Lavrov'a göre, ABD'nin güvenlik konularıyla ilgili Moskova'ya verdiği yanıt olumlu değil

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Lavrov'a göre, ABD'nin güvenlik konularıyla ilgili Moskova'ya verdiği yanıt olumlu değil

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, ABD'nin güvenlik konularıyla ilgili kendilerine verdiği yanıtın olumlu olmadığını belirterek, "Belgede, ikincil plandaki konularla ilgili ciddi istişarelerin başlayacağına dair umut verici yanıtlar var" dedi.
Lavrov, Rusya'nın güvenlik tekliflerine ilişkin ABD'nin yazılı yanıtına yönelik açıklamalarda bulundu.
Bu yanıtın içeriği konusunda Lavrov, "Belgede, ikincil plandaki konularla ilgili ciddi istişarelerin başlayacağına dair umut verici yanıtlar var. Belgedeki en önemli konuda ise olumlu tepki yok" diye konuştu.
NATO'nun doğuya doğru ilerlememesinin Rusya için önem teşkil ettiğine dikkati çeken Lavrov, şunları kaydetti:
"Tekliflerimizde, birbiriyle ilişkili iki önemli yaklaşım var. Birincisi, her devletin askeri ittifakları özgürce seçme hakkı olduğu tanınıyor. İkincisi ise her devletin, kendi güvenliğini başkalarının güvenliği pahasına güçlendirmeme yükümlülüğüdür. Bu ilke bilinçli olarak konuşulmuyor."
Batı'nın bu konuda "kurnazca" davrandığını belirten Lavrov, ABD'den gelen yanıtı analiz ettiklerini dile getirdi.
Lavrov, bu yanıtın kamuoyuyla paylaşılıp paylaşılmayacağı konusunda ise "Cevabın içeriğini kamuoyunun yakında öğreneceğini düşünüyorum. Amerikan meslektaşlarımız, bu cevap içeriği konusunda tüm müttefikleri ve Ukrayna tarafı ile mutabık kalındığını bize söyledi. Cevapların yakında sızacağı konusunda şüphe yok" ifadelerini kullandı.

"NATO'dan da güvenlik tekliflerine yanıt aldık"
NATO'dan da güvenlik tekliflerine yanıt aldıklarını teyit eden Lavrov, "Her iki belgeyi de bir bütün olarak görüyoruz. Bu yanıtları, kurumlar arasında istişare edilmesinin ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e rapor olarak sunacağız. İlerideki adımlarımıza Putin karar verecek" dedi.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times