Çin ordusu, ABD heyetinin ziyaret ettiği Tayvan'ın yakınında devriye faaliyeti yaptı

Çin'in uçak gemisi Liaoning (Arşiv - Reuters)
Çin'in uçak gemisi Liaoning (Arşiv - Reuters)
TT

Çin ordusu, ABD heyetinin ziyaret ettiği Tayvan'ın yakınında devriye faaliyeti yaptı

Çin'in uçak gemisi Liaoning (Arşiv - Reuters)
Çin'in uçak gemisi Liaoning (Arşiv - Reuters)

Çin, hava ve deniz kuvvetlerinin, ABD Kongre heyetinin ziyaret ettiği Tayvan adası çevresinde, "muharebeye hazır" devriye faaliyetinde bulunduğunu bildirdi.
Çin Halk Kurtuluş Ordusu (PLA) Doğu Cephesi Komutanlığı Sözcüsü Albay Şi Yi, yaptığı açıklamada, söz konusu faaliyetin "Boğaz ilişkilerindeki son duruma yanıt olarak gerekli görüldüğünü" belirtti.
Tayvan adasının Çin'in parçası ve egemenliğini ve toprak bütünlüğünü korumanın PLA'nın kutsal görevi olduğunu vurgulayan Sözcü Şi, "PLA Doğu Cephesi Komutanlığı dış güçlerin müdahalesi ve ayrılıkçıların girişimlerine karşı teyakkuzda olacak ve karşı koymak için gereken tedbirleri alacaktır." dedi.
ABD'nin Tayvan'da "defakto elçiliği" gibi çalışan Tayvan Amerikan Enstitüsünden yapılan açıklamada, ABD Kongresinden beş kişilik bir heyetin Tayvan'ı ziyaret ettiği duyurulmuştu.
Temsilciler Meclisi üyeleri Mark Takano, Nancy Mace, Elissa Slotkin, Colin Allred ve Sara Jacobs'tan oluşan heyet ada lideri Tsai Ing-wen ile görüştü.

Bir ayda ikinci ziyaret
ABD Kongresi üyesi bir grup siyasetçi, 9 Kasım'da da Tayvan'a sürpriz bir ziyaret gerçekleştirmişti. PLA Doğu Cephesi Komutanlığı, önceki ziyaret sırasında da ada yakınında devriye faaliyetinde bulunmuştu.

Çin-Tayvan anlaşmazlığı
Çin'de İkinci Dünya Savaşı'nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zedong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949'da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kay-şek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan'a yerleşip 1912'de kurulan "Çin Cumhuriyeti" iktidarının Ada'da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.
Bu girişim Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971'e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Çin'i temsil etmişti. 1950'ler ve 1960'larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti'nden Çin Halk Cumhuriyeti'ne çevirmesinin ardından 1971'de BM Genel Kurulu'nda yapılan oylamada Pekin hükümetinin Çin'in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan'ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti.
Pekin yönetimi, "Tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın fiili bağımsızlığının hukuki bir statü kazanmasına, Tayvan hükümetinin dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.



‘Sıfır zenginleştirme' konusunda Rusya-İran ayrışması

İran Dini Lideri Ali Hamaney, Temmuz 2018'de Tahran'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i kabul etti (Dini Lider'in web sitesi)
İran Dini Lideri Ali Hamaney, Temmuz 2018'de Tahran'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i kabul etti (Dini Lider'in web sitesi)
TT

‘Sıfır zenginleştirme' konusunda Rusya-İran ayrışması

İran Dini Lideri Ali Hamaney, Temmuz 2018'de Tahran'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i kabul etti (Dini Lider'in web sitesi)
İran Dini Lideri Ali Hamaney, Temmuz 2018'de Tahran'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i kabul etti (Dini Lider'in web sitesi)

Moskova ve Tahran, İran'ın nükleer programının akıbeti konusunda, uranyum zenginleştirmeye devam edilmesi gibi tartışmalı bir konuda görüş ayrılığına düştü.

Axios'ta dün yer alan habere göre Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD'li mevkidaşı Donald Trump ve İranlı yetkililere, İran'ın uranyum zenginleştirmesine izin verilmeyen bir nükleer anlaşmayı desteklediğini söyledi.

İki kaynak Rusya'nın İsrail'e, Putin'in İran'ın uranyum zenginleştirmesini engelleme konusundaki tutumunu bildirdiğini söyledi. Ancak İranlı bir yetkili Devrim Muhafızları'nın Tesnim haber ajansı aracılığıyla “Putin'in Tahran'a yüzde sıfır zenginleştirmeyi kabul etmesi yönünde bir mesaj verdiği iddiası, sadece bir iddiadan ibarettir” şeklinde yanıt verdi.

Bu arada, Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal'dan aktardığına göre ABD ve İsrailli yetkililer, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Trump'a, "İran nükleer programını yeniden başlatırsa, ülkesinin onu vuracağını ve bunun için onay beklemeyeceğini" söylediğini ifade etti.