Johnson krizi koronavirüs önlemleri sırasındaki “partiler” skandalı sebebiyle daha da kötüleşiyor

Muhalefetteki İşçi Partisi, 2013’ten bu yana ilk kez Muhafazakâr Parti’nin 10 puan önünde

Dün Londra’da polise daha fazla yetki veren yasal mevzuata karşı yapılan gösteriler sonradan başbakana istifa çağrılarına dönüştü (EPA)
Dün Londra’da polise daha fazla yetki veren yasal mevzuata karşı yapılan gösteriler sonradan başbakana istifa çağrılarına dönüştü (EPA)
TT

Johnson krizi koronavirüs önlemleri sırasındaki “partiler” skandalı sebebiyle daha da kötüleşiyor

Dün Londra’da polise daha fazla yetki veren yasal mevzuata karşı yapılan gösteriler sonradan başbakana istifa çağrılarına dönüştü (EPA)
Dün Londra’da polise daha fazla yetki veren yasal mevzuata karşı yapılan gösteriler sonradan başbakana istifa çağrılarına dönüştü (EPA)

İngiltere’de herkes, hükümetinin üst düzey sivil yetkilisi Sue Gray’in, Başbakan Boris Johnson ve personelinin Kovid-19 karantina önlemlerini bilerek ihlal edip etmediğine yönelik gelecek hafta yayınlanacak raporunda neler söyleyeceğini merak ediyor. Johnson haftalarca süren inkâr ve yalanlamadan sonra, bu hafta personellerinin Mayıs 2020’de Britanya halkı kapanma önlemlerine tabi tutulurken düzenlediği ve katıldığı en az bir parti için Parlamento’da özür diledi. Söz konusu partilere yönelik iddialar muhalefetteki İşçi Partisi ve iktidardaki Muhafazakâr Parti’den Başbakan’a yönelik istifa çağrılarının yapılmasına neden oldu.
Savanta ComRes isimli anket merkezine göre, bu skandal, muhalefetteki İşçi Partisi’nin 2013’ten bu yana ilk kez iktidardaki Muhafazakâr Parti’nin 10 puan önüne geçmesine neden oldu. Bununla birlikte İşçi Partisi, Johnson’ın “görev için uygun olmadığını” belirtti. İşçi Partisi lideri Keir Starmer dün (Cumartesi) yaptığı açıklamada, “Gördüğümüz şey, kurnazlık ve aldatmacayla dolup taşan bir başbakanın görüntüsü” ifadelerine yer verdi. Muhafazakâr Parti’den en az 5 milletvekili, başbakana güvenoyu talep eden mektuplar gönderdiklerini belirtti. Güven oylaması için, Muhafazakâr Parti milletvekillerinden toplam 54 mektup gönderilmesi gerekiyor. The Daily Telegraph gazetesi, şu ana kadar 20 mektup gönderildiğini aktardı. Daily Mirror gazetesine göre ise, Muhafazakâr Parti Milletvekili Andrew Bridgen, Johnson’ın liderliğin “ahlaki otoritesini kaybettiğini” söyledi.
Downing Street’de parti düzenlenme skandalının geçen ay ortaya çıkmasından sonra birçok Britanyalı, karantina önlemleri sırasında ölüm döşeğindeki sevdiklerine veda edemediklerine yönelik üzücü deneyimlerini anlattı.
Sue Gray’in raporunu yayınlamasının ardından bu skandal, büyük ihtimalle Downing Street’in, medyada “Üst Düzey Yetkili Kurtarma Operasyonu” olarak adlandırılan Johnson'ın liderliğini kurtarmaya yönelik plana gölge düşürecek. The Independent gazetesi, planın Downing Street’deki kıdemli yardımcıların görevden alınmasına tanık olacağını belirtti.
Buna cevap olarak, Downing Street’ten bir sözcü, hükümetin, Gray soruşturmasının “salgın sırasında toplanmalara yönelik gerçekleri belirtmesini” beklediğini söyledi.
The New York Times gazetesi, kapanma önlemlerini ihlal eden partilerle ilgili bir dizi iddiayı araştıran Gray’in söz konusu partiler sebebiyle “büyük bir şok geçirdiğini” bildirdi.  İngiliz haber ajansı PA Media, Gray’in 16 Nisan’da hükümet çalışanlarının işten çıkışında ayrı ayrı başlayan, daha sonra birleşen iki partiye katıldığına yönelik cuma günü yapılan iddialara ilişkin, İngiliz hükümet çalışanlarının söz konusu partilerle ilgili bilgi saklamalarından endişe duyduğunu belirttiğini aktardı.
Başbakan Boris Johnson'ın birçok sorunla karşılaştığı bir haftanın ardından liderliğini yeniden güçlendirmeyi düşündüğünün bildirildiği sırada, İngiliz hükümet merkezinde yeni kanunsuzluk iddiaları ortaya çıktı. Şu an milletvekili olan Avam Kamarası Savunma Komitesi Başkanı Tobias Ellwood, Johnson'ın "öncülük etmesi veya istifa etmesi " gerektiğini söyledi.
Cumartesi günü yayınlanan bir habere göre, Boris Johnson pandemi sırasında, personeli tarafından düzenlenen haftalık partilere katıldı. Bu iddiaları ilk kez yayınlamış olan The Daily Telegraph gazetesine göre, görgü tanıkları Başbakan’ın alkol tükettiğini ayrıca konukların müzik eşliğinde dans ettiğini ve bir kişinin içki almak için valiziyle yerel bir markete gönderildiğini söyledi. Mirror gazetesi, haftalık etkinlikleri önceki yönetimlerde de “Downing Street’te uzun süredir devam eden bir gelenek” olarak nitelendirdi. Ancak bu gelenek, kapalı alanlarda toplanmaları engelleyen Kovid-19 kısıtlamalarının uygulamaya konulmasından sonra da devam etti.
Hafta sonunu seçim bölgelerinde geçiren Muhafazakâr Parti milletvekilleri, Downing Street’te sağlık önlemlerinin ihlal edildiğine yönelik haberlerin ardından öfkeli seçmenlerden birçok mektup aldıklarını söylüyorlar.
Johnson, ailesinden bir kişinin Kovid-19 testinin pozitif çıkmasının ardından hafta sonunu karantinada geçiriyor. Muhalefetteki İşçi Partisi, Johnson’ın “fiili olarak saklandığını” ve istifa etmesi gerektiğini belirtti.
2021’in Nisan ayında Kraliçe II. Elizabeth'’n kocası Prens Philip’in cenaze töreni arifesinde iki parti düzenlendi. Downing Street hükümeti, partileri “son derece üzücü” olarak nitelendirerek Buckingham Sarayı’ndan özür diledi.
Aralık ayında hükümet binasının arka kapısından bir şarap soğutucusunun teslim alındığını gösteren fotoğraflar yayınlayan Daily Mirror gazetesinin cumartesi yayınladığı habere göre, söz konusu partiler izole partiler değildi. Gazete, hükümet personellerinin şarap soğutucusun, valizlerde taşınan çok miktarda alkol şişesiyle doldurulduğunu ve Johnson’ın bazen cuma günü şarap içmeye geldiğini söyledi. Gazete bir çalışanın “Alkolün varlığının farkında olmadığını söyleyen ifadeler sadece saçmalık” sözlerini aktardı. Hükümet bakanlarının çoğu Johnson’a destek verdi ancak Maliye Bakanı Rishi Sunak da dahil olmak üzere bazılarının desteği daha az görünüyordu.
Emeklilik sorunlarından sorumlu Bakan Guy Opperman, sokağa çıkma yasağının ailesine maliyetine dikkat çekerek Johnson’ın “yolunu değiştirmesi gerektiğini” söyleyerek bakanlar arasındaki birlikteliği bozdu. Bakan BBC’ye verdiği demeçte; “Bir öfke duygusu yaratıyor çünkü 2020’nin Mayıs ayında karım ve iki çocuğum hastaneye kaldırıldılar. Onları desteklemek için ziyaret edemedim” dedi. Bakan’ın ikiz bebekleri 2020 yılı Haziran ayında hayatlarını kaybetti.



