BAE, Bahreyn ve Mısır liderleri Husi milislerin terör eylemlerine karşı sağlam duruş çağrısında bulunduhttps://turkish.aawsat.com/home/article/3439546/bae-bahreyn-ve-m%C4%B1s%C4%B1r-liderleri-husi-milislerin-ter%C3%B6r-eylemlerine-kar%C5%9F%C4%B1-sa%C4%9Flam
BAE, Bahreyn ve Mısır liderleri Husi milislerin terör eylemlerine karşı sağlam duruş çağrısında bulundu
Abu Dabi’deki zirve sırasında Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid Al Maktum, Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed Bin Zayid Al Nahyan, Bahreyn Kralı Hamad bin İsa Al Halife ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi (WAM)
Abu Dabi/Şarku’l Avsat
TT
TT
BAE, Bahreyn ve Mısır liderleri Husi milislerin terör eylemlerine karşı sağlam duruş çağrısında bulundu
Abu Dabi’deki zirve sırasında Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid Al Maktum, Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed Bin Zayid Al Nahyan, Bahreyn Kralı Hamad bin İsa Al Halife ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi (WAM)
Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) başkenti Abu Dabi’de dün yapılan bir zirvede, BAE Devlet Başkanı Yardımcısı, Başbakan ve Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid Al Maktum, Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed Bin Zayed Al Nahyan, Bahreyn Kralı Hamad bin İsa Al Halife ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi bir araya geldi.
Görüşmede, bölgesel ve uluslararası arenalardaki son gelişmelerin yanı sıra Arap bölgesinin karşı karşıya olduğu ortak zorluklar karşısında koordinasyon ve iş birliğini güçlendirme yolları ele alındı.
BAE resmi haber ajansı WAM’ın haberine göre, Abu Dabi’deki Kasr el-Vatan Sarayı’nda yapılan görüşmede, Husi milislerin BAE’deki sivil ve hayati tesislere düzenlediği terör saldırıları ve ülkeye iki balistik füze fırlatmasına değinildi.
Liderler, terörist milislerin saldırılarına devam etmesinin bölgesel ve uluslararası güvenlik ve istikrar için ciddi bir tehdit oluşturduğu ve bu durumun tüm uluslararası yasa ve normları ihlal ettiğini vurguladı.
Ayrıca uluslararası toplumu bu milislere, destekçilerine ve diğer terörist güçlere karşı birleşik ve sağlam bir duruş sergilemeye çağırdı.
Bahreyn Kralı ve Mısır Cumhurbaşkanı, ülkelerinin BAE ile dayanışmasını ve güvenlik ve toprak bütünlüğünün korunmasını sağlamak için attığı tüm adımlara verdiği desteği dile getirdi.
Zirve sırasında liderler, ortak ilgi alanına giren çeşitli konularda devam eden koordinasyon ve istişarelerin öneminin altını çizdi ve bu konulara yönelik ortak bir vizyon oluşturma gereğini vurguladı.
Şeyh Muhammed bin Zayid ve Sisi’nin görüşmesi
Mısır Cumhurbaşkanı ve Abu Dabi Veliaht Prensi, Kasr el-Vatan Sarayı’nda heyetlerin de katılımıyla bir görüşme gerçekleştirdi.
Görüşmede, bölgesel ve uluslararası ortak çıkar konularına ek olarak, iki ülke arasındaki ilişki ve işbirliğini geliştirme yolları tartışıldı.
Abu Dabi Veliaht Prensi ve Mısır Cumhurbaşkanı özellikle kalkınma, ekonomi ve yatırım alanlarında ortak işbirliği yollarını gözden geçirdi.
Arap bölgesindeki bazı ülkelerin karşı karşıya olduğu, ilerlemeleri, kalkınmaları ve istikrar sağlamalarının önünde duran zorluk ve krizlere ek olarak, ortak endişe konusu olan bölgesel ve uluslararası konulardaki gelişmeleri ele alan liderler, bunlar hakkında görüş alışverişinde bulundu.
Bu bağlamda, bölge ve halkları için güvenlik, istikrar, barış ve kalkınmayı sağlamak için ortak Arap eylemini harekete geçirmenin önemini vurguladılar.
