Kovid-19’a karşı koruma sağlayan gen varyantı belirlendi

Çalışma, uluslararası bir araştırma ekibi tarafından takip edildi

Yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı kullanılan en yaygın aşılar (Reuters)
Yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı kullanılan en yaygın aşılar (Reuters)
TT

Kovid-19’a karşı koruma sağlayan gen varyantı belirlendi

Yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı kullanılan en yaygın aşılar (Reuters)
Yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı kullanılan en yaygın aşılar (Reuters)

İsveç Karolinska Enstitüsü'ndeki araştırmacılar önderliğinde yürütülen uluslararası bir çalışmada, yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) şiddetli geçirenlere koruma sağlayabilecek bir gen varyantı tespit edildi.
Araştırmacılar, farklı soylardan gelen insanları inceleyerek varyantı tam olarak belirlemeyi başardı. Çalışmaya katılan isimler, bu başarının, farklı kökenlerden insanları içeren klinik deneyler yürütmenin önemini gösterdiğini ifade etti.  
Çalışmanın bulguları, 13 Ocak’ta Nature Communications dergisinde yayınlandı.
Yaşlılık ve altta yatan bazı hastalıklara ek olarak genler, Kovid-19’dan ciddi şekilde etkilenip etkilenmediğimizi veya yalnızca hafif bir hastalığa yakalanıp yakalanmadığımızı belirliyor.
Çoğunlukla Avrupa kökenli insanlar üzerinde daha önce yapılan araştırmalar, belirli bir DNA dizilimini taşıyan bireylerin kritik bir Kovid-19 enfeksiyonuna yakalanma riskinin yüzde 20 daha düşük olduğunu buldu.
Neandertallerden miras alınan ve Afrika dışındaki tüm insanların yaklaşık yarısında bulunan DNA’nın bu kısmı bağışıklık sistemindeki genleri kodlama vazifesi görüyor.
Bununla birlikte, DNA’nın söz konusu bölgesinin birçok genetik varyant barındırması, şiddetli Kovid-19 enfeksiyonuna karşı tıbbi tedavi için tam koruyucu varyantı tespit etmeyi zorlaştırıyor.
Bahsi geçen çalışmayı yürüten araştırmacılar, bu spesifik genetik varyantı belirlemek için ilgili DNA parçasının sadece bir kısmını taşıyan bireyleri tespit etmeye çalıştılar.
Antik dönemde Afrika'dan göçle birlikte ilkel insan genetiği meydana geldiği için, araştırmacılar Neandertal mirasından yoksun Afrika kökenli bireylere odaklanma ihtimalini değerlendirdiler. Ancak bu bireyler DNA'nın bu kısımlarının çoğuna sahip değiller. Bu da hem Afrika hem de Avrupa kökenli insanların aynı fakat sadece küçük bir DNA bölgesine sahip olabilecekleri anlamına geliyor.
Araştırmacılar, ağırlıklı olarak Afrika kökenli bireylerin, belirli bir ilgi çekici gen varyantını belirlemelerine izin veren Avrupa kökenlilerle aynı korumaya sahip olduğunu buldular.
Araştırmayla eş zamanlı olarak çalışmanın yazarlarından Jennifer Huffman, Karolinska Enstitüsü internet sitesinde yayınlanan açıklamasında, "Afrika kökenli bireylerin aynı korumaya sahip olması, DNA'daki Kovid-19 enfeksiyonuna karşı gerçekten koruyucu olan bu benzersiz varyantı tanımlamamızı sağladı" dedi.
Daha önce yapılan 6 çalışmadan toplam Afrika kökenli 130 bin 997 bireyin genetik verilerinin yanı sıra 2 bin 787 Kovid-19 vakayı içeren analizde, Afrika kökenli bireylerin yüzde 80’inin koruyucu varyant taşıdığı vurgulandı. Sonuç, Avrupa mirasına sahip bireyler üzerinde daha önce yapılan daha büyük bir çalışma ile karşılaştırıldı.
Araştırmacılara göre, koruyucu gen varyantı (rs10774671-G), OAS1 geni tarafından kodlanan proteinin uzunluğunu belirliyor ve daha önceki çalışmalar, proteinin daha uzun varyantının Kovid-19'a neden olan SARS-CoV-2'yi parçalamada daha etkili olduğunu gösterdi.
Kanada'daki McGill Üniversitesinde Profesör ve genetikçi Brent Richards, "Genetik risk faktörlerini ayrıntılı olarak anlamaya başlamamız, Kovid-19'a karşı yeni ilaçlar geliştirmenin anahtarıdır" dedi.
Tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgını, dünyanın farklı bölgelerindeki araştırmacılar arasında büyük bir işbirliğini teşvik ederek daha önceki birçok çalışmaya göre daha çeşitli bireylerde genetik risk faktörlerinin incelenmesini mümkün kıldı.
Bununla birlikte, klinik araştırmaların çoğunluğu Avrupa kökenli bireyler üzerinde yapılmaya devam ediyor.
Çalışmanın yazarlarından bir olan Karolinska Enstitüsünden kıdemli araştırmacı Hugo Zeberg, bu çalışmaya farklı atalara sahip bireyleri dahil etmenin önemli olduğuna değinerek, "Sadece bir grup üzerinde çalışmış olsaydık, bu durumda gen varyantını belirlemede başarılı olmazdık" ifadesini kullandı.



