ABD'deki çocukları, İsrail gözaltısında ölen 78 yaşındaki Ömer Esad'ı anlattı

Geçmişte kalp rahatsızlığı yaşayan Esad'ın cenaze töreni 13 Ocak'ta Batı Şeria'da düzenlenirken en çok üzülenlerden biri 50 yıldan fazla süre boyunca eşi olan Nazima'ydı (AA)
Geçmişte kalp rahatsızlığı yaşayan Esad'ın cenaze töreni 13 Ocak'ta Batı Şeria'da düzenlenirken en çok üzülenlerden biri 50 yıldan fazla süre boyunca eşi olan Nazima'ydı (AA)
TT

ABD'deki çocukları, İsrail gözaltısında ölen 78 yaşındaki Ömer Esad'ı anlattı

Geçmişte kalp rahatsızlığı yaşayan Esad'ın cenaze töreni 13 Ocak'ta Batı Şeria'da düzenlenirken en çok üzülenlerden biri 50 yıldan fazla süre boyunca eşi olan Nazima'ydı (AA)
Geçmişte kalp rahatsızlığı yaşayan Esad'ın cenaze töreni 13 Ocak'ta Batı Şeria'da düzenlenirken en çok üzülenlerden biri 50 yıldan fazla süre boyunca eşi olan Nazima'ydı (AA)

Aynı zamanda ABD vatandaşı olan Filistinli Ömer Esad'ın işgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentinde ölümü, Amerikan basınında konuşulmaya devam ediyor.
Esad'ın ABD'de yetiştirdiği 7 çocuğundan beşi pazar günü Wisconsin eyaletindeki Milwaukee'de, en küçük kızı Noha Saleh'in evinde babalarını anmak için bir araya geldi.
Ülkenin önde gelen gazetelerinden Washington Post, çarşamba günü 78 yaşında hayatını kaybeden Esad'ın ABD'deki ailesini dinledi.

Batı Şeria'dan gelen haberler ölen adamın 80 yaşında olduğunu bildiriyordu ama kızları, babalarının aslında iki yaş daha genç olduğunu söyledi (Reuters)
Döndüğü memleketinde öldü
Çocukları, Esad'ın Batı Şeria'dan ABD'ye, oradan da tekrar köyüne uzanan hayatını anlattı. Şu anda eşinin yasını tutan Nazima Abdullah'la birlikte 1967'de ABD'ye göç eden Esad, Wisconsin ve Illinois eyaletlerinde pek çok dükkan alıp satmış ve 7 çocuk yetiştirmiş. 
Çocukları, babalarının iş konusundaki içgüdülerinin o kadar da iyi olmadığını, sattıkları dükkanların bir anda çok iş yapmaya başladığını belirterek espri yaptı. 45 yaşındaki kızı Haya Esad, babasının veresiye verdiği zaman ihtiyaç sahiplerini hiç zorlamadığını söylemeyi de ihmal etmedi. 

İşgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentinin kuzeyindeki Celceliye köyünde yaklaşık bin Filistinli ikamet ederken yaklaşık 3 bin kadar Celceliyeli de ABD'de yaşıyor (Reuters)
Son telefon görüşmesi
Uzun yıllar süren market işinden sonra 2010'da eşiyle birlikte memleketine dönen Esad, son yıllarda pandemi yüzünden ABD'ye gidemese de neredeyse her gün çocukları ya da 17 torunuyla saatlerce görüşüyormuş.
Son telefon görüşmesini aktaran Noha Saleh, babasının gönderdiği zeytinler ve zeytin yağı hakkında yorum istediğini bildirdi. "En iyilerini sizin için seçtim. Daha istiyor musunuz? Daha fazlasını gönderirim. Neye ihtiyacınız varsa yollarım" dediğini aktardı. 
36 yaşındaki  Saleh, ertesi akşam Arkansas'taki kardeşiyle yaptığı telefon görüşmesindeyse babasının ölüm haberini almış. 