Abu Dabi Veliaht Prensi, BAE ve Mısır arasındaki tarihi kardeşlik ilişkilerinin güçlü olduğunu altını çizerek, Mısır’ın gelecek nesiller için sürdürülebilir ve müreffeh bir gelecek yaratmak için hayati ve niteliksel kalkınma projelerini uygulamada attığı hızlı adımlardan mutlu olduğunu söyledi.
Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan, Mısır’ın Husilerin BAE’ye yönelik saldırıları karşısında verdiği desteğe teşekkür ederek, “Bunlar, Mısır’ın bölgenin güvenliğini koruma konusundaki değişmezlerini somutlaştıran tutumlardır” dedi.
Abu Dabi Veliaht Prensi ayrıca, “Bölge, güvenlik ve istikrarını korumak için hepimizin işbirliğini ve istişareyi geliştirmesini gerektiren hızlı gelişmelere ve çeşitli zorluklara tanık oluyor” ifadelerini kullandı.
Sisi ise, Mısır-BAE ilişkilerinin gücünü ve Mısır’ın iki halkın ve Arap ulusunun yararına ikili işbirliği ve koordinasyon geliştirme konusundaki istediğini dile getirdi.
BAE’ye yaptığı ziyaretin, iki ülke arasındaki yakın ve seçkin ilişki ve işbirliğini her düzeyde geliştireceğini belirten Sisi, çok sayıda sivilin ölümü ve yaralanmasıyla sonuçlanan son terör saldırısı karşısında Mısır hükümeti ve halkının BAE ile dayanışmasını yineledi.
Mısır’ın, Husi milisler tarafından BAE ve vatandaşlarının güvenlik, emniyet ve istikrarını hedef alan her türlü terör eylemini kınadığını bir kez daha ifade eden Sisi, BAE’nin bununla başa çıkmak için aldığı tüm önlemleri desteklediklerini söyledi.
Sisi, Mısır’ın bölgesel krizlerin çözümüne yönelik, dış müdahaleleri baltalamak, şiddet, radikalizm ve terörist gruplarla mücadele etmek ve ulusal devlet kurumlarını korumaya dayanan değişmezlerini vurguladı.
Mısır Cumhurbaşkanı, “Arap saflarının dayanışması, birliği ve pozisyonların tutarlılığı, bir bütün olarak Arap dünyasından gelen dış tehlikeleri önlemenin en etkili yollarından biridir” dedi.
Körfez ülkelerinin güvenliğinin, Mısır ulusal güvenliğinin bir uzantısı olduğuna dikkat çeken Sisi, Körfez’i istikrarsızlaştırmaya çalışan her türlü eylemi reddettiklerini söyledi.
Görüşmenin sonunda taraflar, bölgesel müdahale ve bölge ülkeleri arasında bölünme yaratma girişimlerini ele almak için birlikte çalışmaya devam edeceklerini ifade etti.
Suudi-Amerikan yapay zekâ ortaklığı yeni tıbbın yol haritasını çiziyorhttps://turkish.aawsat.com/k%C3%B6rfez/5210512-suudi-amerikan-yapay-zek%C3%A2-ortakl%C4%B1%C4%9F%C4%B1-yeni-t%C4%B1bb%C4%B1n-yol-haritas%C4%B1n%C4%B1-%C3%A7iziyor
Suudi-Amerikan yapay zekâ ortaklığı yeni tıbbın yol haritasını çiziyor
Suudi Arabistan ile ABD arasındaki ‘silikon köprü’
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın Beyaz Saray ziyareti, sadece geçici bir siyasi toplantı değil, Riyad ile Washington arasındaki diyaloğun geleneksel diplomasi dilinden geleceğin diline geçtiği önemli bir dönüm noktasıydı.
ABD’deki karar mekanizmalarında, yapay zekâ, ileri yarı iletken teknolojileri ve yüksek başarımlı bilişim üzerine kurulu yeni bir stratejik ortaklık döneminin temeli atıldı. Bu yeni çerçeve, yalnızca iki ülke arasındaki ittifakın şeklini belirlemekle kalmıyor, aynı zamanda önümüzdeki yıllarda küresel sağlık ekonomisini de yeniden şekillendirmeyi amaçlıyor; akıllı teşhisten niceliksel tıbba, tahmine değil veriye dayalı tedavilerin tasarlanmasına kadar uzanan geniş bir dönüşüm süreci öngörülüyor.
