BAE’nin Washington Büyükelçisi: Abu Dabi’ye yönelik saldırıda SİHA, balistik ve seyir füzeleri kullanıldı

Abu Dabi’deki Husi saldırısını gösteren uydu görüntüleri (AFP)
Abu Dabi’deki Husi saldırısını gösteren uydu görüntüleri (AFP)
TT

BAE’nin Washington Büyükelçisi: Abu Dabi’ye yönelik saldırıda SİHA, balistik ve seyir füzeleri kullanıldı

Abu Dabi’deki Husi saldırısını gösteren uydu görüntüleri (AFP)
Abu Dabi’deki Husi saldırısını gösteren uydu görüntüleri (AFP)

Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Washington Büyükelçisi Yusuf el-Uteybe, Pazartesi günü Abu Dabi’de gerçekleşen 3 sivilin hayatını kaybettiği saldırıda silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) yanı sıra balistik ve seyir füzeleri kullanıldığını bildirdi.
Saldırı sonucu, Abu Dabi’de petrol firması ADNOC’un depolama tesisleri yakınındaki Musaffah sanayi bölgesinde petrol yakıtı taşıyan üç tankerde patlama meydana gelirken, Abu Dabi Uluslararası Havaalanı’ndaki bir şantiyede yangın çıktı.
Husi milislerin üstlendiği saldırının ardından yapılan ön incelemelere göre, söz konusu iki bölgeye düşerek patlama ve yangına neden olmuş olabilecek SİHA’ya benzer ‘küçük uçaklar’ görüldü.
ABD Başkanı Joe Biden, BAE’ye yönelik saldırıyı üstlenen İran destekli Husi grubunu tekrar yabancı terör örgütleri listesine almayı değerlendirdiklerini söyledi.
ABD, Kasım ayında Husi grubunu yabancı terör örgütleri listesinden çıkardıklarını duyurmuştu.
BAE’nin Washington Büyükelçisi Uteybe, dün Twitter hesabından yaptığı paylaşım ile, Husilerin Abu Dabi Havaalanı ve bir yakıt deposuna yapılan saldırıların ardından Biden yönetimine Husilerin yeniden terör listesine alınması çağrısında bulundu.
BAE ayrıca, Birleşik Milletler Güvenlik Konseyi’ni (BMGK) söz konusu saldırı ilgili toplantı düzenlemeye çağırdı.
BAE, BMGK Başkanı Mona Juul’a gönderdiği mektupta, BMGK’nın Husilerin uluslararası yasaları ihlal ederek, BAE vatandaşları ve yerleşim yerlerini hedef almasının açık bir şekilde kınanmasını istedi.
Söz konusu mektupta, “Bu yasadışı ve rahatsız edici eylemler, Husilerin bölgemizde terör ve kaosu yayma çabalarında bir başka adımdır. Husiler, BM yaptırımlarını hiçe sayarak yasa dışı yollarla elde ettikleri silahlarla barışı ve güvenliği tehdit ediyor” denildi.



Suudi Arabistan, dünyanın en gelişmiş savaş uçağı kulübünün 21. üyesi oldu

 Lockheed Martin tarafından Dubai Airshow'da sergilenen F-35 savaş uçağı (Şarku’l Avsat)
Lockheed Martin tarafından Dubai Airshow'da sergilenen F-35 savaş uçağı (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan, dünyanın en gelişmiş savaş uçağı kulübünün 21. üyesi oldu

 Lockheed Martin tarafından Dubai Airshow'da sergilenen F-35 savaş uçağı (Şarku’l Avsat)
Lockheed Martin tarafından Dubai Airshow'da sergilenen F-35 savaş uçağı (Şarku’l Avsat)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Suudi Arabistan'a F-35 savaş uçakları satılmasını onayladığını açıklaması, krallığı dünyanın en gelişmiş savaş uçağına sahip 21. ülke haline getirdi.

Lockheed Martin, F-35 hayalet savaş uçağını ‘dünyanın en gelişmiş savaş uçağı’ olarak pazarlıyor ve uçağın artan kullanımını ve 21. yüzyılda modern hava savunma sistemlerinin bel kemiğini oluşturma yeteneğini gösteren rakamlar ve operasyonel veriler sunuyor.

