Fas’ta UNFP lideri Laşkar’ın üçüncü dönem için aday olması talep edildi

Fas Halk Gücü Sosyalist Birliği Partisi (UNFP) siyasi bürosu dün Rabat’ta basın toplantısı düzenledi. (Şarku’l Avsat)
Fas Halk Gücü Sosyalist Birliği Partisi (UNFP) siyasi bürosu dün Rabat’ta basın toplantısı düzenledi. (Şarku’l Avsat)
TT

Fas’ta UNFP lideri Laşkar’ın üçüncü dönem için aday olması talep edildi

Fas Halk Gücü Sosyalist Birliği Partisi (UNFP) siyasi bürosu dün Rabat’ta basın toplantısı düzenledi. (Şarku’l Avsat)
Fas Halk Gücü Sosyalist Birliği Partisi (UNFP) siyasi bürosu dün Rabat’ta basın toplantısı düzenledi. (Şarku’l Avsat)

Fas Halk Gücü Sosyalist Birliği Partisi (UNFP) siyasi büro üyeleri, dün Rabat’ta düzenledikleri basın toplantısında, UNFP Genel Sekreteri İdris Laşkar’ın parti lideri olarak çalıştığı iki dönemin (2012’den 2021’e kadar) ardından üçüncü bir dönem için aday olmasını talep ettiler. Kazanımların korunmaya devam edilmesi gerektiğini vurguladılar.
UNFP liderlerinden Mehdi Mezvari tarafından okunan bildiride, sorumluluk etiğinin, mevcut aşamayı ve sonuçlarını korumak için kolektif bir ruha sahip olunması gerektirdiği belirtildi. Bildiriye göre bu durum, örgütsel ve siyasi olarak inşa edilen yapıya uygun olarak parti kurumları ve destekçileri tarafından dile getirilen ‘acil iç çağrıya’ yanıt vermek üzere Laşkar’a partinin bir sonraki liderliği için adaylığını sunma yetkisi verdi. Laşkar’a adaylığını sunma çağrısı yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Biz de dahil olmak üzere kurumların, aktivistlerin ve mücadele verenlerin taleplerine cevap vermek İdris Laşkar’ın görevidir. Bu toplu talebe cevap vererek liderlik etmek için bir kez daha sorumluluk almalıdır.”
Söz konusu çağrı, UNFP’nin iç tüzüğünde yalnızca iki dönemlik göreve izin verilmesi nedeniyle tüzüğün değiştirilmesinin ardından geldi. Laşkar’ın üçüncü dönem için adaylığı konusundaki tartışmalar, UNFP’nin 28 Ocak’ta ulusal konferansı düzenlemeye hazırlandığı bir zamanda yapıldı.
genel sekreterlik görevi için aday olan Hasna Ebuzeyd ve Muhammed Bubekri de dahil olmak üzere bir dizi parti üyesi ise Laşkar’ın üçüncü kez aday olmasını sağlamak üzere iç tüzükte yapılan değişiklikleri geçersiz kılmak için dava açtı. Rabat Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararı konferanstan önce vermesi bekleniyor.
Siyasi Büro üyeleri bildiride partiye, genel sekreterine, liderlerine ve seçilerek göreve gelen yetkililerine yönelik planlı saldırılara ve kampanyalara karşı çıkarak bu eylemlerin partiyi zayıflatmaya yönelik olduğunu, partinin 28, 29 ve 30 Ocak tarihlerinde düzenlenmesi beklenen 11’inci kongresinin yaklaşması nedeniyle arttığını bildirdiler.
Partinin siyasi bürosu, eleştiri ve fikir ayrılığının parti içinde kalması gerektiğini, son sözün de birlik içinde söylenmesinin zorunlu olduğunu kaydetti. Ayrıca UNFP’nin mevcut liderliğinin büyük kazanımları ile örgütsel ve siyasi başarıları korumak için İdris Laşkar’ın görev süresi boyunca elde edilen organizasyonel gelişmelere övgüde bulunuldu. Siyasi büro üyeleri, yaklaşmakta olan konferansın bu kazanımlara hız vermek için önemli olduğunu, partinin hak ettiği konuma gelmesi için çalışmaya devam edilmesi gerektiğini vurguladılar.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24