Yeni bir dönemin başlangıcı
Suudi Arabistan ve ABD, yapay zekâ alanında kapsamlı bir stratejik ortaklık anlaşması imzaladı. Anlaşma; ileri düzeyde ulusal modeller geliştirilmesini, veri merkezlerinin kapasitesinin artırılmasını, gelişmiş çip tedarik zincirlerinin desteklenmesini ve yeni teknolojiler için modern düzenleyici çerçevelerin oluşturulmasını hedefliyor.
Sağlık uygulamaları ve bilimsel araştırma, anlaşmanın en önemli başlıkları arasında yer alıyor. Bu adım, Suudi Arabistan’ın küresel bilgi ekonomisinde etkin bir rol üstlenme yönündeki ilerlemesini de yansıtıyor.
50 milyar dolar… Suudi Arabistan’ın silikon çağına girişi
Ziyaret kapsamında, Veliaht Prens Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’daki görüşmesinde ülkenin teknolojik dönüşüm kararlılığını vurguladı. Veliaht Prens, Suudi Arabistan’ın yüksek bilişim kapasitesine yönelik büyük bir talebi olduğunu belirterek, kısa vadede yarı iletken ihtiyaçları için yaklaşık 50 milyar dolar harcayacaklarını söyledi.
Ziyaret sırasında, yapay zekâ alanında iki ülke arasında bir mutabakat zaptı (MoU) imzalandı. Bu mutabakat zaptı, deneyimlerin paylaşılması, ortak bir düzenleyici ortamın geliştirilmesi, sağlık modeli eğitiminin desteklenmesi ve yapay zekaya dayalı tıbbi uygulamaların mümkün kılınması için pratik bir çerçeve oluşturuyor.
Reuters, yapay zekâ ve mikroçiplerin savunma ve sivil nükleer enerji ile birlikte ABD-Suudi Arabistan görüşmelerinin ana temalarından biri olduğunu bildirdi.
Washington’dan Riyad’a uzanan yapay zekâ koridoru
Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Washington, Suudi Arabistan’ın yatırım gücü ve büyük ulusal projelerini hızla hayata geçirme kapasitesi sayesinde bölgede ileri düzey bir silikon ekosistemi (Advanced Silicon Ecosystem) kurabilecek potansiyele sahip olduğuna inanıyor.
Silikondan hastaneye… Çip, sağlık hizmetlerinin geleceğini nasıl değiştiriyor?
Elektronik çipler, sağlık hizmetlerinin geleceğini dönüştürüyor; çünkü gelişmiş teknolojilerin çalışmasını mümkün kılıyor. Bunlar arasında:
* Hastalık tahmin modelleri (Disease Prediction Models)
* Protein simülasyonu (Protein Simulation)
* İleri hesaplamalı ilaç tasarımı (Advanced Computational Drug Design)
Bu amaçla Suudi Arabistan, akıllı tıbbın (Smart Medicine) geleceğini destekleyecek teknolojik bir altyapı oluşturmak amacıyla, ileri elektronik alanında uzmanlaşmış ALAT ve ulusal yapay zekâ modelleri geliştiren HUMAIN gibi öncü teknoloji şirketlerini hayata geçirdi.
Kuantum tıbbı… Bu ortaklığın bir sonraki durağı
Küresel ölçekte henüz erken aşamada olsa da kuantum bilişim (Quantum Computing), sağlık alanındaki dönüşümün doğal bir uzantısı olarak görülüyor.
Bu teknoloji, şu imkânları sunuyor:
* Kuantum protein simülasyonu (Protein Quantum Simulation)
* Eşi görülmemiş doğrulukta tıbbi görüntüleme analizi (Ultra-High Precision Medical Imaging)
* Her hastaya özel tedavilerin tasarlanması (Personalized Therapeutics)
Bu uygulamaların önümüzdeki on yıl içinde Suudi sağlık sisteminin bir parçası haline gelmesi bekleniyor.