Bin 255 uçak

Kasım 2025 itibarıyla en son istatistiklere göre, F-35 programı 20 katılımcı ülkeye genişlemiş ve bugüne kadar bin 255'ten fazla savaş uçağı teslim edilmiş.

zxcvf
F-35 savaş uçağının kokpiti (Şarku’l Avsat)

Rakamlar, Şarku’l Avsat'ın Dubai Airshow'da incelediği savaş uçağının yaygın olarak hizmete girdiğini, 50 hava ve deniz üssünün bu uçağı kabul etmek ve işletmek için faaliyete geçtiğini, 11 ülkenin ise kendi topraklarında bu uçağı fiilen kullandığını gösteriyor.

Lockheed Martin, 2035 yılına kadar Avrupa'da 700'den fazla F-35 savaş uçağının faaliyete geçeceğini tahmin ediyor. Aynı dönemde Hint ve Pasifik okyanuslarında ise 300'den fazla uçak faaliyete geçecek. Bu rakamlar, uçağın ABD müttefiklerinin askeri modernizasyon planlarında oynadığı önemli rolü yansıtıyor.

Çok rollü

Şirket, uçağını çok düşük radar izine sahip çok rollü bir savaş uçağı olarak tanıtıyor. Sunulan verilere göre, F-35'in gizlilik yetenekleri, simetrik kenarlara sahip aerodinamik tasarım, motorunun termal izinin azaltılması ve silah ve yakıtın gövde içinde ‘gizli’ bir konumda taşınmasıyla geleneksel sistemler tarafından tespit edilebilirliğini sınırlamasına dayanıyor.

gfg
F-35 savaş uçağı hakkında bilgi paneli (Şarku’l Avsat)

Teknik açıdan, savaş uçağı aktif elektronik taramalı dizi (AESA) radarı, dağıtılmış açıklık sistemi (DAS), elektro-optik hedef belirleme sistemi (EOTS) ve gelişmiş elektronik savaş yetenekleri dahil olmak üzere gelişmiş bir sensör setine sahip. ‘Veri füzyonu’ veya ‘sensör füzyonu’ özelliği, pilotun uçaktaki çeşitli sensörlerden gelen bilgileri tek bir entegre savaş alanı görüntüsünde toplamasına olanak tanıyarak karar verme hızını ve angajman etkinliğini artırıyor.

Kapsamlı savaş ağı

Lockheed Martin, F-35'in geniş bir savaş ağı içinde çalışmak üzere tasarlandığını ve diğer hava, kara ve deniz platformlarıyla eşzamanlı olarak görüntü ve veri alışverişi yapan güvenli bir iletişim ve bilgi platformu olarak işlev gördüğünü, böylece modern savaş alanlarında ‘ağ bağlantılı operasyonlar’ kavramını oluşturduğunu vurguluyor.

Uçağın güç kaynağı olan Pratt & Whitney F135 motoru, şirket tarafından ‘dünyanın en güçlü savaş uçağı motoru’ olarak tanımlanıyor ve 40 bin poundu aşan bir itiş gücü sağlıyor. Bu da uçağın ses hızını aşan bir süratte uçmasına imkân tanıyor; F-35, iç bölmelerinde tam silah ve yakıt yüküyle dahi Mach 1,6’ya yakın bir hıza ve uzun bir operasyonel menzile ulaşabiliyor.

Çeşitlendirilmiş cephanelik

Silahlandırma konusunda, F-35 hem gizlilik konfigürasyonunu korumak için iki iç bölmede hem de uygun operasyonel koşulların bulunduğu ortamlarda harici askı noktalarında çeşitli mühimmatları taşıyabiliyor. Toplamda 18 bin poundu aşan bir mühimmat kapasitesine sahip.

Veriler, uçağın artık dünya genelinde 16 hava kuvveti ve askeri hizmetin filolarının sabit bir parçası haline geldiğini gösteriyor. Hizmete girişinden bu yana 691 binden fazla sorti gerçekleştirdi ve birçok büyük uluslararası tatbikata katıldı. Bu veriler ışığında Lockheed Martin, F-35 programını ‘21. yüzyıl güvenliğinin en önemli dayanaklarından biri’ olarak sunuyor; programın kullanıcı tabanı Avrupa ile Hint-Pasifik bölgesinde genişlemeye devam ediyor.