Bilim insanları sülüklerden ilham alarak yeni bir cihaz geliştirdi

Sülükler, yapıştıkları canlının derisine dişlerini geçirerek kan emiyor (Reuters)
Sülükler, yapıştıkları canlının derisine dişlerini geçirerek kan emiyor (Reuters)
TT

Bilim insanları sülüklerden ilham alarak yeni bir cihaz geliştirdi

Sülükler, yapıştıkları canlının derisine dişlerini geçirerek kan emiyor (Reuters)
Sülükler, yapıştıkları canlının derisine dişlerini geçirerek kan emiyor (Reuters)

Araştırmacılar, sülüklerden esinlenerek insanlarda kan alma işlemlerini kolaylaştıracak yeni bir cihaz tasarladı.

İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü'nden bilim insanlarının geliştirdiği vantuz biçimindeki cihaz, hastanın üst koluna ya da sırtına yerleştiriliyor.

Vantuz şeklindeki kabın içinde, dışarıdan hafif baskı uygulandığında derinin içine geçen mikro iğneler yer alıyor. Cihaz bu şekilde kısa sürede damarlardaki kanı adeta emerek kabın içine dolduruyor.

Hakemli dergi Advanced Science'ta yayımlanan araştırmada, cihazın maliyetinin çok düşük olduğuna, bu sayede sıtma gibi hastalıklarla mücadele edilen yoksul Afrika ülkelerinde etkili biçimde kullanılabileceğine dikkat çekildi. 

Buna ek olarak kabın içindeki mikro iğneler, genelde kan alma işlemlerinde kullanılan büyük iğnelere kıyasla yaralanma riskini de en aza indiriyor.

Bilim insanları, cihazı aslında başka bir çalışmadan yola çıkarak tasarladıklarını söyledi. Akademisyenler, bazı ilaçları ağzın iç kısmını kaplayan mukoza zarı yoluyla kana taşıyan bir vantuz geliştirirken, böyle bir aletin kan alma işlemlerinde kullanılabileceğini de fark ettiklerini belirtti.

zsxc
Avrupalı bilim insanlarının geliştirdiği vantuz, bozuk para büyüklüğünde (Advanced Science)

Araştırmacılardan David Klein, bu önceki projede sülüklerin nasıl kan emdiğini incelediklerini ve cihazı bu modele göre hazırladıklarını söyledi. 

2,5 santimetrelik kabın dış kısmı silikondan, mikro iğnelerse çelikten yapılma. Fakat araştırmacılar, ileride bunu tamamen geridönüştürülebilir malzemelerden üretmeyi hedefliyor.

Bilim insanları şimdiye dek cihazı sadece domuzların üzerinde test etti. Akademisyenler, projeyi genişleterek vantuzu insanlar üzerinde denemeyi planladıklarını belirtti.

Independent Türkçe, ETH Zurich, New Atlas


"Bilimkurgunun Kraliçesi" Yıldız Savaşları'na girmeye hazırlanıyor

Yüze yapışan uzaylılar ve yeşil gezegenlerdeki kolonicilerden sonra sıra stormtrooper'lara mı geldi? (Lucasfilm)
Yüze yapışan uzaylılar ve yeşil gezegenlerdeki kolonicilerden sonra sıra stormtrooper'lara mı geldi? (Lucasfilm)
TT

"Bilimkurgunun Kraliçesi" Yıldız Savaşları'na girmeye hazırlanıyor

Yüze yapışan uzaylılar ve yeşil gezegenlerdeki kolonicilerden sonra sıra stormtrooper'lara mı geldi? (Lucasfilm)
Yüze yapışan uzaylılar ve yeşil gezegenlerdeki kolonicilerden sonra sıra stormtrooper'lara mı geldi? (Lucasfilm)

74 yaşındaki Hollywood yıldızı, bilimkurgu dünyasında yeni bir evrene açılıyor. Yaratık (Alien) ve Avatar serileriyle bu kategoriye damga vuran Sigourney Weaver'ın Yıldız Savaşları (Star Wars) serisine gireceği bildirildi. 

The Hollywood Reporter, 2019 tarihli Star Wars: Skywalker'ın Yükselişi'nden (Star Wars: The Rise of Skywalker) sonra prodüksiyonuna başlanacak ilk Yıldız Savaşları filmi olacak The Mandalorian & Grogu için Weaver'la görüşme yapıldığını duyurdu. 

Disney+ dizisi The Mandalorian'ın yaratıcısı Jon Favreau'nun çekeceği filmin bu yıl çekimlerine başlanması ve 2026'de gösterime girmesi bekleniyor. 

Disney'in dijital yayın platformunun en popüler dizilerinden biri olan The Mandalorian, 2019'da yayına girdikten sonra Baby Yoda karakteriyle konuşulmuştu. 