Beyaz Saray’dan NEOM’a… Küresel tıbbın yeni manzarası
NEOM projelerinin dijital tıp, dijital ikiz teknolojileri ve akıllı klinikler alanlarında küresel bir laboratuvara dönüşmesi; buna eşlik eden stratejik ortaklık anlaşması, mutabakat zaptı ve yatırımlarla birlikte, Suudi Arabistan-ABD ortaklığını teknoloji ile sağlık güvenliğini birleştiren yeni bir aşamaya taşıyor. Bu gelişmeler, Suudi Arabistan’ı akıllı tıp yarışının merkezine yerleştiriyor.
Isaac Newton’un dediği gibi, “Daha uzağı görebildiysem, bu devlerin omuzlarında durduğum içindir.”
Suudi Arabistan ve ABD... Fırsatlarla dolu toplantı, ilişkilerde yeni bir sayfa açıyorhttps://turkish.aawsat.com/k%C3%B6rfez/5210466-suudi-arabistan-ve-abd-f%C4%B1rsatlarla-dolu-toplant%C4%B1-ili%C5%9Fkilerde-yeni-bir-sayfa-a%C3%A7%C4%B1yor
Suudi Arabistan ve ABD... Fırsatlarla dolu toplantı, ilişkilerde yeni bir sayfa açıyor
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın Washington ziyareti, Suudi Arabistan-ABD ilişkilerinde ‘yeni bir sayfa’ açtı ve iki tarihi müttefik arasındaki ‘sınırsız ortaklığın’ temellerini güçlendirdi.
ABD Başkanı Donald Trump, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ı, ikinci başkanlık dönemi sırasında Washington’ı ziyaret eden herhangi bir konuğa yapılan en üst düzey resepsiyonla sıcak bir şekilde karşıladı. Tören protokolü, F-16 ve F-35 savaş uçaklarının uçuş gösterisi ve ABD deniz piyadelerinin geçit törenini içeriyordu.
Trump, Veliaht Prens'e Beyaz Saray'ı gezdirdikten sonra, iki ülke arasındaki ilişkinin gücünü vurgulayarak, Muhammed bin Selman'ın ziyaretini ‘büyük bir onur’ olarak nitelendirdi. İki Kutsal Caminin Hizmetkarı Kral Selman bin Abdulaziz'e büyük saygı duyduğunu ve Veliaht Prens'in ‘uzun zamandır büyük saygı duyulan çok değerli bir dost’ olduğunu söyledi.
ABD Başkanı ayrıca, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın yaptığı çalışmalardan ‘gurur duyduğunu’ ifade ederek, Muhammed bin Selman'ın Suudi Arabistan’da yaptıklarını ‘muhteşem’ olarak nitelendirdi. Trump, “O her zaman ülkesini büyük yapmayı düşünür” dedi.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman ise çeşitli alanlarda ‘Suudi Arabistan ile ABD arasındaki önemli örtüşmeyi’ överek, ‘Amerikan ekonomisine ve Suudi Arabistan'a değer katan birçok anlaşmanın’ imzalanmasını beklediğini belirtti.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi, iki taraf arasında doksan yıl önce kurulan ilişkinin tarihini hatırlatarak, bunun ‘siyasi ve ekonomik çabalar ve güvenlik için çok önemli bir ilişki’ olduğunu bildirdi.
Veliaht Prens, her iki taraf için mevcut fırsatları ‘muazzam’ olarak nitelendirerek, bunların ‘önümüzdeki yıllarda daha da derinleşeceğini’ ve ‘Suudilere ve Amerikalılara değer katacak bu ilişkide yeni ve büyük bir sayfa açılacağını’ beklediğini kaydetti.
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'a gelen Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı karşıladı, 18 Kasım 2025. (AFP)
Veliaht Prens Muhammed bin Selman, iki ülke arasındaki ilişkilerin sınırsız olduğunu belirterek, ‘ilerlemeye devam etme’ kararlılığını vurguladı. “Sınır yok. Bu yüzden elimizdeki tüm fırsatları değerlendirerek ilerliyoruz” şeklinde konuştu.
