Bilim insanları uyardı: Uzaylılar gönderdiğimiz araçlara tutunup Dünya'ya gelebilir

Dünya dışı bakterilerin insan yapımı araçlara tutunma ihtimali çok düşük ama bu olasılık zaman geçtikçe artacak

(NASA)
(NASA)
TT

Bilim insanları uyardı: Uzaylılar gönderdiğimiz araçlara tutunup Dünya'ya gelebilir

(NASA)
(NASA)

Bilim insanları, uzaylı organizmaların dış uzayı keşfeden kendi araçlarımız aracılığıyla Dünya'ya ulaşabileceğine dair uyarıda bulundu.
The Independent'ın haberine göre, göç ettiğimiz sırada insanlık, zaman içinde türleri de kıtalar arasında taşıdı. Güneş sistemimizin dış sınırlarını keşfederken de aynı şeyin olması mümkün.
Montreal'deki McGill Üniversitesi'nde istila biyolojisi profesörü Anthony Ricciardi, Live Science'a, "Dünyamızın ötesinde yaşam arayışı, çok da uzak olmayan gelecekte muazzam bir keşif getirebilecek, heyecan verici bir çaba" dedi. Profesörün araştırması hakemli dergi BioScience'ta yayımlandı.

"Ancak, artan uzay görevleri karşısında (örnekleri Dünya'ya geri getirmeyi amaçlayanlar da dahil), her iki yön için de biyolojik kirlenme risklerini azaltmak çok önemli."
Yabancı bir gezegende karşılaşılan herhangi bir istilacı türün mikrobiyal olması ve Dünya'daki bakterilere benzemesi ihtimali yüksek. Yıldızlararası seyahatin zorlu koşulları nedeniyle herhangi bir Dünya dışı yaşam formunun uzayda yolculuk yapma olasılığı çok düşük olsa da araştırmacılar temkinli olmamız gerektiğini söylüyor.
Ricciardi, Avustralya gibi ülkelerde yaşayan istilacı türlere karşı koruma geliştirmeden evrimleşen Dünya ekosistemlerine işaret ederek, "Biyolojik istilalar bu sistemlerdeki bitki ve hayvanlar için genelde yıkıcı olmuştur" dedi.

"Yaşam barındırma potansiyeline sahip gezegenlerin ve uyduların ada sistemleriymiş gibi ele alınması gerektiğini savunuyoruz."
Henüz uzaylı istilasına dair herhangi bir kanıt bilmesek de Beresheet sondası düşünce insanlar Ay'a bakteri götürmüş ve Ay yüzeyine Dünya'nın en dayanıklı yaşam formu olan tardigradlardan binlercesini bırakmıştı.
Araştırmacılar, ileriye dönük şekilde, insanlığın biyolojik kirlenmelerin erken tespitine odaklanması ve buna hızlı bir yanıt üretmek için planlar geliştirmesi gerektiğini savunuyor.
Ricciardi, NASA'nın 1960'lardan bu yana dış uzay kaynaklı biyolojik riskler için planlara sahip olduğunu ama "yaşam barındırma olasılığı en yüksek bölgeleri hedef almayı amaçlayan yeni uzay araştırmaları döneminin" yeni zorluklar yarattığını söyledi.
Bununla birlikte, uzay araştırmalarının diğer alanlarında hükümetler mevcut yasaları değiştirme konusunda isteksiz davranıyor. Şu anda gezegenimizin çevresinde büyük miktarda uzay enkazı birikiyor ama mevcut düzenleme güncelliğini bütünüyle yitirdiği için hiçbir hükümet bunu temizleme görevini üstlenmiyor.



