Hamduk: Ekonomik ve demokratik kazanımları himaye etmek için hükümete döndüm

Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı, uluslararası ortakları Sudan'ı desteklemeye çağırıyor

Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk (AP)
Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk (AP)
TT

Hamduk: Ekonomik ve demokratik kazanımları himaye etmek için hükümete döndüm

Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk (AP)
Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk (AP)

Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk, dün yaptığı açıklamada, son iki yılda elde ettiği ekonomik kazanımları korumanın ve demokratik geçiş yoluna geri dönülmesinin orduyla imzaladığı anlaşma kapsamında görevine geri dönmesinin sebeplerinden olduğunu söyledi. Hamduk, ordunun birçoğunun askeri darbe olarak gördüğü bir hareketle iktidarı ele geçirmesi ardından görevinden uzaklaştırılmıştı.
25 Ekim askeri darbesinden sonra Hartum'da ev hapsinde tutulan Hamduk, buradan Reuters haber ajansına verdiği demeçte, “Teknokrat hükümetin performansının ekonomi ve vatandaşların hayatları üzerinde olumlu bir etkisi olacağını bekliyoruz” ifadelerine başvurdu. Aynı zamanda geri dönme sebepleri arasında ‘ekonomik kazanımları ve dünyaya yönelik ekonomik açılımı koruma’ niyetinin olduğunu söyledi.
Sudan'daki önde gelen siyasi partiler ve protesto hareketi, Hamduk'un Pazar günü orduyla anlaşmayı imzalama kararına karşı çıkmış, bazıları bu adımı “ihanet etmek ya da darbeye siyasi meşruiyet kazandırmak” olarak tanımlamıştı.
Hamduk devrik Devlet Başkanı Ömer el-Beşir'in devrilmesi ardından bir güç paylaşımı anlaşması kapsamında 2019'da başbakan olarak atandığından bu yana Sudan, yakıt sübvansiyonlarının kaldırılması ve para biriminin düzene girmesi gibi ekonomik reformlar uygulamıştı. Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından izlenen reformlar, Sudan'ın 50 milyar doları aşan dış borcunun büyük bir bölümünü affedilmesine neden olmuştu. Ancak ordunun iktidara geçmesi ardından Dünya Bankası ve bazı bağışçılar Sudan'a yönelik ekonomik yardımları askıya aldı.
Söz konusu açıklamasında  Hamduk ise, “Küresel finans kurumlarıyla ilişkileri yeniden kuracağız. Ocak ayında başlayacak olan yeni yıl bütçesi, ekonomik reform yaklaşımını sürdürerek Sudan'da yatırımın kapılarını aralayacak” vurgusunda bulundu.
Ancak darbeden önce orduyla iktidarı paylaşan sivil parti ve organlardan oluşan Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) ve eski bakanları, geçen ay ordu karşıtı protestolara yönelik şiddetli baskıyı gerekçe göstererek anlaşmayı reddettiklerini söylediler. Hamduk ise oluşmaya başlayacak teknokrat hükümetin, dünyanın en yüksek enflasyon oranlarından birine tanık olan uzun bir kriz ve temel mal kıtlığı yaşayan Sudan ekonomisinin iyileşmesine yardımcı olabileceğini söyledi. Hükümetin yıllar süren silahlı çatışmayı sona erdirmek için bazı isyancı gruplarla geçen yıl imzalanan barış anlaşmasını tamamlamak için çalışabileceğini belirten Hamduk, “Barışın korunması, Juba Anlaşması'nın uygulanması ve Cuba Anlaşması'nı imzalamayan taraflarla barış sürecinin tamamlanması, yeni hükümet gündeminin üst sıralarında yer alıyor” ifadelerine başvurdu.
Ordu ile Hamduk arasındaki anlaşmanın açıklanması ardından daha önce Hamduk'u savunan protestocular Hamduk aleyhinde sloganlar atmaya başladı. Anlaşmayı daha fazla kan dökülmesini önlemek için imzaladığını söyleyen Hamduk ise “İfade özgürlüğünü, barışçıl toplanmayı ve dünyaya daha fazla açıklığı koruyarak demokratik yola bağlıyız” dedi.
Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti), Sudan'ın ortaklarını ülkesine destek sağlamaya devam etmeye çağırdı. Daklu, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Şanlı devrimin ilke ve amaçlarını ifade eden siyasi anlaşmanın imzalanmasını halkımız adına kutluyoruz. Halkımızın özgürlük, barış ve adalet özlemlerini gerçekleştirmek için Başbakan Abdullah Hamduk hükümetiyle birlikte çalışmaya hazırız.
Ortaklarımızı, seçimler yaparak demokratik geçişi sağlamak için ülkemizi desteklemeye devam etmeye çağırıyoruz” ifadelerine başvurdu.
Ordunun geçen ay aldığı önlemleri savunan Daklu, “Ekim ayında alınan bu önlem, bu yolda devam etmemizi sağlamak için kesinlikle gerekliydi” dedi. Sudan Genelkurmay Başkanı Abdulfettah el-Burhan, geçen ay olağanüstü hal ilan edildiğini, Egemenlik Konseyi ile Bakanlar Kurulu'nun feshedildiğini duyurmuştu. Bu duyuruyu demokratik geçiş yolunu yeniden tesis etmeye yönelik birçok arabuluculuk girişimi izlemişti.
Sudan'da hüküm süren grev durumundan yaklaşık bir ay sonra Burhan ve Hamduk Pazar günü siyasi bir anlaşma imzaladı. Anlaşmada, tüm siyasi tutukluların serbest bırakılması, 2023'e kadar sürmesi beklenen siyasi geçiş döneminde bağımsız yetkilerden (teknokrat) oluşan yeni bir hükümet kurma yönünde Hamduk'un eski makamına getirilmesi öngörülüyor. Bu anlaşmanın, 2019'da Ömer el-Beşir iktidarının devrilmesi ardından ordu ve sivil siyasi güçler arasında varılan bir önceki anlaşmanın üzerine inşa edilmesi amaçlanıyor. Aynı zamanda son protestolarda meydana gelen kayıpların soruşturulması, geçen yıl Cuba'da bazı Sudanlı silahlı grupların üzerinde anlaşmaya vardığı barış sürecinin tamamlanması öngörülüyor.
Ancak Başbakan Hamduk'un göreve geri getirilmesi neticesinde Sudan'da tansiyonun düştüğüne dair bir işaret bulunmuyor. Zirâ Hartum'daki kitlesel protestoların organizatörleri geçtiğimiz haftalarda yeni protesto çağrısında bulundu. Söz konusu anlaşmanın imzalanması ardından Pazar akşamı öfkeli protestocular sokaklara dökülürken polis ise protestocuları dağıtmak için biber gazı kullandı.



