Nijer'de düzenlenen askeri operasyonda 13 Boko Haram militanı öldürüldü

Burkina Faso, protestolar sürerken cep telefonlarındaki internetleri de kesti

Nijer'de düzenlenen askeri operasyonda 13 Boko Haram militanı öldürüldü
TT

Nijer'de düzenlenen askeri operasyonda 13 Boko Haram militanı öldürüldü

Nijer'de düzenlenen askeri operasyonda 13 Boko Haram militanı öldürüldü

Nijerya, Nijer, Çad ve Kamerun’un ortak Afrika askeri gücü, Çarşamba günü, terör örgütü Boko Haram üyesi 13 militanın Güneydoğu Nijer'de Nijerya sınırına yakın Diffa şehri yakınlarında gerçekleştirilen bir operasyonda öldürüldüğünü duyurdu.
Dörtlü kuvvet, ‘bölgedeki herhangi bir terörist varlığı ortadan kaldırmak ve Boko Haram’ın eylemlerini engellemek’ amacıyla geçen hafta Diffa şehri yakınlarında Bunny Ma (yerel dilde balıkçılık anlamına geliyor) adlı bir askeri operasyon düzenlediğini duyurdu. Ortak kuvvet safında 1 yaralının kaydedildiği operasyonda 13 militanın etkisiz hale getirildiği belirtildi. Ortak kuvvetler, askeri operasyonun hedef aldığı bölgenin ‘Boko Haram tarafından kurulan terör faaliyetlerini finanse etme yönünde karmaşık bir ağ içerdiğine’ dikkati çekti. Söz konusu operasyonda aynı zamanda kalaşnikof silahlar, otomatik tabancalar, el bombaları, mühimmat ve ilaçlara el konduğu ifade edildi.
Nijer'de terörist gruplar tarafından gerçekleştirilen saldırılarda yüzlerce kişi hayatını kaybederken binlerce insan ise yerinden edildi. Diffa'da 300 bin kişi, Mali ve Burkina Faso yakınlarında batıda ise 160 bin kişi yerinden edildi. Diffa şehri, 2015 yılından bu yana DEAŞ'ın Batı Afrika kolu Batı Afrika Eyaleti İslam Devleti (ISWAP), Boko Haram ve diğer teröristlerin birçok kişinin ölümüne neden olduğu çeşitli saldırılara maruz kaldı. 2016 yılında Boko Haram'dan ayrılan ISWAP, DEAŞ’a bağlılık sözü vermişti.

İnternet kesintisi
Diğer yandan Burkina Faso hükümeti ise militanların işlediği cinayetler nedeniyle kamuoyundaki öfke artarken internet kesintisinin süresini uzatarak bu yönde çelişkili nedenler gösterdi. Cumartesi günü interneti kesen yetkililer, daha sonra ‘ağların ve hizmetlerin kalitesi ve güvenliği, ulusal savunma ve kamu güvenliği yükümlülüklerine saygı’ ile ilgili yasal bir hükme atıfta bulunmuştu. İnternet hizmetinin Çarşamba günü yeniden verilmeye başlanması planlanıyordu, ancak Hükümet Sözcüsü Ousseni Tamboura tarafından imzalanan bildiriye göre hükümet kesintinin 96 saat daha uzatılmasını emretti. Bu karardan saatler önce Tamboura, gazetecilere yaptığı açıklamalarda hizmet kesintisine farklı bir yorum getirerek “Askerlerimizi layıkıyla gömebilmek için ülkemizin sessizliğe ihtiyacı olduğunu gördük. Bu engelleme sadece bununla bağlantılı” dedi. Inata'da öldürülen çok sayıda askeri polis Salı günü düzenlenen törenle toprağa verildi.
Ülkede 14 Kasım'da kuzeydeki Inata kasabası yakınlarında militanlar tarafından 49 askeri polis ve 4 sivilin öldürülmesinin ardından hükümete ve Fransız kuvvetlerine yönelik protestolar düzenleniyor. Burkina Faso Devlet Başkanı Roch Kabore muhalifleri, hükümetin örgütün bir koluna mensup radikallerin yürüttüğü saldırıları durduramaması üzerine Cumartesi günü yeni protesto çağrısında bulundu. Halk aynı zamanda bölgede binlerce asker konuşlandıran eski sömürge Fransa’ya karşı da öfke duyuyor. Hafta sonu Kaya'ya akın eden yüzlerce kişi, Nijer'e giden Fransız zırhlı araçlarını engelledi. Kafile, henüz Burkina Faso'yu terk edemedi.