Suudi Arabistan, savunma, yapay zekâ ve yarı iletkenler gibi alanlarda ABD'ye 600 milyar dolarlık yatırım yapma niyetini doğruladı ve bu yatırımların önümüzdeki yıllarda 1 trilyon dolara ulaşma olasılığı olduğunu belirtti.
İki taraf geniş kapsamlı bir savunma anlaşması imzalamaya yakınken, ABD Başkanı Riyad'a ABD yapımı F-35 savaş uçaklarının satışını onayladığını doğruladı ve Suudi Arabistan ile sivil nükleer anlaşma yapma olasılığını da dışlamadı. Trump şunları söyledi: “Onlara F-35 uçakları satacağız, bu anlaşmanın bir parçası. Bunları Lockheed Martin aracılığıyla satın alıyorlar ve bu harika bir uçak.”
Beyaz Saray'ın Güney Bahçesi'nde ABD Başkanı Donald Trump'ın Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman için düzenlediği karşılama töreninden, 18 Kasım 2025 (AFP)
F-35 savaş uçağı anlaşmasının özellikleri hakkındaki bir soruya yanıt olarak Trump, Suudi Arabistan'ın ‘büyük bir müttefik’ olduğunu ve ‘en iyi modeli hak ettiğini’ söyledi.
Ortadoğu’daki meselelere dair ise ABD Başkanı Trump, Suudi Arabistan’ın ‘Suriye'nin muazzam ilerlemesindeki’ çabalarını övdü. Veliaht Prens Muhammed bin Selman ise Trump’ın dünya barışını sağlama çabalarını takdir etti.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan’ın iki devletli çözüm ve bölgede barışa giden net bir yol izleme taahhüdünü yineledi.
Yapay zekâ ve gelişmiş çipler
Suudi Arabistan ve ABD, yapay zekâ alanında milyarlarca dolarlık yatırımları duyurmaya hazırlanıyor. Veliaht Prens, “Suudi Arabistan'ın ihtiyaçlarına uygun ve yatırım stratejisine uyan birçok gerçek fırsat var” dedi.
Bu fırsatların niteliği hakkında konuşan Veliaht Prens Muhammed bin Selman şu ifadeleri kullandı: “ABD'yi memnun etmek için sahte fırsatlar yaratmıyoruz. Bunlar gerçek fırsatlar. Örneğin, yapay zekâ ve çipler hakkında soru sorduğunuzda, Suudi Arabistan'ın bilgi işlem gücü konusunda büyük bir talebi var ve kısa vadede yarı iletken ihtiyaçlarımız için yaklaşık 50 milyar dolar harcayacağız.”
Muhammed bin Selman, “Amerikalılarla imzalayacağımız anlaşma, kısa vadede ABD'den 50 milyar, uzun vadede ise yüz milyarlarca dolarlık tüketim kapasitesine odaklanmamızı sağlayacak” dedi.
Suudi Arabistan'a gelişmiş çipler ihraç etmek için ABD'nin onayını alma konusunda ise Başkan Trump, bu konuda çalışmaların sürdüğünü doğruladı.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, iki tarafın bunu başarmanın yollarını araştırdığını belirterek, “Bu, daha geniş bir sürecin ve iki ülke arasındaki daha geniş bir iş birliğinin parçası” dedi.
Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılması
Suriye meselesi sorulduğunda Trump şu cevabı verdi: “Veliaht Prens beni aradı ve Suriye'nin yükselişini görmek istediği için Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldıracak mıyım diye sordu. Bildiğiniz gibi, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera yakın bir tarihte buradaydı ve harika bir görüşme yaptık. O güçlü bir adam ve bence Suriye’yi yönetmek için güçlü bir kişiye ihtiyaç var.”
Beyaz Saray'da bir araya gelen Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
Şam'ın kaydettiği ‘muazzam ilerlemeyi’ ve yaptırımların kaldırılmasının sonuçlarını öven Trump, bunları ‘şimdiye kadar çok iyi’ olarak nitelendirdi.