Üç model

F-35, silahlı kuvvetlerin farklı ihtiyaçlarını karşılayan üç ana modelde üretiliyor: F-35A, geleneksel kalkış ve iniş kabiliyetine sahip olup esas olarak hava kuvvetleri için tasarlanmıştır. F-35B, kısa kalkış ve dikey iniş kabiliyetine sahiptir; kısa ileri üslerden, çıkarma gemilerinden ve helikopter taşıyan gemilerden operasyon için uygundur. F-35C, deniz kuvvetleri için uçak gemilerinden operasyon yapacak şekilde tasarlanmıştır ve daha büyük bir kanada, daha uzun menzile ve mancınıkla kalkış ile iniş halatlarına uygun iniş kabiliyetine sahiptir.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi İran Cumhurbaşkanı'ndan mektup aldı

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi İran Cumhurbaşkanı'ndan mektup aldı

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)

Suudi Arabistan Krallığı Başbakanı Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bin Abdülaziz, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'dan mektup aldı. Mektup, Suudi Arabistan İçişleri Bakanı Prens Abdülaziz bin Suud bin Nayif bin Abdülaziz'e, dün bakanlıkta İran Hac ve Ziyaret Teşkilatı Başkanı Ali Rıza Raşidyan ile yaptığı görüşmede ulaştı. Görüşmede, iki ülke arasında karşılıklı ilgi duyulan çeşitli konular ele alındı.

sd
Suudi Arabistan İçişleri Bakanı, İran Hac ve Ziyaret Örgütü Başkanı'ndan gelen mesajı aldı, (SPA)

Görüşmede, Suudi tarafında Bakan Yardımcısı Dr. Hişam el-Falih, Güvenlik İşleri Müsteşarı Muhammed el-Muhanna, Kamu Güvenliği Müdürü Korgeneral Muhammed el-Bessami, Bakanlık Araştırma ve İnceleme Ofisi Genel Müdürü Tümgeneral Halid el-Arvan, Hukuk İşleri ve Uluslararası İşbirliği Genel Müdürü Ahmed el-İsa ve Hac Yüksek Komitesi Sekreteri Halid el-Saykhan katıldı. İran tarafında ise Suudi Arabistan Büyükelçisi Ali Rıza İnayati hazır bulundu.


Muhammed bin Selman ve Trump... Ortaklığı derinleştirmek ve istikrarı desteklemek

Prens Muhammed bin Selman ve Başkan Donald Trump, 13 Mayıs 2025'te Riyad'a yaptığı ziyarette (AP)
Prens Muhammed bin Selman ve Başkan Donald Trump, 13 Mayıs 2025'te Riyad'a yaptığı ziyarette (AP)
TT

Muhammed bin Selman ve Trump... Ortaklığı derinleştirmek ve istikrarı desteklemek

Prens Muhammed bin Selman ve Başkan Donald Trump, 13 Mayıs 2025'te Riyad'a yaptığı ziyarette (AP)
Prens Muhammed bin Selman ve Başkan Donald Trump, 13 Mayıs 2025'te Riyad'a yaptığı ziyarette (AP)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bin Abdülaziz, Kral Selman bin Abdülaziz'in talimatı ve ABD Başkanı Donald Trump'ın daveti üzerine bugün ABD'ye resmi bir çalışma ziyareti gerçekleştiriyor.

Suudi Arabistan Kraliyet Divanı yaptığı açıklamada, Prens Muhammed bin Selman'ın ikili ilişkileri ve bunları çeşitli alanlarda güçlendirmenin yollarını ve ortak ilgi alanlarını görüşeceğini belirtti.

Amerikan siyasi çevreleri, ziyareti ortaklığı derinleştirecek ve istikrarı artıracak stratejik bir etkinlik olarak görüyor ve Beyaz Saray da buna büyük bir dikkatle hazırlanıyor.

Trump, cuma akşamı hafta sonu için Florida'ya giderken, bu ziyaretin "sadece bir toplantıdan daha fazlası... Suudi Arabistan Krallığı ve Veliaht Prens'i onurlandırıyoruz" demişti.

Şarku'l Avsat’a ziyarete ilişkin değerlendirmede bulunan iki ülkeden uzmanlar ve eski yetkililer, iki ülke arasındaki ilişkilerin derinleştirilmesinin önemine değinerek, bölge sorunlarına siyasi çözüm fırsatları ve ekonomik iş birliğinin artırılması konusunda planlanan görüşmeler hakkında bilgi verdi.

ABD'nin Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Barbara Leaf, iki ülke arasındaki ilişkilerin "istikrarı sağlamak ve bölgenin mümkün olan en iyi şekilde ayağa kalkmasına yardımcı olmak için ortak bir çaba göstermede çok önemli" olduğunu söylüyor. ABD'nin Suudi Arabistan'daki eski Büyükelçisi Michael Ratney ise "Suudi Arabistan'ın geçirdiği dönüşüm çok hızlı ilerledi, toplumun ve ekonominin doğası dikkat çekici şekilde değişti ve Amerikalılar bu değişiklikleri belki de yavaş yavaş fark etmeye başladılar" dedi.