Arap Koalisyonu, Mutlu Yemen’in Özgürlüğü operasyonuna Şebve’den başlıyor

Arap Koalisyonu sözcüsü Tuğgeneral Turki el-Maliki: Operasyon, tüm bölgeleri ve cepheleri kapsıyor ayrıca ülkeyi kalkınma ve refaha taşımayı hedefliyor

Arap Koalisyon güçlerinin operasyonlarında hedef alınan Husilere ait bir araç (AFP)
Arap Koalisyon güçlerinin operasyonlarında hedef alınan Husilere ait bir araç (AFP)
TT

Arap Koalisyonu, Mutlu Yemen’in Özgürlüğü operasyonuna Şebve’den başlıyor

Arap Koalisyon güçlerinin operasyonlarında hedef alınan Husilere ait bir araç (AFP)
Arap Koalisyon güçlerinin operasyonlarında hedef alınan Husilere ait bir araç (AFP)

Yemen’in Şebve şehrinin tüm ilçelerinin Husi milislerinden temizlenmesinin tamamlanması ve Marib ilinin güney ilçelerinden ilk bölgelerin kurtarılmasına yönelik askeri operasyonlarının yaklaşmasının üzerine, Yemen’deki meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu, dün (Salı) tüm bölgelerde ve cephelerde Mutlu Yemen’in Özgürlüğü Operasyonu’nun başladığını duyurdu.
Operasyonun başlatıldığı açıklaması, Arap Koalisyonu sözcüsü Tuğgeneral Turki el-Maliki’nin Şebve ilinin merkezi olan Atak ilçesinde, Şebve Valisi Avad el-Avlaki ile birlikte düzenlediği basın toplantısında geldi.
Sözcü Maliki, Şebve’nin tüm bölgelerinin Husi milislerinden temizlenmesine yönelik çalışmaların tamamlanmasını ‘tarihi bir an’ olarak tanımlarken, “Şebve, Yemenlileri kritik bir anda bir araya getirdi” dedi. Ayrıca Şebve’nin kurtarılmasına katkıda bulunan herkesin fedakarlıklarına övgüde bulundu.
Maliki, dün sabah yaptığı açıklamada, tüm bölgelerde ve cephelerde Mutlu Yemen’in Özgürlüğü operasyonunun başladığını duyurdu ve operasyonun amacının ülkeyi kalkınma ve refaha taşımak olduğunu söyledi.
Arap Koalisyonu sözcüsü, “Yemen halkının yaşamayı hak ettiğini ve kullanılmamış birçok unsura sahip olduklarını ayrıca askeri operasyonlarının, bir tarih, kültür ve medeniyet ülkesi olarak Yemen’in tüm topraklarının özgürleştirilmesinin ardından refah ve kalkınma ve Körfez devletlerinin saflarına dahil olmasına odaklandığını” belirtti.
Maliki, dün şafak vaktinde başlayan askeri operasyondan 3 gün önce tüm cephelerde ve bölgelerde bir istihbarat ve operasyonel ortam hazırlığı yapıldığını, söz konusu hazırlığın Koalisyon güçlerinin desteğiyle, tüm askeri ve muharebe oluşumlarının geniş bir yapılanmasını içerdiğini açıkladı. Maliki “Hedefimiz net. Yemen’i temizlemek, güvenli ve istikrarlı hale getirmek, kalkınma ve refaha sahip olacağı bir gelecek kurmak için geleneksel savaş anlayışının ötesine geçen askeri operasyonlar gerçekleştiriyoruz.  Farklı siyasi görüşlere sahip tüm Yemenlileri bir araya getiren Şebve, çatışmanın çok önemli bir aşamasına giriyor. Bu aşama, barışı reddeden ve savaşta ısrar eden Husi milislerine karşı siyasi liderliğin etrafında birlik olunmasını gerektiriyor. Meşru hükümetin yanı sıra şehir ve ilçelerdeki yerel yönetimlerle birlikte, insani yardım çalışmalarına odaklanan çalışmalar devam ediyor. Şebve’de ve Yemen’in geri kalanında çok sayıda yerinden edilmiş bulunuyor ve Suudi Arabistan ve uluslararası yardım merkezleri çalışmalarını bu çerçevede yürütüyor. Tüm illerde Yemen kurumlarının onarılması için sürekli olarak çaba sarf ediliyor” Şeklinde konuştu.
Çabaların, fikirlerin ve ifadelerin birliğinin sağlanmasının önemine dikkat çeken Maliki, böyle bir yaklaşımın tüm ülkeyi yayılmacı fikirlerden ve kötü niyetli eylemlerden temizlerken aynı zamanda Yemen’i yeni bir aşamaya taşıyacağını vurguladı.
Maliki sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
“Arap Koalisyonu güçleri, düzeltilmesi gereken her şeyi düzeltmeye yönelik daimi yaklaşımlarına bağlı kalıyor. Bunlardan birini, kaynaklara müdahale edilirken bir hata sonucunda sahte bir videonun yayınlanması oluşturuyor. Sahte bir videonun yayınlanmış olması, Husi milislerin limanları ve sivil binaları, suç işlemek üzere kamp olarak kullanmadığı anlamına gelmiyor. İran’ın Hudeyde ve Arap Denizi üzerinden Husilere silah kaçakçılığı yaptığına ve onlara tedarikler gerçekleştirdiğine yönelik birçok net kanıt bulunuyor.”

