ABD, İran’ın insansız hava araçlarına yaptırım uygulayacak

İran’a ait bir insansız hava aracının geçen nisan ayında çektiği uçak gemisinin görüntüleri yayınlandı. (Tesnim)
İran’a ait bir insansız hava aracının geçen nisan ayında çektiği uçak gemisinin görüntüleri yayınlandı. (Tesnim)
TT

ABD, İran’ın insansız hava araçlarına yaptırım uygulayacak

İran’a ait bir insansız hava aracının geçen nisan ayında çektiği uçak gemisinin görüntüleri yayınlandı. (Tesnim)
İran’a ait bir insansız hava aracının geçen nisan ayında çektiği uçak gemisinin görüntüleri yayınlandı. (Tesnim)

ABD’nin İran’a ait insansız hava araçlarına (İHA) yönelik endişesi artıyor. Tahran ve bölgedeki vekillerinin saldırıları sürerken bir grup Demokrat ve Cumhuriyetçi temsilci, İran’ın insansız hava aracı programına ve tedarikçilerine karşı yaptırım çağrısında bulunan bir yasa tasarısı sundu.
Yasa koyucular, yaptırımların Kongre tarafından onaylanan ABD’nin Düşmanlarına Yaptırımlarla Karşı Koyma Yasası’na (CAATSA) dahil olduğunu belirterek ‘İran Uçak Programını Durdurma’ başlığı verilen yasayı sundu. CAATSA, ‘ABD’ye veya müttefiklerine karşı saldırılarda kullanılabilecek, İran’a veya İran’dan savaş uçağı tedarik eden, satan veya nakleden herkese’ yönelik yaptırımları kapsıyor.
Projeyi sunan ABD Kongresi Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Gregory Meeks konuya dair şunları söyledi:
“Dünyanın en büyük terör kaynağı olan İran’ın elindeki savaş uçakları, ABD’nin güvenliğini ve bölgedeki barışı tehdit ediyor. İran’ın ABD kuvvetlerine, ticaret gemilerine ve bölgedeki müttefiklerine yönelik son saldırıları ve çatışma bölgelerine İHA teknolojisi ihraç etmesi, büyük bir tehlike oluşturuyor.”
Demokrat temsilci tasarının amacının, yaptırımlar getirmenin yanı sıra uluslararası topluma ABD’nin İran İHA programına herhangi bir desteğe müsamaha göstermeyeceği yönünde güçlü bir mesaj göndermek olduğunu vurguladı.
Diğer yandan Komite’nin kıdemli üyesi Cumhuriyetçi Michael McCaul, İHA’ların ABD ve Ortadoğu’daki müttefikleri için tehlike arz ettiği konusunda uyarırken ‘İran, Husiler veya İran destekli milisler ve gruplar’ tarafından yapılan saldırıları ‘kabul edilemez’ olarak nitelendirdi. Ortadoğu’da yaşayanların İran’a ait İHA’ların saldırısına uğrarken özgürlük, istikrar ve refah içinde yaşayamayacaklarını vurgulayan McCaul, önerilen projenin, ABD’nin ‘İran’ın İHA sağlamasına son vermek ve yıkıcı etkilerine rağmen Tahran’a İHA sağlamaya devam edenleri cezalandırmak’ için gerekli tüm araçları kullanacağını açıkça gösterdiğine dikkat çekti.
Her iki partiden de yasa koyucular, İHA saldırılarının artmasından ve İran’ın bu programı geliştirmesinden derin endişe duyduklarını bildirdiler. Söz konusu endişelerin bölgedeki ABD’lilerin hedef alınması ve can kaybı riskinin artması nedeniyle arttığını ifade ettiler.
İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz iki hafta önce, İran’ın güneyindeki Çabahar Limanı’nda (Umman Körfezi açıklarında) ve Keşm Adası’nda (Hürmüz Boğazı’nın batısında) deniz hedeflerine yönelik saldırıların başlatıldığı iki merkezi üssün kurulduğunu açıkladı.
İsrail Hava Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Amikam Norkin, İran’ın insansız hava aracı tehdidine karşı bölgesel ortaklarla iş birliği yapmayı önerdi.
ABD, İngiltere ve İsrail geçen ağustos ayında, Umman Körfezi’ndeki ‘Mercer Street’ isimli petrol tankerine düzenlenen ve iki İngiliz ve bir Romanyalı mürettebatın öldüğü saldırıdan İran’ı sorumlu tuttu. Beşinci Filo Merkez Komutanlığı, saldırıda ‘İran yapımı’ İHA’ların kullanıldığına dair ‘kanıtlar’ yayınladı.
ABD Hazine Bakanlığı geçen ekim ayının sonunda İran’ın İHA programına yaptırımlar uyguladı. Yaptırımlar, İHA programının beyni olan ve başka bir ABD kara listesinde bulunan Said Ağacani’yi ve Devrim Muhafızları’nda üst düzey yetkili Genral Abdullah Mahrabi’yi de hedef aldı.
Yaptırımlar, ABD’li yetkililerin İran’ı Suriye’deki bir ABD üssüne İHA saldırısı düzenlemekle suçlamasından bir hafta sonra geldi. Yetkililer, söz konusu dönemde ABD’nin  Tahran’ın saldırıya yataklık ettiğine inandığını ancak İHA’ların İran’dan fırlatılmadığını bildirdiler.