Gazze'de ateşkes için ihtiyatlı iyimserlik… ABD'nin oynayacağı role güven

İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırı nedeniyle, yerinden edilen insanların barındığı UNRWA okulunun enkazını arayan Filistinliler (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırı nedeniyle, yerinden edilen insanların barındığı UNRWA okulunun enkazını arayan Filistinliler (AFP)
TT

Gazze'de ateşkes için ihtiyatlı iyimserlik… ABD'nin oynayacağı role güven

İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırı nedeniyle, yerinden edilen insanların barındığı UNRWA okulunun enkazını arayan Filistinliler (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırı nedeniyle, yerinden edilen insanların barındığı UNRWA okulunun enkazını arayan Filistinliler (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın önümüzdeki günlerde gerçekleştireceği bölge turu, Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varılması olasılığı açısından merakla bekleniyor. İsrail'de savaşın sona erdirilmesi yönünde büyük gösteriler düzenlenirken, Kahire temasların varlığını, öneri ve fikir alışverişinde bulunulduğunu teyit ediyor ve Washington'un rolüne güveniyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlara göre Trump'ın Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) kapsayan turu öncesindeki bu büyük ivme, ABD'nin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya açık bir şekilde baskı yapması halinde bir anlaşmayla sonuçlanabilir. Hamas'ın ABD'nin kapsamlı bir çözüm garantisi vermesi halinde, ateşkesi kabul etmesi muhtemel.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre Papa 14. Leo, 8 Mayıs'ta seçildikten sonra Aziz Petrus Meydanı'nda düzenlediği ilk pazar ayininde Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması ve tüm esirlerin serbest bırakılması çağrısında bulundu.

‘Askeri çözüm yok’

Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul dün Kudüs'te yaptığı açıklamada, ‘ateşkes için ciddi müzakerelere geri dönülmesi’ çağrısında bulunarak, ‘Gazze Şeridi'ndeki çatışmanın askeri yollarla çözülemeyeceğini ve siyasi bir çözümün odak noktası olması gerektiğini’ vurguladı.

Görsel kaldırıldı.İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırı nedeniyle, yerinden edilen insanların barındığı UNRWA okulunun enkazı arasında oturan protez bacaklı bir Filistinli (AFP)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan bir televizyon röportajında, Gazze konusunda günlük temasların ve karşılıklı önerilerin varlığını teyit ederek, gerilimin sona erdirilmesi için baskı yapılmasında ABD'nin rolünden yararlanmanın önemini vurguladı. Trump yönetiminin göreve gelmeden önceki tutumunun ateşkesin istikrar kazanmasına yardımcı olduğunu ve mevcut ABD yönetiminin de aynı güçle mevcut çabaların başarısına katkıda bulunacağını umduğunu ifade etti. Abdulati, “Kapsamlı bir ateşkese ulaşmak için ABD ve Katar'ın başını çektiği uluslararası ortaklarla iş birliği içinde Mısır'ın yoğun girişimleri devam ediyor” dedi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Bölge Sözcüsü Samuel Warburg dün Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, Trump'ın ziyaretinin, Gazze Şeridi'ndeki gelişmeler de dahil olmak üzere çeşitli dosyalarda ‘koordinasyonu artıracağını’ doğruladı, ancak bir ateşkes anlaşmasına varılıp varılmayacağı konusunda bilgi vermedi.