Bilim insanları Güneş'i karartmaya hazırlanıyor

Bilim insanları, iklim değişikliğini yavaşlatmak için güneş ışığını engellemeyi hedefliyor (Reuters)
Bilim insanları, iklim değişikliğini yavaşlatmak için güneş ışığını engellemeyi hedefliyor (Reuters)
TT

Bilim insanları Güneş'i karartmaya hazırlanıyor

Bilim insanları, iklim değişikliğini yavaşlatmak için güneş ışığını engellemeyi hedefliyor (Reuters)
Bilim insanları, iklim değişikliğini yavaşlatmak için güneş ışığını engellemeyi hedefliyor (Reuters)

Rebecca Whittaker 

Britanyalı bilim insanları, hükümetin 50 milyon sterlinlik (yaklaşık 2,5 milyar TL) bir fonla desteklediği program kapsamında küresel ısınmayla mücadelede güneş ışığını engelleme tekniklerini deneyebilir.

Birkaç hafta içinde onaylanacak jeomühendislik projesinde bilim insanları, ışığı yansıtan parçacık bulutlarını atmosfere fırlatmak veya deniz suyu spreyleri kullanarak bulutları daha parlak hale getirmek gibi teknikleri inceleyebilir.

Başka bir yöntemse, ısıyı hapseden bir battaniye görevi gören doğal sirüs bulutlarını inceltmeyi içeriyor.

Projenin başarılı olması halinde Dünya yüzeyine daha az güneş ışığı ulaşacak ve böylece yeryüzü geçici olarak soğuyacak.

Bu, gezegeni soğutmanın nispeten ucuz bir yolu olarak düşünülse de yöntemi eleştirenler, hava örüntülerinde felaketlere yol açabileceği ve hatta yağmurları, gıda üretiminde hayati önem taşıyan bölgelerden başka yerlere kaydırabileceği uyarısında bulunuyor.

Diğer bilim insanlarıysa jeomühendisliğin, iklim değişikliğinin temel nedeni olan fosil yakıtların kullanımını durdurma çabalarını azaltabileceğini söylüyor.

Proje, ARIA diye bilinen İleri Araştırma ve Buluş Ajansı tarafından finanse ediliyor.

Birleşik Krallık hükümeti tartışmalı deneye 50 milyon sterlin ayırdı ancak gelecek 4 yıl boyunca kullanmak üzere, vergi mükelleflerinin parasından verilen toplam miktar 800 milyon sterlin (yaklaşık 41 milyar TL).

Jeomühendislik projesini yöneten ARIA Program Direktörü Profesör Mark Symes "Karbonsuzlaşma hayati önem taşıyor ancak mevcut gidişatımız, sıcaklık kaynaklı çok sayıda iklim devrilme noktasını tetikleme riski taşıyor" diyor.

Bu program, iklim felaketini önlemek için gereken zaman diliminde Dünya'yı güvenli ve sorumlu bir şekilde nasıl soğutabileceğimiz (veya soğutup soğutmamamız gerektiği) konusunda kritik ve cevapsız soruları araştıracak.

ARIA'nın geçen yıl yayımladığı bir belgede Symes bu tür devrilme noktalarına örnek vermişti. Bunlar arasında Arktik kış deniz buzlarının erimesi, Amazon yağmur ormanlarının yok olması ve bunun sonucunda ekosistem kaybı, karadaki büyük buz örtülerinin çökmesi ve bunun küresel deniz seviyesinin kayda değer derecede yükselmesine yol açması yer alıyordu.

Symes, çözümün fosil yakıtların yakılmasının durdurulması ve sera gazlarındaki fazlalıkların ortadan kaldırılması olduğunu ancak bunun, devrilme noktalarının başlangıcını önleyecek kadar hızlı gerçekleşmeyebileceğini söylüyor.

Bunun yerine bu projenin "karbonsuzlaşma için zaman kazanmamıza" katkı sağlayacağını umuyor.

Profesör Symes, projede zehirli maddeler kullanılmayacağını, açık hava deneyleri öncesinde çevresel etki değerlendirmesi yayımlanacağını ve bölgedeki topluluklara danışılacağını ifade ediyor.

Projelerin detaylarının gelecek haftalarda yayımlanması bekleniyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news