Sosyal medyada birçok kişi, plastik kelepçelerin yanında yaşlı adamın yerde yattığı görüntüleri paylaştı (AA)
"Amerikan Rüyası'na inanırdı"
Saleh, babasını inançlı, sosyal ve Amerikan Rüyası'na inanan biri olarak tanımladı.  
Oğlu Hadi Esad, ebeveynlerinin yaşadığı köyde ABD ve Brezilya'da emekli olup dönen çok sayıda kişinin yaşadığını belirtti. "Bizim köyümüzde durdurulma ihtimaliniz, piyangonun vurma ihtimalinden daha düşük. Milyon yıl düşünsek orada böyle bir şeyin olabileceği aklımıza gelmezdi" dedi.

Uluslararası soruşturma çağrısı
48 yaşındaki kızı Hala Hamad ise Filistin hükümetinin çağrısını yineleyerek şu ifadeleri kullandı:
"Toplum, ailemiz, herkes cömert ve sevgi dolu bir aile adamını kaybetti."
Adalet istiyoruz. ABD hükümeti ve BM'nin detaylı bir soruşturma yürütmesini istiyoruz çünkü İsrail kendi suçlarını soruşturamaz.

ABD izahat istedi
İsrail güçlerinin Ramallah'a bağlı Celceliye köyüne düzenlediği baskında gözaltına aldığı Esad'ın öldürmesine ilişkin soruya yanıt veren ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, İsrail hükümetinden izahat istediklerini geçen hafta açıkladı. 
Price, "Bu olaya açıklık getirmek için İsrail hükümetiyle de temas halindeyiz ve görmüş olabileceğiniz gibi İsrail Savunma Kuvvetleri konuyla ilgili devam eden bir soruşturma olduğunu belirtti ve bu olayın koşullarıyla ilgili kapsamlı bir soruşturmayı destekliyoruz" ifadelerini kullandı.
İsrail'deki ABD Büyükelçiliği, pazartesi günü detaylı soruşturma çağrısını tekrarladı.
İsrail ordusuna yakın bir kaynaksa güvenlik kontrolüne direndiği için gözaltına alınan Filistinlinin serbest bırakıldığı sırada "hayatta olduğunu" olayın hemen ardından yapılan bir açıklamayla savundu.

Görgü tanıkları şiddeti anlattı
Filistinli görgü tanıklarının anlatımına göreyse İsrail askerleri, gece 3 sularında arabasından güç kullanarak indirdikleri Esad'ı dipçiklerle darp etti. Ellerini bağladıkları yaşlı adamı metrelerce sürükleyerek inşaat halindeki bir binanın altına götürdüler ve yerde uzunca bir süre tuttular.
Görgü tanıkları, Esad'ın gözü bağlı bir şekilde karnının üstünde bırakıldığını ve askerler gittiğinde tepki göstermediğini bildirdi. 
Kalp ve şeker hastalığından mustarip olan Esad, durumunun ağırlaştığının anlaşılmasının ardından sağlık ekiplerine teslim edilmesine rağmen, hayatını kaybetti.
Filistinli yetkililer, birkaç gün içinde otopsi sonuçlarının açıklanacağını dün belirtti. 
Independent Türkçe, Washington Post, AA



Tayvan’ın Çin stratejisi: Merkeziyetsiz komuta sistemi

Çin ordusu son dönemde Tayvan etrafındaki askeri tatbikatlarını yoğunlaştırdı (AFP)
Çin ordusu son dönemde Tayvan etrafındaki askeri tatbikatlarını yoğunlaştırdı (AFP)
TT

Tayvan’ın Çin stratejisi: Merkeziyetsiz komuta sistemi

Çin ordusu son dönemde Tayvan etrafındaki askeri tatbikatlarını yoğunlaştırdı (AFP)
Çin ordusu son dönemde Tayvan etrafındaki askeri tatbikatlarını yoğunlaştırdı (AFP)

Tayvan ordusu, Çin'in olası saldırılarına "merkeziyetsiz komuta sistemiyle" hızlı yanıt vermeyi planlıyor.