Djarin rolündeki Pedro Pascal'ın başrolünde olduğu dizinin başarısının ardından The Book of Boba Fett ve Ahsoka gibi spinofflar da çekilmişti.

dergth
Sigourney Weaver, Avatar'da Kiri karakterini de canlandırıyor (AFP/Walt Disney)​​​​​​

Game of Thrones, The Last of Us ve Narcos gibi dizilerle tanınan Pascal'ın yeni filmde Djarin karakterini canlandırması bekleniyor. Ancak senaryonun detayları henüz sızmadı. 

Üç kere Oscar'a aday gösterilen Weaver, 1979'da Ridley Scott'ın filmiyle başlayan Yaratık serisindeki 4 filmde Ellen Ripley karakterine hayat vermişti. Başroldeki bir kadının canavarla savaşması, pek çok yapıma örnek olmuştu. 

Sonrasında ikinci Yaratık filminin yönetmeni David Cameron'la Avatar serisine başlayan Weaver'a "Bilimkurgunun Kraliçesi" lakabı takıldı. 

Independent Türkçe, The Hollywood Reporter, Screen Rant


Nükleer füzyonda yeni bir rekor kırıldı

WEST, plazmanın milyonlarca derecede korunmasını sağlıyor (Fransız Alternatif Enerjiler ve Atom Enerjisi Komisyonu)
WEST, plazmanın milyonlarca derecede korunmasını sağlıyor (Fransız Alternatif Enerjiler ve Atom Enerjisi Komisyonu)
TT

Nükleer füzyonda yeni bir rekor kırıldı

WEST, plazmanın milyonlarca derecede korunmasını sağlıyor (Fransız Alternatif Enerjiler ve Atom Enerjisi Komisyonu)
WEST, plazmanın milyonlarca derecede korunmasını sağlıyor (Fransız Alternatif Enerjiler ve Atom Enerjisi Komisyonu)

Fransa'daki nükleer füzyon reaktörü WEST, sıcak plazmayı 6 dakika boyunca 50 milyon derecede tutarak bir rekora imza attı. Bu gelişme, temiz ve neredeyse sınırsız enerji temin etmeyi amaçlayan nükleer füzyon alanında önemli bir adıma işaret ediyor.

Nükleer füzyon, atom çekirdeklerinin birleşerek daha ağır bir element ortaya çıkarmasını ifade ediyor. Bu süreçte açığa çıkan çok büyük miktarlardaki enerji, atmosfere karbondioksit salmamasından dolayı da ilgi çekiyor. 

Ayrıca diğer seçeneklerden daha güçlü olan bu enerji kullanılabilirse, bir kilogram yakıt başına fosil yakıtlardan neredeyse 4 milyon kat daha fazla enerji üretilmesi bekleniyor. 

Fransız Alternatif Enerjiler ve Atom Enerjisi Komisyonu'yla işbirliği içindeki Princeton Plazma Fiziği Laboratuvarı (PPPL) bu yolda önemli bir adım atarak içi tungsten kaplı reaktörde, füzyonun gerçekleşmesi için gereken plazmayı yaratarak bunu 6 dakika boyunca 50 milyon derecede tutmayı başardıklarını pazartesi günü duyurdu. 

Daha önce benzer reaktörler bundan daha yüksek derecelere çıksa da bu sıcaklığı WEST kadar uzun süre korumayı başaramamışlardı. Öte yandan içi karbonla kaplı reaktörler istikrarlı bir şekilde daha uzun süre plazmayı korumuştu. Fakat karbonun, reaksiyona yakıt sağlayan hidrojen izotopu trityumu emmesi bazı bilim insanlarının bundan uzaklaşmasına yol açıyor.

Ancak tungsten de tamamen sorunsuz değil. Element eriyip plazmaya karışarak füzyonun soğumasına neden olabiliyor. Bu nedenle bilim insanlarının elementi ve çalıştıkları ortamı iyi analiz etmesi gerekiyor. 

Nükleer füzyon enerjisinin önündeki en büyük engellerden biri muazzam seviyedeki sıcaklıklara ulaşmak için yüksek seviyede enerji gerekmesi. Güneş'in merkezinden daha sıcak olan seviyelere ulaşmak amaçlanırken burada tokamak adlı reaktörler devreye giriyor. 

WEST'in de aralarında yer aldığı bu reaktörler, Dünya'nın yıldızına güç veren enerji türünü üretebildiğinden zaman zaman "yapay Güneş" diye anılıyor. 

PPPL İleri Projeler Başkanı Luis Delgado-Aparicio, Business Insider'a yaptığı açıklamada "Dünya'da bir Güneş yaratmaya çalışıyoruz" diyor.

Ve bu son derece zor. 

Halihazırda reaktörler plazmayı yüksek sıcaklıkta tutmakta zorlanırken, genellikle ürettiklerinden daha fazla enerji tüketiyor. Son testte WEST, önceki denemelerinden yüzde 15 daha fazla enerji üretse de henüz bu sorunun üstesinden gelmeyi başaramadı. 

Füzyon enerjisinin ticari kullanıma sunulmasına hâlâ çok uzun yıllar olduğu tahmin ediliyor. Fakat Delgado-Aparicio "insanlığa enerji sağlama yönündeki bu büyük hedefe" doğru ilerleme kaydedildiği görüşünde.

