Irak’ta Cumhurbaşkanlığına 26 isim aday oldu

Irak Parlamentosu (Şarku'l Avsat-Arşiv)
Irak Parlamentosu (Şarku'l Avsat-Arşiv)
TT

Irak’ta Cumhurbaşkanlığına 26 isim aday oldu

Irak Parlamentosu (Şarku'l Avsat-Arşiv)
Irak Parlamentosu (Şarku'l Avsat-Arşiv)

Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih, Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) önde gelen lideri eski Dışişleri ve Maliye Bakanı Hoşyar Zebari ve Kürt asıllı Şilan Fuad başta olmak üzere Iraklı 26 aday ile 2025 yılının başına kadar sürecek Cumhurbaşkanlığı görevi için yarışıyor. Cumhurbaşkanlığı makamı için yarışan adaylardan birinin 8 Şubat’ta gerçekleştirilecek Meclis oturumunda belirlenmesi öngörülüyor.
Irak anayasası, Cumhurbaşkanı adayının Iraklı anne babadan olan Irak vatandaşı ve 40 yaşını doldurmuş olmasını şart koşuyor. Ayrıca adayın doğru, dürüst, adil ve vatanına bağlı iyi bir ün ve siyasi deneyime sahip olmasının yanı sıra Yüksek Öğrenim ve Bilimsel Araştırma Bakanlığı tarafından tanınan üniversite diplomasına sahip olması, daha önce kapatılan Baas Partisi ile ilişkisinin olmaması ve sicilinin temiz olmasını şart koşuyor.
Bahsi geçen koşulların 26 adayın biyografisiyle uyumlu olup olmadığına bakılmaksızın, kazanan adayların önemli bazı koşulları yerine getirmesi gerekiyor. Yani Meclis’teki ilk oylamada aday üçte iki (213 milletvekili) çoğunluğu elde etmesi için siyasi bloklar arasındaki belirleyici koşulları yerine getirmesi gerekiyor. Meclis’in güvenini almak yalnızca adayın sahip olduğu kişisel avantajlara bağlı değil, aynı zamanda büyük siyasi blokların da anlaşması sonrası gerçekleşiyor.  2005 yılından bu yana bilinen ve takip edilen gelenekle Cumhurbaşkanı Kürt adaylardan seçilirken, tereddütsüz, Arap olan adayların yarısından fazlasının, siyasi uzlaşı sağlanamama nedeniyle rekabet dışı olduğu söylenebilir. 11 Kürt adayın şansı yok denecek kadar az. Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (KYB) tek adayı olan mevcut Cumhurbaşkanı Salih’in şansı devam ederken, Zebari’nin kaderi nispeten daha belirsiz. Yıllardır Mesut Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokratik Partisi, Şiilerin Başbakanlığı alması karşısında Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ni (IKBY)  temsilen Cumhurbaşkanlığını elinde tutarken, Sünniler ise Meclis başkanlığı koltuğuna oturuyor.
Salih’in ikinci dönemde de Cumhurbaşkanlığını kazanma yolu, Kürt rakipleri Hoşyar Zebari ve merhum Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin bacanağı Latif Reşid sebebiyle karmaşık ve risklere dolu görünüyor. KYB’nin resmi adayı Salih olmasına rağmen, Reşid, Berham Salih’in ikinci kez Cumhurbaşkanlığı görevini üstlenmesine itiraz edecek Demokrat Parti’yi tatmin edecek bir uzlaşmacı çözüm sunabilir.
Salih, Latif Reşid’in yanı sıra Saddam Hüseyin’i yargılayan ve bu göreve talip bir diğer önemli aday Kürt hakim Rızgar Emin ile rekabet ediyor.
Cumhurbaşkanlık görevini kim üstlenirse üstlensin, Meclis’in ilk oturumunda adaylık duyurusunun ardından taleplerinin alınması için iki cep telefonu numarasının açıklanmasına ilişkin prosedür Iraklı blog yazarları tarafından alay konusu oldu. Bazılarının kabul ettiği, bazılarının ise boykot ettiği bu prosedür sürecin bir formaliteden ibaret olduğu görülüyor. Verilen numaraların devre dışı olduğunu söylemi ise Meclis Başkanlığı’nın açıklama yapmasına neden oldu. Açıklamada, verilen iki numaranın adaylıkların kabul edildiği (11,12, 13 Ocak) üç gün boyunca sabah 9’dan öğlen 3’e kadar belirtilen resmi çalışma saatlerine dek çalıştığı belirtildi.
Öte yandan bir Iraklı, Cumhurbaşkanlığı ­için kaydedilen cep telefonu numaralarından birinin kendisine ait olduğunu ve cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili kendisine 300'den fazla soru geldiğini söyledi.



Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.


Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.