Baskılar artıyor

Mısırlı strateji uzmanı Tümgeneral Semir Ferec, Trump'ın ziyaretinden önce ya da ziyaretiyle birlikte bir anlaşmaya varılacağı beklentisiyle savaşın sona erdirilmesi için büyük beklentiler, baskılar ve uluslararası taleplerin arttığını söyledi. Mısır'ın Trump'ın rolüne güvenmesinin doğru bir tutum olduğunu ve özellikle Gazze dosyasının yaklaşan tur sırasında güçlü bir şekilde masada olacağı için anlaşmanın sağlanmasına önemli ölçüde katkıda bulunabileceğini belirtti.

Hamas'a yakın bir Filistinli siyasi analist olan İbrahim el-Medhun'a göre ise ‘tüm olasılıklar halen masada, ancak İsrail ateşkesi garanti eden ya da Filistin halkına karşı devam eden soykırımı durduran herhangi bir anlaşmayı reddetmekte ısrar ediyor.’

Görsel kaldırıldı.İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları nedeniyle yerlerinden edilen Filistinlilerin kaldığı çadırlar (Reuters)

Öte yandan Hamas, maliyeti ne olursa olsun herhangi bir kısmi anlaşmaya girmeyi reddediyor. Kapsamlı bir anlaşmaya varmak istediğini vurguluyor, ancak aşılamayacak net koşullar ve kırmızı çizgiler belirliyor.

El-Medhun'a göre kırmızı çizgiler üç yönlü; ‘İlk olarak hiçbir koşul altında silahların teslim edilmesinden söz edilmiyor, zira direniş için silahlar hayatta kalmanın garantisi ve caydırıcılık aracıdır. İkinci olarak ister liderler ister sıradan insanlar olsun, Filistinlilerin yerinden edilmesi reddediliyor. Son olarak, saldırganlığın kapsamlı bir şekilde durdurulmasına, kuşatmanın kaldırılmasına ve esirlerin serbest bırakılmasına yol açmayan her türlü kısmi anlaşmaya karşı çıkılıyor.’

El-Medhun, “Hamas kısa süre önce İsrail'in değiştirilmiş bir teklifini reddetti. Çünkü bu teklif kabul edilemeyecek kırmızı çizgilere dokunan noktalar içeriyordu. Ancak hareket diyaloğa açık olmakla birlikte silahları teslim etmeyecek, mevcut koşullar altında gelecekteki herhangi bir hükümette yer almayacak ve herhangi bir kısmi anlaşmayı kabul etmeyecek” ifadelerini kullandı.

İsrail Kanal 12 televizyonuna göre cumartesi akşamı binlerce İsrailli, savaşın sona erdirilmesi ve tüm esirlerin geri dönmesi talebiyle Savunma Bakanlığı yakınlarında gösteri yaptı. Bu gelişme, cumartesi günü Gazze Şeridi'nde hayatta olan iki İsrailli esirden birinin Gazze Şeridi'nde devam eden savaşın sona erdirilmesi çağrısında bulunduğu videonun Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları tarafından yayınlanmasıyla aynı zamanda gerçekleşti.

Hamas'ta iyimserlik

Hamas kaynakları dün Şarku’l Avsat'a yaptıkları açıklamada, Katar ve Mısır'ın katıldığı, ABD'li ve İsrailli yetkililerin yakından takip ettiği görüşmelerde ‘bu kez bir anlaşmaya varılabileceğine dair iyimserliğe tanık olunduğunu’ belirterek, ‘şu anda önerilenler üzerinde anlaşmaya varılması halinde önümüzdeki 48 saat içinde bir anlaşmanın ilan edileceğini’ öne sürdü.

Kaynaklar, ‘ABD tarafının kısmi bir anlaşmaya varmaya odaklandığını, hareketin liderliğinin ise anlaşmanın açık ve net bir metin taşımasını, Başkan Trump'ın garantisini içermesini, İsrail'in ilk aşamada olduğu gibi anlaşmaları ihlal etmeden savaşı sona erdirecek ikinci bir aşamaya geçilmesini talep ettiğini’ açıkladı.

Görsel kaldırıldı.İsrail'in dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'a düzenlediği saldırıda öldürülen bir çocuğun cenazesini taşıyan Filistinli (Reuters)

‘Hamas'ın ateşkesi hızlandırmak ve Trump yönetimine net bir mesaj göndermek için ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander da dahil olmak üzere tüm esirleri serbest bırakmaya istekli olduğunu’ belirten el-Medhun, “Şimdi parola, soykırımı durdurmak, insani yardımın girişine izin vermek ve savaşın kapsamlı bir şekilde durdurulması için işgal hükümetine gerçek bir baskı yapma sorumluluğuna sahip olan ABD yönetiminin elinde” dedi.

Trump'ın bölgeye yapacağı ziyaret sırasında Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmenin yollarını açıklayacağı bir anlaşmanın çerçevesini duyurmasını bekleyen Ferec, önümüzdeki saatlerin ABD'nin tutumunu, takas anlaşmasının tamamlanma şansını ve yardım girişini duyurmak açısından belirleyici olacağını öne sürdü.