Independent Türkçe, Business Insider, IFL Science


Peaky Blinders'ın Ada Shelby'sinden "Film ne zaman çıkacak?" sorusuna yanıt

Britanya'nın Midlands bölgesinde geçen dizinin yaratıcısı vizyon tarihi için 2025'i işaret ediyor  (BBC)
Britanya'nın Midlands bölgesinde geçen dizinin yaratıcısı vizyon tarihi için 2025'i işaret ediyor (BBC)
TT

Peaky Blinders'ın Ada Shelby'sinden "Film ne zaman çıkacak?" sorusuna yanıt

Britanya'nın Midlands bölgesinde geçen dizinin yaratıcısı vizyon tarihi için 2025'i işaret ediyor  (BBC)
Britanya'nın Midlands bölgesinde geçen dizinin yaratıcısı vizyon tarihi için 2025'i işaret ediyor (BBC)

Oscar ödüllü aktör Cillian Murphy'nin Tommy Shelby'yi canlandırdığı hit dizi Peaky Blinders'ın filmi heyecanla bekleniyor. 

Dizinin 7. sezon yerine bir filmle tamamlanacağı 2021'de duyurulmuştu. Ancak projenin hâlâ vizyona girmemesiyle hayranlar sabırsızlanıyor.

2013'ten 2022'ye kadar süren 6 sezonluk popüler İngiliz suç dramasında önemli bir rol oynayan Sophie Rundle, annesinin dahi "Peaky Blinders'ın filmi geliyor mu?" diye kendisine sorduğunu yeni verdiği röportajda söyledi. 

36 yaşındaki aktris, New York Post'a şöyle konuştu: 

Kendi ailem de dahil herkes bana bunu soruyor. Annem bile 'Elbette ki bana söyleyebilirsin!' diyor ama ben hiçbir şey bilmiyorum. Bazı görüşmelerin yapıldığını biliyorum ama herhangi bir filmi çekmek lojistik açıdan bir kabus gibi. Bu görüşmeleri yetişkinlere bırakıyorum.

Cillian Murphy'nin canlandırdığı Tommy Shelby'nin kardeşini canlandıran Rundle, rol arkadaşının Oppenheimer'la Oscar almasını da yorumladı:

Bu çılgınca ama muhteşem bir şey, gerçekten de çok hak etti. O müstesna biri ve filmde de öyleydi. Kendi tarzında sakince dünyayı hakimiyeti almasını izlemek müthiş bir şey.

Peaky Blinders'ın yaratıcısı Steven Knight, Cillian Murphy'nin gelecek filmde gangster Tommy Shelby rolünü yeniden canlandıracağını martta doğrulamıştı. Knight çekim tarihini de eylül olarak vermişti.

Murphy'nin dönüşü çok da sürpriz olmadı zira kendisi, uygun bir senaryo sunulması halinde Peaky Blinders filmindeki rolüne devam etmek istediğini epey açık bir şekilde dile getiriyordu.

47 yaşındaki İrlandalı geçen yıl Rolling Stone'a, "Eğer daha fazla hikaye varsa, bunu yapmayı çok isterim" demişti:

Ama doğru olması lazım. Steve Knight 36 saatlik bir televizyon dizisi yazdı ve biz de çok mutlu ayrıldık. O son sezonla gerçekten gurur duyuyorum. Dolayısıyla, daha fazlasını yapmak mantıklı ve haklı hissettirmeli.

I. Dünya Savaşı sonrasında geçen Peaky Blinders, evine dönen savaş kahramanı Thomas Shelby'nin başında olduğu, bölgenin o dönemdeki en güçlü çetelerinden birini takip ediyordu.

Dizinin büyük beğeni toplayan ilk 4 sezonu BBC Two'da yayımlandıktan sonra son iki sezon BBC One'a alınmıştı. Murphy'nin yanı sıra Tom Hardy, Paul Anderson ve Helen McCrory de dizide rol almıştı.

Independent Türkçe, New York Post, Rolling Stone


Stevie Wonder, Drake-Kendrick Lamar kavgasını yorumladı

Stevie Wonder (Reuters)
Stevie Wonder (Reuters)
TT

Stevie Wonder, Drake-Kendrick Lamar kavgasını yorumladı

Stevie Wonder (Reuters)
Stevie Wonder (Reuters)

Stevie Wonder, Kendrick Lamar'la Drake arasındaki kavganın dikkati daha önemli küresel meselelerden başka yöne çevirdiğine inandığını söyledi.

"Superstition" parçasıyla tanınan 73 yaşındaki efsanevi şarkıcı-söz yazarı, TMZ iki rapçi arasındaki çatışma hakkında ne düşündüğü sorduğunda şu yanıtı verdi: 

Her türlü savaş dünya için kötüdür.

Lamar ve Drake son günlerde karşılıklı diss parçaları yayımladı. Bir parçada Lamar, Drake'i "tescilli bir pedofil" ve gizli bir kız çocuğu sahibi olmakla suçlarken, Drake de Lamar'ı nişanlısına fiziksel istismarda bulunmakla suçlayarak karşılık verdi.

