Tunus: Nahda Hareketi Genel Başkan Yardımcısı’na yöneltilen suçlamalar Merzuki’yi etkileyebilir

Nahda Hareketi Genel Başkan Yardımcısı Nureddin el-Bahiri.
Nahda Hareketi Genel Başkan Yardımcısı Nureddin el-Bahiri.
TT

Tunus: Nahda Hareketi Genel Başkan Yardımcısı’na yöneltilen suçlamalar Merzuki’yi etkileyebilir

Nahda Hareketi Genel Başkan Yardımcısı Nureddin el-Bahiri.
Nahda Hareketi Genel Başkan Yardımcısı Nureddin el-Bahiri.

Tunus’ta bazı insan hakları örgütü kaynakları, vatandaşlık belgesi ve pasaportlarda sahtecilik yapıldığı hakkında başlatılan davada Nahda Hareketi Genel Başkan Yardımcısı Nureddin el-Bahiri’nin Adalet Bakanı görevini üstlendiği dönemdeki üst düzey yetkilileri kapsayacak şekilde genişleyebileceğini ifade etti. Kaynaklar, Tunus’ta büyük tartışmalara yol açan bu davada yabancılara Tunus vatandaşlığı verilmesi kararını imzalayan en yüksek makam olarak Tunus’un eski Cumhurbaşkanı Munsif el-Merzuki’ye ek olarak herhangi bir yabancıya Tunus vatandaşlığı verme yetkisi olan eski Adalet Bakanı Bahiri ile eski İçişleri Bakanı Ali Ureyd‘in de sorumlu tutulabileceğini söyledi.
Tunus Üniversitesi Kamu Hukuku Profesörü Sagir ez Zekravi, bu dosyanın 2013 yılında Adalet Bakanı olarak görev yapan Bahiri ile sınırlı olmadığı göze alındığında, davadaki sanık ve şüpheli çemberinin genişletilmesi varsayımının geçerliliğini koruduğunu söyledi. Bu tarz suçlamaların, devlet içerisinde birkaç tarafın dahil olduğu organize bir ağın varlığını gösterdiğine atıfta bulunan Zekravi, savcılığın, davaya ilişkin soruşturmanın yankılarının ciddi suçlarla sonuçlanabileceğini kaydettiğini aktardı.
Öte yandan Bahiri'nin savunma heyetinden avukat Semir Dilo dün yaptığı basın açıklamasında, bir güvenlik yetkilisini Bahiri ile temasa geçerek, kendisinden, Bahiri’nin eşi ve çocuklarını acil ziyaret etmesini talep ettiğini söyledi. Bu acil çağrının, yetkilileri Bahiri’nin ciddi sağlık sorunlarından mustarip olduğunu düşünmeye sevk ettiğini söyleyen Dilo, yetkilileri Bahiri’nin sağlık durumundan sorumlu tuttu.
‘Facebook mahkemeleri’ dediği şeyi eleştiren Dilo, İçişleri Bakanı’nın ‘kağıt ve argümanlar’ üzerine Bahiri’yi ev hapsine tabi tutma kararının sadece korku ve endişelere dayanmadığını aktardı.
Açıklamasında uluslararası insan hakları kuruluşlarına çağrıda bulunan Dilo, İşkenceyi Önleme Ulusal Heyeti’nin hak ve özgürlük açısından adil yargılanma çağrısı yapan bir tebliğ yayınladığını vurguladı. Dilo ayrıca, Bahiri’nin işkenceye maruz kalmamasını sağlamak için kaldığı hastaneye bir sağlık ekibinin gönderileceğini söyledi.
Dilo, "Sağlık kaynaklarına göre Bahiri ölüm kalım mücadelesi veriyor” diyerek,  Bahiri'yi tutuklama ve ev hapsine alma kararı alan İçişleri Bakanı Tevfik Şerafeddin'e tepki gösterdi.
Buna karşılık Bahiri’nin savunma ekibinin avukatı Abdurezzak el Kilani, “Altıncı gün ne yemek ne de ilaç aldı. Sağlığı bozuldu… Böbrek sorunu var” şeklinde konuştu.
Öte yandan, İşkenceyi Önleme Ulusal Heyeti üyesi Lütfi İzzettin dün AFP’ye verdiği demeçte, “Bahiri’nin Savunma Heyeti tarafından yayınlanan yeni açıklamaları onaylamak veya reddetmek mümkün değil” diyerek, bir doktor ekibinin sağlık kontrolü için Nahda Hareketi Genel Başkan Yardımcısı’nın evine ziyaret gerçekleştireceğini söyledi.
İnsan hakları kaynakları, İçişleri Bakanı’nın terör şüphesi ve resmi evrakta sahtecilik suçlamasıyla tutuklanan Bahiri'nin zorunlu ikamet yerinin değiştirilmesine karar verdiğini belirterek,  muhtemelen Bizerte şehir hastanesinden başka bir şehre nakledileceğini öne sürdü.
İçişleri Bakanlığı, Bahiri ile eski bakanlık yetkilisi Fethi el-Beledi’ye yönelik bu kararı, ‘kamu güvenliğini tehdit eden riskler’ olarak gerekçelendirdi.

