Irak’ta çoğunluk hükümeti ve uzlaşı hükümeti yanlıları arasındaki gerilim hattına füzeler ve bombalar dahil oldu

ABD Büyükelçiliği’ne katyuşa füzesi fırlatıldı. Muhammed el-Halbusi’nin liderliğindeki Takaddum Partisi ile Hamis el-Hancer’in liderlerindeki Azim Koalisyonu’nun Bağdat’taki parti binalarına saldırı düzenlendi.

Muhammed el-Halbusi, Meclis Başkanı seçildiği Pazar günkü oturumda Sadr Hareketi Milletvekilleri arasında oturuyor.
Muhammed el-Halbusi, Meclis Başkanı seçildiği Pazar günkü oturumda Sadr Hareketi Milletvekilleri arasında oturuyor.
TT

Irak’ta çoğunluk hükümeti ve uzlaşı hükümeti yanlıları arasındaki gerilim hattına füzeler ve bombalar dahil oldu

Muhammed el-Halbusi, Meclis Başkanı seçildiği Pazar günkü oturumda Sadr Hareketi Milletvekilleri arasında oturuyor.
Muhammed el-Halbusi, Meclis Başkanı seçildiği Pazar günkü oturumda Sadr Hareketi Milletvekilleri arasında oturuyor.

Irak Meclisi’nin ilk oturumu barış atmosferi içinde geçmedi. Meclisin en yaşlı üyesi sıfatıyla oturuma başkanlık eden Mahmud el-Meşhedani milletvekilleri arasında çıkan arbede sonrasında Meclis binasına en yakın hastaneye sevk edildi. Federal Mahkeme, Milletvekili Basim Haşşan’ın ‘yasal olmadığı’ gerekçesiyle ilk oturumda alınan kararların iptal edilmesi başvurusunu kabul etti ve dava sonuçlanana kadar Meclis Başkanı ve iki yardımcısının görevlerini durdurma kararı verdi. 
Seçilen Meclis Başkanlığı Heyeti (Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi, Birinci Yardımcısı ve Sadr Hareketi üyesi Hakim ez-Zamili ile İkinci Yardımcısı ve Kürdistan Demokrat Partisi üyesi Şahevan Abdullah) cumhurbaşkanlığı adaylık kapısını açmak için ilk resmi adımı attı. Ancak bu adımdan sonra ‘en büyük meclis bloğu’ tartışmaları nedeniyle genel kuruldaki milletvekilleri arasında arbede yaşandı.
Cumhurbaşkanı adaylık kapısının açılmasının üzerinden çok geçmeden onlarca Iraklı vatandaş adaylık başvurusunda bulundu. Irak Anayasası’nda cumhurbaşkanlığı adaylık kapısının tüm Iraklı vatandaşlara açık olduğu ifade edilse de sahadaki gerçeklik farklı. Zira ülkede uygulanan kota sistemi uyarınca cumhurbaşkanlığı koltuğu Kürtlerin iki büyük partisinin, Mesud Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ile Bafel Talabani liderliğindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (KYB) gösterdiği adaylardan birine veriliyor. Başvuruların son gününde cumhurbaşkanlığı makamı için başvuruda bulunan kişilerin sayısı 26’ya ulaştı. Bunlar arasında KYB yöneticisi ve mevcut Cumhurbaşkanı Berhem Salih ile KDP yöneticisi Hoşyar Zebari en öne çıkan isimler arasında yer alıyor.
KYB adayı Salih’ten taviz vermiyor. Salih’in yeniden aday olmasını istemeyen KDP ise Eski Maliye Bakanı Hoşyar Zebari’yi aday göstermek zorunda kaldı. KDP Zebari’yi aday göstererek, KYB’nin üzerinde baskı kurmak ve o sırada henüz adaylık belgelerini teslim etmediği Salih’i adaylıktan çekmeye zorlamak istiyordu. Ancak KYB adaylık başvurularının bitmesine son on dakika kala Salih’ten adaylık belgelerini sunmasını istedi. Böylece iki parti arasında pratikte kurulan anlaşma çöktü. KDP ve KYB bu meselede Bağdat’ta sahip oldukları siyasi ağırlığa ve ilişkilere güveniyorlar.
Ancak iki partiden birinin geri adım atarak adayını çekmesi amacıyla müzakerelere başlamadan önce Yeşil Bölge’de yer alan ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği binasına üç katyuşa füzesi fırlatıldı. İki füze Büyükelçiliğin C-Ram hava savunma sistemi tarafından düşürülürken, üçüncü füze Büyükelçilik yakınlarındaki Kadisiye sitelerinde yer alan bir lise binasına isabet etti. Saldırıda bir kadın ve bir çocuk yaralandı.