Kavga sürerken, 7 Mayıs Salı sabahı Drake'in Kanada'daki malikanesinin önündeki bir arabadan açılan ateş sonucu adı açıklanmayan bir güvenlik görevlisi vurulmuştu. Polis, olayın rapçilerin kavgasıyla ilgili olup olmadığının halihazırda bilinmediğini açıklamıştı.

Wonder, Lamar ve Drake'in kavgasının kendisinde herhangi bir olumsuz duyguya yol açıp açmadığı sorusuna şu yanıtı verdi: 

Kötü hislerim yok, sadece dünyanın neler olup bittiğine odaklanması gerektiğini düşünüyorum, çünkü bu tür şeyler sadece dikkat dağıtıyor. Halihazırda devam eden savaşları biliyor musunuz? Halihazırda devam eden evsizliği biliyor musunuz? TMZ, göremiyor musunuz?

Rap kavgası bir ay önce Lamar'ın "First Person Shooter" adlı şarkısında Drake ve J. Cole'a saldırmasıyla alevlenmişti.

Kavga daha sonra o kadar yaygın bir ilgi gördü ki, dün (9 Mayıs) Joe Biden ve Kamala Harris'in kampanya ekibi, ABD Başkanı'nın Cumhuriyetçi rakibi Donald Trump'ı sertçe eleştirdiği bir videoda Lamar'ın diss parçalarından birini kullandı.

Instagram'da yayımlanan bir videoda, Biden'ın kampanya ekibi Lamar'ın "Euphoria" şarkısını alıp aslında Drake'e saldırmak için tasarlanan bazı sözleri değiştirerek eski başkana uyarladı.

Video, Biden ve Başkan Yardımcısı Harris'in gülümsediği bir fotoğrafla başlıyor ve yukarıda şu şarkı sözleri yazıyor:

Her zaman mesele sevgi ve nefretti, şimdi söylemeliyim ki en büyük nefreti ben besliyorum.

Ardından Trump'ın MAGA yazan kırmızı bir şapka taktığı bir fotoğrafı geliyor ve üzerine değiştirilmiş sözler ekleniyor: 

Kadın haklarını çiğneme tarzından nefret ediyorum.

Trump'ın bir etkinlikte konuşma yaparken çekilmiş gülünç bir fotoğrafının eşlik ettiği bir sonraki satırdaysa şu ifadeler yer alıyor: 

Göçmenler hakkında konuşma tarzından.

Daha sonra sert görünümlü eski başkanın smokin içindeki görüntüsüne şu şarkı sözleri eşlik ediyor: 

Giyim tarzından nefret ediyorum.

Video daha sonra Trump'ı telefonunda yazı yazarken gösteriyor ve şu sözler görülüyor: 

Truth Social'da gizlice diss atma tarzından nefret ediyorum.

Independent Türkçe


Shogun hakkındaki haberler hayranların kafasını karıştırıyor

Fotoğraf: Hulu
Fotoğraf: Hulu
TT

Shogun hakkındaki haberler hayranların kafasını karıştırıyor

Fotoğraf: Hulu
Fotoğraf: Hulu

Shogun hayranları dizinin geleceğiyle ilgili haberlerden pek memnun değil.

Dizi, şubattaki prömiyerinden bu yana yılın en çok izlenen, ayrıca en çok beğenilen başarılarılı yapımlardan biri haline geldi ve özellikle başrol oyuncuları Hiroyuki Sanada ve Anna Sawai'ye övgüler yağdırıldı.

Dizinin yaratıcıları Rachel Kondo ve Justin Marks, James Clavell'in 1975 tarihli romanından uyarlanan dizi yayımlandıktan sonra bu yapımın tek sezon olarak tasarlandığını, yani 10 bölümden sonra devam etmeyeceğini söylemişti.

Ancak Sanada'nın ikinci sezon için anlaştığı haberiyle, dizinin gördüğü ilgiden yararlanmak amacıyla bu karar tersine çevrilmiş gibi görünüyor.

Deadline'ın haberine göre Sanada, Lord Yoshii Toranaga olarak geri dönmeye hazır görünüyor. İkinci sezonun yayımlanması halinde dizi, gelecek Emmy Ödülleri'nde Mini Dizi yerine En İyi Drama kategorisinde yarışacak.

Ancak Shogun izleyiciler tarafından iyi karşılanırken, dizinin devam etmesi kararı pek de sıcak karşılanmıyor. Pek çok kişi Sanada'nın olası dönüşü hakkında temkinli bir heyecan duyduğunu dile getirse de devam etmesinin mini dizinin mirasına zarar verebileceğine inandıklarını söyledi.

Bir kişi habere yanıt olarak "SHOGUN MİNİ DİZİ OLARAK MÜKEMMEL VE İKİNCİ SEZONA İHTİYACI YOK!" diye yazarken, bir başkası da şunları söyledi: 

Çelişkili... #Shogun'un ikinci sezona ihtiyacı YOK! MÜKEMMEL bir 10 bölümlük mini diziydi. Bir başyapıt.

Bir izleyici de konuya, "Bence kitaplar bittiğinden beri bir sezonda bırakmalılar. Bir şeyleri sağdığınızda neler olduğunu gördük" diye müdahil olurken, bir başka hayran da şunları söyledi: 

Sadece mini dizi olarak kalmalı, devam etmek gerçekten ne kadar iyi olduğuna dair iltifatı ortadan kaldıracaktır.