Şebve Valisi, Arap koalisyonuna teşekkür etti
Şebve Valisi Avad el-Avlaki, şehrin Husi milislerin elinden tamamen kurtarıldığı günü ‘tarihin sayfalarına kazınmış büyük bir gün’ olarak tanımladı. Ayrıca Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) liderliğindeki koalisyonun çalışmalarına övgüde bulunarak, zaferlerin kazanılması açısından gerçek birer ortak olduklarını belirtti.
Vali Yemen siyasi liderliğine, koalisyona, ulusal ordu kuvvetlerine, hükümet yanlısı tugaylara ve halk direnişine, Bayhan, Usaylan ve Ayn ilçelerini kurtarmak için 240 saat süren operasyonlardaki ortak çabalarından dolayı teşekkür etti. Şebve’yi kurtarmada Arap Koalisyonu tarafından sağlanan hava desteğinin önemini vurguladı.
Vali “Şehri kurtarmaya yönelik başarılı operasyon, Husi milisleri tarafından kontrol edilen Yemen şehirlerinin geri kalanı kontrol altında almak için izlenecek bir örnek olacak” açıklamasında bulundu.



Husiler, Kızıldeniz'i kasıp kavuruyor: Tamamen yalnızsınız

Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
TT

Husiler, Kızıldeniz'i kasıp kavuruyor: Tamamen yalnızsınız

Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)

İran destekli Husilerin, Kızıldeniz'deki iki ticari gemiyi batırmasının yankıları sürüyor. 

Husilerin askeri sözcüsü Yahya Seri, 7 Temmuz'da yaptığı açıklamada Magic Seas isimli gemiyi, iki insansız deniz aracının yanı sıra üç drone ve 5 balistik füzeyle vurduklarını duyurmuştu. 

Sözcü, 9 Temmuz’daki açıklamasında da Eternity C adlı geminin vurulduğunu söylemişti. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde, Liberya bandıralı iki geminin de Yunan şirketlerine ait olduğu belirtiliyor.

Haberde yardım çağrısı yapılmasına rağmen ABD ya da müttefiklerinin bölgedeki hiçbir gemisinin olaya müdahale etmediği aktarılıyor.

Pazar günü düzenlenen saldırıda Magic Seas mürettebatının gemiyi terk ettiği belirtiliyor. 

Ancak pazartesi gecesi düzenlenen ikinci saldırıda Eternity C mürettebatının Husilerle çatışmaya girdiği, bazı kişilerin Şii örgüt tarafından rehin alındığı aktarılıyor. En az üç kişinin gemide ölü bulunduğu, 15 kişinin kayıp olduğu, 10 kişininse kurtarıldığı yazılıyor. 

Britanyalı denizcilik teknolojisi firması VanguardTech’ten Ellie Shafik, "Bu, Husilerin 48 saat içinde yarattığı en ciddi hasar" diyor. 

Eski Birleşik Krallık Donanması Subayı Christopher Long da Husi militanlarının kontrolündeki bölgelerde askeri varlığın çok zayıf olduğunu, bunun da ticari gemileri savunmasız bıraktığını söylüyor. Long, "Oradaysanız, tamamen yalnızsınız" ifadelerini kullanıyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın talimatıyla Husilere ait hedeflere 15 Mart’ta saldırı başlatılmıştı. 6 Mayıs’ta örgütle ateşkes yapıldığı ve operasyonun sonlandırıldığı duyurulmuştu. 

WSJ’nin aktardığına göre ABD, Husiler Amerikan gemilerine saldırmadıkça ateşkesi geçerli sayıyor. Pentagon’un bölgedeki askeri duruşunu değiştirmediği aktarılıyor. 

Diğer yandan Husilerin saldırıları, Gazze’de yeni bir ateşkes anlaşması için görüşmelerin yoğunlaştığı bir dönemde meydana geldi. 

Katar’ın başkenti Doha’da süren müzakerelerde Tel Aviv yönetimi ve Hamas arasındaki anlaşmazlıkların büyük ölçüde çözüldüğü fakat İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah ve Han Yunus kentlerini ayıran Morag Koridoru'nda işgali sürdürme ısrarının henüz aşılamadığı kaydedilmişti.

Husiler, Kızıldeniz’deki saldırıları Hamas’ın 7 Ekim 2023’teki Aksa Tufanı operasyonuna destek olarak başlatmıştı.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, AP