İran’a yakın silahlı gruplar saldırıyı yalanladı
İran’a yakın silahlı gruplar, saldırının kendileri tarafından düzenlendiği iddiasını yalanladı.
Mukteda es-Sadr, Twitter hesabında paylaştığı mesajda yaşananlara tepki göstererek, “direniş iddiasında bulunanların bu tür uygulamalarla işgalin ABD askerlerinin Irak’ta kalmaya devam etmesini istediğini çünkü onların varlıklarının silah taşıma gerekçesi olduğunu” söyledi.
Ulusal çoğunluk hükümetinin kurulmasını isteyen Sadr Hareketi, Muhammed el-Halbusi başkanlığındaki Takaddum (İlerleyiş) Partisi, Hamis el-Hancer başkanlığındaki Azim Koalisyonu ve KDP’den oluşan koalisyonun liderliğini yapan Sadr ile rakibi Şii Koordinasyon Grubu isimli koalisyon arasındaki gerginlik tırmanıyor. Cumhurbaşkanlığı adayı konusunda KDP ile yaşadığı anlaşmazlık sebebiyle KYB’nin de Koordinasyon Grubu safına katılması muhtemel görünüyor.
Durum bununla da sınırlı değil. KDP’nin Bağdat’taki binasına el bombası atıldı. Yaralanan olmadı. Bu saldırı, daha ziyade silahlı gruplar tarafından verilen bir uyarı mesajı. Nitekim silahlı gruplar daha önce Kürt ve Sünni partileri, bir Şii tarafın aleyhine olacak şekilde diğer Şii tarafında yer almaları halinde ateşle oynayacakları uyarısında bulunmuştu.
KDP’nin Bağdat’taki binasına el bombasının atılmasının üzerinden çok geçmeden dün sabaha karşı Bağdat’ı sallayan bir patlama meydana geldi. Patlamayla ilgili çıkan haberlerde bu sefer Halbusi liderliğindeki Takkadum Partisi’nin Bağdat’ın er-Risafe yakasındaki El-Azamiye Mahallesi’nde bulunan binası ile iş insanı Hamis el-Hancer liderliğindeki Azim Koalisyonu’nun Bağdat’ın El-Karh yakasındaki Yermuk Mahallesi’nde bulunan binasının hedef alındığı bildirildi.
ABD Büyükelçiliği payına füze Kürt ve Sünni partilerin payına ise el bombası düştü. Her zamanki gibi sorumluluğu üstlenen olmadı. Ancak herkes bu saldırıların arkasındaki mesajı aldı.
Kürt partiler bu denklemde en çok kaybeden taraf oldu. Sünniler kendi aralarında uzlaşma sağlayarak Meclis Başkanlığı koltuğunu Şii vekillerin yarısı ile Kürt vekillerin yarısının desteği ile elde ederken, Şiiler arasında ‘en büyük meclis bloğu’ meselesiyle ilgili anlaşmazlıklar sürüyor. Sadr çoğunluk hükümeti kurma ümidini korurken, KDP yetkilileri çok geçmeden ‘en büyük meclis bloğu’ meselesinde bir Şii tarafın aleyhine olacak şekilde diğer Şii tarafında yer almayacaklarını ilan etti. KDP’nin Meclis Başkanı İkinci Yardımcısı’nın kendi saflarından seçilmesine karşılık olarak Meclis Başkanlığı seçiminde oy kullanması, cumhurbaşkanlığı seçimine gölge düşürebilir.
Kürtler en nihayetinde mali bütçe, Petrol ve Gaz Yasası başta olmak üzere çıkması ertelenen yasalar ve Anayasa’nın 140’ıncı maddesi gibi meselelerde Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) çıkarlarını korumanın peşinde oldukları için yolun sonuna kadar bir Şii tarafın yanında yol yürümemeleri onların lehine olacak. Halihazırda Sadr Hareketi galip görünse de ileriki dönemlerde Koordinasyon Grubu çatısı altındaki siyasi grup ve partiler Kürtlerin meşru olarak gördüğü taleplerinin önüne taş koyabilirler.
IKBY’nin haklarının alınmasında KDP ve KYB’nin ortak çıkarı olmakla birlikte henüz yolun yarısında cumhurbaşkanlığı koltuğuyla ilgili iki taraf arasında makbul bir çözüm bulunabilmiş değil. İki taraf da taviz vermeye yanaşmıyor. Berhem Salih ya da Hoşyar Zebari’nin cumhurbaşkanı seçilmesi bir kenara bırakılırsa, eğer 2018 seçimlerinden sonraki senaryo tekrarlanırsa Kürtler bu sefer Bağdat’ta daha zayıf bir konuma düşer.



Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.


Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.