Bu yıl olası bir ikinci sezona değinen Kondo, The Hollywood Reporter'a şunları söylemişti: 

Bilmiyorum. Kitap söz konusu olduğunda herkesin aynı sayfada olmasını istediğimizi söyleyip duruyorum. Ve umarım şimdi TV kitlesi ve kitap kitlesi hikayenin ne olduğu ve nerede sonuçlanacağına dair aynı sayfada olur. Bence bir hikayemiz olsaydı, bir hikaye bulabilseydik, buna açık olurduk. Ama kimsenin bir yol haritası ve diğer şeyler olmadan işe koyulmak isteyeceğini sanmıyorum. Ayrıca mesele şu ki, insanlar daha fazlasını istiyor mu?

cdfvrg
Hiroyuki Sanada'nın Shogun'un ikinci sezonu için döneceği bildirildi

Marks sözlerine şöyle devam etmişti: 

Ama bu aynı zamanda, kitabı aşmakla da ilgili değil, Clavell'in ortaya koyduğu yol haritasına nasıl denk bir şey ortaya koyabilirsiniz? Ve bunun mümkün olup olmadığını bilmiyorum. Clavell'in de bunu yapıp yapamayacağını bilmiyorum. Muhtemelen bu yüzden başka kitaplara geçti, değil mi? Ne yaptığını biliyordu. Evet, zor bir durum.

The Independent yorum için Hulu'yla temasa geçti ancak henüz yanıt alamadı.

Independent Türkçe


NASA'ya Boeing Starliner uyarısı: Felaket riski var

Boeing'in Starliner uzay aracı (AP)
Boeing'in Starliner uzay aracı (AP)
TT

NASA'ya Boeing Starliner uyarısı: Felaket riski var

Boeing'in Starliner uzay aracı (AP)
Boeing'in Starliner uzay aracı (AP)

NASA'nın bir yüklenicisi, Starliner roketinin merakla beklenen ilk fırlatılışı öncesinde (gelecek hafta kadar yakın bir zamanda havalanması bekleniyor) "felaketle sonuçlanacak bir şey olmadan önce" uzay ajansını daha fazla güvenlik kontrolü yapmaya çağırdı.

NASA'ya Starliner uzay aracı için valf parçaları tedarik eden ValveTech, 17 Mayıs'ta yapılacak fırlatmaya karşı uyarıda bulundu.

En son 6 Mayıs'ta yapılması planlanan fırlatma, bir valf sorunu nedeniyle kalkıştan iki saat önce iptal edilmişti.

Starliner, insanları Uluslararası Uzay İstasyonu'na ve alçak Dünya yörüngesindeki diğer noktalara götürüp geri getirmek üzere tasarlandı.

ValveTech Başkanı Erin Faville yaptığı basın açıklamasında, "Değerli bir NASA ortağı ve valf uzmanları olarak, fırlatma rampasında bir felaket meydana gelme riski nedeniyle ikinci bir fırlatma girişiminde bulunmamalarını şiddetle tavsiye ediyoruz" dedi.

Medyada yer alan haberlere göre, fırlatmadan dakikalar önce Starliner'ın yanından geçen biri valf sızıntısına işaret eden bir vızıltı sesi fark etti. Bu ses valfin kullanım ömrünü tamamladığını gösteriyor olabilir.

Faville, NASA'yı "astronotların ve yerdeki insanların başına bir felaket gelmeden önce Starliner'ın güvenli olduğunu garantiye almak için güvenlik kontrollerini iki katına çıkarmaya ve güvenlik protokollerini yeniden incelemeye" çağırdı.

Bu, son zamanlarda uçaklarındaki kusurlar nedeniyle defalarca manşetlere çıkan Boeing için son kötü haber oldu.

Yüklenici daha sonra federal mahkemenin Kasım 2023 tarihli kararında gündeme gelen ayrı bir konuya yöneldi. Mahkeme Boeing'in Aerojet Rocketdyne adlı bir başka yüklenicinin valfini kullandığını ve bu şirketin ValveTech'in tasarım ve teknolojisinden yararlanarak "birden fazla gizlilik anlaşmasını ihlal ettiğini" tespit etmişti.

Basın açıklamasında, duruşmadaki bir tanığın Aerojet valfinin "doğru özelliklere sahip olmadığı ve güvenlik protokollerine uyup uymadığının değerlendirilmediği" uyarısında bulunduğu belirtiliyor.

Basın açıklamasının devamında ValveTech'in "NASA, Boeing ve Aerojet'in bu valfi uygun destekleyici veriler ya da geçmiş veya eski bilgiler olmadan görevde kullanıma nasıl uygun görebildiklerini sorgulamaya devam ettiği" ve bunun "NASA tarafından oluşturulan havacılık-uzay endüstrisi yeterlilik protokollerine aykırı olduğu" söylendi.

