Ürdün Dışişleri Bakanı Safadi: Araplarla yapılan anlaşmalar, Filistinlilerle barışın alternatifi değildir

Tek devletli çözüm ırkçılığı kurumsallaştırır

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Perşembe günü Washington’da Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Safadi ile gerçekleştirdiği görüşme sırasında (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Perşembe günü Washington’da Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Safadi ile gerçekleştirdiği görüşme sırasında (AP)
TT

Ürdün Dışişleri Bakanı Safadi: Araplarla yapılan anlaşmalar, Filistinlilerle barışın alternatifi değildir

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Perşembe günü Washington’da Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Safadi ile gerçekleştirdiği görüşme sırasında (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Perşembe günü Washington’da Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Safadi ile gerçekleştirdiği görüşme sırasında (AP)

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Safadi, ABD’li mevkidaşı Antony Blinken ile Washington’da gerçekleştirdiği görüşme sonrası yaptığı açıklamalarda, bir grup Arap ülkesi ile İsrail arasında yapılan barış anlaşmalarının, Filistinlilerle iki devletli çözüme ‘bir alternatif olmadığını’ söyledi. Ürdün Dışişleri Bakanı Safadi, tek devlet seçeneğinin bir çözüm olmadığını, bunun ancak ırkçı ayrımını kurumsallaştırmak için bir fırsat olabileceğini vurguladı.
Safadi ve Blinken’in Perşembe günü gerçekleştirdiği görüşmenin ardından, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, iki bakanın barış, istikrar ve güvenlik konularında bölgesel hedefleri gerçekleştirmede ABD ve Ürdün stratejik ortaklığının önemini vurguladıklarını belirtti. Ayrıca bakanların, suya erişimin güvence altına alınması da dahil olmak üzere, Ürdün’de ekonomik büyümeyi ve fırsatları artıran reformlar yapılmasının önemini tartıştıklarını da aktardı. Price Blinken’ın, “ABD’nin Suriye’de siyasi bir çözümü ve İsrail-Filistin çatışmasına yönelik iki devletli bir çözümü destekleyerek bölgede istikrarın sağlanması yaklaşımına bağlı” ifadelerini aktardı. Blinlen ayrıca Ürdün’ün bölgedeki liderliğine, özellikle de mültecilere ev sahipliği yapmasına övgüde bulundu.
Safadi, Blinken ile görüşmesinden önce, Brookings Enstitüsü tarafından sanal olarak düzenlenen toplantı sırasında, ABD ile dostluklarının güçlü olduğunu belirtirken ABD’nin Ürdün’e verdiği destekle ilgili olarak “Karşılaştığımız birçok zorluğa karşı mücadele etmemizi sağlamak için son derece önemli” ifadelerini kullandı. Safadi’nin ABD ziyareti, iki ülke arasındaki 5 yıllık mutabakat zaptının yenilenmesine yönelik görüşmelerin gerçekleştirilmesi kapsamında geliyor. Eski Başkan Donald Trump yönetimi ile imzalanan mutabakat zaptına göre Ürdün yıllık olarak bin 275 milyar dolar alıyor. Bu rakam, daha önceki yıllara kıyasla 275 milyon dolar artış anlamına geliyor. Söz konusu mutabakat zaptının geçerliliği Eylül ayında sona eriyor.
Safadi, “Bizim için her şeyi yapması ABD’ye güvenmemiz mümkün değil. Yapmamız gerekeni yaptığımız ve ABD’nin de fikirleri oluşturmak ve desteklemek için yanımızda bulunduğu, iki yönlü bir harekete girmeliyiz” dedi. Safadi Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etme ihtimali ve ticaret sektöründe Çin ile yaşanan gerilimler de dahil olmak üzere Başkan Joe Biden idaresindeki yetkililerin yoğun programına dikkat çekerek, Washington’da kaldığı süre boyunca İsrailliler ve Filistinliler arasındaki müzakerelerin yeniden başlatılmasının gündeminin en üstünde olduğunu belirterek “Nihayetinde, Ortadoğu’da temel mesele olan Filistin-İsrail meselesi ele alınmadan barışa ulaşılamaz” dedi. İsrail ile Arap ülkeleri arasındaki barış anlaşmalarının, Filistinlilerle uzun süredir devam eden çatışmayı ele almanın bir alternatifi olarak görülmesini reddeden Bakan, iki devletli çözümün artık geçerli olmadığı yönündeki iddialara, tek devletli seçeneğin bir çözüm olmadığını zira böyle bir çözümün ırkçılığı kurumsallaşacağı yanıtını verdi.
Ürdünlü Bakan ayrıca, Suudi Arabistan’ın Mısır doğalgazının Ürdün ve Suriye üzerinden Lübnan’a ulaştırılmasına ilişkin anlaşmanın sona ermesi için “son derece ileri düzeyde” görüşmeler yürüttüğünü açıkladı. Bakan ayrıca “Kimse Irak’ın başarılı olamamasına ihtimal vermiyor” derken, “Biz doğal ortağız ve birlikte çalışma imkanlarımızı en üst düzeye çıkarabilirsek, herkesin yararlanacağı birçok tamamlayıcı unsur olur” dedi.
Safadi, Suriye konusunda, ‘mevcut statüko’ya karşı uyarıda bulunarak, 10 yıllık çatışmaya siyasi bir çözüm bulunması için Rus-ABD iş birliği yapılması çağrısında bulundu. Bakan “Suriye krizini çözmek için, eşit derecede etkili olacak Arap katılımı olmaksızın, masaya oturulması anlaşılmaz bir durum” ifadelerini de sözlerine ekledi.



BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
TT

BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)

AFP'nin dün gördüğü BM Genel Sekreteri'nin raporuna göre, İsrail'in işgal altında bulunan Batı Şeria'daki yerleşim genişlemesi, BM'nin 2017'de izlemeye başlamasından bu yana 2025'te rekor seviyeye ulaştı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Güvenlik Konseyi üyelerine gönderdiği belgede, "İşgal altındaki Batı Şeria'da, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere, İsrail yerleşimlerinin devam eden genişlemesini kınıyorum. Bu durum gerilimleri körüklemeye, Filistinlilerin topraklarına erişimini engellemeye ve bağımsız, demokratik, bütünleşik ve tam egemen bir Filistin devletinin kurulma olasılığını tehdit etmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.

İsrail'in 1967'de işgal edip ilhak ettiği Doğu Kudüs'te yaklaşık üç milyon Filistinli yaşıyor; bunların yanı sıra Birleşmiş Milletler'in uluslararası hukuka göre yasadışı saydığı yerleşim yerlerinde de yaklaşık 500 bin İsrailli bulunuyor.

Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri hem sağcı hem de solcu çeşitli İsrail hükümetleri döneminde devam etmiştir.

Bu yerleşim faaliyetleri, özellikle 7 Ekim 2013'te Hamas'ın güney İsrail'de gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırının ardından Gazze'de savaşın başlamasından bu yana, mevcut hükümetin döneminde önemli ölçüde yoğunlaştı.


Abbas, İsrail'in Gazze Şeridi'ni ayırma veya yeniden işgal etme planlarını reddetti

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
TT

Abbas, İsrail'in Gazze Şeridi'ni ayırma veya yeniden işgal etme planlarını reddetti

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas dün yaptığı açıklamada, Filistin Yönetimi'nin İsrail'in Gazze Şeridi'ni Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeridi'nden ayırma veya Şeridi yeniden işgal etme ya da herhangi bir bölümünü ilhak etme planlarını kabul etmeyeceğini belirtti.

Şu anda İtalya'yı ziyaret eden Abbas, Gazze Şeridi'nde güvenlik veya askeri çözümlerin olmadığını, Şeridin Filistin devletinin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı.

Filistin Haber Ajansı, Abbas'ın İtalyan Dışişleri Bakanı'na işgal altındaki Filistin topraklarındaki son gelişmeler, Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin güçlendirilmesi çabaları ve Başkan Donald Trump'ın planının ikinci aşamasının uygulanması hakkında bilgi verdiğini bildirdi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre bu aşama, Hamas yönetiminin sona erdirilmesi, İsrail'in çekilmesi, yeniden yapılanma ve yerinden edilmenin önlenmesini içeriyor.


Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalında meydana gelen patlamada 33 kişi yaralandı

Dera ve Süveyda arasındaki otoyolda gıda malzemeleri yüklü kamyonlardan oluşan bir konvoy (AP)
Dera ve Süveyda arasındaki otoyolda gıda malzemeleri yüklü kamyonlardan oluşan bir konvoy (AP)
TT

Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalında meydana gelen patlamada 33 kişi yaralandı

Dera ve Süveyda arasındaki otoyolda gıda malzemeleri yüklü kamyonlardan oluşan bir konvoy (AP)
Dera ve Süveyda arasındaki otoyolda gıda malzemeleri yüklü kamyonlardan oluşan bir konvoy (AP)

Güney Suriye'deki Dera vilayetinin sağlık müdürlüğü dün yaptığı açıklamada, Dera kırsalının batısındaki Abidin kasabasında bir düğün merasimi sırasında meydana gelen ve kaynağı bilinmeyen patlamada 33 kişinin yaralandığını duyurdu.

Dera Sağlık Müdürü Ziyad el-Mehamid, yaralılar arasında çocukların da bulunduğunu söyledi.

Dera Ulusal Hastanesi 19, Tafas Ulusal Hastanesi 6 ve el-Şecere kasabasındaki sağlık merkezi 8 yaralıyı tedavi altına aldı.

Abidin kasabası sakinleri Alman Basın Ajansı'na (DPA) şunları söyledi: “Ne olduğunu bilmiyoruz. Patlayıcı bir cihaz mıydı yoksa bir top mermisi miydi? Bazıları düğün kutlaması sırasında patlayan bir el bombası olduğunu söyledi ve çoğunluğu çocuk olmak üzere yüzlerce insan toplanmıştı.”

Suriye medyası, İsrail ordusuna ait bir devriyenin batı Dera kırsalındaki patlama bölgesine doğru ilerlediğini bildirdi, ancak daha fazla ayrıntı vermedi.

Bu arada, Suriye devlet televizyonu, güneydeki Süveyda vilayetinde silahlı grupların el-Mezra kasabasında İç Güvenlik Güçlerine ait bir aracı silahlı insansız hava aracıyla (SİHA) hedef aldığını bildirdi.

Bir güvenlik kaynağı televizyon kanalına, "isyancı grupların bombardımanı ateşkes anlaşmasının ihlali anlamına geliyor ve güvenlik güçleri bu ihlallere kararlı bir şekilde karşılık verecektir" ifadelerini kullandı.