Filistin ve Yaser Arafat Sergisi: Arafat'ın karikatürleri yoğun eleştirilerin ardından kaldırıldı

İştiyye, dünyanın dört bir yanından karikatüristlerin katılımıyla “Filistin ve Yaser Arafat” sergisinin açılışını yaptı (WAFA)
İştiyye, dünyanın dört bir yanından karikatüristlerin katılımıyla “Filistin ve Yaser Arafat” sergisinin açılışını yaptı (WAFA)
TT

Filistin ve Yaser Arafat Sergisi: Arafat'ın karikatürleri yoğun eleştirilerin ardından kaldırıldı

İştiyye, dünyanın dört bir yanından karikatüristlerin katılımıyla “Filistin ve Yaser Arafat” sergisinin açılışını yaptı (WAFA)
İştiyye, dünyanın dört bir yanından karikatüristlerin katılımıyla “Filistin ve Yaser Arafat” sergisinin açılışını yaptı (WAFA)

Yaser Arafat Müzesi, yoğun bir halk eleştirisi ve Fetih hareketi yöneticilerinin tehditlerinin ardından Filistinli ve yabancı sanatçıların Filistinli efsanevi lideri çizdikleri çeşitli karikatürleri kaldırdı.
Yaser Arafat Müzesi'nden yapılan açıklamada, "Filistin ve Yaser Arafat" sergisinde sergilenen çizimlerin tartışma ve incelemeye tabi tutulduğu belirtildi.
Açıklamada, “Karikatürler herhangi bir dini veya etnik tartışmadan uzaktı ve Filistin davasına ve merhum Filistinli lider Yaser Arafat'a olan desteği temsil ediyordu. Ebu Ammar karikatürleri, sanatçıların sanatsal, kültürel ve sosyal perspektifinden çizildi. Bazıları onu Çinli bir perspektiften, bir diğeri Güney Afrikalı, bir diğeri Brezilyalı ama hepsi de bizimle dayanışma perspektifinden gördü. Sergide yayınlananlar Yaser Arafat'ın kişiliği ve sembolüne halel getirmedi. Ancak karikatür tartışmalı ve yaratıcı bir sanattır. Görüntülenen tüm çizimleri inceledik ve Filistin kamuoyunun anlayışına uymayan tüm çizimleri kaldırdık” ifadelerine yer verildi.
Müze mi karikatürleri kaldırdı yoksa Fetih hareketindeki yetkililerin müzeye gelip müdahale etmesiyle mi karikatürler kaldırıldı bilinmiyor.
Fetih hareketindeki yetkililer müzeye geldiler ve Filistin Başbakanı Muhammed İştiyye'nin Pazar günü sergiyi açtığında yaptığı konuşmada övdüğü tablolarla dışarı çıktılar. Yetkililer, itiraz edilen tüm çizimleri yayınlayarak, "Ramallah bölgesi tarafından el konuldu ve imha edildi" açıklamasında bulundular.
Fetih Hareketi Başkan Yardımcısı Mahmud el-Alul şunları söyledi: “Simgesel şehidin tüm karikatürlerinin sergiden kaldırılması için Yaser Arafat Vakfı ile bir görüşme yapıldı. Bu konuda kurumdan açıklama yapılacaktır.”
Bu açıklama, Ramallah'taki hareketin, Yaser Arafat Vakfı Müzesi'nde Yaser Arafat'ın sembolizmine ve onun devrimci kişiliğine hakaret eden çizimlerin reddedildiğini söyleyen bir açıklamasının ardından geldi. Fetih Hareketi’nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Onun sembolizmine yönelik herhangi bir hakaret, herkese hakarettir. Fetih hareketinin evlatları olarak çizimlerin kaldırılmasını ve bir özür talep ediyoruz, aksi takdirde onları kendi ellerimizle kaldırmak zorunda kalacağız.”
Vakfın eski başkanı ve Arafat'ın yeğeni Nasır el-Kudve de karikatürlere yönelik sert eleştirilerde bulundu. Kudve, Kurumun şu anki kurucularının yasadışı olduğunu söyleyerek, ilçe temsilcisi dahil başkanlık kurumuna atıfta bulundu. Bu, son liderin vizyonundan, standartlarından ve temsilinden yoksun olan sözde karikatür sergisinde netlik kazandı.
Karikatürlerin bu şekilde sergilenmesine yönelik öfke sosyal medyaya yayıldı. Fetih hareketi üyeleri ve aktivistler, Arafat'ın askeri üniforması içinde ve önceki savaşlarda çekilmiş fotoğraflarını yayınladılar.
Hamas dahil muhalifler de Arafat'ın karikatürlerinin yayınlanmasını eleştirdi. Merhum liderin mirasını korumayı amaçlayan kar amacı gütmeyen bir kamu kuruluşu olan Yaser Arafat Vakfı'na bağlı müze, Pazar günü "Filistin ve Yaser Arafat'ın Karikatürleri" sergisini açtı. 43 ülkeden 100'den fazla ressamın katıldığı sergide 250'si Ramallah'taki Yaser Arafat Müzesi'nin duvarlarına asılan 350 tablo yer aldı. Kalan resimler müzenin girişindeki bir sergide sergilendi.
Serginin açılışını yapan İştiyye, sergiye çok sayıda katılımın Filistinle ve davamızla olan uluslararası dayanışmanın boyutunu ve Yaser Arafat'ın uluslararası toplumda hafızasının sağlam köklere sahip olduğunu gösterdiğini kaydetti.
İştiyye, “Dünyadaki her Filistinlinin ve Arap'ın ve özgürlük ve barış tutkunlarının kalbinde yer alan Yaser Arafat, yalnızca bir Filistin lideri değildi, aynı zamanda uluslararası bir liderdi ve dünya devriminin bayrağının taşıyıcısıydı. Yaser Arafat'ın dünya vizyonunun sanatçıların gözünden ve sanatçının hayal gücünden birçok resim aracılığıyla yansıtıldığı sergide katılım eşi benzeri görülmemiş bir düzeyde oldu.” dedi.
Yaser Arafat Sergisi, müzenin düzenlediği bir dizi sergide sekizincisi sırada yer aldı. Serginin organizatörleri, çalışmaları iki bölüme ayırdı; birincisi direniş, işgal ve Filistinliyi merkeze alan resimler, ikincisi ise çeşitli şekil ve çizimlerle Arafat'ı konu alan farklı resimlere ayrılan bölüm. Sanatçıların milliyetleri, Yaser Arafat'ı karikatürlerinde nasıl tasvir ettiklerini yansıtıyordu, bazı resimlerde Yaser Arafat'ın Çinli veya Japon olduğu görüldü.
Arafat, 2004 yılında Ramallah kentindeki karargahından tedavi görmek üzere Fransa'ya nakledilmiş ardından gizemli bir hastalığa yakalanarak hayatını kaybetmişti. Filistinliler, İsrail’i Arafat’ın ölümünün arkasında olmakla suçluyor.



Gazze halkı, savaşın neden olduğu yıkımın ardından kültürel mirasını korumak için zamanla yarışıyor

Gazze şehrinde yaşanan savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu hasar gören Büyük Ömer Camii'nin iç restorasyon çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf, 17 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze şehrinde yaşanan savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu hasar gören Büyük Ömer Camii'nin iç restorasyon çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf, 17 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Gazze halkı, savaşın neden olduğu yıkımın ardından kültürel mirasını korumak için zamanla yarışıyor

Gazze şehrinde yaşanan savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu hasar gören Büyük Ömer Camii'nin iç restorasyon çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf, 17 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze şehrinde yaşanan savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu hasar gören Büyük Ömer Camii'nin iç restorasyon çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf, 17 Kasım 2025 (Reuters)

Gazze Şeridi’nde 70 bin kişinin hayatını kaybetmesi, çok sayıda kişinin yaralanması, yüz binlerce insanın yerinden edilmesi ve neredeyse bütün mahallelerin yok olmasının ardından, yeniden inşa artık hayal gücünü zorlayan, neredeyse tasavvur edilemez bir görev haline geldi.

Buna rağmen, bölgede en değerli tarihi yapılar arasında yer alıp ağır hasar gören az sayıdaki noktada, işçiler şimdiden çalışmaya başladı. Amaç, geçmişten geriye kalan az sayıdaki kalıntıyı toprak altından çıkarmak.

Bu alanlar arasında, Gazze’nin eski kent merkezinde bulunan ve savaş sırasında İsrail güçlerinin hedef aldığı en önemli kültürel miras olan Büyük Ömer Camii de bulunuyor. İsrail ordusu, avlularının altında savaşçılar tarafından kullanılan bir tünel bulunduğunu öne sürerek yapıyı bombaladığını açıklamıştı. Filistinliler ise böyle bir tünelin varlığını reddediyor ve saldırının Gazze’nin dini ve kültürel mirasını yok etmeye yönelik olduğunu savunuyor.

dfrgt
Gazze şehrinde bulunan Büyük Ömer Camii'nin içindeki enkazı temizleyen bir işçi, 17 Kasım 2025 (Reuters)

Batı Şeria’daki Beytüllahim’de bulunan Miras Koruma Merkezi’nde mimar ve kültürel miras uzmanı olarak görev yapan ve şu anda savaşta zarar gören alanları kurtarmak için Gazze’de çalışan Hammude ed-Dehdar, İsrail’in bu yapıların yıkımının Filistin tarihini silebileceğini düşünerek ‘yanıldığını’ söyledi.

Dehdar, Gazze’de Reuters’a yaptığı açıklamada, bu yapıların kadim bir halkın ortak hafızasını temsil ettiğini belirterek, “Bu miras, korunması ve savunulması için ortak çaba gerektiren bir bellektir” dedi.

İsrail ordusu ise Hamas hedeflerine yönelik her saldırının, bu tür alanları tehlikeye atabilecek olması nedeniyle sıkı bir onay sürecinden geçtiğini açıkladı.

fgt
Gazze şehrinde savaş sırasında hasar gören tarihi Paşa Sarayı'nda restorasyon çalışmaları yürüten işçiler, 11 Kasım 2025 (Reuters)

İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, “İsrail ordusu, kültürel miras alanları ile tarihi ve kültürel önemi bulunan mekânlara azami hassasiyetle yaklaşmaktadır. Bu alanlar ve sivillerin zarar görmesini en aza indirmek, saldırı planlamasında temel bir önceliktir” ifadeleri yer aldı.

Zamansız hikayeler

Nüfusunun büyük bölümü, bugün İsrail sınırları içinde kalan şehir ve köylerden zorla göç ettirilmiş mülteciler ya da onların çocuklarından oluşan Gazze Şeridi’nde, Büyük Ömer Camii, Gazze halkını kendi kültürel mirasına ve Ortadoğu’nun zengin mimari tarihine bağlayan temel unsurlardan biriydi.

Halk arasında anlatılan geleneksel hikâyelere göre Samson’un onu esir alanların üzerine tapınağı yıktığı yer olduğu söylenen bu alan, İslam’ın 7. yüzyılda Halife Ömer bin Hattab döneminde Akdeniz’e ulaşmasından önce bir Bizans kilisesine de ev sahipliği yapıyordu. Bölge İslam hâkimiyetine girdikten sonra yapı camiye dönüştürüldü.

Sonraki yüzyıllar boyunca yapı; Memlükler, Haçlılar ve Osmanlılar tarafından pek çok kez yeniden şekillendirildi ve Orta Çağ’da bölgenin mimari harikalarından biri olarak ün kazandı.

Caminin minaresi, Gazze siluetinin en belirgin unsurlarından biriydi. Cemaat, kubbeli tavanlar altında ve cilalı taşlarla döşeli avlularda ibadet eder; namazın ardından caminin görkemli cephesinin önünden geçerek kapılarından dışarı çıkar ve eski kentin çevresindeki çarşı sokaklarına doğru akardı.

frgt
Gazze şehrinde savaş sırasında hasar gören tarihi Paşa Sarayı'nda restorasyon çalışmaları yürüten işçiler, 11 Kasım 2025 (Reuters)

Yakındaki Kayseriyye Çarşısı, dükkânlarıyla ünlüydü; esnafı ve komşuları, âşıkların düğün takılarından kıskanç kayınvalidelerin hikâyelerine uzanan unutulmaz öyküler anlatırdı. Bugün bunlardan geriye neredeyse hiçbir iz kalmadı.

Ağır hasar gören bir diğer yapı da 13. yüzyıla uzanan tarihi Paşa Sarayı oldu. Bir müzeye ev sahipliği yapan yapının sergilediği eserler artık kayıp.

Dehdar, kültür ve miras söz konusu olduğunda bunun yalnızca eski bir bina ya da tarihi taşlardan ibaret olmadığını vurgulayarak, “Her taş bir hikâye anlatır” dedi.

Filistin’in Batı Şeria merkezli Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı Müsteşarı Cihad Yasin ise Filistinli yetkililer ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) tarihi alanların restorasyonu için üç aşamalı bir plan hazırladığını, ilk maliyetin 133 milyon dolar olarak öngörüldüğünü belirtti.

Yasin, önceliğin çökme riski taşıyan yapıların hızlı müdahaleyle desteklenmesi olduğunu söyledi. Ancak beyaz çimento ve alçı sıkıntısı yaşandığını, Gazze’deki kaynakların sınırlı olduğunu ve restorasyon malzemelerinin fiyatlarının ciddi şekilde arttığını ifade etti.

sdfgt
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrail hava saldırıları sırasında hasar gören, kısmen yıkılmış Berkuk Kalesi, 16 Kasım 2025 (Reuters)

Gazze Şeridi’nde kültürel mirasın yıkımı, evlerini ve geçim kaynaklarını kaybetmiş yaslı aileler arasında bile ayrı bir acı yaratmaya devam ediyor.

Münzir Ebu Asi, küçük kızı Kenzi’nin Büyük Ömer Camii’nin vurulduğunu duyunca hissettiği derin üzüntü nedeniyle onu teselli etmek zorunda kaldığını söyledi.

Ebu Asi, “Küçük kızım Kenzi çok üzüldü. Camiye saldırı haberini duyduğumuzda biz de şaşırdık; neden böyle bir şey yapıldı?” dedi.

Sözlerini sürdüren Ebu Asi, Paşa Sarayı’nın da bombalanmasının ardından artık kesin bir kanaate vardıklarını belirterek, “Bu işgalin, Filistin kimliğini yok etmek, her türlü Filistin eserini silmek istediği artık bizim için kesinleşti” ifadesini kullandı.


Etiyopya, Mısır'ı Afrika Boynuzu'nda ‘istikrarsızlaştırma kampanyası’ yürütmekle suçluyor

Rönesans Barajı (Reuters)
Rönesans Barajı (Reuters)
TT

Etiyopya, Mısır'ı Afrika Boynuzu'nda ‘istikrarsızlaştırma kampanyası’ yürütmekle suçluyor

Rönesans Barajı (Reuters)
Rönesans Barajı (Reuters)

Etiyopya Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Mısır’ı Afrika Boynuzu bölgesinde ‘Etiyopya’yı hedef alan bir istikrarsızlaştırma kampanyası yürütmekle’ ve ‘gerilimi artırmaya zemin hazırlamakla’ suçladı.

İki ülke arasında Mavi Nil üzerindeki Rönesans Barajı konusunda süren anlaşmazlığa atıfta bulunan bakanlık, açıklamasında Mısır’ın ‘Afrika Boynuzu’nda Etiyopya’yı merkeze alan, ancak onunla sınırlı olmayan bir istikrarsızlaştırma kampanyası yürüttüğünü’ savundu.

Bakanlık, Mısır’ın ‘diyaloğu reddettiğini ve gerilimi artırma niyetini açıkça ortaya koyan düşmanca söylemini yoğunlaştırdığını’ iddia etti.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ise dün yaptığı açıklamada, ülkesinin Etiyopya’nın Rönesans Barajı’na ilişkin tek taraflı adımlarını reddettiğini yineleyerek, “Etiyopya’nın uygulamaları tüm Afrika kıtasının istikrarını tehdit eden ciddi bir tehlike oluşturuyor” dedi.

Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı da geçen ay yaptığı açıklamada, Etiyopya’nın baraj yönetiminde ‘tek taraflı ve kontrolsüz uygulamalarını’ sürdürdüğünü, bunun ‘havza ülkelerinin hak ve çıkarlarını tehdit eden ciddi riskler barındırdığını’ vurguladı.

Etiyopya, milyarlarca dolara mâl olan dev Rönesans Barajı’nın inşasına Nil Nehri üzerinde 2011 yılında başladı. Mısır ise projeyi, Afrika’nın en uzun nehrindeki tarihi su haklarını tehdit eden bir girişim olarak görüyor.

Afrika Birliği (AfB) arabuluculuğunda Mısır ile Etiyopya arasında yürütülen müzakereler Nisan 2021’de sonuçsuz kalmış; bunun üzerine Kahire, Addis Ababa’ya baskı uygulanması için konuyu Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’ne taşımıştı.


İsrail, Gazze’nin güneyine düzenlediği hava saldırılarında 2’si çocuk 6 Filistinli hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

İsrail, Gazze’nin güneyine düzenlediği hava saldırılarında 2’si çocuk 6 Filistinli hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)

Filistin merkezli Ma'an haber ajansının bildirdiğine göre, dün akşam (Çarşamba) Gazze Şeridi’nin güneyine düzenlenen İsrail hava saldırılarında 6 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı.

Ajans, İsrail ordusunun Han Yunus kentinin batı bölgelerini en az dört füzeyle vurduğunu aktardı.

Filistinli sağlık kaynakları, “aralarında iki çocuğun da bulunduğu 6 kişinin İsrail bombardımanında yaşamını yitirdiğini” bildirdi.

Saldırının, Han Yunus’un batısındaki Mevasi bölgesinde bulunan bir çadırı hedef aldığı belirtilirken, gelişmenin İsrail ordusunun gün içinde Refah’ın güneyinde yaşanan çatışmalarda 5 askerinin yaralandığını duyurmasının ardından geldiği ifade edildi.