Reuters'ın aktardığına göre Tayvan Savunma Bakanlığı, Meclis'e bu hafta sunduğu raporda, ordunun "üst kademeden emir beklemeden merkezi olmayan bir komuta yapısıyla" hareket etmesi için çalışmalar yürütüldüğünü bildirdi.

Raporda, Çin'in adayı hazırlıksız yakalamak için askeri tatbikatları aniden Tayvan'a yönelik bir işgal operasyonuna dönüştürebileceği uyarısında bulunuluyor.

Savunma yetkilileri, Çin ordusunun neredeyse her gün ada çevresinde çeşitli tatbikatlar düzenlediğini, Tayvan Silahlı Kuvvetleri'ni "sürekli tetikte tutarak yıpratmayı amaçladığını" savunuyor.

Raporda, Tayvan ordusunun Çin'den gelebilecek ani bir saldırıya karşı hazırladığı acil durum planı hakkında şu bilgiler paylaşılıyor:

Düşman aniden bir saldırı başlatırsa, tüm birimler emir beklemeden 'dağıtılmış kontrol' uygulayacak ve 'merkezi olmayan' bir komuta sistemi altında savaş görevlerini yerine getirecek.

Diğer yandan bu prosedürün nasıl koordine edileceğine dair detay verilmiyor.

Savunma Bakanlığı'nın çalışmasında, Çin'in tatbikatlar aracılığıyla muhtemel işgal senaryolarına hazırlık yaptığı iddia ediliyor. Çin'e ait savaş gemilerinin Pasifik'teki alışıldık pozisyonlarının değiştirildiği, bunların Avustralya ve Yeni Zelanda'ya doğru konuşlandırıldığı aktarılıyor.

Çin Savunma Bakanlığı'ndan pazartesi günü yapılan açıklamadaysa Tayvan'ın "savaş çığırtkanlığı" yaptığı savunuldu. Tayvan Devlet Başkanı Lai Ching-te'nin "bağımsızlık için savaş" vurgusuyla halkı paniğe sürüklediği görüşü paylaşıldı.

Pekin, "tek Çin" politikası kapsamında Tayvan'ı kendi toprağı olarak görüyor. Son yıllarda askeri baskıyı artıran Çin, adanın anakarayla yeniden birleşmesi için gerekirse güç kullanabileceğini vurguluyor.

Taipei yönetimiyse Çin tehdidine karşı ABD'nin askeri ve siyasi desteğine güveniyor. ABD'de 1979'da yürürlüğe konan Tayvan İlişkileri Yasası kapsamında Washington, olası bir Çin saldırısına karşı Tayvan'a kendini koruyacak askeri teçhizatı sağlamak zorunda.

Ancak ABD Başkanı Donald Trump, Tayvan'ın kendilerine ödeme yapması gerektiğini savunarak Taipei yönetiminde soru işaretleri yaratmıştı.

Independent Türkçe, Reuters, Taipei Times


Ukraynalıların çoğu Rusya’ya verilecek büyük tavizlere karşı

Rusya, Ukrayna'nın Donbas bölgesinden çekilmesi şartıyla ateşkese yanaşacağını söylüyor (Reuters)
Rusya, Ukrayna'nın Donbas bölgesinden çekilmesi şartıyla ateşkese yanaşacağını söylüyor (Reuters)
TT

Ukraynalıların çoğu Rusya’ya verilecek büyük tavizlere karşı

Rusya, Ukrayna'nın Donbas bölgesinden çekilmesi şartıyla ateşkese yanaşacağını söylüyor (Reuters)
Rusya, Ukrayna'nın Donbas bölgesinden çekilmesi şartıyla ateşkese yanaşacağını söylüyor (Reuters)

Ukraynalıların çoğu barış anlaşması kapsamında Rusya'ya büyük tavizler verilmesine karşı.