Barışa giden yol
Filistin-İsrail çatışması ve İbrahim Anlaşmaları ile ilgili bir soruya yanıt veren Trump, görüşmelerde iki devletli çözüm ve barış anlaşmalarının genişletilmesinin önünü açacak yolların ele alındığını doğruladı. Suudi Arabistan Veliaht Prensi, “Ortadoğu'daki tüm ülkelerle iyi ilişkiler kurmanın iyi bir şey olduğuna inanıyoruz... Ancak iki devletli çözüme giden yolu netleştirmek de istiyoruz” dedi. ABD Başkanı'na hitaben şöyle devam etti: “Bugün, Sayın Başkan, sizinle sağlıklı bir tartışma yürütüyoruz ve bunu mümkün olan en kısa sürede gerçekleştirmek için doğru koşulları yaratmak üzere çalışacağız… İsrailliler için barış istiyoruz, Filistinliler için barış istiyoruz. Bölgede barış içinde bir arada yaşamalarını istiyoruz ve bunu başarmak için elimizden geleni yapacağız.”
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Beyaz Saray'da gazetecilere konuşuyor, 18 Kasım 2025 (Reuters)
ABD-İran anlaşması
Suudi Arabistan Veliaht Prensi, İran konusunda Riyad'ın ‘ABD ile İran arasında bir anlaşmaya varılması için elinden geleni yaptığını’ söyledi. “İran'ın geleceği için bölgeyi, dünyayı ve ABD'yi tatmin edecek iyi bir anlaşma yapılmasının daha iyi olacağına inanıyoruz. Bu yüzden bu konuda çalışacağız” ifadelerini kullandı.
Trump ise “İran bir anlaşma yapmak istiyor. Bence bunu çok istiyorlar. Ben tamamen açığım, onlarla görüşüyoruz ve süreci başlattık. İran ile bir anlaşma yapmak güzel olur... Bence bunu çok istiyorlar” dedi.
ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı Beyaz Saray'da ağırladı. (Reuters)
Suudi Arabistan’ın ABD Büyükelçisi Prenses Rima bint Bender bin Sultan, bugünü ‘Suudi Arabistan-ABD ilişkilerinde önemli bir gün’ olarak nitelendirdi. Sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Başkan Trump’ın bir zirve gerçekleştirdiğini ve bu toplantıda iki ülke arasında birçok ikili anlaşmanın imzalandığını belirtti. Prenses Rima, söz konusu anlaşmaların ‘her iki ülkede yatırımları teşvik edeceğini, Suudi ve Amerikalılar için iş olanakları yaratacağını ve bölgesel ve küresel güvenliğe olan ortak taahhüdü güçlendireceğini’ vurguladı.
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump, dün Beyaz Saray'da düzenlenen Suudi Arabistan-ABD zirvesinde (SPA)
Veliaht Prens Muhammed bin Selman, İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz'in talimatı ve Başkan Trump'ın daveti üzerine dün sabah erken saatlerde resmi bir çalışma ziyareti için Washington'a geldi.
ABD Başkanı, Suudi Arabistan Veliaht Prensi’ni Beyaz Saray'a varışında karşıladı ve Güney Bahçesi'nde olağanüstü bir karşılama töreni düzenlendi. Ardından resmi bir resepsiyon düzenlendi ve ABD savaş uçakları hava gösterisi yaptı.
Suudi Arabistan Kraliyet Divanı pazartesi günü yaptığı açıklamada, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın ziyareti sırasında Başkan Trump ile ikili ilişkileri ve çeşitli alanlarda iş birliğini güçlendirme yollarını, ayrıca ortak ilgi alanlarını görüşeceğini bildirdi.
Öte yandan Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, Kral Selman bin Abdulaziz başkanlığında dün Riyad’da yaptığı toplantıda, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın ABD ziyareti kapsamında iki dost ülke arasındaki ikili ilişkilerin ve stratejik ortaklığın çeşitli alanlarda güçlendirilmesinin amaçlandığını vurguladı. Bakanlar Kurulu bu ziyareti, her iki ülkenin ortak vizyonu doğrultusunda Ortadoğu’da güvenlik ve istikrarın sağlanması çabalarıyla da bağlantılı olarak değerlendirdi.