ABD Panama Kanalı'nda askeri tatbikat yapıyor

ABD Ordusu Chinook helikopteri (ABD Ordusu Facebook sayfası)
ABD Ordusu Chinook helikopteri (ABD Ordusu Facebook sayfası)
TT

ABD Panama Kanalı'nda askeri tatbikat yapıyor

ABD Ordusu Chinook helikopteri (ABD Ordusu Facebook sayfası)
ABD Ordusu Chinook helikopteri (ABD Ordusu Facebook sayfası)

ABD ordusu, Çin'in hayati önem taşıyan su yolu üzerindeki nüfuzuna ilişkin iddiaların ardından Panama Kanalı'nı korumak amacıyla Panama güçleriyle birlikte bir dizi askeri tatbikat yürütüyor.

ABD Ordusu'na ait üç Black Hawk ve Chinook helikopteri tatbikata hazırlık amacıyla dün Panama'ya gelerek eskiden ABD Howard Üssü olarak bilinen Panama-Pasifik Havaalanı'na iniş yaptı. Panama Ulusal Deniz Hava Servisi komiser yardımcısı Michael Palacios, tatbikatların Panama güçlerini kanalın güvenliği ve savunmasına yönelik herhangi bir tehdidi püskürtmeye hazırlamayı amaçladığını belirtti.

ABD askerleri, Washington'un kendi üslerini kurmadan Panama hava ve deniz üslerini eğitim için kullanmasına izin veren ikili bir anlaşma kapsamında bir ay önce Panama'da benzer tatbikatlar gerçekleştirmişti. ABD Başkanı Donald Trump'ın kanalı geri alma tehditlerinin ortasında gelen bu anlaşma, Orta Amerika ülkesinde protestolara yol açtı.

Trump, ABD konteyner trafiğinin yaklaşık %40'ının ve küresel ticaretin %5'inin geçtiği kanal üzerinde Çin'in çok fazla etkisi olduğunu iddia etti. Trump nisan ayında, Pasifik ve Atlantik Okyanuslarını birbirine bağlayan kanaldan ABD ticari ve askeri gemilerinin serbestçe geçmesini talep etmiş ve ABD olmadan kanalın var olamayacağını iddia etmişti.

Ancak Panama Devlet Başkanı José Raúl Molino, geçiş ücretlerinin ticaret yolunu denetleyen bağımsız bir kurum olan Panama Kanal İdaresi tarafından düzenlendiğini vurguladı. ABD'nin Panama'daki varlığı, kanalın 1999'un son gününde Panamalılara devredilmesinden önce Washington'un ülkede askeri üslerinin bulunduğu dönemi hatırlatan hassas bir konu olmaya devam ediyor.

Ulusal Hava ve Deniz Kuvvetleri yetkilileri ABD tatbikatlarının cuma gününe kadar devam edeceğini ve “ulusal egemenliğe” saygı gösterileceğini vurguladı. Palacios bu tatbikatların 23 yıldır yapıldığını kaydetti.