Kiev Uluslararası Sosyoloji Enstitüsü'nün (KIIS) 547 kişinin katılımıyla yaptığı ankette, Ukraynalıların yüzde 75'inin Kiev yönetiminin büyük toprak tavizleri vermesine karşı çıktığı belirlendi.

Katılımcılar, ABD ve Avrupa Birliği'nden (AB) net güvenlik garantileri alınmadan anlaşma yapılmaması gerektiğini savunuyor. Ayrıca Rusya'nın Ukrayna ordusunun büyüklüğünün sınırlandırılması talebine de karşı çıkıyorlar.

Diğer yandan yüzde 72'lik kesim, cephedeki mevcut durumun korunduğu bazı tavizler içeren bir anlaşmaya sıcak bakıyor.

Kasım sonuyla aralık ortası arasında gerçekleştirilen ankette, Ukraynalıların yüzde 63'ünün savaşı sürdürmeye hazır olduğu aktarılıyor. Katılımcıların sadece yüzde 9'u savaşın 2026'nın başlarında sona ereceğine inanıyor.

ABD arabuluculuğunda gerçekleştirilen görüşmelerde ateşkese dair somut bir adım henüz atılmadı. Ankete göre Ukraynalıların sadece yüzde 21'i ABD'ye güveniyor. Bu oran geçen yıl aralıkta yüzde 41'di.

NATO'ya duyulan güven de aynı dönemde yüzde 43'ten yüzde 34'e düştü.

KIIS direktörü Anton Hruşetski, sonuçlar hakkında şunları söylüyor:

Güvenlik garantileri net ve bağlayıcı olmazsa Ukraynalılar bunlara güven duymaz. Bu da barış planının onaylanmasına yönelik genel istekliliği etkiler.

Hafta sonu Berlin'de düzenlenen toplantıda ABD'li ve Avrupalı yetkililer, Ukraynalı heyetle bir araya gelmişti.

Almanya, Fransa, Birleşik Krallık, İtalya, Polonya, İskandinav ülkeleriyle AB yönetimi tarafından dün yapılan ortak açıklamada, Avrupa liderliğindeki Gönüllü Ülkeler Koalisyonu çerçevesinde oluşturulacak ve ABD tarafından desteklenen "çok uluslu bir Ukrayna gücü" kurulacağı duyurulmuştu.

Bu güç, Ukrayna savunma kuvvetlerinin yeniden yapılandırılmasına, hava sahasının güvenliğinin sağlanmasına ve denizlerin daha güvenli hale getirilmesine destek verecek.

Ayrıca Ukrayna için NATO'nun 5. maddesine benzer güçlü güvenlik garantileri içeren bir "barış paketi" üzerinde önemli ilerleme sağlandığı bildirilmişi.

ABD Başkanı Donald Trump da dünkü açıklamasında Ukrayna'nın talep ettiği güvenlik garantilerinin Avrupa'yla işbirliği içinde şekillendirildiğini vurgulayarak, "Savaşın yeniden başlamaması için güvenlik garantileri üzerinde çalışıyoruz" demişti.

Cumhuriyetçi lider, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'ye seçim çağrısı da yapmıştı. ABD Başkanı, Kiev'in "seçim düzenlememek için savaşı bahane ettiğini" öne sürmüştü.

Görev süresi geçen yıl sona eren Zelenski ise Batılı müttefiklerin güvenliği sağlaması halinde 90 gün içinde seçime gitmeye hazır olduğunu söylemişti.

Ancak KIIS anketine göre, Ukraynalıların sadece yüzde 9'u çatışmalar sona ermeden seçim yapılmasını istiyor.