ABD, göçmenleri askeri uçaklarla Libya'ya göndermeyi planlıyor

Libyalılar 28 Nisan 2025'te Trablus'un Şehitler Meydanı'nda yürüyor. Trump yönetimi bölünmüş ülkeye göçmen göndermeyi planlıyor (AFP)
Libyalılar 28 Nisan 2025'te Trablus'un Şehitler Meydanı'nda yürüyor. Trump yönetimi bölünmüş ülkeye göçmen göndermeyi planlıyor (AFP)
TT

ABD, göçmenleri askeri uçaklarla Libya'ya göndermeyi planlıyor

Libyalılar 28 Nisan 2025'te Trablus'un Şehitler Meydanı'nda yürüyor. Trump yönetimi bölünmüş ülkeye göçmen göndermeyi planlıyor (AFP)
Libyalılar 28 Nisan 2025'te Trablus'un Şehitler Meydanı'nda yürüyor. Trump yönetimi bölünmüş ülkeye göçmen göndermeyi planlıyor (AFP)

Reuters'ın haberine göre Trump yönetimi, göçmenleri askeri uçakla Libya'daki gözaltı merkezlerine göndermeyi planlıyor.

The New York Times'a konuşan yetkililer, uçağın çarşamba günü kadar erken kalkabileceğini söyledi. Uçuşta yer alacak kişilerin uyrukları henüz belli değil.

Libya'da şiddetli çatışmalar var ve insan hakları grupları, ülkedeki göçmen gözaltı merkezlerini "korkunç" ve "içler acısı" diye niteliyor.

Bu girişim, Trump yönetiminin göçmenleri ABD'ye girmekten caydırmaya ve ülkede yasadışı olarak bulunanlara, zor koşullara sahip ülkelere gönderilebilecekleri mesajını vermeye çalıştığı dönemde geldi.

Yine de uçuş, yasal, lojistik ya da diplomatik kısıtlamalar nedeniyle gerçekleşmeyebilir. Yönetim daha önce de bir grup Venezuelalıyı El Salvador'a gönderdiği için sert tepkiyle karşılaşmıştı. Bu kişiler teröristlere ayrılmış bir hapishanede tutuluyor.

Dışişleri Bakanlığı, "suç, terörizm, patlamamış kara mayınları, iç karışıklık, insan kaçırma ve silahlı çatışmalar" nedeniyle Amerikan halkına Libya'ya gitmemeyi tavsiye ediyor.

Ülke, uzun yıllar diktatörlük yapan Muammer Kaddafi'nin 2011'de devrilmesinden bu yana yıllardır süren iç savaşla karşı karşıya ve hâlâ bölünmüş durumda. Birleşmiş Milletler'in tanıdığı hükümet Libya'nın batısını Trablus'tan yönetiyor. Aynı zamanda doğu, ülkenin petrol sahalarının çoğunu kontrol eden savaş lordu Halife Hafter liderliğindeki hükümet tarafından yönetiliyor.

ABD'nin Trablus'taki hükümetle sadece resmi ilişkisi var ama bu Hafter'in oğlu Saddam'ın geçen hafta Washington'ı ziyaret etmesini ve birkaç Trump yetkilisiyle görüşmesini engellemedi. Trump'ın Beyaz Saray'daki ilk döneminde Hafter'le dostane bir ilişkisi vardı.

Libya, Avrupa'ya gitmeye çalışan göçmenler için merkez niteliğinde. Ülkede mülteciler ve göçmenler için çok sayıda gözaltı tesisi var. Uluslararası Af Örgütü, 2021 tarihli raporunda bu tesislerin "erkeklere, kadınlara ve çocuklara yönelik cinsel şiddet" kanıtlarıyla "korkunç" bir "cehennem manzarası" oluşturduğunu belirtmişti.

Öte yandan Küresel Gözaltı Projesi, Libya'da tutulan göçmenlerin "fiziksel kötü muamele ve işkencenin" yanı sıra zorla çalıştırma ve köleliğe maruz kalabileceğini açıklamıştı.

Dışişleri Bakanlığı geçen sene yıllık raporunda ülkedeki gözaltı merkezlerindeki "sert ve hayati tehlike oluşturan" koşullara işaret etmişti. Raporda göçmenlerin "göçmenlik mahkemelerine ya da yasal süreçlere erişimlerinin olmadığı" belirtilmişti.

Carnegie Endowment for International Peace'de Libya uzmanı olan Frederic Wehrey, The Times'a şunları söyledi:

Bu göçmen hapishanelerinde bulundum ve burası göçmenler için uygun bir yer değil. Savunmasız birini atmak için korkunç bir yer.

Independent Türkçe