Independent Türkçe


Eski ağırsıklet şampiyonu, Mike Tyson hakkında acı konuştu

Deontay Wilder (AP)
Deontay Wilder (AP)
TT

Eski ağırsıklet şampiyonu, Mike Tyson hakkında acı konuştu

Deontay Wilder (AP)
Deontay Wilder (AP)

Deontay Wilder, Mike Tyson'ın Jake Paul'la temmuzda AT&T Stadyumu'nda yapacağı boks maçına ilişkin korkularını dile getirdi.

Eski ağırsıklet şampiyonu Tyson, 27 yaşındaki Paul'la Teksas'ta karşılaştığında 58 yaşında olacak. Tyson en son 2020'deki bir gösteri maçında Roy Jones Jr.'la berabere kalsa da profesyonel olarak en son 2005'te ringe çıkmıştı. Öte yandan YouTube yıldızı Paul'un profesyonel kariyerinde 9 galibiyeti ve 1 yenilgisi var.

Amerikalıların ağırsıklet müsabakası, her biri 2 dakikadan 8 raunt sürecek ve nakavtlara izin verilen resmi onaylı bir profesyonel dövüş olacak. Karşılaşma Netflix'ten canlı yayımlanacak.

Sportsbook Review'a konuşan Wilder, "Bence komisyonun Mike Tyson'a lisans vermesi kötü, çünkü 20 yıldır aktif değil, bu yüzden ona sadece kim olduğu için lisans vermemeliler" dedi. 

İnsanlar böyle inciniyor. Tanrı onu incitmesin. İnsanlar yanlış yerde ve yanlış zamanda darbe alabilir, komaya girenlerin olduğu pek çok örnek var. Bunu yapmak kolay, o bunun için çok yaşlı. Günün sonunda Mike kimsenin umurunda değil. Artıları ve eksileri hakkında konuşabiliriz ama günün sonunda kimsenin umurunda değil. Kimsenin Mike'ı umursadığını sanmıyorum çünkü umursuyor olsalardı dövüşü onaylamazlardı. Testler yaptıklarını falan söyleyebilirler, tamam, ama kötü bir şey olursa sonuçlarına katlanmaya istekli olduğunuz sürece…

Kendisi de eski bir ağırsıklet şampiyonu olan Wilder sözlerine şöyle devam etti:

Gücünü tamamen kaybetmemiş olabilir ama yine de bunu ayarlamanız, dayanıklılığınızın belirli bir seviyede olması gerekiyor, yoksa palyaço gösterisi gibi görünecek. Dürüst olmak gerekirse bunu görmek istemiyorum. Efsanelerimden birinin bir YouTuber'la dövüştüğünü görmek istemiyorum. Eğer [Paul] ringe girip Mike'ı nakavt ederse, bu Mike'ın itibarını zedeleyecektir. Onunla ilgili hatırladığım son şeyin bir Youtuber tarafından nakavt edilmesi olmasını istemiyorum. İnsanlar sizi yaptığınız son şeyle hatırlar.

Wilder en son aralıkta dövüşmüş ve Joseph Parker'a hakem kararıyla yenilmişti. 38 yaşındaki Amerikalı boksör, Parker'a yenildiği Suudi Arabistan'da Zhilei Zhang'le çıkacağı müsabakayla 1 Haziran'da ringlere geri dönecek.

Independent Türkçe


Yaban keçilerini sahiplendirme ilanı açan adaya başvuru yağdı

Yetkililer, adaya 20 yıl önce çiftçiler tarafından götürülen keçilerin kontrolsüz şekilde ürediğini söyledi (Unsplash)
Yetkililer, adaya 20 yıl önce çiftçiler tarafından götürülen keçilerin kontrolsüz şekilde ürediğini söyledi (Unsplash)
TT

Yaban keçilerini sahiplendirme ilanı açan adaya başvuru yağdı

Yetkililer, adaya 20 yıl önce çiftçiler tarafından götürülen keçilerin kontrolsüz şekilde ürediğini söyledi (Unsplash)
Yetkililer, adaya 20 yıl önce çiftçiler tarafından götürülen keçilerin kontrolsüz şekilde ürediğini söyledi (Unsplash)

İtalya'da nüfusu aşırı artan keçileri bedavaya sahiplendirmek isteyen adaya beklenenden fazla başvuru yapıldı. 

Sicilya'nın kuzeyindeki Alicudi, yaban keçilerinin sayılarının artması nedeniyle geçen ay hayvanları sahiplendirmek amacıyla kampanya başlatmıştı. Yaklaşık 100 kişinin yaşadığı adada yaban keçisi sayısı 600'ü buldu. 

Alicudi Belediye Başkanı Riccardo Gullo, Avrupa'daki çeşitli ülkelerin yanı sıra ABD'den hatta Nijerya'dan keçileri sahiplenme talebi aldıklarını söyledi. 

Gullo, toplamda 1900 keçi talebi aldıklarını ve bunların çoğunu geri çevirmek zorunda kalacaklarını belirtti.

Buna ek olarak birçok yamaç ve kayalık bölgenin yer aldığı 5 kilometrekarelik adadaki keçilerin nasıl yakalanacağı da ayrı bir soru.

Keçilerin yakalanıp adadan taşınması görevi, Sicilya bölge konseyinin kırsal kalkınma direktörü Giovanni Dell'Acqua'ya verildi.