 



Lübnan'ın Birleşmiş Milletler misyonu: Patlayıcılar ülkeye gelmeden önce iletişim cihazlarına yerleştirildi

İsrail'in Hizbullah telsizlerine yönelik saldırılarının ardından Lübnan güçlerinin imha etmeye hazırlandığı bir iletişim cihazı görülüyor (AFP)
İsrail'in Hizbullah telsizlerine yönelik saldırılarının ardından Lübnan güçlerinin imha etmeye hazırlandığı bir iletişim cihazı görülüyor (AFP)
TT

Lübnan'ın Birleşmiş Milletler misyonu: Patlayıcılar ülkeye gelmeden önce iletişim cihazlarına yerleştirildi

İsrail'in Hizbullah telsizlerine yönelik saldırılarının ardından Lübnan güçlerinin imha etmeye hazırlandığı bir iletişim cihazı görülüyor (AFP)
İsrail'in Hizbullah telsizlerine yönelik saldırılarının ardından Lübnan güçlerinin imha etmeye hazırlandığı bir iletişim cihazı görülüyor (AFP)

Lübnan'ın BM Daimî Temsilciliği, dün (Perşembe) Güvenlik Güvenlik Konseyi'ne yazdığı bir mektupta, Lübnanlı yetkililer tarafından yapılan ön incelemelerin, bu hafta patlayan iletişim cihazlarının “Lübnan'a gelmeden önce düzenlenmiş olduğunu” gösterdiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre konuyla ilgili bir toplantı öncesinde konseye gönderilen mektupta, “Ön incelemeler, hedef alınan cihazların Lübnan'a varmadan önce profesyonelce düzenlendiğini ve bu cihazlara elektronik mesajlar gönderilerek patlatıldığını göstermiştir” denildi. Misyon, saldırıların planlanması ve gerçekleştirilmesinden İsrail'in sorumlu olduğunu ifade etti.

15 ülkeden oluşan BM Güvenlik Konseyi, bombalamaları görüşmek üzere bugün toplanacak. Hizbullah'ın iletişim araçlarına yönelik saldırılar 37 kişinin ölümüne ve yaklaşık 3,000 kişinin yaralanmasına yol açtı. Bu durum Lübnan hastanelerinin üzerindeki yükü artırdı ve grubun yeteneklerinin tükenmesine yol açtı.

İsrail saldırılarla ilgili doğrudan yorum yapmadı, ancak bazı güvenlik kaynakları saldırıları İsrail istihbarat servisinin (Mossad) gerçekleştirmiş olabileceğini söyledi. Mossad'ın yabancı topraklara karmaşık saldırılar düzenleme konusunda uzun bir geçmişi var.