Yemen’de 6 milyon kişi Husilerin kısıtlamaları nedeniyle zor durumda

Sana’daki bir depoda gat bitkisi içen Yemenliler (EPA)
Sana’daki bir depoda gat bitkisi içen Yemenliler (EPA)
TT

Yemen’de 6 milyon kişi Husilerin kısıtlamaları nedeniyle zor durumda

Sana’daki bir depoda gat bitkisi içen Yemenliler (EPA)
Sana’daki bir depoda gat bitkisi içen Yemenliler (EPA)

Yemen'deki BM İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA) yaptığı açıklamada, son iki ay içinde ihtiyaç sahiplerine ulaşma imkanının geçen yılın ortasına göre yüzde 49 azaldığını bildirdi. Açıklamada özellikle milislerin kontrolü altındaki Hudeyde ve Hacca vilayetlerinde yaşayan altı milyon kişinin Husilerin kısıtlamaları nedeniyle zor durumda olduğu vurgulandı.
Yemen'deki insani durumla ilgili Salı günü yapılan güncellemede, BM ofisi, insani yardım ortaklarının Eylül ve Ekim aylarında Yemen'deki 14 ilde yer alan 61 müdürlükte 511 olayın kayıtlara geçtiğini belirterek bu oranın Temmuz-Ağustos aylarında bildirilen 343 olay göz önüne alındığında yüzde 49’luk bir artış anlamına geldiğini belirtti.
Birleşmiş Milletler’in raporuna göre bu durum, Yemen içindeki kısıtlamalarının artması ve terörist Husi milislerle yapılan anlaşmaların onaylanmasındaki gecikmelerden kaynaklanıyor.
Söz konusu rapora göre ayrıca çatışmaların devam etmesi Marib ve Şabva illerinde insani müdahale alanlarında değişiklikler yaşanmasına ve bazı insani yardım operasyonlarının geçici olarak askıya alınmasına yol açtı. İnsani yardım kuruluşlarının bazılarının da kontrol mekanizmalarındaki değişiklik ve yerel yetkililerle yaşanan iletişim sorunları nedeniyle Marib eyaletindeki faaliyetlerini erteleme kararı aldığı kaydedildi.
Ayrıca Yemen içinde bulunan veya bölgeye giden insani yardım kuruluşlarının çalışanlarına uygulanan sınırlamaların da yaygınlaştığı kaydedildi. Bu konuda 267 ihbarda bulunulduğu bilgisi paylaşıldı.
BM ofisine göre kısıtlamalar özellikle Yemenli kadınları hedef alıyor. Kurulan kontrol noktaları ve barikatlar gecikmelere neden oluyor.
Rapora göre insani yardım kuruluşları, Hudeyde ve Hacca vilayetlerindeki uygulamalarda kadın personelin erkek bir aile üyesi ile seyahat etmesi yönündeki talep nedeniyle özel bir zorluk ile de karşı karşıya kalıyor. Raporda ayrıca Hudeyde’nin güneyinde sürdürülen seyahat kısıtlamaları nedeniyle dolaşımlar engelleniyor.
Raporda, Yemen hükümeti tarafından kontrol edilen bölgelerde denetleme noktalarındaki uzun güvenlik kontrollerinin çeşitli yerel makamlardan izin almada gecikmeleri ve zorlukları artırdığı belirtildi. Buna ek olarak Yemen'in başkenti Sana ve Aden'deki yetkililerin uluslararası personele yönelik vize ve oturma izinlerini ertelemeye ve vermemeye devam ettiği kaydedildi.
Birleşmiş Milletlere göre zorluklara neden olan bir diğer önemli faktör de anlaşmalara uyulmaması. Söz konusu anlaşmalarda yer almasına rağmen insani yardım faaliyetlerinin yürütülmesine ilişkin son olarak 227 ihlal daha bildirildi.
Raporda tüm zorluklara rağmen son zamanlarda Yemen hükümeti ve Husilerle alt anlaşmaların onaylanmasının hızlandırılması konusunda ilerleme kaydedildiği, yardım kuruluşlarının yeni prosedürler geliştirmek için her iki tarafla da çalışmayı sürdürdüğü vurgulandı.
Söz konusu rapora göre ekim ayı sonuna kadar bekleyen onaylar nedeniyle projelere yönelik 112 alt anlaşma kısmen veya tamamen uygulanmadı.  Bu projeler ile 172 milyon dolarlık bütçe ile 6,6 milyon ihtiyaç sahibine ulaşılmasının hedeflendiği bilgisi verildi.
Raporda ayrıca üççü Yemen Hükümeti'nden, 12'si de Husi makamlarından olmak üzere 15 bölgeye erişimin onaylandığı kaydedildi.



Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.


Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.