Suudi Arabistan’ın ABD Büyükelçisi ise ziyareti ‘iki ülke ilişkilerinde yeni bir dönem’ olarak nitelendirerek, bunun stratejik ilişkiyi daha geniş bir perspektife taşıyacağını, küresel istikrara katkı sağlayacağını ve her iki halkın liderlerinin beklentilerini karşılayarak ortak çıkarları güçlendireceğini belirtti.
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'daki Oval Ofis'e doğru yürürken (AFP)
Bölgesel değişiklikler ve her iki ülkenin beklentileri arasında, iki Suudi analist, doksan yıllık ilişkilerin tarihinde önemli bir döneme denk gelen Prens Muhammed bin Selman'ın Washington ziyaretinin önemli sonuçlar doğuracağını öngördü.
En öne çıkan başlıklar, ikili ilişkilerin güçlendirilmesi ve daha geniş ufuklara taşınması, her iki tarafın da son dönemde aralarında yaptıkları sayısız görüşmenin ardından gerçekleştirmeyi umdukları iddialı dosyalar ve her iki tarafın da barışçıl çözümlerle ele alınması gerektiği konusunda hemfikir olduğu bölgedeki krizler.
Buna ek olarak, ziyaretin arifesinde ABD Başkanı Donald Trump, ABD'nin Suudi Arabistan'a Amerikan yapımı F-35 savaş uçakları satacağını duyurdu. Pazartesi günü Beyaz Saray'da gazetecilere yaptığı açıklamada Trump, “Bunu yapacağız, F-35'leri satacağız... Onlar (Suudiler) harika bir müttefik oldular” dedi.
ABD-Suudi Arabistan İş Konseyi’nden Washington'da fırsatları gerçeğe dönüştürme toplantısıhttps://turkish.aawsat.com/k%C3%B6rfez/5210438-abd-suudi-arabistan-i%CC%87%C5%9F-konseyi%E2%80%99nden-washingtonda-f%C4%B1rsatlar%C4%B1-ger%C3%A7e%C4%9Fe-d%C3%B6n%C3%BC%C5%9Ft%C3%BCrme
ABD-Suudi Arabistan İş Konseyi’nden Washington'da fırsatları gerçeğe dönüştürme toplantısı
ABD-Suudi Arabistan İş Konseyi, iki ülke arasındaki ticaret ortaklığının derinliğini vurguladı (Şarku’l Avsat)
ABD-Suudi Arabistan İş Konseyi dün Washington'da, her iki ülkede mevcut olan ekonomik ve yatırım fırsatlarını keşfetmek ve bunları gerçeğe dönüştürmek için bir grup seçkin yatırımcı ve üst düzey yöneticiyi ağırladı.
Bu etkinlik, ABD’nin başkenti Washington'da ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman'ı ağırladığı olağanüstü toplantıyla eş zamanlı gerçekleşti.
ABD-Suudi Arabistan İş Konseyi Başkanı Charles Hallab, Başkan Trump ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın himayesinde gerçekleştirilen ticaret görüşmelerin yanı sıra kurulan ortaklıklara ve yapılan anlaşmalara verilen olumlu tepkileri övdü.
The Olayan Group CEO’su ve ABD-Suudi Arabistan İş Konseyi’nin Suudi tarafının başkanı Lubna Olayan, iki taraf arasındaki ekonomik ilişkilerin derinliği ve mirası hakkında konuştu. Suudi Arabistan ile ABD arasındaki ticaret ortaklığı ve ikili ilişkilerin daha derin bir örneği olmadığını vurguladı.
Dün Beyaz Saray'da gerçekleşen önemli görüşmeye ve Suudi Arabistan’ın daha fazla yatırım yapmaya hazır olduğuna değinen Olayan, “Veliaht Prens bu sabah, Suudi Arabistan’ın ABD'ye büyük kısmı yeni ve gelişmekte olan teknolojilere olmak üzere 1 trilyon dolara kadar yatırım yapacağını duyurdu. İki ülke arasındaki ilişkilerin neredeyse her sektörü, endüstriyi, tüketim mallarını, kültürü ve güvenliği kapsıyor ve gelecek yapay zeka (AI), ileri üretim ve sivil nükleer iş birliği gibi yeni ufuklara doğru ilerliyor” ifadelerini kullandı.