İran, nükleer iş birliğini dondurarak Batı'ya meydan okuyor

ABD'nin Kum yakınlarındaki yeraltı nükleer tesisine saldırı düzenlemesinin ardından Maxar uydu görüntüsünde yeraltı Fordo kompleksi görülüyor (Reuters)
ABD'nin Kum yakınlarındaki yeraltı nükleer tesisine saldırı düzenlemesinin ardından Maxar uydu görüntüsünde yeraltı Fordo kompleksi görülüyor (Reuters)
TT

İran, nükleer iş birliğini dondurarak Batı'ya meydan okuyor

ABD'nin Kum yakınlarındaki yeraltı nükleer tesisine saldırı düzenlemesinin ardından Maxar uydu görüntüsünde yeraltı Fordo kompleksi görülüyor (Reuters)
ABD'nin Kum yakınlarındaki yeraltı nükleer tesisine saldırı düzenlemesinin ardından Maxar uydu görüntüsünde yeraltı Fordo kompleksi görülüyor (Reuters)

İran, İsrail ile savaşında ateşkes sağlanmasından bir hafta sonra, nükleer programı üzerindeki Batı baskısına karşı yeni bir meydan okuma olarak Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) ile iş birliğini dondurma kararı aldı.

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, parlamentonun iş birliğini askıya alma kararını onaylayan bir kararname imzaladı. Bu durum, özellikle ABD saldırılarının ardından İran'ın %60 zenginleştirilmiş uranyum stokunun kaderini çevreleyen belirsizlik göz önüne alındığında, uluslararası denetimleri zorlaştırdı. Yeni yasa, Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi'nin gelecekteki tüm denetimleri onaylamasını gerektiriyor.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) kararı not ettiğini ve İran'dan resmi açıklama beklediğini belirtti.

Tahran bu adımın, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması kapsamındaki nükleer haklarını korumayı amaçladığını söyledi. Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, parlamentonun Ulusal Güvenlik Komitesi ile yaptığı toplantıda UAEK ile herhangi bir iş birliği yapılmamasını açık bir şekilde desteklediğini ifade etti.

Buna karşılık, Almanya kararı "felaket bir sinyal" olarak nitelerken, İsrail önümüzdeki Ekim ayında sona erecek olan İran'a yönelik yaptırımların yeniden uygulanması için “Snapback” mekanizmasının etkinleştirilmesi çağrısında bulundu. Bu hareket İran'ın nükleer dosyasını BM Güvenlik Konseyi'ne geri gönderme tehdidi yaratacaktır.