Amr Musa, Şarku'l Avsat için kaleme aldı: İyisi ve kötüsüyle yeni yıl

Amr Musa, Şarku'l Avsat için kaleme aldı: İyisi ve kötüsüyle yeni yıl
TT

Amr Musa, Şarku'l Avsat için kaleme aldı: İyisi ve kötüsüyle yeni yıl

Amr Musa, Şarku'l Avsat için kaleme aldı: İyisi ve kötüsüyle yeni yıl

Evet, iyisiyle kötüsüyle 2021 sona erdi. Bir önceki gibi olmaması dünyanın dört bir köşesindeki ve beş (veya altı) kıtasındaki insanlara, farklı yargı ve hükümlerle de olsa ‘yeni normal (New normal)’ olarak adlandırılan normal bir hayata dönme fırsatı vermesi umuduyla yeni yıl geldi. Yeniden boyanmış ve ütülenmiş bir elbiseye bürünse de içerik olduğu gibi kalacak, yaşadığımız ve bildiğimiz gibi olana dönüşecek.
Bu ifadenin küresel olarak ne anlama geldiğine dair analizlerde kaybolmamak için Ortadoğu ve Arap dünyası düzeyinde ne anlama geldiğine odaklanalım:
Birincisi: Yeni yılı kutlamak ve ondan bir iyilik ummak dışında, bir yıldan diğerine geçmenin bizim için niteliksel bir sıçrama oluşturduğunu düşünmüyorum. Sahip olduklarımızın mantığı ve hayatımızın her alanında taşıdıklarımızın negatif ağırlığı, çok iyi şeyler beklemeyi mantıksız kılıyor.
İkincisi: Yükselişe geçen (Arap olmayan) bölgesel güçler de dahil olmak üzere bölgenin kaderini manipüle eden dış güçler, Arap dünyasını bölgenin liderliğinde bir ortak olarak görmüyor. Aksine, çoğu bu arenadaki insanların pahasına yapılan bir rekabet ve çıkarların gerçekleştirilmesi için bir arenadır. ‘Saha halkının’ birçoğunun hala bunlardan iyilik beklemesi garip ve oldukça tehlikeli.
Üçüncüsü: Arapların kendilerinin koşulları değişti ve ben durumun daha da kötüye gittiğini görüyorum. Yeni stratejik düşmanları var. Aslında her Arap ülkesinin veya grubunun farklı düşmanı var ve bu da farklı öncelikleri doğurdu. Böylece ‘Arap ulusal güvenliği’ ifadesi içi kof, yapısız ve anlamsız hale geldi. Aynı zamanda, Arap ekonomik entegrasyon projeleri durduruldu veya büyük ölçüde kesintiye uğradı. Başka bir deyişle, ne Arap güvenliği ne de Arap ekonomisi - ve ikisi Arap devletlerini ve toplumlarını bağlayan ‘çimento’ olarak kabul edildi - olduğu gibi kaldı. Aşındılar.
Dördüncüsü: Arap dünyasındaki insanlar arasındaki ana bağlantı olan Arap dilinin kendisi de gerileme ve körelme ile karşı karşıya kaldı... Arap seçkinleri, Arap dünyasında gelecek nesilleri temsil edecek olan oğulları ve kızları için artık dilleriyle veya eğitimleriyle ilgilenmiyor.
Ne yazık ki çil yavrusu gibi dağıldılar…

Beşincisi: Ayrıca iki olumsuz şeyden daha bahsetmeliyiz. Birincisi, yeniden yapılanma girişimleri veya çabalarının çoğunun, ulusal kalkınma sürecini destekleyebilecek Arap (veya bölgesel) entegrasyonunun önemine fazla dikkat etmeden yerel (ulusal) bir tonda ve yönetimde gerçekleştirilmesi gerçeğiyle ilgilidir. İkincisi, önümüzdeki onlarca yıl boyunca bizi meşgul edecek salgın hastalıklar ve iklim değişiklikleri gibi yeni zorluklarla ilgili. Biz Arap vatandaşları, içeriğinde ve ilgili Arap devletleri ve kurumlar arasındaki koordinasyonda verimli bir çalışma görmedik. Ne ‘koronavirüs (Kovid-19) salgınına’ birlikte direndik, ne de ülkemizi doğrudan etkileyecek iklim değişiklikleriyle mücadele için önemli bir bölgesel planın sahibiyiz.
Altıncısı: Merak ediyorum, yukarıdakilerin hepsiyle birlikte veya bunlara rağmen, Arap yetkililerin, Arap okullarındaki eğitim sürecini dil, tarih ve yapay zeka ve Arapça ve orijinal dillerindeki kelime hazinesi gibi bazı yeni konular ve teknolojideki bazı benzer programlara nasıl bağlayacağınızı içeren bir Arap aydınlanma kampanyası başlatmak gibi belirli konuları tartışmaları için bir fırsat var mı?
Evet, bu ya da bunun bir kısmı yapılsaydı, ‘yeni normalin’ şekillenmesinde dünyaya katılmaya yakın olurduk çünkü biz de ulusların gurur duyacakları yeni bir şey sunacaktık.
Son olarak: Son zamanlarda görüştüğüm Libyalı yetkililerden birinin Libya'da el-Ula görüşmesi sonrası Arap uzlaşması ve Türkiye ile Mısır arasında süregelen sükunetin ardından siyasi atmosfere sızan olumlu bir hava hissettiklerini hatırlatması üzerine olumlu bir not eklemek isterim.
Başka olumlu yönleri de var kuşkusuz, ama dedikleri gibi bir akım oluşturmaya yetmiyor... Nice senelere…

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi, Şarku’l Avsat için kaleme aldı: Çatışma alanından, işbirliği ve bölgesel entegrasyona

Gassan Selame, Şarku'l Avsat için kaleme aldı: Yeni bir düzene doğru hareket eden dünya



İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanında son 24 saat içinde 100'den fazla kişi hayatını kaybetti

 Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından dağıtılan gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından dağıtılan gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
TT

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanında son 24 saat içinde 100'den fazla kişi hayatını kaybetti

 Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından dağıtılan gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından dağıtılan gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanı devam ederken ve son 24 saat içinde 100'den fazla kişi hayatını kaybederken, Gazze İnsani Yardım Vakfı bugün Gazze Şeridi'ndeki yardım dağıtım merkezlerinden birini yeniden açtı.

Vakıf, Hamas'ın kendisine yönelik tehditler savurduğunu iddia ederek dün yardım dağıtım merkezlerini kapatmıştı. Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre vakıf cuma günü de güvenlik gerekçesiyle yardım dağıtım merkezlerini kapatmış ve halka bu merkezlerden uzak durmaları çağrısında bulunmuştu.

Vakıf, Facebook sayfasında Arapça olarak yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bulunan merkezlerinden birinin bugün öğlen 12'de yeniden açılacağını duyurdu.

Diğer yandan vakıf, bölge sakinlerinden çalışma saatlerinden önce merkeze yaklaşmamalarını, aksi takdirde gıda paketlerinin dağıtılamayabileceğini belirtti.

İsrail yaklaşık iki hafta önce Gazze Şeridi'ne yardım girişi üzerindeki ablukasını hafifletti. Vakıf, Birleşmiş Milletler (BM) yardım kuruluşlarını ve diğer girişimleri atlayarak yardımın dağıtılması sorumluluğunu üstlendi.

Vakıf, mevcut yardım ağlarını bypass etmenin yanı sıra sivilleri tehlikeye attığı ve tarafsız insani yardım için yaygın olarak kabul edilen standartları ihlal ettiği iddiasıyla eleştiriliyor.

Bu arada Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında 7 Ekim 2023'ten bu yana hayatını kaybedenlerin sayısının 54 bin 880'e yükseldiğini açıkladı. Bakanlık günlük istatistik raporunda, İsrail bombardımanı sonucunda son 24 saat içinde hastanelere 108 ölü ve 393 yaralının ulaştığını bildirdi.

Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü bugün, İsrail bombardımanı sonucu on Filistinlinin yaşamını yitirdiğini, bunlardan beşinin Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bulunan bir yardım merkezine gıda maddesi almak için gitmekte olduğunu duyurdu.

İsrail ordusu, bölgede askerlerine yaklaşan ‘şüphelilere’ uyarı ateşi açtığını söyledi.

Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal AFP'ye yaptığı açıklamada, ekiplerinin ‘Refah'ın batısındaki el-Alem kavşağı bölgesinde beş şehit ve onlarca yaralıyı’ hastaneye naklettiğini söyledi. Basal, hayatını kaybedenlerin ‘Refah'ın batısındaki yardım dağıtım merkezine gitmeye hazırlanan binlerce yerinden edilmiş Filistinli’ arasında olduğunu açıkladı.

Basal, İsrail güçlerinin dağıtım merkezine ulaşmalarına yüzlerce metre kala sivillere ateş açtığını bildirdi.

AFP'nin bir sorusuna yanıt olarak İsrail ordusu şu cevabı verdi: “Dün gece bölgenin aktif bir çatışma bölgesi olduğuna dair yapılan uyarılara rağmen, bazı şüpheliler Refah bölgesinde faaliyet gösteren İsrail ordusu güçlerine tehditkâr bir şekilde yaklaşmaya çalıştı.”

Bu bölgede yardım için toplanan insanlara ilk kez ateş açılmıyor. Sivil Savunma Müdürlüğü son günlerde bölgede bu türden en az üç olayda onlarca kişinin öldüğünü duyurdu.

Daha önceki en az iki olayda İsrail ordusu ‘şüphelilere’ ateş açtığını kabul etmişti.

Bugün de Han Yunus'un batısındaki el-Mevasi bölgesinde yerlerinden edilmiş insanların kaldığı bir çadırın İsrail tarafından bombalanması sonucu aralarında iki çocuğun da bulunduğu beş Filistinli hayatını kaybetti.