Aile mirası
Kendisini bu ortaklığa bağlayan aile mirasına ve şahsi bağlara dikkati çeken Olayan, “ABD-Suudi Arabistan İş Konseyi eş başkanı olarak bu görevi üstlenmekten büyük onur duyuyorum. Şahsi olarak, babam Suleyman el-Olayan, George Shultz (eski ABD Dışişleri Bakanı) ile birlikte konseyin Suudi tarafının ilk eş başkanıydı. Onların çabaları, iki ülke arasındaki ticari yapının ve ikili ilişkilerin şekillenmesine yardımcı oldu” şeklinde konuştu.
Dün ABD-Suudi Arabistan İş Konseyi tarafından düzenlenen etkinlikten bir kare (Şarku’l Avsat)
Lubna Olayan, 1980'lerin ortalarından itibaren babasının asistanı olarak ABD-Suudi Arabistan İş Konseyi’nin faaliyetlerine bizzat katıldığını, araştırma ve çalışmalar yürüttüğünü, 1993 yılında kurulan konseyin ‘iki ülke arasında özel sektör yatırımlarını ve ortaklıkları teşvik etmek için özel olarak kurulmuş ilk ve tek kurum’ olduğunu belirtti.
Kral Abdulaziz bin Abdurrahman ile Başkan Franklin Roosevelt'in USS Quincy gemisinde yaptıkları görüşmenin 80. Yıldönümü olduğunu hatırlatan Olayan, “Bu görüşme, stratejik ortaklığın temellerini attı ve ABD’nin 90 yıldır savunma, petrol ve finans alanlarından tıbba ve hatta Saudi Aramco'nun kuruluşuna kadar Suudi Arabistan üzerinde güçlü bir etkiye sahip olduğunu vurguladı” diye ekledi.
Fraser: Umut vaat eden fırsatların keşfedilmesi
Konuşmasının sonunda konseyin bu özel ilişkiyi güçlendirmedeki rolünü vurgulayan Lubna Olayan, özellikle Citigroup CEO'su ve ABD-Suudi Arabistan İş Konseyi ABD Eş Başkanı Jane Fraser ile çalışmayı sabırsızlıkla beklediğini belirtti. Riyad'da yönettiği grubun bölgesel ofisinin açılışını duyuran Jane Fraser, dinleyicilerden büyük alkış aldı.
Fraser, “Bu önemli bölge ofisi Afrika ve Ortadoğu'nun yanı sıra Asya'nın bazı bölgelerini de kapsıyor. Bunun, Suudi Arabistan’ın bölgedeki ve ABD’nin güçlü bir ortağı olarak artan rolünü ve önemini yansıttığına inanıyorum” dedi.
Lubna Olayan ile birlikte önlerindeki görevin özüne değinen Fraser, “Yeni atanan eş başkanlar olarak misyonumuzu net bir şekilde görebiliyoruz. Bunlar hırsı yetenekle birleştirmek, ABD’li ve Suudi liderleri ile iş dünyası arasında köprü olmak ve sermaye, fikirler ve altyapıyı gerçek bir etkiye dönüştürmektir” ifadelerini kullandı. İki ülke arasındaki yatırım koridorunun ‘her geçen gün daha da güçlendiğini’ vurgulayan Fraser, büyük sermaye akışının olduğu yeni sektörlere dikkati çekerken “Ama en öncelikli olan ileri teknolojili endüstriler” diye vurguladı.
Teoriden pratiğe geçişe değinen Fraser, “Şu an bizi en çok heyecanlandıran ‘ya olursa?’ sorusundan ‘sırada ne var?’ sorusuna geçmek. Ortam olgunlaşmış durumda. Suudi Arabistan bir vizyona sahip, kaynakları var ve fırsatlar artık ufukta değil masamızda duruyor. Bunları birlikte hayata geçirmek hepimizin ortak sorumluluğu” diye konuştu.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة