Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Tayland Başbakanı işbirliği fırsatlarını görüştü

Riyad ve Bangkok arasındaki diplomatik ilişkiler yeniden kurulacak

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Tayland Başbakanı (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Tayland Başbakanı (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Tayland Başbakanı işbirliği fırsatlarını görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Tayland Başbakanı (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Tayland Başbakanı (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ülkeye resmi bir ziyarette bulunan Tayland Başbakanı ve Savunma Bakanı General Prayut Çan-oça ile dün Yemame Sarayı’nda bir görüşme gerçekleştirdi.
Resmi görüşmenin ardından yapılan ortak açıklamaya göre, Veliaht Prens ve Tayland Başbakanı, iki ülke arasındaki dostluk bağlarını güçlendirmenin ve Suudi Arabistan-Tayland ilişkilerinde yeni bir sayfa açmanın önemi konusunda mutabık kaldı.
Tayland Başbakanı, ülkesinin Suudi Arabistan ile dostluk bağlarına son derece önem verdiğini, iki taraf arasındaki tüm çözülmemiş sorunları sona erdirmeye istekli olduğunu ve 1989 ve 1990 yılları arasında Tayland’da meydana gelen ve Suudi Arabistan ile ilişkileri etkileyen trajik olaylardan duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Tayland hükümetinin önceki sorunları çözmek için büyük çaba sarf ettiğini söyleyen Prayut Çan-oça, talihsiz olaylarla ilgili yeni ipuçları ortaya çıkması durumunda ilgili makamların dava açmaya hazır olduğunu belirtti.
Prayut Çan-oça, “Tayland, 1961 tarihli Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi uyarınca ülkedeki Suudi diplomatik misyonun üyelerini korumaya kararlıdır” dedi.
İki taraf, bölgesel ve uluslararası sorunları gözden geçirdi ve iki ülke arasındaki ilişkileri her alanda güçlendirmenin yollarını tartıştı. İlişkileri daha geniş ufuklara taşımak amacıyla iki ülkedeki hükümet yetkilileri ve özel sektör arasındaki temasları ve işbirliğini yoğunlaştırma konusunda anlaştı.
Veliaht Prens ve Tayland Başbakanı, yakın gelecekte iki başkentte büyükelçilerin atanması ve işbirliğini güçlendirmek için bir istişare mekanizması kurulması da dahil olmak üzere ilişkileri geliştirecek önemli adımlar üzerinde anlaştı.
Ayrıca, Suudi Arabistan’ın 2030 Vizyonu ve Tayland’ın dinamik, döngüsel ve yeşil bir ekonomi politikasını içeren kalkınma öncelikleri ışığında yatırım alanları ve mevcut fırsatlarına değinerek, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkileri güçlendirme ve geliştirmenin yollarını tartıştı.
İki taraf, yapıcı diyalog ve kültürel çeşitliliği teşvik etmekle birlikte iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi ve iki halk arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.
Uluslararası örgütler ve forumlarda destek ve koordinasyon alışverişinde bulunmaya devam etme konusunda mutabık kalan taraflar, tüm devletlerin Birleşmiş Milletler Antlaşması’na, uluslararası meşruiyet ilkelerine ve iyi komşuluk ilkelerine bağlılığının, devletlerin birlik ve egemenliğine saygı duymanın, iç işlerine karışmama ve anlaşmazlıkları barışçıl yollarla çözmeye çalışmak için çaba göstermenin önemini vurguladı.
Her iki ülkenin de bölgelerindeki yapıcı rollerini, özellikle Tayland’ın ASEAN’daki etkili rolünü ve Suudi Arabistan’ın barış ve güvenliğin korunmasındaki öncü rolünün yanı sıra insani ve kalkınma çabalarını memnuniyetle karşıladılar.
Tayland Başbakanı, Suudi Arabistan’ı G20 zirvesi toplantılarını organize etme ve gerçekleştirme başarısına ek olarak tüm ekonomik, kalkınma, çevre, sağlık, enerji ve diğer alanlarda sonuçlanan olumlu kararlarından dolayı tebrik etti.
Veliaht Prens de, Tayland’ın bu yıl Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) ve Çok Sektörlü Teknik ve Ekonomik İşbirliği Girişimi Bengal Körfezi’ne (BIMSTEC) başarılı bir şekilde ev sahipliği yapacağına olan güvenini dile getirdi.
Veliaht Prens, bunun yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sonrası dönemde bölgesel ve küresel ekonomiyi içeren sürdürülebilir ve dengeli büyümenin sağlanmasına önemli ölçüde katkıda bulunacağının altını çizdi.
Tayland Başbakanı, Veliaht Prens Muhammed bin Selman tarafından başlatılan ve ülkenin iklim değişikliği kriziyle mücadele de dahil olmak üzere ortak uluslararası meselelerdeki liderlik rolünü ifade eden ‘Yeşil Suudi Arabistan’ ve ‘Yeşil Ortadoğu’ girişimlerini memnuniyetle karşıladı, bunların bölge ve sakinleri üzerindeki büyük etkilerine övgüde bulundu.
Veliaht Prens de, Tayland’ın kaynak kullanımının verimliliğini artırmayı, atıkları zenginliğe dönüştürmeyi, biyolojik çeşitliliği yenilemeyi ve çevre üzerindeki olumsuz etkileri azaltmayı amaçlayan biyo-döngüsel yeşil ekonomiyi içeren politikasını memnuniyetle karşıladı.

Suudi Dışişleri Bakanı Taylandlı mevkidaşı ile bir araya geldi
Öte yandan, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, “Tayland Başbakanı’nın ziyareti, görüşlerin yakınlaşması ve iki ülkenin çözüm bekleyen sorunları sona erdirmek için anlayış ve istişare konusundaki istekliliği çerçevesinde gerçekleşti. Bu önemli ziyaret, bölgesel ve uluslararası gelişmeler ile bu konuda yapılan çabalar hakkında görüş alışverişinde bulunmakla birlikte iki ülkeyi ilgilendiren birçok konuda ortak ikili koordinasyonun güçlendirilmesini de amaçlamaktadır” şeklinde bir açıklama yaptı.
Dışişleri Bakanı, iki ülkenin güvenlik ve istikrarın korunması, terör ve radikalizmle mücadele, terör kaynakları ve finansmanının kurutulması ile ilgili her konuda ikili eylemleri yoğunlaştırmayı dört gözle beklediğini vurguladı.
Suudi Arabistan’ın, uluslararası barış ve güvenliği sağlayan her konuda uluslararası çabaları sürdürmek için dünyadaki tüm ortaklarla çalışmaya istekli olduğunu belirtti.
Bakan, bu ziyaretin aynı zamanda iki ülke arasındaki ekonomik işbirliği seviyesini yükseltmeyi amaçladığını dile getirerek, 2020 yılında Suudi Arabistan’ın Tayland’a yaptığı ihracat hacminin 4 milyar doları, Tayland’ın Suudi Arabistan’a yaptığı ihracat hacminin ise 1,65 milyar doları bulduğunu bildirdi.
Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, dün Riyad’da Taylandlı mevkidaşı Don Pramudwinai ile bir araya geldi.
Görüşmede, bölgesel ve uluslararası konularda görüş alışverişinde bulunmanın yanı sıra iki dost ülke ve halkların istikrar ve refahını sağlamak için birçok alanda işbirliği ilişkilerini geliştirmenin yolları tartışıldı.



Suudi Arabistan, ocak ayında yabancıların mülk sahibi olmasına izin vermeye hazırlanıyor

Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)
Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)
TT

Suudi Arabistan, ocak ayında yabancıların mülk sahibi olmasına izin vermeye hazırlanıyor

Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)
Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)

Suudi Arabistan, gayrimenkul sektöründe yabancı yatırımcılara yönelik yeni bir döneme hazırlanıyor. Ülke, ocak ayında yürürlüğe girecek güncellenmiş yabancı mülkiyet yasası ile yabancı birey ve kuruluşların ülke genelinde gayrimenkul edinimini düzenleyecek. Bu sistem, gayrimenkul sektörünün gayri safi yurt içi hasılaya (GSYİH) katkısını artırmayı ve gelir kaynaklarını petrolden bağımsız olarak çeşitlendirmeyi hedefleyen stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor. Söz konusu hedefler, Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 programıyla uyumlu bir yaklaşım sergiliyor.

Uygulamadan sorumlu olan Gayrimenkul Genel Otoritesi, yürütme yönetmeliğini hazırlıyor ve yabancıların mülkiyet ve yatırım yapabileceği bölgeleri belirlemeye çalışıyor. Belirlenen detaylar, sistemin yürürlüğe girmesinden önce kamuoyuna açıklanacak.

Yeni yasa ayrıca, uluslararası profesyonellerin ülkede kalmasını desteklemeyi, şehirleşme ve kentsel yaşam kalitesini artırmayı amaçlıyor.

Mülkiyet kapsamı

Suudi Arabistan Belediye, Köy İşleri ve İskân Bakanı Macid el-Hakil, geçtiğimiz hafta yaptığı bir televizyon röportajında, gelecek ay yabancıların konut amaçlı gayrimenkul edinme sisteminin yürürlüğe gireceğini açıkladı. Bakan, uygulamanın Suudi Arabistan’daki tüm şehirlerde geçerli olacağını, ancak Mekke, Medine, Cidde ve Riyad olmak üzere dört şehirde yalnızca belirlenen bölgelerde mülkiyetin mümkün olacağını belirtti. Ülkede ikamet eden yabancılar ise birer konut sahibi olabilecek.

Öte yandan, sistemin ekonomik sektörler açısından daha esnek olacağı ve ticari, sanayi ve tarım alanlarında yabancıların tüm şehirlerde mülkiyet ediniminin sınırlama olmadan mümkün olacağı kaydedildi.

Suudi Arabistan Belediye, Köy İşleri ve İskân Bakanı Macid el-Hakil (SPA)Suudi Arabistan Belediye, Köy İşleri ve İskân Bakanı Macid el-Hakil (SPA)

Suudi Arabistan Gayrimenkul Genel Otoritesi’nde yabancılar için mülkiyetten sorumlu icra direktörü Fahd bin Süleyman, kasım ayında yaptığı açıklamada, Riyad, Cidde ve kutsal şehirler (Mekke ve Medine) için yabancılara ayrılan bölgelerin hâlâ gözden geçirildiğini ve ‘yakın zamanda’ yeni mülkiyet kurallarını belirleyen yönetmeliklerle birlikte ilan edileceğini duyurdu. Bin Süleyman, söz konusu bölgelerin ‘çok geniş’ olacağını ve büyük ölçekli projeleri kapsayacağını belirterek, bu alanlarda yabancı mülkiyet oranının yüzde 70 ile yüzde 90 arasında olması beklendiğini aktardı. Kutsal şehirlerde satın alma yapacak kişilerin Müslüman olması gerektiğini vurgulayan Bin Süleyman, bunun dışında büyük bir kısıtlama bulunmayacağını ifade etti. Bin Süleyman, “Büyük şartlar yok ve sınırlamalar getirmek istemiyoruz; mevcut yasa ile güncellenmiş yasa karşılaştırıldığında belirgin bir fark görülecek” dedi.

Piyasa tahmini

Uzmanlar ve gayrimenkul sektörü profesyonelleri, güncellenmiş yabancı mülkiyet yasasının yürürlüğe girmesine kısa süre kala, söz konusu sistemin hazır konutlara yönelik ek bir talep yaratacağını ve gayrimenkul piyasasındaki likiditeyi artıracağını belirtti. Uzmanlar, uluslararası şirketlerin Suudi Arabistan’da ofis ve projeler kurmasını teşvik edecek bu sistemin ekonomik aktiviteyi canlandıracağını ve gayrimenkul sektöründe daha istikrarlı ve sürdürülebilir bir büyüme dönemini başlatacağını öngörüyor. Etkinin özellikle Riyad, Cidde, Mekke, Taif, Medine ve turistik bölgelere yakın şehirlerde hissedileceği, yasanın etkilerinin 2026’nın üçüncü ve dördüncü çeyreği ile 2027 yılı boyunca netleşmeye başlayacağı tahmin ediliyor.

Gayrimenkul uzmanı ve pazarlamacı Sakr ez-Zehrani, konuyla ilgili açıklamasında, yasanın uygulanmaya başlamasının Suudi Arabistan gayrimenkul piyasasında dönüm noktası oluşturacağını belirtti. Zehrani, sistemin, geniş bir kesimin kiralamadan mülkiyete geçmesine yol açarak işlem yapan kullanıcı tabanını genişleteceğini vurguladı.

Zehrani, bu dönüşümün hazır konutlar ve planlı konut projelerine yönelik ek talep yaratacağını, satış ve alım hareketliliğini artıracağını ve piyasadaki likiditeyi güçlendireceğini kaydetti.

Gayrimenkul kalitesinin iyileştirilmesi

Zehrani, yabancıların ticari, sanayi ve tarım sektörlerinde tüm şehirlerde mülkiyet edinmesine izin verilmesinin, uluslararası şirketler için Suudi Arabistan’da ofis ve projeler kurma motivasyonunu artıracağı ve bunun ekonomik faaliyetleri canlandırarak gayrimenkul sektöründe daha istikrarlı bir büyüme dönemini başlatacağı öngörüsünde bulundu.

Zehrani’ye göre piyasadaki ilk değişiklikler, gayrimenkul ürünlerinin kalitesinin yükselmesi, geliştiricilerin daha yüksek standartlı ve iyi planlanmış projeler üretmesiyle daha geniş bir alıcı kitlesinin taleplerini karşılamaya yönelik olacak. Ayrıca, yerli ve yabancı yatırımcıların pazara girmesiyle organize arz hacminde de artış yaşanacak.

Yeni sistemin fiyat istikrarını da destekleyeceğini belirten Zehrani, çünkü hem yerleşiklerin hem de yabancıların mülkiyeti genellikle uzun vadeli olup kısa vadeli spekülasyonları sınırlayacağını ifade etti. Yasa ile birlikte uygulanacak yasal ve denetim mekanizmalarının şeffaflığı artıracağını ve finans sektörüne, hem yerleşikler hem de yabancılar için özel finansal ürünler sunma fırsatı sağlayacağını söyledi. Bu durumun kredi hacmi ve piyasa likiditesi üzerinde olumlu etkisi olacağı kaydedildi.

Zehrani, yasanın yürürlüğe girmesinin ilgiyi ve sorgulamaları doğrudan artıracağını, ancak piyasadaki işlemler üzerindeki gerçek etkinin kademeli olarak hissedileceğini belirtti. İlk sinyallerin 2026’nın ikinci çeyreğinde, yabancılar ve yerleşikler için ilk işlemlerin tamamlanmasıyla ortaya çıkmasının beklendiğini söyledi.

Açık göstergelerin 2026’nın üçüncü ve dördüncü çeyreğinde netleşeceğini belirten Zehrani, uygulamanın ilk yılının geçiş dönemi olacağını, en somut etkilerin ise 2026’nın ikinci yarısı ve sonrasında gözlemleneceğini vurguladı.

Coğrafi konuma bağlı olarak değişen etki

Gayrimenkul ve değerleme uzmanı Mühendis Ahmed el-Fekih, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, yeni mülkiyet yasasının etkisinin coğrafi konuma göre farklılık göstereceğini belirterek, en olumlu etkilerin Mekke ve çevresindeki şehirler (Cidde ve Taif) ile Medine’de hissedileceği öngörüsünde bulundu. Riyad’daki gayrimenkul piyasasının ise gayrimenkul mülkiyeti ve yatırımı için yabancı sermayeyi çekmede önemli bir rol oynayacağını ifade etti.

El-Fekih, turizm sektörüne yatırım yapmayı hedefleyen sermayenin, Mekke’ye yakınlığı nedeniyle Taif gibi turistik bölgelere, ayrıca Abha ve Cizan ile Neom projesine yakınlığı sebebiyle Tebük’e yönelmesinin muhtemel olduğunu belirtti.

Uzman, yeni sistemin uygulanmasının ilk yılının piyasanın test edilmesi ve fırsatların değerlendirilmesi açısından bir geçiş dönemi olacağını, gerçek etkinin ise 2027’de, yani ikinci yıl itibarıyla hissedilmeye başlanacağını vurguladı. Ayrıca, yasanın Vizyon 2030 hedefleri doğrultusunda ulusal ekonomide gelir kaynaklarını çeşitlendirmeye ve petrol bağımlılığını azaltmaya katkı sağlayacağını, bu yatırımların Suudi vatandaşlar için yüzbinlerce yeni istihdam fırsatı yaratacağını kaydetti.

Sistem teşvikleri

Suudi Arabistan, Ocak 2026’dan itibaren yürürlüğe girecek olan yeni yabancı mülkiyet yasasıyla gayrimenkul sektöründe kapsamlı bir açılım gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Yasayla, Suudi Arabistan’da yabancıların belirlenen coğrafi alanlarda taşınmaz mülkiyeti edinmeleri yasal olarak düzenlenecek. Bu adım, Vizyon 2030 hedefleri doğrultusunda yabancı yatırımları çekmeyi, gayrimenkul sektörünün GSYİH’ye katkısını artırmayı ve ulusal ekonomide petrol dışı gelir kaynaklarını çeşitlendirmeyi amaçlıyor. Yasa ayrıca uluslararası yeteneklerin ülkede istikrarlı şekilde kalmasını ve yaşam kalitesinin yükselmesini hedefliyor.

Yasa kapsamında, yabancılar yalnızca Bakanlar Kurulu’nun belirleyeceği coğrafi alanlarda mülk edinme yetkisine sahip olacak. Bu alanlar, Gayrimenkul Genel Otoritesi’nin önerisi ve Suudi Arabistan Ekonomi ve Kalkınma İşleri Konseyi onayıyla belirlenecek.

Buna göre, Suudi Arabistan’da ikamet eden yabancılar, belirlenen coğrafi alan dışında sadece bir adet konut satın alabilecek. Mekke ve Medine’de mülk edinmek isteyenlerin ise Müslüman olması zorunlu.

Şirketler açısından ise Suudi şirketler yasasına göre kurulan ve hisselerinde yabancı ortak bulunan şirketlere, belirlenen coğrafi alanlarda mülk edinme hakkı tanınıyor; alan dışında ise faaliyet veya çalışan konutları için mülk edinilebilecek.

Yasa, borsaya kayıtlı şirketler, yatırım fonları ve özel amaçlı kuruluşlar için ise Suudi Arabistan genelinde mülk edinme imkânı sağlıyor. Bu haklar, Sermaye Piyasası Kurumu (CMA) tarafından Gayrimenkul Genel Otoritesi ve ilgili kurumlarla koordineli olarak belirlenen düzenlemelerle uygulanacak.

Yasa, özel ikamet programları veya Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleriyle yapılan anlaşmalarla tanınan hakları etkilemiyor ve yabancı mülkiyetine ekstra ayrıcalık sağlamıyor.

Ayrıca, yabancılardan yapılacak taşınmaz işlemleri için değerinin yüzde 5’ini aşmayan bir harç alınacak; detaylar yürütme yönetmeliğinde belirlenecek. Kurallara uymayanlar para cezası veya uyarı ile karşı karşıya kalacak; yanlış beyanda bulunanlara 10 milyon riyale kadar ceza uygulanabilecek ve mahkeme kararıyla gayrimenkulün satışı sağlanabilecek.


Guterres,'ten Suudi Arabistan’ın dijital hükümet alanındaki nitelikli ilerlemesine övgü

Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)
Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)
TT

Guterres,'ten Suudi Arabistan’ın dijital hükümet alanındaki nitelikli ilerlemesine övgü

Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)
Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Suudi Arabistan’ın dijital hükümet alanında kaydettiği nitelikli ilerlemeyi övgüyle değerlendirerek, ülkenin ulaştığı seviyenin uluslararası ölçekte örnek teşkil ettiğini ve yenilikçi, etkili kamu hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik açık bir kararlılığı yansıttığını söyledi.

Guterres, beraberindeki heyetle birlikte Riyad’daki Dijital Hükümet Kurumu (DGA) İnovasyon Merkezi’ni ziyaret etti. Ziyarette Kurum Başkanı Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Suudi Arabistan’ın New York’taki Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Dr. Abdulaziz el-Vasıl da hazır bulundu.

BM Genel Sekreteri, gelişmiş bir dijital geleceğin inşasına katkı sağlayacak girişimleri desteklemek için ortak iş birliğinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

cds
Fotoğraf: DGA

Taraflar, görüşmede dijital hükümetlerin geliştirilmesi, inovasyonun desteklenmesi, dijital dönüşüm ekosistemlerinin sürdürülebilirliğinin artırılması gibi ortak konuları ele aldı. Ayrıca Suudi Arabistan’ın sürdürülebilir kalkınma hedeflerini desteklemek ve kamu sektörünün etkinliğini yükseltmek için yürüttüğü dijital yetkilendirme çabaları da değerlendirildi.

Toplantıda, kurum ile BM kuruluşları arasındaki iş birliği imkânları; özellikle bilgi paylaşımı, dijital standartların geliştirilmesi, ortaya çıkan teknolojiler ve yapay zekânın etkinleştirilmesi, kapasite geliştirme ve hizmet kalitesini uluslararası ölçekte yükseltecek ortaklıkların kurulması konularında incelendi.

dsec
Guterres'e Suudi hükümetinin dijital stratejisi hakkında görsel bir sunum yapıldı (SPA)

Guterres, İnovasyon Merkezi’nin dijital kapsayıcılık, hizmet tasarımı, eğitim deneyimleri, yapay zekâ ve yeni teknolojiler gibi alanlarda uzmanlaşmış laboratuvarlarını gezerek merkezde sunulan imkânlara ilişkin bilgi aldı.

Kurum ekibi, Suudi Arabistan’ın dijital hükümet stratejisine ve ilgili BM göstergelerinde kaydedilen ilerlemeye dair bir sunum gerçekleştirerek ülkenin dijital altyapısının olgunlaştığını ve ulusal deneyimin gelişmişliğini ortaya koydu.


Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım, Refah sınır kapısından Gazze'ye ulaştı

Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
TT

Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım, Refah sınır kapısından Gazze'ye ulaştı

Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)

Suudi Arabistan'dan gelen yeni bir insani yardım sevkiyatı, Gazze Şeridi'ndeki mağdurlara ulaştırılmak üzere dün Refah sınır kapısından geçirildi.

Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi’nin (KSRelief) "Gazze'deki Filistin Halkına Yardım Halk Kampanyası" kapsamında sağladığı yardımlar arasında büyük miktarda gıda sepeti ve çadır yer aldı.

Merkez, kampanya kapsamında bugüne kadar 75 uçak ve 8 gemiyle 7 bin 685 tondan fazla gıda, tıbbi malzeme ve barınma malzemesi ulaştırarak, hava ve deniz köprüsü kurdu. Ayrıca Filistin Kızılayı'na 20 ambulans teslim etti.

sdfg
Suudi Arabistan'dan Gazze'deki afetzedelere yeni bir insani yardım sevkiyatı yolda (KSRelief)

KSRelief ayrıca Gazze içinde 90 milyon dolar ve 350 bin avro değerinde yardım projeleri uygulamak üzere uluslararası kuruluşlarla anlaşmalar imzaladı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre sınır geçişlerinin kapatılmasını aşmak ve yardımların ulaşmasını sağlamak için Ürdün ile ortaklaşa havadan yardım operasyonları gerçekleştirdi.

Bu yardım, Suudi Arabistan'ın Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkının çektiği acıları hafifletmek amacıyla merkez aracılığıyla sağladığı yardım çalışmalarının bir uzantısı niteliğindedir. Soğuk ve zorlu yaşam koşulları nedeniyle çocuklar ve kadınlar da dahil olmak üzere Filistinliler insani tehlike altındadır.