Dell'Acqua, Birleşik Krallık'ın tanınmış gazetelerinden Guardian'a "Tahmin edebileceğiniz gibi hiç kolay bir iş olmayacak. Fakat hızlı ve etkili hareket etmemiz gerek" dedi.

Yetkili, yaklaşık 120 kiloluk keçilerin, 50 santimetre uzunluğunda boynuzlara sahip olduğunu belirterek "Ada sakinleri bu durumdan korkuyor" ifadelerini kullandı.

Dell'Acqua, bir grup yaban hayatı uzmanının haftaya adaya giderek keçileri yakalamak için plan hazırlayacağını söyledi. 

Görsel kaldırıldı.
​​​​​​​Eolie Adaları'nın parçası olan Alicudi, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor (Unsplash)


Keçiler yakalandıktan sonra hastalık kontrolü için kan testinden geçirilecek. Bunun ardından gemiyle Sicilya'ya gönderilecek hayvanlar, orada iki ay boyunca karantinada tutulacak. 

Yetkililer, keçilerin çoğunu turizm sezonunun başladığı haziran ortasına kadar yakalamayı hedefliyor. Daha sonra eylülde tekrar adaya giderek kalan keçileri de almayı planlıyorlar.

Yaban keçilerinin yeni sahiplerini Sicilya'daki bölge konseyi belirleyecek. Dell'Acqua, hayvanların onlara bakım verebilecek çiftçilere gönderileceğini söyledi.
Independent Türkçe, Guardian, BBC


Brad Pitt'le oynadığı filmden pişman olduğunu açıkladı

En sağdaki Wolfgang Peterson'ın yönetmen koltuğunda oturduğu filmin çekimlerinde kullanılan Truva atı, sonrasında Çanakkale'ye hediye edilmişti (AFP)
En sağdaki Wolfgang Peterson'ın yönetmen koltuğunda oturduğu filmin çekimlerinde kullanılan Truva atı, sonrasında Çanakkale'ye hediye edilmişti (AFP)
TT

Brad Pitt'le oynadığı filmden pişman olduğunu açıkladı

En sağdaki Wolfgang Peterson'ın yönetmen koltuğunda oturduğu filmin çekimlerinde kullanılan Truva atı, sonrasında Çanakkale'ye hediye edilmişti (AFP)
En sağdaki Wolfgang Peterson'ın yönetmen koltuğunda oturduğu filmin çekimlerinde kullanılan Truva atı, sonrasında Çanakkale'ye hediye edilmişti (AFP)

Hollywood yıldızı Orlando Bloom, Karayip Korsanları (Pirates of the Caribbean) ve Yüzüklerin Efendisi gibi filmleri mutlulukla hatırlarken 2004 yapımı Truva'yıysa (Troy) pek iyi yad etmiyor. 

Variety'ye videolu röportaj veren aktör, bu tarih filminde canlandırdığı Paris karakterinin söylediği bir repliği hatırlayamadı:

Aman Tanrım, Truva mı? Sanırım yolda gelirken bu filmi aklımdan sildim. Çok fazla kişi o filme bayılsa da bu karakteri canlandırmak… (Boğaz kesme işareti yapıyor) Böyle şeyler söyleyebiliyor muyum? O filmde yer almak istemedim, o karakteri canlandırmak istemedim. 

Homeros'un İlyada destanından esinlenen filmde Brad Pitt, Eric Bana ve Peter O'Toole gibi dev isimlerin de yer aldığını hatırlatan Bloom, sözlerine şöyle devam etti: 

Film harikaydı. Brad, Eric ve Peter O'Toole vardı ama ben bu karakteri nasıl oynayacaktım? Kişiliğime tamamen aykırıydı. Bir noktada başkası tarafından dayak yemiş Paris sürünerek abisinin bacağına tutunuyor. Bunu yapamayacağımı hissettim. O dönem menajerlerimden biri 'Ama tutacak an bu' dedi. Ben de o lafa tamamen kandım. Sanırım o yüzden aklımdan sildim.

2004 yazında gösterime giren film, dünya çapında yarım milyar dolara yakın gişe hasılatı elde etmişti. 

Filmde Bloom'un saydığı yıldızların yanı sıra Diane Kruger, Brian Cox, Sean Bean ve Brendan Gleeson da rol alıyordu. 

Kruger geçen yıl verdiği bir röportajda filmin çekimlerinin çok neşeli geçtiğini belirtirken ortamın sirk gibi olduğunu da söylemeden edememişti.

Paparazilerin Brad Pitt için helikopterle dev setin etrafında dolaştığını söyleyen 47 yaşındaki Alman aktris, "Film çıktığında Almanya basını bana çok sert davrandı. 13 yaşından beri görmediğim babamı bulup hikayeler uydurdular. Brad üzgün olduğumu görebiliyordu. Bana çok nazik davrandı" ifadelerini kullanmıştı.

Truva, Bloom'un kariyerinin zirvesinde sayılabileceği bir döneme denk geldi. Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin ardından ilk Karayip Korsanları filmiyle seyircilerle buluşan aktör, bu gişe canavarı yapımların hemen sonrasında Truva'da rol almıştı. 

Independent Türkçe, Variety, Screen Rant