Ürdün Dışişleri Bakanı, Ürdün Kralı'nın "Filistin sorunuyla ilgili" mesajını Abbas'a iletti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Ürdün Dışişleri Bakanı, Ürdün Kralı'nın "Filistin sorunuyla ilgili" mesajını Abbas'a iletti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, Ürdün Kralı 2. Abdullah'ın Filistin sorunuyla ilgili mesajını Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'a iletti.
Resmi temasları kapsamında Filistin'e gelen Safedi, Ramallah'ta Filistin Devlet Başkanı Abbas tarafından kabul edildi.
Abbas'la görüşmesi sonrası Filistinli mevkidaşı Riyad el-Maliki ile ortak basın toplantısı düzenleyen Safedi, Kral Abdullah'ın, Abbas'a "Filistin halkının desteklenmesi için eylemlerin koordine edilmesi bağlamında ortak çabalarla ilgili" mesajını iletmek üzere Ramallah'a geldiğini söyledi.
Mesajın ayrıca İsrail'le iki devletli çözüm temelinde kapsamlı ve adil barışın sağlanmasına yönelik gerçek siyasi bir ufuk bulunmasını da içerdiğini belirten Safedi, şunları söyledi:
"Mevcut durum böyle devam edemez. Filistin sorununa çözüm için aktif katılım yönünde gerçek bir uluslararası çaba olmalıdır. Mevcut tıkanıklığın sonlandırılması için Mısır ve uluslararası müttefiklerle koordinasyon devam etmektedir."
Abbas'la, "Filistin'e ekonomik destek, bölgede sükunetin korunması ve Filistin sorununa çözüm için gerçek bir siyasi ufuk bulunması" ana başlıkları altında görüştükleri bilgisini veren Safedi, Ürdün ve Filistin tarafının bu konularda uzlaşı, koordinasyon ve işbirliği içerisinde olduğunu vurguladı.
Filistin Dışişleri Bakanı Maliki de Ürdünlü mevkidaşı Safedi ile Filistin meselesiyle ilgili sorunların ele alındığını belirterek, "Filistin davasının karşılaştığı zorluklarla mücadelede bir sonraki aşamada ortaklaşa nasıl çalışılacağı konusunda ortak bir vizyon belirlemeye çalıştık" diye konuştu.
İsrail ile Filistin arasındaki barış görüşmeleri, İsrail'in, "1967 sınırlarını, zorunlu göçe maruz bırakılan Filistinlilerin geri dönüş hakkını ve yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin inşasına son vermeyi" kabul etmemesi nedeniyle Nisan 2014'te durmuştu.
Arap Birliği üyesi ülkeler, 2002'de Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta kabul edilen Arap Barış Girişimi bildirisiyle, "toprak karşılığı barışı" yani 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletini kabul etmedikçe İsrail'le normalleşmeyi reddetmişti.



Tunus, Gannuşi dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere ağır hapis cezaları verdi

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
TT

Tunus, Gannuşi dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere ağır hapis cezaları verdi

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)

Tunus merkezli radyo istasyonu Mosaique FM dün bir mahkemenin, Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi ve eski güvenlik yetkilileri de dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere komplo kurmak suçlamasıyla 12 ila 35 yıl arasında hapis cezaları verdiğini bildirdi.

Bu davada devlete karşı komplo kurmakla suçlananlar arasında, Cumhurbaşkanı Kays Said'in eski Özel Kalem Müdürü Nadia Akkaşa da bulunuyor.

Hakkında 35 yıl hapis cezası bulunan Akkaşa ülkeden kaçtı.

Mosaique FM, bu davada sanık olan eski Başbakan Yusuf eş-Şahid'in, kendisini ceza mahkemesine sevk eden iddianame kararını temyiz ettiğini, temyiz sonucu beklendiği için bu kararın şimdiye kadar hükümlerin kapsamına girmediğini belirtti.

İslami çizgideki Nahda Hareketi’nin deneyimli lideri Gannuşi (84), 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Cumhurbaşkanı Said tarafından feshedilen meclisin başkanı olan Gannuşi, 2023 yılından beri hapiste ve son birkaç ay içinde ayrı davalarda toplam 27 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Bu davada 21 kişiye suçlama yöneltildi, bunlardan 10'u halihazırda hapiste, 11'i ise ülkeden kaçtı.

Mahkeme, eski İstihbarat Teşkilatı Başkanı Kemal Keyzani'yi 35 yıl hapis cezasına, eski dışişleri bakanı Rafik Abdusselam’ı 35 yıl hapis cezasına ve Raşid Gannuşi'nin oğlu Muaz Gannuşi'yi 35 yıl hapis cezasına çarptırdı. Üçü de ülkeden kaçtı.

Cumhurbaşkanı Said, 2021 yılında meclisi feshetti ve ülkeyi kararnamelerle yönetmeye başladı. Ardından bağımsız yargı yüksek konseyini feshetti ve onlarca yargıcı görevden aldı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre muhalefet bu hamleyi, 2011 yılında ‘Arap Baharı’ ayaklanmalarını tetikleyen ‘yeni doğan demokrasiyi baltalayan bir darbe’ olarak nitelendiriyor.

Cumhurbaşkanı Said ise bu suçlamaları reddediyor ve attığı adımların yasal olduğunu ve siyasi elitler arasında yıllardır süren kaos ve yolsuzluğu sona erdirmeyi amaçladığını söylüyor.

Cumhurbaşkanı Said'in 2021 yılında iktidarın büyük bir kısmını ele geçirmesinden bu yana muhalefet liderlerinin çoğu, bazı gazeteciler ve Said'i eleştirenler hapiste tutuluyor.

Bu yıl, başka bir mahkemede muhalefet liderleri, iş adamları ve avukatlara yine komplo suçlamasıyla 5 ila 66 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi. Muhalefet, bu davanın Cumhurbaşkanı Said’in muhaliflerini bastırmak için uydurulmuş olduğunu söylüyor.

İnsan hakları grupları ve aktivistler, Said'in Tunus'u açık bir hapishaneye dönüştürdüğünü ve yargı ve polisi siyasi rakiplerini hedef almak için kullandığını söylüyorlar.

Tüm bu suçlamaları reddeden Cumhurbaşkanı Said, diktatör olmayacağını, kim olursa olsun, hangi makamda olursa olsun, hiç kimsenin kanunların üstünde olmadığını söylüyor.