Independent Türkçe, Reuters, NBC


Sırbistan'daki protestoların ardından Trump'ın damadı geri adım attı

Öğrencilerin liderliğindeki aktivistler, Kushner'ın projesini protesto etmişti (AFP)
Öğrencilerin liderliğindeki aktivistler, Kushner'ın projesini protesto etmişti (AFP)
TT

Sırbistan'daki protestoların ardından Trump'ın damadı geri adım attı

Öğrencilerin liderliğindeki aktivistler, Kushner'ın projesini protesto etmişti (AFP)
Öğrencilerin liderliğindeki aktivistler, Kushner'ın projesini protesto etmişti (AFP)

Sırbistan yönetimi, ABD Başkanı Donald Trump'ın damadı Jared Kushner'ın otel yapmasına yeşil ışık yaksa da ardından gelen protestolar ve bir bakana açılan dava, Belgrad'daki projenin iptaline neden oldu.

Pazartesi günü bir özel savcı, aralarında Kültür Bakanı Nikola Selaković'in de olduğu 4 kişi hakkında, Kushner'ın projesiyle bağlantılı olarak düzenlediği iddianameyi açıkladı. 

Organize Suçlardan Sorumlu Kamu Başsavcılığı'nın sitesinde yayımlanan açıklamada bu 4 kişinin görevin kötüye kullanılması ve belgede sahtecilikle suçlandığı bildirildi. 

Bunun üzerine Kushner'ın firması Affinity Partners hızlıca bir açıklama yayımlayarak Belgrad'ın merkezindeki otel ve apartman kompleksi projesinin iptal edildiğini duyurdu:

Anlamlı projeler ayrışmaya değil, birleşmeye neden olmalı. Sırbistan ve Belgrad halkına saygı göstererek başvurumuzu geri çekiyoruz.

Kushner'ın iki yılı aşkın süredir üzerinde çalıştığı projenin 1999'daki Kosova Savaşı sırasında NATO'nun bombaladığı bir bölgede yapılması öngörülüyordu.

Lüks otel Trump markasını taşıyacağı için projede Cumhuriyetçi liderin oğulları Eric ve Donald Jr. tarafından yönetilen Trump Organization da yer alıyordu.

Ancak yarım milyar dolarlık proje, bombalanan Yugoslav Halk Ordusu karargahının yer aldığı anıt bölgesinde inşa edileceğinden ülkede büyük tartışma yaratmıştı. 

Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, bölgenin kültürel koruma statüsünü geçen yıl kaldırmıştı. Ayrıca Kushner'ın firması Affinity Partners'la 99 yıllığına kira sözleşmesi imzalanmıştı. Bunun ardından ülkede büyük protestolar patlak vermişti. 

Vucic'in liderliğindeki Sırp İlerleme Partisi, çoğunluğu elinde bulundurduğu Parlamento'da geçen ay geçirdiği yasayla inşaatın önünü açmıştı. 

Muhalefetten hükümetin kararına sert tepkiler gelmişti. Merkez sol Özgür ve Adalet Parti'den parlamenter Marinika Tepic, Belgrad'ın "Donald Trump'ı memnun etmek uğruna ülkenin tarihini yok ettiğini" söylemişti. 

44 yaşındaki damat, ilk Trump döneminin aksine ABD yönetiminde yer almayacağını açıklasa da Gazze ve Ukrayna savaşlarındaki müzakerelerde önemli roller üstleniyor. 

Diğer yandan da çoğunlukla Ortadoğu yönetimlerinin fonladığı bir özel sermaye şirketi olan Affinity'nin başında. 

Şirket, dünyanın en büyük oyun şirketlerinden Electronic Arts'ın (EA) satışında da gündem oldu. 

Önceki aylarda sağlanan 55 milyar dolarlık anlaşmayla EA'i satın alan konsorsiyumda Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu'yla birlikte Affinity Partners ve bir başka özel sermaye şirketi olan Silver Lake de yer alıyor.

Netflix'in satın alması beklenen Warner Bros. için Paramount'un verdiği teklifte de Affinity'nin adı geçiyor. 

Independent Türkçe, New York Times, Wall Street Journal, AP