olduğu’ vurgulanan bildirgede, savaşan taraflar olan Sudan ordusuna ve Hızlı Destek Kuvvetleri’ne (HDK) geçtiğimiz ağustos ayında Uluslararası Dörtlü (ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır) tarafından önerilen yol haritasına uymaları için daha fazla baskı uygulanmasının önemine işaret edildi.

İlkeler Bildirgesi’nde savaşan taraflara önerilen üç aylık insani ateşkesin hızla uygulanması, koşulsuz olarak derhal ateşkesin sağlanması ve bunun kalıcı bir ateşkese dönüştürülmesi için çalışılması çağrısı yer aldı.