Lübnan yargısı, Beyrut Limanı’ndaki patlamaya ilişkin sanıkların davalarını reddetti

Adli müfettişin, uygulamalarında herhangi bir hata yapmadığı belirtildi.

Beyrut Limanı’nda patlamayla yıkılan bina harabelerinin önüne dikilen adaleti temsil eden anıt (AP)
Beyrut Limanı’nda patlamayla yıkılan bina harabelerinin önüne dikilen adaleti temsil eden anıt (AP)
TT

Lübnan yargısı, Beyrut Limanı’ndaki patlamaya ilişkin sanıkların davalarını reddetti

Beyrut Limanı’nda patlamayla yıkılan bina harabelerinin önüne dikilen adaleti temsil eden anıt (AP)
Beyrut Limanı’nda patlamayla yıkılan bina harabelerinin önüne dikilen adaleti temsil eden anıt (AP)

Lübnan yargısı, 25 Kasım’da yetkililerin yargıç Tarık el-Bitar aleyhine açtığı dört davayı reddetti. Bu durum, üç haftalık bir aradan sonra Beyrut Limanı patlamasıyla ilgili soruşturmaya devam edilebileceği anlamına geliyor.
Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) adli bir kaynaktan aktardığına göre Yargıtay Genel Otoritesi, eski Başbakan Hasan Diyab ve Milletvekili Nihad el-Meşnuk’un ‘Bitar’ın kendilerine karşı işlediği ağır hatalar’ nedeniyle devlete dava açmak için sunduğu iki dilekçeyi reddetti. Otorite, Bitar’ın ‘devletin kovuşturmasını gerektirecek herhangi bir hata yapmadığını’ belirtirken, Diyab ve Meşnuk’u da ‘gecikmenin ve zararın tazmini olarak’ devlete bir milyon sterlin ödemeye mecbur bıraktı. Yetkili makam ayrıca, milletvekilleri Ali Hasan Halil ve Gazi Zuayter tarafından devlet aleyhine açılan davaları da reddederek, ‘gecikmenin ve zararın tazmini olarak’ devlete bir milyon sterlin ödemelerine hükmetti.
Öte yandan Yargıtay, hakkında tutuklama kararı çıkarılan eski Bakan Yusuf Fenyanus’un Beyrut Limanı’ndaki patlama dosyasının Bitar’ın kontrolünden alınması talebiyle açtığı davayı, ‘meşru şüphe’ nedeniyle reddetmişti.
Beş yetkili, başkent Beyrut’un liman ve mahallelerinde yaşanan yıkımların yanı sıra 215’ten fazla kişinin ölümüne ve 6 bin 500’ten fazla kişinin yaralanmasına neden olan Beyrut Limanı’ndaki patlamanın sanıkları arasında yer alıyor.
Bitar, davaların reddine ilişkin kararlardan haberdar edildikten sonra, bu ayın 4’ü itibarıyla soruşturmaya devam edebilir.
Limandaki patlamaya ilişkin soruşturma, siyaset labirentlerine ve ardından adli kaosa sürüklendi. Yargıç Bitar’ın yaklaşık bir yıl önce soruşturmayı devralmasından bu yana, soruşturmanın başka bir yargıca devredilmesini ve Bitar’ın elini soruşturmadan çekmesini isteyen 16 dava takip edildi. Bu davalar ise soruşturmanın, birkaç kez askıya alınmasına yol açtı.
Birkaç mahkemenin çeşitli nedenlerle davaları reddetmesinden sonra yargıçlar, sanıklar tarafından kararlarının doğruluğunu sorgulamak için açılan davalara maruz kaldılar.
Öte yandan Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Yargıç Suheyl Abbud başkanlığındaki Yargıtay Genel Otoritesi, Yargıtay’ın Yargıç Naci İd başkanlığındaki ilk dairesini Bitar aleyhine açılan davaları değerlendirmek için geçerli mercii olarak belirledi.
Adli kaynağa göre bu adım, devam eden soruşturmayı engelleme girişimlerini azaltmayı ve daha fazla zamanın boşa harcanmasını önlemeyi amaçlıyor.
Öte yandan Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame’nin de karıştığı ‘kamu fonlarının zimmete geçirilmesi ve vergi kaçakçılığına’ ilişkin soruşturma da bir banka temsilcisinin, davayı inceleyen Jean Tannous aleyhine açtığı dava sonrasında askıya alındı.
Üç kadın yargıç, Lübnan’da yargının çalışmalarını engelleme noktasında artan siyasi müdahaleleri protesto etmek için görevlerinden istifa etti. Ancak Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Yargıç Suheyl Abbud, istifa dilekçelerini teslim almayı veya kabul etmeyi reddederken, konuyu konseyin bir sonraki toplantısında ele alacağı taahhüdünde bulundu.
Adli bir kaynak, 25 Kasım’da AFP’ye yaptığı açıklamada üç kadın yargıcın, Çarşamba günü ‘yargının içinde bulunduğu zor durumu, yargının işleyişine yönelik siyasi müdahaleyi ve (başta limandaki patlama olmak üzere) çoğu durumda hâkimler ve mahkemeler tarafından verilen kararların sorgulanmasını’ protesto etmek için istifalarını sunduklarını belirtti. Adli kaynak, kadın yargıçlardan birinin Bitar’ın uzaklaştırılması için açılan davayı reddettiğini aktardı.
Beyrut Limanı’ndaki patlamanın kurbanlarının aileleri, ‘siyasi çekişme’ konusu olarak nitelendirdikleri meselenin soruşturulmasını engelleyenlere karşı seslerini yükseltirken, cumhurbaşkanlığını, hükümeti, yargıyı ve orduyu da görevlerini yerine getirmemekle suçladı.
25 Kasım’da vatandaşlar, Beyrut’taki Adalet Sarayı önünde nöbet tutarak, Yargıç Tarık el-Bitar’ı destekleyici sloganlar attılar. Davanın devam etmesi gerektiğini söyleyen vatandaşlar, ‘hiç kimsenin hukukun üstünde olmadığını’ vurguladı.
Yaptıkları açıklamada “Umutsuzluğa kapılmadık. Hakikati ve adaleti talep etmeye devam edeceğiz” diyen Lübnanlılar, “Çocuklarımızı kimin öldürdüğü gerçeğinin ortaya çıkması için ilgili herkesin, bu konuya karşı üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerekmektedir” şeklinde konuştular. Resmi ‘Ulusal Medya Ajansı’na (NNA) göre Lübnanlılar, ‘rütbesi ne olursa olsun herkes için, ertelenmeksizin tüm tutuklama emirlerinin uygulanması’ çağrısı yaptı.
Açıklamada ayrıca, “Patlamayla ilgili soruşturmanın sürmesi ve arzu edilen gerçeğe ulaşılması için yargının radikal bir çözüm bulmasının zamanı geldi. Yargıdan istenen şey, uygun bir tavır takınması, vatansever, insancıl ve şeffaf olmasıdır” denildi.
Aileler, ‘soruşturmaların sekteye uğratılmasının arkasında’ olarak gördükleri isimlere seslenerek, “Bize karşı bir suç daha işlediniz. Tarih sizi affetmeyecek ve biz, hakikat ve adalet talep etmeye devam edeceğiz” dedi. Açıklamada ayrıca, “20 Temmuz 2020’de Lübnan ordusu da görevlerini yerine getirmeyen cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve Yargıtay gibi nitrat tehlikesi konusunda bilgilendirilmişti” denildi.



Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
TT

Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)

Lübnan Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Joseph Avn’ın bugün ülkede bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle bir araya geldiğini açıkladı. Görüşmede Avn, Lübnan ordusunun görevini tamamlaması için destek çağrısında bulunarak, İsrail’in Güney Lübnan’dan çekilmesi için baskı yapılmasını talep etti.

Cumhurbaşkanlığı, heyetin ‘uluslararası kararların uygulanması yoluyla Lübnan’da istikrarı destekleme ve ülkelerin Lübnan ordusuna yardım ederek birliklerini tamamlamaya ve silah tekelini sağlamaya hazır olduklarını’ belirttiğini duyurdu.

Açıklamada Avn’ın, Lübnan’ın uluslararası kararları uygulama taahhüdünü yinelediği ve “İsrail tarafını ateşkesi uygulamaya ve çekilmeye zorlamamız gerekiyor; bu konuda sizden destek bekliyoruz” ifadelerini kullandığı kaydedildi.

Geçen yıl kasım ayında, ABD arabuluculuğunda İsrail ile Hizbullah arasında bir ateşkes sağlanmıştı. Bu ateşkese rağmen, İsrail hâlâ Güney Lübnan’daki bazı noktalarda kontrolünü sürdürüyor ve ülkenin doğusu ile güneyine yönelik saldırılarını devam ettiriyor.


Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.