Tunus Cumhurbaşkanı Said çok sayıda üst düzey yetkiliyi görevden aldı

Çevre ve Yerel İşler Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı’na dahil edildi.

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said. (Reuters)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said. (Reuters)
TT

Tunus Cumhurbaşkanı Said çok sayıda üst düzey yetkiliyi görevden aldı

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said. (Reuters)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said. (Reuters)

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, ülkenin güneyindeki Sidi Bu Zeyd ve Kabili eyaletlerinin valilerinin görevden alınması talimatı verdi. Söz konusu karar, son dönemde üst düzey hükümet yetkilileri hakkında yürütülen soruşturmalar kapsamında alındı. Cumhurbaşkanı’nın söz konusu talimatı öncesinde Kara Taşımacılığı Teknik Ajansı (Ulaştırma Bakanlığı) Genel Müdürü’nün görevden alındığı açıklandı. Ayrıca aynı bakanlığa bağlı Sivil Havacılık ve Hava Meydanları Bürosu Genel Müdürü de görevden alındı. Görevden alınmaların gerekçelerine yönelik açıklama yapılmazken son derece önemli olan kurumlara kimlerin atanacağı da belirtilmedi.
Ancak söz konnusu görevden almaların sayısının çok fazla olmasına rağmen yerlerine yeni atamaların yapılmaması kafalarda soru işaretleri oluşturdu. Zira bu durum Tunus yönetimini daha da zorlu bir sürece soktu. Zira Tunus Cumhurbaşkanı son zamanlarda 6 valiyi görevden aldı, birçok eyalet, bölgesel ve yerel idare yetkililerinden yoksun kaldı.
Sidi Bu Zeyd’deki Asliye Mahkemesi Sözcüsü Cabir el-Gunimi, Sidi Bu Zeyd ve Kabili eyaletlerinin valilerinin görevlerinden alınması ile ilgili açıklamasında söz konusu yetkililerin ‘kamusal anlaşmalarda yolsuzluk ve bir kamu görevlisinin mevkisini kendisi ve yakınlarının yararına veya yönetimin zararına kullanması şüphesi’ ile  gözaltına alındıklarını belirtti.
Bununla birlikte, Tunus Cumhurbaşkanı Said askeri hakimlerin kadrosunda da değişiklikler yaptı. Cumhurbaşkanı’nın bu adımı, Tunus’un doğusundaki Safakes Daimi Askeri Mahkemesi ve ülkenin kuzeybatısındaki El-Kef Daimi Askeri Mahkemesi'ndeki Yüksek Yargı Enstitüsü’nden mezun hakimleri içeriyordu.
Diğer yandan, bir dizi Tunuslu örgüt ve dernek, Cumhurbaşkanlığı’ndan yerel yönetim konusu ile ilgili vizyonunu ve stratejisini açıklamasını talep etti. Bunun yerinden yönetim konusunda kararlılıkla üzerinde çalışılması gereken öncelikler arasında ele alınması çağrısında bulundu. Söz konusu örgütler ve dernekler dün yaptıkları ortak açıklamada, Çevre ve Yerel İşler Bakanlığı’nın çalışmalarının İçişleri Bakanlığı’na aktarılmasının sebeplerine yönelik sorular yöneltirken bu adımın hedefinde merkeziyetçilikten uzaklaşma mı yoksa çeşitli bileşenlerini tamamlayarak ilerleme mi olduğunu sorguladılar.
Açıklamada, ayerinden yönetimin çeşitli taraflar arasında adil kalkınmayı sağlamak için bir fırsat olduğu ve halen de bu özelliğini koruduğu vurgulandı. Bunun katılımcı demokrasinin fiili olarak uygulaması için bir çerçeve olduğu bildirildi. Açıklamada ayrıca sürecin tüm güçlü ve zayıf yönlerini, tarafların başarıya ne ölçüde katkıda bulunduğu analiz edilerek, objektif olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Tunuslu örgütlerin ve derneklerin yönelttiği sorular, Çevre ve Yerel İşler Bakanlığı’nın kaldırılarak çalışmalarının merkezi ve bölgesel kurumlarının İçişleri Bakanlığı’na dahil edilmesine yönelik Cumhurbaşkanlığı tarafından 24 Kasım’da  yayınlanan talimatın ardından geldi. Dİğer benzer kararlar da 11 Ekim’den itibaren uygulamaya konulmaya başlamıştı.
Diğer yandan, el-Vatd olarak bilinen Birleşik Ulusal Demokrat Parti, solcu siyasetçi Şükrü Beleyid’e 6 Şubat 2013’te düzenlenen suikasta ilişkin yürütülen duruşma sırasında, Asliye Mahkemesi önünde protesto düzenledi. Davada Savunma Komisyonu’nda yer alan Muhammed Cumhur, Savunma Komisyonu’nun suikast günü ve öncesinde olaylarla ilgili tüm veri ve belgeleri yargıya sunduğunu vurguladı. Cumhur basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Yargı bugün verileri ele alır ve davanın seyri hızlanırsa bu yargının iyileştiğinin bir kanıtı olur. Ancak davanın seyri yine yavaşlarsa bu, herkesin bildiği gibi yargının halen Adalet Bakanlığı’nı denetleyen siyasi partilerin baskısı ve kelepçesi altında olduğunu kanıtlar.”
Savunma Komisyonu geçtiğimiz yıllar içinde gerçeğin öğrenilmesini sağlayacak ve dava dosyasını destekleyecek bilgi ve kanıt arayışına devam edilmesi noktasında ısrarına bağlı kalmıştı. 2018 yılında kurulduğunda geniş çapta tartışmalara yol açan Komisyon, suikastlarla bağlantılı olarak Nahda Hareketi’ne bağlı gizli bir birim olduğunu belirtmişti. Ancak bu iddia Nahda liderleri tarafından yalanlandı. Komisyon ayrıca İçişleri Bakanlığı’na bağlı bir ‘kara oda’ tespit ettiğini, söz konusu kilitli ofiste dava dosyasından çalınan belgelerin bulunduğunu savunmuştu.



Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
TT

Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin altyapısının yeniden inşa edilmesinin ve insani yardımların bölgeye güvenli, hızlı ve engelsiz şekilde ulaşmasının önemini vurguladı.

Açıklama, Abdulati’nin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Hallaf tarafından duyuruldu.

Hallaf’ın açıklamasına göre Abdulati, mart ayında yayımlanan ortak bildiriyle Mısır-AB ilişkilerinin kapsamlı ve stratejik bir ortaklığa yükseltilmesinden bu yana yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladı. Bakan, ortaklığın altı ana ekseninin uygulanması çerçevesinde karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti. Ayrıca uluslararası toplumun bölgedeki jeopolitik krizler ile mülteci ve göçmen sorunlarının yükünü paylaşma sorumluluğunu hatırlatarak, komşu ülkelerdeki krizler nedeniyle milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapan Mısır’ın ağır bir yük taşıdığını ifade etti.

Abdulati, Lahbib’i Gazze Şeridi’ndeki son duruma ve ateşkesin Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması doğrultusunda kalıcı hâle getirilmesine yönelik yürütülen çabalara dair bilgilendirdi. Ayrıca Mısır’ın, erken toparlanma, yeniden inşa ve Gazze’nin kalkınmasını ele alacak uluslararası konferansa yönelik hazırlıklarını sürdürdüğünü aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanı, 20 Kasım’da Brüksel’de yapılan Filistin Bağışçılar Grubu’nun ilk toplantısını da memnuniyetle karşıladı. AB ve üye ülkelerden yeniden imar sürecinin finansmanına etkin katılım beklediklerini belirten Abdulati, Filistin halkına ve Filistin Yönetimi’ne destek sağlayan Avrupa mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve bütçelerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Suriye dosyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abdulati, Mısır’ın Suriye’nin birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunan kararlı tutumunu yineledi. Abdulati, ülkenin istikrarını zayıflatabilecek her türlü girişim ve müdahaleye karşı olduklarını belirterek, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi sürecin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamaya göre Lahbib, Mısır’ın bölge barışı ve istikrarı için yürüttüğü çabaları ve Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ile insani yardımların ulaştırılmasındaki kritik rolünü takdir etti. AB’nin Mısır’ın bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye önem verdiğini ifade etti.

Hallaf, görüşmede Sudan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktardı. Abdulati’nin, özellikle el-Faşir bölgesinde işlenen ağır ihlalleri kınadığı ve Sudan’daki çatışmaların durdurulması ile devletin birliği ve bütünlüğünün korunması için Mısır’ın dörtlü mekanizma kapsamında yürüttüğü çabaları anlattığı belirtildi.

Abdulati, insani yardımların Sudan’a ulaştırılmasının önemine dikkat çekerek, ülkenin egemenliğine saygı duyulması ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde yardım akışının kolaylaştırılması yönündeki kararlılıklarını vurguladı.

Görüşmede ayrıca Lübnan’daki gelişmeler ele alındı. Abdulati, Mısır’ın Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği desteğin değişmez olduğunu ifade etti.


Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.